tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > SAĞLIK > Anne ve Bebek Sağlığı
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Anne ve Bebek Sağlığı Anne ve bebek sağlıgı,bakımı,ihtiyaçları hakkında bilgiler..


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Bebek Bakımı
Konudaki Cevap Sayısı
6
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2618

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 27.01.08, 09:55   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebek Odası

Dış dünyaya yavaş yavaş alışması gereken bebek için, mümkünse sessiz ve çok aydınlık olmayan bir oda seçilmelidir.
Odanın sıcaklığına da özen gerekir. Bebek, soğuktan büyüklere oranla daha çok etkilendiği için, nem oranını iyi denetlemek koşulu ile, odanın sürekli 19-20 derecede tutulması gerekir. Yeni doğmuş bir bebeğin solunum yolları hassastır; bu yüzden radyatörlerin üstüne içi su dolu kaplar yerleştirilmelidir.

Dış dünyayı fark etmeye başlayan bebek için gözü yorucu, çok canlı ve koyu renklerden uzak durmak gerekir.
Bez değiştirme yeri düşünülmeli ve ışığı özenle ayarlanmalıdır. Direk olarak gözüne gelen kuvvetli bir ışık bebeği rahatsız edecektir.
Yatak örtülerinin ve diğer ayrıntıların kolayca temizlenir olması çok önemlidir. Özenle aldığınız bazı eşyaların her şeyden önce pratik olması gerekmektedir. Bebeğinizi emzireceğiniz bir koltuk sizin için çok önemlidir. Rahat ve ortopedik olmasına dikkat ediniz; unutmayınız bebek emzirmek sabır ister.


Bebek ve Uyku

Bebeklerde uyku düzeninin oturtulması ailenin en onemli sorunlarından biri olmaktadır. Bu yazıda sizlere bu konuda birkaç öğüt verilecektir.

0-3 ay: Yeni doğan bebeğiniz ilk haftalarda günde 17-18 saat uyur. 3. ayda ise uykusu günde 15 saate düşer. Ancak bu uyku hiçbir zaman gece olsun gündüz olsun aralıksız olarak 2-3 saati geçmez. Böylece bu dönemde siz de hiçbir zaman 2-3 saatten fazla aralıksız uyuyamazsınız. Ya beslemek için, ya altını almak için veya sadece oynamak için uykunuz mutlaka bölünecektir. Bu durum çoğu bebekte 5-6.aya kadar sürer.Bu süre içinde size düşen görev bebeğinizin uyku alışkanlıklarını yerleştirebilmek için alıştırmalara başlamaktır.

Bebeğiniz uykusu geldiğinde gözlerini ovuşturmak, kulaklarını çekiştirmek gibi birtakım hareketler yapar. Bu hareketleri öğrenin.

Bebeğinize gece ve gündüzün farkını öğretmeye başlayın. Buna 2 haftalıkken başlayın. Gündüz onunla oynayın, konuşun, ilgilenin. Gece uyku vakti geldiğinde ışıkları karartın, oynadığınız oyunları mümkün olduğunca yavaşlatın. Onun ilgisini çekecek tüm aktiviteleri sınırlayın. Çamaşır, bulaşık makinesi vs. aletleri çalıştırmayın.

6-8 haftalık olduğunda bebeğinize kendi kendine uyuma şansı tanıyın. Onu yatağına yatırın, uyutmak için çaba sarfetmeyin, kucağınıza almayın veya sallamayın. Böylece kendiliğinden uyumayı öğrenme şansı tanıyın.

3-6 ay: 3-4 aylık olan çoğu bebek günde 15 saat uyur. Bunun yaklaşık 10 saati gece, 5 saati ise gündüzdür. Eskisi gibi her 2-3 saatte bir uyanmamaktadır. Geceleri ancak bir kaç kez beslemek için uyanabilirsiniz. Gündüz uykuları ise 2-3 parti halinde yaklaşık 5 saat olacaktır. Bu dönemde:

Bebeğinizin uyku saatlerini planlamaya başlayabilirsiniz. Geceleri 20- 20.30 sıralarında uyuması uygun olacaktır. Bu saatlerde bebeğiniz çok enerjik görünse de yatmasını sağlayın. gündüz uykularını da belli saatlere planlamaya çalışın.

Yatma zamanı için bir takım alıştırmalar geliştirmeye çalışın. Onu yatırmadan önce oynadığınız oyunları yavaşlatın. Pijamalarını giydirin. Hikaye anlatın, ninni söyleyin. Işıkları azaltın. Bunu her gün yaparak bebeğinizin yatma saati geldiğini öğrenmesini sağlayın.

Bebeğiniz gece uykusunu 10 saat uyuduktan sonra onu uyandırın. böylece gündüz uykularını da düzenli uyumasını sağlarsınız.

6-9 ay: Günlük uykusu yaklaşık 14 saattir. 7 saate yakın bir süre hiç uyanmadan uyuyabilir. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kez kısa süreli gündüz uykuları uyuması uyku düzeninin sağlanmasında faydalı olacaktır.

Bu dönemde yatma zamanı için daha önceden geliştirdiğiniz alıştırmaların faydasını göreceksiniz. Artık önceden alıştırdığınız gibi pijamaları giydirdiğinizde , hikaye okuyup ninni söylediğinizde uyku zamanının geldiğini kabul edecektir.

Her gün aynı saatte gündüz uykularına yatmasını sağlayın.

Kendi kendine uyuyakalmasını sağlamaya çalışın.

9-12 ay: Bu aylarda muhtemelen bebeğiniz geceleri 10-12 saat ve gündüzleri iki kez yarım- 2 saat uyuyor olacaktır. Size düşen ise yatma zamanı alışkanlıklarını bozmamasını sağlamak, kendi kendine uyuması için gerekenleri yapmak olmalıdır.

12-18 ay: Bu aylarda bebeğiniz günde 13-14 saat uyuyacaktır. 18 aylık olduğunda günde iki kez olan kısa gündüz uykularını öğleden sonralarıyarım- iki saatlik tek uykuya indirebilir.Size düşen ise yatma zamanı alışkanlıklarını bozmamasını sağlamak, kendi kendine uyuması için gerekenleri yapmak olmalıdır.

18- 24 ay: Geceleri 10-12 saat, gündüzleri 2 saatlik bir öğlen uykusu yeterli olacaktır. Bu aylarda çocuğunuz oluşturduğunuz alışkanlıkları yıkabilmek için çeşitli hilelere başvurabilir.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27.01.08, 09:57   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebeğiniz Niçin Ağlar

Geçmiş araştırmalar, ağlayan bebeklerin anında ve olumlu ilgi ile yaklaşılırsa, kendi haline bırakılanlara oranla, büyüdüklerinde ağlamaya daha az eğilimli olduklarını göstermiştir . Bebeğiniz ağladığında göstereceğiniz yakınlık ile, onunla güven ve ilgiye dayalı, sevgi dolu bir bağın temellerini atarsınız. Hem siz hem de bebeğiniz bu zorlu ağlama dönemini atlatmaya çalışırken arada kurulan derin bağdan yarar göreceksiniz.
AĞLAYAN BEBEKLE NASIL İLGİLENMELİ ?

Bebeğinizin ilk aylarda ağlamak için pek çok nedeni vardır. Bebeğiniz ağladığında onu rahatlatacak güvenli yollardan birini deneyin.
0-6 AY ARASI BEBEKLER

AÇLIK: Karnı acıktığında ağlayacaktır .Siz bir süre sonra bu ağlamayı tanıyacak ve ne zaman olacağını tahmin eder duruma geleceksiniz. Bebeğinizin beslenmesini belirli saatlerle kısıtlamak zorunda değilsiniz. ''Açlık ağlamasını'' duyduğunuzda onu besleyebilirsiniz.
SUSUZLUK: Mama ile beslenen bebeklerde öğünler arasında sterilize edilmiş su verilebilir .Bebeğiniz, anne sütü ile besleniyorsa susadığını düşündüğünüz durumlarda, su vermek yerine onu emzirin.
KUCAKLANMAK İSTEĞİ: Bebeklerin sizin fiziksel temasınıza gereksinimi vardır .Onu kucağınıza alın ve göğsünüze dayayarak, kalp atışlarınızı duymasını sağlayacak şekilde taşıyın. Ağladığında, hızlı bir şekilde aşağı yukarı sallanmaktan hoşlanmayabilir .Yavaş, yumuşak ve rahatlatıcı hareketlerle onu sallayabilirsiniz. Müzik dinletmek veya sizin söyleyeceğiniz bir şarkı da bebeğinizi rahatlatabilir.
ÜSTÜNÜN DEĞİŞTİRİLMESİ: Bebeğiniz, giysilerinin çıkarılmasından hoşlanmayabilir. Bunun nedeni üşümesi değil, sadece içinde rahat ettiği uyku tulumu veya yeleğin çıkarılmasındandır .Onu mümkün olduğunca çabuk soyun ve onunla konuşmayı deneyin. Üstünü değiştirirken eğer üzerine bir havlu veya hafif bir örtü koyarsanız ağlamasının azaldığını göreceksiniz, çünkü kumaşa tutunacak ve onu cildi üzerinde hissedecektir. Bu dönem birkaç hafta içinde geçer.
ÇOK SICAK VEYA ÇOK SOĞUK: Bebeği uykuya yatırdığınızda oda sıcaklığı sabit olmalıdır. İdeal oda sıcaklığı 22 derece dir. Bebeklerin uyurken bez, yelek ve tulumdan başka bir şeye gereksinimleri yoktur .Onu çok fazla örtmeyin. Bebeğinizin vücut ısısını karnına dokunarak anlayabilirsiniz: Çok sıcak ise gereğinden fazla giydirmiş veya örtmüş olabilirsiniz.
KORKU: Bebeğiniz yüksek seslerden, parlak ışıklardan, ani ve hızlı hareketlerden irkilip rahatsız olabilir. Bunun sonucu ağlarsa, onu göğsünüze dayayarak sakinleştirmeye çalışın. Mümkünse, sıkıntısının kaynağını ortadan kaldırın.
KOLİK: Akşam yemeği saati ve bebeğiniz aniden ağlamaya başladı. Tanıdığınız bir ağlama değil, amansız bir çığlık ve hiçbir şekilde onu susturamıyorsunuz. Ağlaması o kadar güçlü ve ısrarlı ki yüzü kızarıyor, vücudu bir top şeklini a1ıyor. Bu ağlama nöbetleri günün düzenli parça1arı haline geliyorsa, muhtemelen bebeğinizin kolik şikayeti vardır . Bebeğin 20 günlük ile 3 aylık görülen kolik sancılarına neyin sebep olduğu ve kesin tedavisi bilinmemektedir. Üç ayın sonunda kendiliğinden geçecek bu sancı süresince sakin ve sabırlı olmaya çalışın.
Tedavi:

Koliğin hiçbir bilinen tedavisi yoktur.Ancak bazı önlemler yararlı olabilmektedir:

Öncelikle bebeğinizi bir hekime götürün ve ağlama ve karın ağrısına neden olabilecek diğer hastalıklarla ayırıcı tanısının yapılmasını sağlayın.
Bebeğinizin rahat ve tok olmasını sağlayın.
Bebeğinizi dik olarak kucağınıza alın ve sırtına minik darbeler vurarak sakinleştirmeye çalışın.
Biberonla beslenme 20 dakikadan az sürüyorsa daha az delikli bir biberon başıyla beslemeyi deneyin.Böylece emme arzusunu giderin.
Sessiz ve daha az aydınlık bir oda dış uyaranları azaltarak yardımcı olabilir.
Bebeği korkutabilecek ani hareketlerden sakının.
On dakikadan fazla süredir bebeğiniz ağlıyorsa yüzüstü yatırmayı deneyin.
Çok aktif bebeklerde bebeğin bir battaniye ile sarmalanması işe yarayabilir.
Bazı bebekler araba yolculuğu ile bazıları da saç kurutma makinesi veya elektrik süpürgesi sesi ile sakinleşebilmektedirler.
Ana baba olarak çocuğunuzun sağlıklı bir bebek olduğunu, infantil kolik in çocuğunuzun büyüme ve gelişmesi üzerinde hiçbir olumsuz etkisi olmayacağını ve bir müddet sonra kendiliğinden geçeceğini unutmayın ve moralinizi bozmayın.
Bebeğinizi formül mamaları ile besliyorsanız mamayı değiştirin. İnek sütü proteini olan mamalar yerine soya formüllü mamalar bazen yararlı olabilmektedir.
Bebeğinizi emziriyorsanız yediğiniz gıdalara dikkat edin (Lahana,karnabahar,brokoli,inek sütü,çukulata ve soğandan uzak durmayı deneyin)
Koliklerde kullanılan hiçbir ilacın faydası kanıtlanamamıştır. Bazı yan etkilere neden olabilirler.
6 AYDAN BÜYÜK BEBEKLER

Bebek büyüdükçe; hayal kırıklığı çocuğun sıkıntısının en büyük nedeni haline gelir . Emeklemeyi ve sonra da yürümeyi öğrendi mi dünyayı araştırma olanağı olacak, aynı zamanda başını belaya sokacaktır .Onun kapıları açıp kapamasını mutfak dolabından eşyaları almasını engellemeye çalıştığınızda hayal kırıklığına bağlı göz yaşlarının akmaya başladığını göreceksiniz. Fakat kısa bir süre sonra ona oynayacak başka bir şey verdiğinizde bunu unutacaktır

Bebeğiniz 2-3 yaşına girdiğinde, ağlama nedenleri daha karmaşıklaşacak ve tercihlerini, duygularını içerecektir. Bebeğiniz daha önce bahsedilen nedenlerle ağlayabileceği gibi, ağlamayı dikkat çekmek için kullanabilecek, hatta bunu bir krize bile dönüştürebilecektir.

Kızgınlığını, korkularını ifade etmek için ağlayacaktır .Kendini güvende hissetmediği, sizden ayrı kaldığı hatta kısa bir süre için yan odaya geçtiğinizde dahi ağlayacaktır . Yeni bir şeyler öğrendikçe, yeni insanlar tanıdığında, hoşuna gitmeyen şeyler olacak ve hemen gözyaşları akmaya başlayacaktır . Zaman içinde, bebeğinizin ağlama nedenlerini belirleyip onu rahatlatacak yöntemleri bulacaksınız. Ancak bebeğinizi çok kısa süre dahi yalnız bırakamıyorsanız ve ciddi bir korku problemi oluştuğunu düşünüyorsanız doktorunuza danışın.

ANNE BABALAR İÇİN PRATİK ÖNERİLER

Özellikle çok küçük bebekleri yatıştırmak için birkaç basit öneri:

Emzik ve biberon işe yarar, ancak bebeğinizin onu saatlerce emmesine izin vermeyin. Emzik ve biberonun tatlıya batırılması ve tatlı içeceklerle kullanılması diş çürüklerine neden olabilir .
Şarkı söyleyin ve onunla dans etmeyi deneyin. .Radyo veya teypten gelen dinlendirici bir müzik işe yarayabilir .Tabi o çıngırak gibi gürültü çıkarabileceği bir oyuncağı da tercih edebilir. Seyredebileceği renkli ve hareketli bir şeyler hoşuna gidecektir .
Kanguruda sizinle temas edebilecek şekilde tutun. Onunla yürüyüş yapın veya dans edin. Onu kollarınızda veya ayaklarınızda hafifçe sallayarak uyutmayı deneyin.
Onu arabanızla veya kendi bebek arabasıyla dışarı gezmeye çıkarın. Özel1ikle geceleri çok etkili bir yöntemdir .Bebeğinizin sık ağlaması sizin için büyük bir endişe kaynağı olabilir . Tüm gün boyunca ve her fırsatta ağlayan bir çocukla uğraşmaktan sinirleriniz yıpranabilir.

NE ZAMAN ENDİŞELENMELİYİZ ?

Bebeğinizin sık ağlaması sizin için büyük bir endişe kaynağı olabilir . Tüm gün boyunca ve her fırsatta ağlayan bir çocukla uğraşmaktan sinirleriniz yıpranabilir . Bebeğinin ağlamasından, her anne baba farklı şekillerde etkilenirler .Bazı anne babalar endişelenip, çocuklarının ağlamasından kendilerini sorumlu tutarlar.
Diğerleri bu gürültüden ve bölünen gecelerden rahatsız olurlar. Kendilerini kaybetme noktasına gelenler, eğer susmazsa çocuğu fiziksel olarak cezalandırmakla tehdit ederler. Böyle bir davranış, bebek tarafından kolayca algılanır ve çok daha fazla ağlamasına neden olur.

Eğer çocuğunuzun ağlaması sizi çok kötü etkiliyor ve onu hırpalayabileceğinizi hissediyorsanız, bunu bir yakınınızla veya doktorunuzla tartışın. Yeni anne baba olmak zordur, bu nedenle sıkıntınızı tartışmak sizi rahatlatacaktır. Kendinize de bir miktar zaman ayırmayı unutmayın ve arada sırada bebeğiniz yanınızda olmadan da dışarı çıkmayı deneyin.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27.01.08, 10:02   #3 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebeğin Genel Bakımı

YENİDOĞANDA CİLT BAKIMI

Deri birçok rolü ve fonksiyonu olan yaşamsal bir organdır. Toksin ve infeksiyonlara karşı bariyer, ısı dengesi, su ve elektrolit dengesi, yağ deposu, yalıtım ve dokunma duyusunu sağlar. Bu fonksiyonlar doğumdan itibaren bazı değişikliklerle sağlanır. Değişikliklerin en yoğun olduğu dönem doğumdan sonraki ilk iki yıldır. Aköz fakat steril atmosferden patojenlerden zengin kuru ortama geçiş yenidoğan derisinde dramatik bir değişim oluşturur. Epidermal bariyerin bütünlüğü su kaybı ve mikroorganizma direnci için önemlidir. Temel deri bakımının amacı travmatik yaralanmaları azaltmak, olgunlaşmamış bariyer fonksiyonunu korumak, deri bütünlüğünü sağlamaktır.

ISI DENGESİ

• Zamanında doğan bebeklerde ilk üç gün içinde ısı dengesinin sağlanmasına yönelik işlemler başlar.
• Terleme ilk olarak alında başlar ve daha sonra gövde ve ekstremitelerde ortaya çıkar. Preterm bebeklerde yaşamın ilk günlerinde ısıya karşı terleme görülmez.
• Deri vücudun ısısını kontrol etmede yardımcı olur. Çok küçük çocuklarda, aşırı sıcak ya da soğukla başa çıkmada ısı kontrolü daha zordur.
• Üşümemesi için ne kadar giydireceğinize gelince; yetişkinlere göre bir kat fazla giysi giydirilmesi, uykusu sırasında üzerinin örtülmesi yeterlidir.
• Çok küçük bebeklerde el ve ayaklar soğukta mavi benekli bir görünüm alabilir. Bu önemli bir sorun değildir. Ancak, soğukta el ve ayakları örtmek bu durumu önleyecektir.
• Giyimli olduğu halde elleri soğuksa üşüyor olabilir, kolayca terliyorsa fazla giydirilmiş olabilir. Koltuk altından derece ile ölçülen vücut ısısı 36-36.5°C ise üşümüyor demektir.
• Bebeğinize kundak yapmayınız. Kundak doğumda normal olan bebeğin kalçasında çıkıklığa yol açabilir. Bunun yerine bebeğinize onlar için yapılmış zıbın, tulum, pijama şeklinde giysileri giydiriniz. Bazen bebeklerin kaburga kemiklerinin batmaması için göğüs çevresine sıkı sıkıya bir sargı yaparlar. Bunu da yapmayınız, bu sargılar bebeğinizin nefes alıp vermesini güçleştirir. Bebeğiniz için çarşıdan aldığınız giysileri paketini ilk siz açsanız bile yıkamadan giydirmeyiniz. Pamuklu, yumuşak dikişli, rahat ve kolay yıkanıp ütülenebilen, tüylü olmayan kumaşlardan yapılan bebek giysilerini ve battaniyelerini tercih ediniz. Bebeğinizin giysi ve battaniyelerini, havlu ve nevresimlerini sabun veya sabun tozu ile yıkayınız ve ütüleyiniz. Çamaşır makinesinin son durulama işleminde suya herhangi bir kimyasal madde ilave etmek gerekmez.

SAÇ VE TIRNAK BAKIMI
Lanugo: Prematürelerde özellikle sırt, omuzlar ve yüz lanugo denilen kıllarla kaplıdır. Bu kıllar normalde doğumdan bir ay önce anne karnındayken dökülür ve yerine zamanında doğanlarda görülen daha kısa lanugo çıkar. Saçlar gibi bunlarda ilk aylar içinde yerlerini vellus kıllara bırakırlar. Kalıtsal bir hastalık olan konjenital hipertrikozis lanuginozadan ve hipertrikoz ile seyreden hastalıklar ayırt edilmelidir.

Bazı bebekler fazla saçlı olarak doğarlar. Bu saçlar, tekrar yumuşak ve ince yeni saçlar çıkmadan önce ilk birkaç ay içinde dökülebilir. Bebeklerin yumuşak olan saçları, daha kuvvetli, uzun ve kalın olan yetişkin saçlarından farklıdır.

Bazı bebekler çok az saçla doğarlar. Bu saçlar giderek normal büyüme düzenine döner ve ilk bir ya da ikinci yılda dökülürler. Çocuk ve küçük bebeklerin saçlarının kesilmesi gerekmez.
Sırtüstü yatan ve hareket eden bebeklerin başlarında saç derisinin yatak çarşaflarına sürtündüğü yerlerde saçlarda seyrelme olabilir.

Küçük bebeklerin çoğunun saçlarını şampuan ile yıkamaya gerek yoktur. Eğer şampuan kullanılacaksa, olabildiğince az miktarda ve sıklıkta çok hafif bir şampuan kullanmak uygun olur. Çocuklarda, saçlı derideki yağ bezlerinin çalışma bozukluğu sonucu oluşan kabuklu deri iltihabı oldukça yaygın olup, çoğu zamanla geçer. Kabuklar, baş derisine bebe yağı ya da nemlendiriciler ile masaj yaparak çıkarılabilir.

Bebeklerde saç rengi oldukça çeşitlilik gösterir. Bazı bebeklerin saçları doğduklarında koyudur. Bu saçlar daha sonra dökülerek yerlerine açık renkli saçlar çıkar. Tersi daha az yaygındır. Kızıl saç, saçların normal büyüme düzenine girdikleri altı ya da dokuz aya kadar belirgin olmayabilir. Ayrıca, saç rengi, bebek büyüdükçe de değişebilir. Bu bağlamda, sarışın çocukların saçları genellikle sekiz yaş civarında koyulaşır.

Bebeğin tırnağını, ona özel bir bebek tırnak makası ile kesebilirsiniz. Uzamış tırnaklarıyla bebek, yüzünü ve gözünün kornea tabakasını çizebilir. Bebek tırnak makasıyla tırnağın keskin ve sivriköşeleri de ince bir törpüyle yumuşatın. Bu işlemi yaparken yanınıza bir yardımcı almalısınız.
Bazen tırnak altındaki deri tırnağın ilk gelişimi sırasında yeterince düz olmayabilir. Bu durumda tırnak deriye batar ve el ya da ayak parmağının ucunda şişlik veya kızarıklık oluşabilir. Bu, tedaviye gerek kalmadan tırnak büyüdükçe zamanla geçecektir.

GÖZ BAKIMI:
Doğumu takip eden günlerde gözlerde çapaklanma, akıntı ve kızarıklık ile kendini gösteren konjonktivit (göz iltihaplanması) ile de sıkça karşılaşılır. Bunun nedeni yeni doğan bebeklerde üretilen göz yaşını burun içine akıtan kanalın drenajının bazen yeterli olmamasıdır. Doğum sonrası göz bakımını yaparken günlük kaynamış ılınmış su ile ıslatılmış lokmalar halinde pamuk parçalarını kullanabilirsiniz. Önce ellerinizi sabunlu suyla yıkayıp temiz havlu ile kurulamayı unutmayınız. Islattığınız pamuk lokması ile bebeğin gözünü pınarından başlayıp kuyruğuna kadar yumuşakça bir kerede siliniz. Diğer göz için yeni bir pamuk lokması kullanınız. Bu bakıma rağmen bebeğinizin gözü çapaklanıyor, sulanıyorsa doktorunuza başvurunuz.

KULAKLAR VE BURUN BAKIMI:
Temizlik ve bakım için pamuklu çubuk ve benzeri şeyler kullanmayınız. Bunlar bebeğin kulaklarını ve burnunu tahriş edebilir. Bir parça kaynatılmış ılık su ile ıslatılmış pamuk veya yumuşak bir peçete ile kulakların ve burunun giriş delikleri silinebilir.

DİĞER

Miliarya (İsilik): Derideki küçük ter bezi kanalları olan gözeneklerin sıcak ve nemli havaya ve yüksek ateşe bağlı aşırı terleme sonucu tıkanması ile oluşur. Sıcak ve nemin fazla olduğu ortamlar, geçirgenliği olmayan giysiler miliarya oluşumunda önemli rol oynar. Aşırı nemlendirici kullanma, sabun ve deterjanlar sorunu daha da artırabilir. Tıkanıklık düzeyine göre farklı döküntüler gelişir. Daha hafif olan isilik küçük ve kolayca patlayıp ince pullar oluşturan su kabarcıkları halinde görülür. Daha ağır vakalarda, kaşıntılı ve su toplayan kırmızı döküntüler oluşabilir. Bu döküntüler sıcakta karıncalanma veya kaşınma hissi yaratabilir. En yaygın olarak alın, yanaklar, gözkapakları ve bazen de burunda oluşur. Ayrıca, bel lastikleri gibi giysi malzemelerinin ter bezlerini tıkadığı yerlerde de görülebilir.

İlk iki hafta içinde sık görülür.
Sıcak havada bebeği serin tutmak önemlidir. Bezler sık sık kontrol edilmeli ve ıslak olmaları halinde değiştirilmelidir. Bel lastiği sıkı naylon kilotlar kullanmaktan kaçınmak gerekir. Nemlendirici kullanılıyorsa, çok sık olmamak şartıyla hafif bir şekilde sürülmelidir. Sıcak havalarda koyu nemlendirici kullanmaktan kaçınınız. Cildi, ılık suyla yıkanmalıdır. İnfeksiyon şüphesi varsa antibiyotik başlanmalıdır. Kalamin veya lanolin içeren losyonlar, şeklinde zayıf etkili kortikosteroidli losyonların geçici kullanımı yararlıdır. Tekrarlayabilir.

Yenidoğan aknesi: Yenidoğanın baş boyun bölgesinde yerleşir. Anneden geçen hormonların etkisiyle ortaya çıkar. Genellikle 3-6 ay içinde kendiliğinden iz bırakmadan geçer. Bazı bebeklerde devam edebilir; bu durumda ilaç kullanmak gerekebileceğinden mutlaka dermatoloji uzmanına başvurmak gerekir.

CİLT LEKELERİ

Doğumsal benler: Yenidoğanların yaklaşık %1’inde doğumsal benler vardır. Küçük ve orta büyüklükteki benler klinik fotoğraflarla izlenir, yapısındaki değişikliklere göre çıkartılabilir.
Yaşam boyu malign melanom riski %4.6-8 arasında değişmekte bunların yarısı ilk beş yaş içinde ortaya çıkmaktadır. Habis dönüşüm en çok puberte öncesi dönemde gelişmektedir. Dev doğumsal benler olabildiğince erken dönemde büyüklüğü ve yeri uygun olduğu durumlarda tamamen çıkartılmalıdır.

Hemanjiomlar (Kırmızı benler/damar benleri):
Yenidoğanların %1-2.6’sında rastlanır, kız çocuklarda erkeklerden dört kez daha fazladır ve özellikle prematüre doğanlarda sıktır. Yaklaşık yarısı doğumda vardır. Diğerleri ilk ay içinde ortaya çıkar. En çok baş ve boyun bölgesinde yerleşir. On yaş civarında çoğunda tamamen geriler, ancak yerlerinde iz ya da renk değişikliği kalabilir. Çok sayıda hemangiomun bir arada oluşu iç organ tutulumu ile giden ölüm oranı yüksek hastalıkların habercisi de olabilir.

Mongol lekesi: En sık görülen pigmenter değişikliktir. Doğulu siyah ırka mensup olanlarda daha sık görülür. Sakral bölge veya sırt alt kısım en çok yerleştiği alanlardır. Mavi-siyah tonda birkaç milimetreden 10 cm veya daha büyük çaplara uzanan yapılardır. Hemen hemen bütün mongol lekeleri puberte öncesi kaybolur.

DİKKAT!
Bebeğinize bakım yapacağınız zaman ellerinizin temiz olduğundan emin olunuz.
İlk haftalarda karşılaşabileceğiniz döküntü veya sarılık gibi renk değişikliği şeklindeki cilt sorunlarınız olabilir. Cilt değişikliklerinin ne olduğunun tanımlanmasının en iyi görülerek yapılacağını unutmayınız ve dermatoloji uzmanı ile bağlantı kurunuz.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27.01.08, 10:03   #4 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebekte Gaz Sancıları

Gaz sancıları olmasaydı; bebekleri büyütmek, sanırım, çok daha kolay ve keyif verici olurdu. Saatlerce süren, bitip bitip tekrar başlayan, yırtınırcasına ağlayan bebeklerin bu durumuna dayanabilmek, hele hele gencecik, deneyimsiz bir anne için çok zor olsa gerektir. Ancak annelerin unutmaması gereken bir nokta da; bugüne kadar gaz sancısı nedeniyle zarar görmüş bir bebeğin görülmemiş olmasıdır. Burada hemen söylemem gerekir ki; bebeklik dönemindeki ağlamaların hepsinin nedeni de gaz sancıları değildir.

Bunlar
Açlık
Diş çıkarma
Kulak ağrısı
İshal
Başka sebeplerle oluşan barsak spazmları
İdrar yolu enfeksiyonları
Popo (anüs) çevresindeki yara ve çatlaklar
Pişik
Pamukçuk
Gizli veya belirgin fıtıklar
Ağız ve dişeti sorunları
Vücudun herhangi bir yerindeki kırıklar
Bazı sinirsel hastalıklara eşlik eden ağlama tipleri...
Bunları ayırt etmek için mutlaka çocuk hekiminize danışmanız gereklidir.

Gaz sancıları; zarar verici olmayan, belli bir süre ile sınırlı fizyolojik bir olay olduğuna göre belirgin bir tedavisinin olması da beklenemez. Bu durumda kesin tedavi etmekten çok gazı azaltıcı bir takım önlemler ve davranış biçimleri içine girmemiz gerekmektedir:

Öncelikle bebeğin gaz sancısı dışındaki herhangi bir sebepten dolayı ağlamadığını tespit etmemiz gereklidir. En çok karıştığı durum olan açlık'tan ağlayıp ağlamadığını saptamak kolaydır. Anne sütünü verdiğinizde susuyorsa sebep açlıktır. Yok eğer susmuyorsa her ağladığında inatla anne sütü veya mama veriliyorsa, sırf bu yüzden gaz sancısı daha da artabilir. Sık sık ve düzensiz beslenen çocukların gaz sancıları daha da artabilir. Hele hele erken dönemde başlanan ek gıdalar bu tabloyu iyice dramatikleştirir.

Bebeklere şekerli su verilmesi, emziklerin bala veya pekmeze batırılarak verilmesi, çok erken aylarda nişastalı gıdalara başlanması, meyva ve meyva sularının gereğinden çok verilmesi veya meyvaların olgunlaşmamış olması da gazı artırır.

Gereğinden fazla su içirilen veya tam tersi yeterince su verilmeyen bebeklerde de gaz fazla olur.

Uzun süre açıkta kalan yiyecekler (özellikle süt ve sütlü yiyecekler), iyi temizlenmemiş şişe-kaşık ve emzikler, uzun süre kapağı kapatılmamış şuruplar (vitaminler, antibiyotikler, ateş düşürücü-ağrı kesiciler) de basit mikrobik kirlenmeler nedeniyle gaz yapabilirler.

Altının uzun süre ıslak bırakılması, bulunduğu ortamın aşırı sıcak veya soğuk olması, uzun süre aynı konumda yatırılması da gazı artırabilir.

Bebeğin kundaklanması, hareket kaabiliyetini sınırlayan kuşaklarla sarılması da gazı artırabilir.

Annenin beslenmesinin gaz oluşumundaki rolü sanıldığı kadar belirgin değildir.

Anne ve babanın sakin, hoşgörülü ve sevecen olması çok önemlidir.

GAZLI BEBEKTE NELER YAPILABİLİR?

Anne ve babanın sakin olması, bebeğe şefkatle ve güvenle yaklaşması

Aşırı sıcak veya soğuk ortam oluşturulmamalı,

Dar ve sıkıcı veya üst üste giysiler giydirilmemeli,

Besinler hazırlanırken hijyen (temizlik) kurallarına uyulmalı,

Bebekler hep aynı pozisyonda yatırılmamalı, yan olarak veya karın üstü yatırılmalı (karın üstü yatırılırken bir kişinin bebeğin yanından ayrılmaması gerekiyor),

Karnına ve ayaklarına ılık bezler konulmalı,

Her beslenmeden sonra en az yarım saat ve en az iki kere "Gark" edene kadar gazı çıkartılmalı,

Bebeğe okşayarak ve severek güzel sözler söylenmeli,

Sinirsiz olduğu bir zamanda bebeğe uygun masaj yapılmalı,

Gereğinden fazla emdirilmemeli, gereksiz yere ek besinler verilmemeli,

Rezene çayı ve anason verilebilir.

Doktorunuza görünmeli ve onun önerilerine uymalısınız.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27.01.08, 10:06   #5 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebeğin Banyosu

Bebeğinizin en önemli ihtiyaçlarından biride banyodur. Hele de sevgi dolu sohbetlerle ve oyunlarla süslenmiş banyoları bebekler çok sever.Gerçi alışana kadar biraz zorluk çekersiniz ama daha sonra bu işten çok keyif alırsınız.

Bebeğiniz büyüdükçe yıkanma ve temizlenme gereksinimi artacak,biraz daha pasaklı olacaktır. Yemekleri kendi yemeye başladığında saçlarına sürecek ,altını temizlerken rahat durmayarak üstüne bşına sürdürecek,kısacası temizlenmeye daha çok ihtiyaç duyacaktır. Bebeğinize küçük yaşlardan başlayarak banyoyu sevdirmeli , temiz olmaya teşvik etmelisiniz.

Bebeğinizi yıkarken kullanmanız gerekenler neler : Banyo küveti,göz yakmayan bir şampuan,bebek sabunu ,temiz bir havlu,pamuklu çubuk,nemlendirici,doğal sünger gibi şeyler.

BEBEĞİ YIKARKEN DİKKAT ETMENİZ GEREKEN ŞEYLER :

Bebeğiniz 6 aylık olana dek göz, kulak ve yüzü için kaynatılıp ılıtılmış su kullanın.Kaynatma bakterileri öldürür.

Bebeğinizin,burnunu ya da kulaklarını temizlerken temiz bir pamuk kullanın ve yalnızca görebildiğiniz yerleri temizleyin.

Bebeğinizi banyoda hiç bir zaman yalnız bırakmayın.Bebek çok az suda bile boğulabilir.

Bebeğiniz oturur durumda olsa bile sırtından tutarak destekleyin.

Su sıcaklığını dirseğinizle kontrol edin.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 27.01.08, 10:08   #6 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Bebek Bakımı

BEBEK BAKIMI

Bebek Bezi ve Pişik Sorunu

Yeni doğan bebek, tuvalet kontrolünü hayatının ilk dönemlerinde yapamaz. Bebek idrar ve dışkısını kontrolsüzce dışarı atar. Bu atıklar, bebeğin son derece hassas olan cildi üzerine, tahriş edici etkiye sahiptir. Cildin yüzeyindeki ince, koruyucu yağ tabakası, bu nem ve atıklarca geçilir ve cilt tahriş olur.

Buna fırsat vermemek amacı ile, insanoğlu çok eski devirlerden beri, bebeklerin altına, atıkları emebilecek ve cildi mümkün olduğunca kuru tutacak yaprak, toprak ve daha sonraları bezler koymuşlardır. Günümüzde kağıt bazlı, bir kez kullanımlık bebek bezleri, bu konuda en yaygın kullanılan çözümdür.

İster kumaş, ister kağıt bezler kullanılsın, zaman zaman bebeklerin poposunda kendisini parlak kırmızı renk ile gösteren tahriş durumları ortaya çıkar. Bu tablo pişik olarak adlandırılır. Neyse ki pişikler çoğunlukla çok ciddi tablolar halinde seyretmez. Bazı basit, temel koruyucu işlemler, bebeği pişikten veya daha ciddi durumlardan korur.

Kumaş ya da kağıt bezlerin kullanılmasında en önemli konu, sık değiştirmektir. Kullanılan bez ne zaman ıslanır veya dışkı ile kirlenirse değiştirilmelidir. Amaç bebeğin altının kuru tutulmasıdır.

Eğer yeteri sıklıkta, bezleri değiştiriyorsanız, başka hiçbir şeye ihtiyacınız yoktur. Talk pudrası, günümüzde çocuk sağlığı uzmanlarınca önerilmemektedir. Eğer ille de bir pudra tatbik etmek gerekirse, mısır nişastası (bu amaca yönelik olarak hazırlanmış) önerilmektedir. Yapılan bazı çalışmaların, kullanılan pudra zerreciklerinin havada asılı kaldığı ve solunum ile bebeğin akciğerlerine gittiği, nadir de olsa pnömoni (akciğerde enfeksiyon, zatüre) yaptığı gösterilmiştir. Yeterli sıklıkta altı değişen bebeğin, pudraya ihtiyacı yoktur. Özellikle, büyükanne-babalar torunlarına bol bol pudra serpmek, losyon sürmekten büyük keyif almaktadırlar. Bu yaklaşım pişiği engellemez. Bazı çocuk sağlığı uzmanlarına göre, kullanılan pudra ve parfüm içeren bazı ürünler, aslında bebek cildi için pişiklere neden olabilecek kimyasal maddeler içermektedir. Bu tür ürünlerin alerjik madde içermediğinden emin olmalısınız.

Bebeğin, kirli altını temizlemenin en etkin yolu sabunlu su ile yıkamak, su ile durulamak ve kurulamaktır. Bir çok aile kokulu sabun veya alkol içeren ürünler kullanırlar. Bu ürünler de pişiklere neden olabilirler. Pişik görüldüğünde, hemen sadece sabunlu su ile temizliğe dönülmelidir. Bazı uzmanlar, dışkı yapılmış poponun, içine 1-2 damla bebek yağı ilave edilmiş ılık su ile hafifçe yıkanmasını önermektedirler. Bu alan, daha sonra temiz, yumuşak, emici bir bez ile temizlenir.

Bebeğin altının değişimi sırasında 10-15 dakika süre ile bez bağlanmadan, bebeğin altının açık olması ve hava ile teması da oldukça koruyucudur.

Bebeğin altı bağlanırken, mümkün olduğunca bel bölgesinde gevşek bağlanmalı ve havanın bez içinde dolaşması sağlanmalıdır.

Bebeğin altı bağlandıktan sonra naylon bir külot (muşamba) veya sızdırmayı engelleyici katman koyulmamalıdır. Cildin hava almasını engellediği gibi nemin de içeride kalmasına neden olarak pişiklerin oluşumuna neden olur.

Eğer Pişik Varsa

Bebeğin altını sabunlu su ile temizleyin, durulayın ve kurulayın.

Pişik olan bölgeleri, idrar ve dışkıdan korumak için kalın tabakalar halinde, pişik için eczanelerde satılan kremlerden kullanınız.

Ne Zaman Doktora Gitmeli?

Bütün bebeklerde zaman zaman pişik görülebilir. Bunlar yüzeysel tahrişlerdir. Yukarıda açıkladığımız basit önlemler ile birkaç gün içinde geçmiyor ise doktorunuza başvurmalısınız. Pişik ilerledikçe cilt, daha parlak kırmızı bir renk alır, kasıklar da kızarır, kırmızı alanlardan odaklanan yuvarlak kırmızı lekeler sağlam ciltte de görülür. Çok ağrılı hale gelir, kaşıntı olabilir. Özellikle pişik kremlerine rağmen 3-4 gün devam eden olgularda, maya veya mantar enfeksiyonu düşünülür. Eğer pişik alanlarında sivilcemsi yapılar, küçük kabarcıklar görülüyor ise mikrobik enfeksiyonlar düşünülmeli ve hekime gidilmelidir.

Bebek Bezi ve Sağlık

Bebek bezi, bebeğinizin sağlığı açısından size büyük ipuçları verir. Bebeğin günde kaç kez idrar yaptığını veya dışkılama yaptığını takip edebilirsiniz.

Bu da size


Bebeğinizin yeterli su alıp almadığını

Yeni aldığı besine karşı reaksiyonunu

Üriner ve sindirim sistemi

sağlığı hakkında bilgi edinmenizi sağlar.

Normalde bebeğin idrar rengi neredeyse renksizdir veya hafif sarıdır. Alınan besinler, ilaçlar ve bazı hastalıklar idrar renginin değişmesine neden olur. Özellikle yeni doğan bebekler yeteri kadar su alamıyorlar ise idrar rengi pembe olabilir. Bunun nedeni ürat kristalleridir. Böyle durumlarda doktorunuza başvurmalısınız.Doktorunuz bebeğin idrarını test ederek, renk değişikliğinin susuzluktan mı yoksa başka bir nedenden mi olduğunu ayırt edecektir.

Bebek bezlerini tuvalete atmayınız. Kullan-at bezlerde mutlaka bebeğinizin cins, kilo ve yaşına göre uygun ürünler kullanınız.
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09.02.08, 01:11   #7 (permalink)
Kullanıcı Profili
Epsilon Üye
 
handsome3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 486
Konular: 150
Puan Grafiği
Rep Puanı:1280
Rep Gücü:0
RD:handsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud ofhandsome3 has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
15 Mesajına 15 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart

Paylaşım için teşekkürler...
handsome3 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bakimi, bebek


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Diş Bakımı Nasıl Yapılır? - Diş Bakımı Konusunda Bilinmesi Gerekenler Sevda Ağız ve Diş Hastalıkları 3 12.12.15 10:22
Pilli Bebek Biyografisi-Pilli Bebek Hayatı-Pilli Bebek Kimdir?Grup Pilli Bebek Akasya Türk Rock Müzigi Şarkıcılarının Hayatları ( Biyografileri ) 2 22.09.12 00:17
Örgü Bebek Battaniyesi - Bebek Battaniyeleri - Örgü Bebek Battaniye Modelleri ASYA Bebek Örgüleri 0 17.09.12 01:34
Bilimsel Cilt Bakımı : Cilt Bakımı Ürünleri Hazan Güzellik-Bakım-Makyaj 0 13.07.08 09:43
Çalışan Anne Ve Bebek Bakımı Güllü Anne ve Bebek Sağlığı 0 29.06.08 05:53


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:50 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2