tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > SAĞLIK > Anne ve Bebek Sağlığı
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Anne ve Bebek Sağlığı Anne ve bebek sağlıgı,bakımı,ihtiyaçları hakkında bilgiler..


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Bebeğinizin Besin İhtiyaçları ve Özellikleri
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
912

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 25.06.09, 01:14   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Başak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 7.449
Konular: 6324
Puan Grafiği
Rep Puanı:14360
Rep Gücü:167
RD:Başak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 53
719 Mesajına 1.316 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Bebeğinizin Besin İhtiyaçları ve Özellikleri

Bebeğinizin Besin İhtiyaçları ve Özellikleri
Besin Grupları
FOSFOR
Kalsiyumun vücuda yararlı hale dönüşmesini sağlar. Normal bir beslenme, gerekli fosforu almaya yeter. Peynir, süt, yumurta sarısı en iyi fosfor kaynaklarıdır.
GLÜSİDLER, KARBONHİDRATLAR, ŞEKERLER
Bunlar enerji veren gıda maddeleridir. Yaşamak için enerji harcamanız gerekir. Beşiğinde yatan bir bebek fazla hareket etmemesine rağmen çok enerji harcar. Bunun için şekere ihtiyacı vardır. Şekerin her gramında 5 kalori vardır.
İki tip şeker vardır:
Hızlı şekerler: Şeker kamışı, şeker pancarından elde edilen şekerler balda meyvede bulunan şekerlerdir.
Ağır şekerler: Pirinç, makarna, ekmek ve genel olarak bütün nişastalı gıdalarda bulunur.
Birinci tür şekerler hızla kana karışırlar,ikinciler ise ağır ağır emilirler. İkinci tür şekerler tercih edilmelidir.
İYOT
Tiroit bezinin çalışması için gereklidir.Bu bez boyunda bulunur, en önemli işlevi enerji kullanımını kontrol etmektir. Normal bir beslenme düzeninde, iyot yeterince bulunur. İyot, özellikle balıkta çok vardır.
KALORİLER
Vücudun ihtiyacı olan gıda miktarı, kalori ile ölçülür. Gıdaların besin değeri de kalori ile ifade edilir. Örnek: Bir oduncunun günlük ihtiyacı 4500 kaloridir, yeni doğmuş bir bebeğinki ise kilo başına 120 kaloridir. 2 ila 6 aylık bebeğinki 110, 6 ila 12 aylık bebeğinki 100, 1 yaşından 3 yaşına kadar ise 90 kaloridir. 1 litre anne sütünde (ve inek sütünde) 700 kalori vardır.
KALSİYUM
Kemiklerin sağlamlığında büyük rol oynar. Bebeklerin iskeletlerinin oluşması için kalsiyum çok gereklidir. En çok kalsiyum içeren gıdalar süt ve sütlü maddelerdir. İnek sütü, anne sütüne nazaran 3-4 kat daha fazla kalsiyum içerir. Ama bu kalsiyumun bebek bünyesine geçişi çok zordur. Kremada gravyer, kaşar peynirlerinde de bol kalsiyum bulunur. Kuru incir,kuru fasulye,karnabahar, tere de kalsiyum içerir, Vücudun kalsiyumu alabilmesi için fosfora ve D vitaminine ihtiyacı vardır.
KATKI MADDELERİ
Piyasada satılan gıda maddelerinin çoğunda bir veya birden fazla katkı maddesi bulunur. Renklendirici, koyulaştırıcı, koruyucu, koku verici, vb. Bu maddeler doğal veya suni olabilirler. Kullanımları yasalara bağlıdır. Kod numaraları paketlerin üstünde yazar. (E harfi ve 3 rakam) Bu maddelerin yararları ve zararları tartışılabilir ama bazılarından özellikle uzak durmak gerekir. E100, E180 kodlu renklendiriciler, kuru yemişlerde kullanılan sülfitlerdir. E250, E251 tuz adı vermekte kullanılan nitrat ve nitritlerdir.
MADENİ TUZLAR
Besinlerden alınan başlıca madeni tuzlar şunlardır:tuz, kalsiyum tuzu, fosfor, demir, iyot, potasyum.
OLİGO ELEMENTLER
Vücudumuzda çok küçük miktarlarda bulunan minerallerdir. Biyokimyasal açıdan çok gereklidir. Oligo elementler, bakır, çinko, kobalt, manganez, gümüş alüminyum, molibden, selenyum olarak sayılabilir. Bunların eksikliği, ya beslenme bozukluğu, ya da sindirim sisteminin bunları absorbe edememesinden kaynaklanır. Bebeklerde oligo element eksikliği, erken doğum halinde, kötü beslenme, bağırsak hastalıkları olduğu zaman ortaya çıkar.
POTASYUM
Şekerlerin vücuda yararlı hale gelmesini sağlar. Vücutta bulunan tuz miktarı, potasyuma bağlıdır. Yani az tuz alan bir vücut (örneğin vejetaryen bir kişide) tüm tuzunu kaybeder. Sağlıklı bir beslenme düzeninde yeterince potasyum vardır.
PROTEİN veya PROTİDLER
Vücudumuzu inşa eden maddedir. Bu yüzden, protein çocuklar için gereklidir. Protein sütte, ette, peynirde, balıkta, yumurtada, tahıllarda, baklagillerde vardır. Proteinler, gram başına 4 kalori içerirler.
Çocuk proteinsiz büyüyebilir mi? Yani vejetaryen rejim uygulanabilir mi? Bu rejimde, et ve hayvansal proteinler (süt ve yumurta) yenmez, nebati proteinler (soya,badem) yenir. Bu rejimi hiç tavsiye etmiyorum, hatta zararlı olabileceğini bile düşünüyorum. Büyümekte olan bir bebek, böylesine dengesiz bir beslenme ile gelişemez.
Buna karşılık, et ve balık verilmeden ama başka hayvani proteinler (yumurta,süt) ilave edilerek hazırlanmış bir rejim, çocuğun gelişmesini tehlikeye atmaz.
Ne kadar protein verilmeli? Uluslar arası sağlık örgütlerinin tavsiyelerine göre 0 ile 2 aylık bebeklere günde kilo başına 2, 4 gram , 2 ila 6 aylık bebeklere günde, kilo başına, 1, 7 gram, 6 ile 12 ay arası günde kilo başına 1, 2 gram, 1 ile 3 yaş arasındaki çocuklara günde kilo başına 0, 9 gram protein verilir.
SELÜLOZ
Ağırlığı ve hacmi sayesinde bağırsakların çalışmasına yardım eder, bu açıdan çok gereklidir. Selüloz meyve ve sebzelerde bulunur.
SODYUM KLORÜR
Mutfakta kullandığımız tuzun kimyasal ismidir. Vücudumuzun tuza ihtiyacı vardır. Çünkü, tuz vücuttaki suyun hareket etmesinde rol oynar. Ayrıca, tuz midedeki asitlerin salgılanmasını sağladığı için hazmı kolaylaştırır. Aşırı tuz zararlıdır çünkü yetişkinlerde yüksek tansiyona neden olur. Bebeklerin mamalarına da fazla tuz konulmamalıdır.
VİTAMİNLER
Yağlar, şekerler, proteinler, kalori kaynağıdır yani enerji verirler. Vitaminler ve mineraller kalori vermezler. Onların görevi, kalori veren besinlerin vücut tarafından kullanılmasını sağlamaktır. Vitaminler çok çeşitlidir:
A VİTAMİNİ: Çocuğun büyümesinde ve mikrobik hastalılıklarla savaşmasında önemli bir rol oynar. A vitamini, havuçta, maydanozda, kayısıda, tereyağında, balık yağında, yumurta sarısında, ciğerde, sardarya balığında bulunur.
B VİTAMİNLERİ: B vitaminleri çeşitlidir: B1,B2,B6,B12,vs... B vitaminleri, sinir sisteminin, kasların, sindirim sisteminin, kanın sağlığı üzerine etkisi vardır. Bitkisel ve hayvansal gıdaların hemen hemen tümünde bu vitaminler bulunur. Özellikle buğday ve ciğerde çok vardır.
C VİTAMİNİ: Bu vitaminin kimyasal işlevi çok önemlidir. C vitamini eksikse, kanamalar, yorgunluk, ağrılar ortaya çıkar. Eski zamanda, gemiciler denize açıldıkları zaman, skorbüt denilen bir hastalığa tutulurlardı. Dişleri dökülür, ciltlerinin üstünde kırmızı kan lekeleri belirir, bitkin düşerlerdi. Bunun nedeni, C vitamini eksikliğidir. Artık bilinmektedir ki yalnızca konservelerle beslenen kişilerin bol bol limon, portakal gibi meyveler yemesi gerekir. Artık, skorbüt hastalığı ortadan kalkmıştır. C vitamini, sıcakta ve açık havada yok olur. Çabuk ve üstü kapalı olarak pişirilirse, besinlerde bir miktar C vitamini kalır.
100 gram taze meyvede bulunan C vitamini miktarları (mg olarak): Limon, portakalda 45, greyfurtta 40, Frenküzümü 35, mandalinada 30, frambuazda 25, ananasta 24, domateste 23, Ayı üzümü 16, olgun muzda 10, kiraz,şeftalide 8, kavunda 6, erik ve elmada 5, üzüm,kayısı,armutta 4,incirde 2. Kivi, 300 mg ile, en fazla C vitamini içeren meyvedir.
D VİTAMİNİ: D vitamini eksikliği raşitizme neden olur. Kalsiyum ve fosforun bünye tarafından emilmesine yarar. D vitamini, güneşin ültraviyole ışınlarının, deriye temasıyla oluşur. Ayrıca balık yağı da D vitamini açısından çok zengindir çünkü balıklar, güneş gören yosunlarla ve hayvanlarla beslenir.
Şehirlerde, sis ve hava kirliliği, güneş ışınlarını engellerler. Bu yüzden kış mevsimlerinde çocuklara D vitamini verilir... Esmer, koyu tenli çocukların D vitamini ihtiyacı daha fazladır.
Bu saydıklarımızın dışında, başka vitaminlerde vardır. E vitamini büyümede, K vitamini kanın pıhtılaşmasında, P vitamini damarların sağlamlığında, folik asit, sinir sisteminin direncinde rol oynar. Dengeli bir beslenme, çocuğun vitamin ihtiyacını karşılamak için yeterlidir.
YAĞLAR
2 türlü yağ vardır:
Bir besin maddesinin yapısının içinde olan yağlar: bunlar en çok sığır etinde bulunur.
Saf halde bulunan yağlar: Bu yağların bir kısmı hayvani, (tereyağı), bir kısmı da nebatidir.(bitkisel)
Yağların bazıları temel yağlardır, vücut bunları üretmez gıda yoluyla alınması gerekir. Bunlar doymamış yağlardır. En önemlisi linoelik asittir, bu asit beynin ve sinir siteminin oluşmasında temel bir rol oynar. Doymamış yağlar, ay çiçeği, soya, mısır yağlarında bulunur. Anne sütünde, doymamış yağ vardır. İnek sütündeki doymamış yağ oranı anne sütüne nazaran çok azdır. Bu yüzden hazır bebek sütlerine bu yağlar ilave edilir.
Yağlar çok besleyicidir: 1 gramında 9 kalori vardır. A ve D vitaminlerinin vücut tarafından emilmesinde büyük rol oynarlar. Ancak, yağların hazmı zordur. Bu yüzden pişmiş yemeklerin yağ emmemiş olması gerekir. Yemek pişirilmeli, yağ sonradan ilave edilmelidir. Yağ sıcaksa mideyi tahriş eder. Tekrar tekrar ısıtılması daha da kötüdür.
Çikolata, badem, ceviz, zeytin de bu tür yağlar vardır. Günümüzde fazla yağlı yemenin kalp ve damar hastalıklarına yol açtığı bilinmektedir. Bu yüzden çocuğun beslenmesinde de yağ ölçülü olarak kullanılmalıdır.
Kaynak:Çocuğumu Büyütüyorum, Laurence Pernoud, E Yayınları





Besinlerin Özellikleri
UNLAR
Tahılların tanelerinin öğütülmesi ile elde edilen unlar, (buğday, arpa, çavdar, yulaf, pirinç,mısır) nişasta denilen bir tür şekerden oluşurlar. Nişasta, iki aylıktan küçük olan bebeklerin sindirim sistemlerine uygun değildir.
Piyasada çok çeşitli unlar vardır: Suda eriyenler, sütlü ve sütsüz olanlar şekerli ve şekersiz olanlar, kakaolular vs. Sütlü unlar anneler için çok pratiktir.
Glüten İçermeyen Unlar
Glüten tahıllarda bulunan bir proteindir. Buğday, arpa, yulaf ve çavdarda bulunur, pirinç ve mısırda yoktur. Bazı bebeklerin sindirim sistemi glütene karşı tahammülsüzdür. Bu, çocukta büyüme bozukluğuna kadar gidebilecek sorunlara neden olabilir. Risk almamak için, bebek beş aylık oluncaya kadar glütensiz unların kullanılması tavsiye edilir.
Miktarlar
Senelerce bebeklere un verildi ama son zamanlarda unları azaltma hatta hiç vermeme eğilimi ortaya çıktı. Unların en büyük mahsuru, şekere dönüşmüş kalori vermeleridir. Bu şekerlerin büyük bir bölümü vücutta depolanıp kilo aldırır ve gerçek bir yarar sağlamaz.
Çocuğunuza unlu mama vereceksiniz, yavaş yavaş başlatın : bebek üç aylık olunca basit ve glütensiz bir un seçin. Biberonuna önce bir kahve kaşığı un katın, sonra iki, daha sonra da üçe çıkartın. Çocuk altı aylık olunca, sütü koyu bir muhallebi haline gelecek ve kaşıkla verilebilecektir.
SEBZELER
Sebzeler bol miktarda vitamin ve madeni tuz içerirler. Bebeğe sebze dördüncü ve beşinci ayında püre veya çorba şeklinde verilir.
Klasik sebze çorbası, pırasa, havuç, patates ve birkaç salata yaprağı ile yapılır. Sebzeye havuç püresiyle başlayın. Sonra ıspanağı deneyin ama ıspanağın bağırsakları yumuşattığını unutmayın. Son zamanlarda brokoli de çok kullanılıyor. Bu sebzede çok vitamin vardır, hem de görünüşü çok güzeldir. Yeşil fasulyenin ishal yaptığı bilinmelidir.
Patates püresi , bebekler beş, altı aylık oldukları zaman verilir. Bazı anneler patates püresine başka sebzeler katıp, tadını bozarlar. Çocuklar patates püresine bayılırlar onları bu zevkten yoksun bırakmayın.
Havuç
Çocuğa en çok verilen sebzedir, çok faydalıdır ve çeşitli şekillerde kullanılabilir. Bebeklerin midesi tarafından çok iyi kabul edildiği için, verilen ilk sebzedir. Daha büyük çocuklara havuç, çiğ olarak verilir.
Havuç, A vitamine dönüşen karoten maddesi içerir. Havuç bebeklerin tenine, özellikle yüz ve avuç içine turuncumsu bir renk verir ama bu çabucak geçer. Havucun ishal durdurucu özelliği vardır.
Havuç çorbasının tarifi şöyledir: 500 gr. havuç yıkanır, soyulur, halka halka doğranır. Bir litre suda, hafif ateşte yumuşayıncaya kadar pişirilir. Düdüklü tencerede ise 10 dakika pişirmek yeterli olur. Bunu mikserden geçirin ve bir litreyi tamamlayana kadar su ve 2-3 gram tuz koyun. Çocuğa büyük delikli biberonla içirin ve 24 saat içinde tüketin. (Bu süre içinde de buzdolabında koruyun, kullanmadan önce çalkalayın.)
Patates
Bu sebze, nişasta ve madeni tuzlar (%20) içerir. Bebeğin beslenmesinde patates önemli bir yer tutar, kalori değeri dışında iki yararı daha vardır.
- Sıvı gıdalardan katı yemeklere geçiş yaparken çok büyük kolaylık sağlar çünkü sıvı, yarı sıvı ve katı hale girer.
- Et, balık, yumurta, sebzeler çocuğa tanıdığı ve sevdiği patates püresine katılarak, verilirse alışması daha kolay olur.
Çocuk 10-11 aylık olunca patates kızartması yiyebilir ve bunu çok sever. Kızartılmış olması kalori miktarını oldukça arttırır: 100 gram haşlanmış patateste 85 kalori vardır. Ama 100 gram kızarmış patateste 400 kalori vardır. Bunun için patates kızartması ara sıra verilmelidir ve mümkün olduğu kadar az yağlı, yumuşak ve az tuzlu olarak hazırlanmalıdır.
Lahana
Bebekler lahanayı pek sevmezler ayrıca lahananın hazmı zordur. Çocuk 3-4 yaşına gelmedikçe lahana verilmemelidir. Baklagiller, mercimek, kuru fasulye protein ve madeni tuzlar açısından çok zengindir(fosfor,demir) Ama hazımları zordur. Bu yüzden en erken 18 ayda verilmelidir. Sebze çorbalarına az miktarlarda katılarak, çocuk, yavaş yavaş alıştırılmalıdır.
Kırmızı Pancarlar
Çocuklar kırmızı pancarı severler. Bebekler 5-6 aylık olunca rendelenmiş olarak veya sebze çorbasına katılarak verilir.
Not:Pişmiş sebzeler soğukta saklanmazlarsa bozulurlar. Zaten pişmelerinden itibaren 24 saat içinde tüketilmeleri gerekir.
Havuç yiyen çocuğun dışkısında küçük parçalar olması, ıspanak yiyen çocuğun dışkısının yeşil olması ve pancar yiyen çocuğun çiş ve dışkısının olması gayet normaldir.
Sebzeler pişme esnasında, vitaminlerinin bir bölümünü kaybederler. Bazı önlemlerle bu vitamin kaybı önlenebilir:
Sebzeler yıkanırken suda uzun süre bekletilmemelidir.
Çok az kaynar suda mümkün olduğu kadar kısa sürede pişirilmelidir.
Patates kabuğu ile pişirilirse daha az vitamin kaybeder ama kabuk yedirilmemelidir. İlaçlı olabilir.
Sebzeler çocuklara yalnız vitamin sağlamakla kalmazlar, aynı zamanda içerdikleri selüloz sayesinde bağırsakların düzenli çalışmasında da önemli bir rol oynarlar.
Taze sebzelerin yanı sıra konserve ve dondurulmuş sebzelerde kullanılabilir. Bunlar güvenilir, kullanımı kolay, ekonomik ürünlerdir.
MEYVELER
Meyve, en önemli C vitamini kaynağımızdır ve çocuğun beslenmesinde önemli bir rol oynar. Meyve bebeklere erken yaşlarda verilebilir. Olgun olmak şartıyla, hemen hemen bütün meyveler verilebilir ama ilk olarak verilebilecek olanlar portakal, muz ve elmadır.
Portakal
C vitamini açısından çok zengin olduğu için, eskiden, biberonla beslenen bebeklere portakal suyu verilirdi, ama artık hazır satılan bebek sütlerine C vitamini ilave edilmektedir. Yine de, bebek kabul ediyorsa, ona portakal suyu verin. Yeni bir tat keşfedilmiş olur hem de kaşıkla tanışır. Ona bir kahve kaşığı portakal suyu biraz su ile karıştırılıp, gerekirse biraz şeker de katılarak verilir. Yavaş yavaş su miktarı azaltılır, portakal suyu arttırılır, sonunda hiç su konulmaz.
Muz
Nişasta açısında çok zengindir (%20). Olgunlaşmamış muzda, saf nişasta bulunur ve bu yüzden hazmı çok güçtür. Olgunlaşmış muzda ise nişasta basit türden bir şekere dönüşür ve hazmı daha kolay olur.
Muz, bebeklere 6-7 aylıkken verilebilir ancak muz olgun olmalı ve kaynar suda iki dakika kaynatılmalıdır. Daha sonra ezilmiş ve çiğ olarak verilir. İshale çok etkilidir, mikserden geçirilerek biberonla verilir.
Elma
Hem yeni doğmuş bebeğe hem yaşlılara, pişirilip, emzirerek verilir, canlılık kazanmalarını sağlanır. Muz gibi, elma da ishale karşı kullanılır, (bebek 6-7 aylık olmalıdır). İçerdiği selüloz sayesinde kabızlığa, pektin sayesinde de ishale iyi gelir.
- Kabızlığa Karşı: Çocuğunuza olgun bir elma yedirin. Elmayı iyice yıkayın ve soymayın. İçerdiği selüloz bağırsakta birikip, onu harekete geçirir.
- İshale Karşı: Olgun,soyulmuş, çekirdekleri çıkartılmış ve rendelenmiş elmadan, çocuğa, her saat başı iki tatlı kaşığı yedirilmelidir. İçindeki pektin toksinleri ve suyu alacaktır.
İlk başlarda bebeğe yalnız elma, portakal ve muz verilir. Sonra kayısı ve erik kompostosu ezilerek yedirilmeye başlanır. Bazı anneler kuru erik kompostosunun sadece kabızlık çeken çocuklara verildiğini düşünürler ama bu yanlıştır: Kuru erik kompostosu her zaman verilmelidir çünkü mükemmel bir bağırsak düzenleyicidir. Altı aydan büyük olan bebeklere, meyveler çiğ olarak(soyulup,ezilerek) verilir, böylece daha çok C vitamini almış olurlar. Şeftali, armut gibi soyulan meyveleri tercih edin, son zamanlarda her yerde rahat bulunan kivi de vermenizi tavsiye ederim. Kivide, limon ve portakaldan çok daha fazla C vitamini vardır.
Çocuklara iki yaşından itibaren her türlü meyve verilir. Meyveler olgun olmalı, küçük parçalara bölünerek verilmelidir. Erik bağırsakları yumuşatır,fazla miktarlarda yedirilmemelidir.
Çilek
Bazı çocuklarda döküntü ve kaşıntı yapar. Önce bir tane yedirin vücudunun tepkisini kontrol edin. Kışın, konserve ve dondurulmuş meyvelerden yararlanabilirsiniz.
Reçeller ve Kuru Yemişler
Fazla aşırıya kaçmamak şartıyla, çocuklara bir yaşından itibaren reçel verebilirsiniz.
Kuru incir ve hurma iki yaşından önce verilmemelidir. Fındık, badem, fıstık gibi kuruyemişler kesinlikle küçük çocuklara verilmemelidir. Hatta erişemeyecekleri yerlerde saklanmalıdır zira kolayca boğaza kaçıp boğulma vakalarına sebep olabilirler.
NOT:SEBZE VE MEYVELER ÇOCUĞUN BESLENME SİSTEMİNE 6-7 AYLIK OLDUĞU ZAMAN DAHİL EDİLİR. Bu yavaş yavaş yapılmalıdır. Önce, birkaç kahve kaşığı ezilmiş sebze veya meyve, biberona katılır. Çocuk bunu kabul ederse, miktarlar yavaş yavaş arttırılarak 50 sonra 100 grama ulaşır.
Et ve balık
En önemli protein kaynağıdır ve bebeklere beşinci aylarından itibaren verilir.
Önce sığır eti, sonra kuzu, sonra da dana, tavuk etleri verilir. Jambon verilebilir, ara sıra da salam yiyebilir. Balık da beş ile altı ay arasında, et ve yumurta ile değişimli olarak verilir. Çocuğa verilen balığın çok taze ve yağsız olması gerekir. Mezgit, dilbalığı gibi balıklar tercih edilmeli, ama uskumru, ringa balığı gibi yağlı balıklar verilmemelidir. Ara sıra, ona konserve sardalya veya ton balığı tattırabilirsiniz. Bazı çocuklar balığı hiç sevmezler o zaman et ve yumurtayla yetinin.
Et ve balık, 6-7 aylık olmuş çocuğa yavaş yavaş başlatılır. Önce 5 gram (bir kahve kaşığı), sonra 10 gram verilir, böyle devam ederek bir yaşına geldiği zaman 40-50 grama ulaşılır. Et ve balık çok iyi pişirilmeli ve pişirirken yağ kullanılmamalıdır.
Yumurta
Yumurtada, bir canlı varlığın yaratılması için gereken her madde bulunur, bu açıdan mükemmel bir besindir. Yumurtaya da, diğer besinlere olduğu gibi kademeli olarak başlatılmalıdır. Bazı çocuklar yumurtaya tahammül göstermezler, o zaman ısrar edilmemelidir. Yumurtanın çok taze olmasına dikkat edilmelidir.
Yumurta fazla verilirse, ishal,döküntü,kaşıntı yapabilir. 6-7 aylık bebeklere katı pişmiş yumurtanın sadece sarısı verilir, 10 aylık olunca da katı pişmiş yumurtanın tümü yedirilebilir. Rafadan yumurta ve tatlılara katılmış yumurtayı ise bir yaşına gelince yiyebilir. 15 aylık olunca, omlet ve sahanda yumurta verilir. Bunları pişirirken tereyağı kızdırılmamalıdır çünkü hazmı zorlaşır. Jöleli yumurta hiç verilmemelidir zira jöle hemen tüketilmezse gerçek bir mikrop yuvası haline gelir.
Yoğurt
Yoğurt, inek sütüne katılan laktik basillerin, sütteki laktozu, laktik aside dönüştürülmesi ile elde edilir. Yoğurt proteinlerin hazmedilmesine yardım eder ve kalsiyum vücut tarafından emilmesini kolaylaştırır.
Piyasada çeşit çeşit yoğurtlar bulunmaktadır: tam yağlı, yağı alınmış, meyveli olanların yanında ayranın hazır satılanı vardır. 120 gram yoğurt, protein ve kalsiyum açısından, 150 gram sütle aynı değerdedir. Süte alerjisi olan veya sütten bıkmış çocuklara süt yerine yoğurt verebilirsiniz.
Peynirler
Çocuğun büyümesi için gerekli madeni tuzlar, özellikle kalsiyum peynirlerde bol bol vardır. 30 gram gravyer peynirinde, 250 gram sütte olduğu kadar kalsiyum vardır. Süt gibi peynir de protein ve yağ içerir. Bu yüzden, çocuk süt içmek istemezse, peynir onun yerini tutar.
Çocuğa ilk olarak taze peynir verilir:yoğurt, çökelek peyniri gibi. Arkadan rendelenebilir, sert hamurlu pişmiş peynirler gelir: çorbasına ve sebze püresine kaşar, gravyer gibi peynirler katılır. (6-7 aylık bebeklerde 1-2 kahve kaşığı ) Mayalanmış peynirler (rokfor , kamamber vs) 6-7 aylık olan bebeklere verilebilir.
Tahıllar
Bebek 10-11 aylık olunca, corn flakes, müsli gibi kavrulmuş tahıllar, sıcak veya ılık sütle , biraz da şeker katılarak verilir. Çocuklar genellikle bunlardan çok hoşlanırlar ama şeker katılmış olanlar pek tavsiye edilmemektedir.
Makarna
Küçük harfler veya minik şekiller çorbasına katılabilir. 8-9 aylık olan bebeğe normal şekilde pişirilmiş makarna verilebilir.
EKMEK, BİSKÜVİ VE HAMUR İŞLERİ
Pastalar
Kuru bisküviler 6-7 aylıktan itibaren, süte ufak ufak doğranır ya da emmesi için eline verilir. Kremalı bisküvi ve pastalar 2 yaşından önce verilmemelidir.
Ekmek
18 aylık oluncaya kadar, çocuğa emmesi için verilen ekmek kabuğu, verilir. Ekmek iyice çiğnenmediği zaman hazmı zor olan bir besindir onun için çocuğa ekmek 18 ayından sonra verilmelidir. İkindi kahvaltısında, reçel ve bal sürülmüş olarak yedirilebilir.
Çikolata, kakao
Kakaolu unlar, 8-10 aylıkken başlatılabilir. Daha sonraları, ara sıra bir parça çikolata verilse de bu bir alışkanlık haline gelmemelidir.
Dondurma
Çocuğa 3 yaşından önce dondurma yedirmeyin, sonra da, ya iyi bir marka seçin ya da bildiğiniz gibi iyi bir pastanenin dondurmasını alın. Açıkta satılan dondurmalar, çocuğunuzun sağlına zarar verilebilir.
Şekerlemeler
Diş çürümesi iştah kaybı, mide ve bağırsak bozuklukları: bunlar şekerin zararlarının yalnızca birkaç tanesidir. Gece yatmadan önce verilen şeker daha da fazla zarar verir. Dişlerin arasında kalan şeker asitleri, çürüklerin oluşmasını hızlandırır. Ayrıca, ağzında şekerle uyuyan çocuğun boğulma tehlikesi de vardır.
İçecekler
Çocuk katı mamalara başlatılınca, artık ona içecek vermek gerekir. Sadece su vermek yeterlidir. Gazlı içecekler, fazla kalori içeren şekerli meyve suları ve tabii ki alkollü içkiler verilmemelidir.
Hazır Mamalar
Hazır mamalar çok sıkı kontrolden geçmiş et, sebze ve meyveler kullanılarak imal edilir. Zehirli olabilecek böcek ilaçları, suni gübreler, nitratları içermeyen ürünler kullanılır. Şeker, protein oranları yönetmeliklerle kurallara bağlanmıştır. Bu mamaların diğer bir avantajı da çok ince ezilmiş olup, kolayca hazmedilmesidir. Bebekler bu mamaları severek yerler. Ayrıca, bir kaşık mamayı biberonla karıştırıp, bebeğin sebzeleri kabul edip etmediğini kontrol etmek çok kolay olur.
Uzun hazırlama işlemlerine gerek kalmadan, hazır mamalar sayesinde, bebeği yeni besinlere başlatabilirsiniz. Mevsim ne olursa olsun, her türlü sebze ve meyvanın elinizin altında bulunması da bu hazır mamalar sayesinde mümkün olur. Hazır bebek mamaları, tatillerde, seyahatlerde, telaşlı zamanlarda annelerin işini çok kolaylaştırır.
Ama hazır mamaların bazı sakıncaları da vardır. Bazı ailelere fiyatı pahalı gelmektedir. Bu mamaların tatları birbirine benzer(meyveler hariç) bunu siz de tadarak fark edebilirsiniz. Çocuğunuzu devamlı bu mamalarla beslerseniz, onun damak zevkini geliştiremezsiniz.
Sonuç olarak, bu mamaları yeni gıdalara başlatmak için veya tatillerde işinizi azaltmak için kullanabilirsiniz. Ama çocuğu yalnız bu mamalarla beslemek veya bunları uzun süre kullanmak sakıncalıdır.
DİKKAT:Açılan hazır mama buzdolabında korunmalı ve 48 saat içinde tüketilmelidir.
Dondurulmuş besinler
Dondurulmuş gıdaların bebeklere verilip verilemeyeceğini soran mektuplar artarak gelmeye devam ediyor.
Dondurulmuş gıdalardan hoşlanıyorsanız, onları mutfağınızda kullanıyorsanız, bebeğinize de verebilirsiniz. Ama bir şartla: son kullanma tarihini kesinlikle geçirmeyin, kullanma talimatı okuyun ve ona uyun. Çözülmüş bir gıda maddesini kesinlikle tekrar dondurmayın ve 24 saat içinde bitirin.
Taze sebzeden çorba ve püre yapacağınız zaman biraz fazla yapın, bunu küçük kavanozlara koyup dondurun. Dondurularak korunan gıdalar, besin değerlerini kaybetmezler, vitaminleri yok olmaz, hiçbir koruyucu madde ilavesi gerekmez.
Ezilmiş et ve tablet halinde dondurulmuş et, balık, sebze ve meyveler satılmaktadır. Bunlar az miktarda hazırlanacak mamalar için çok pratiktir.
Bunları çok az suda ve kısa sürede pişirmelidir, daha az vitamin kaybı olur. En ideali mikrodalga fırında 1 dakika tutmak yada düdüklüde pişirmektir. Dondurulmuş ve taze gıda maddeler karıştırılabilir, örneğin dondurulmuş et ve balıkla taze sebze püresi gibi.
Dondurulmuş etlerin ve sebzelerin tadı tazeleri gibi değildir. Bu yüzden taze ve dondurulmuş maddeleri aynı zamanda vermek doğrudur.
Çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için dengeli ve çeşitli bir beslenme sistemi gerekir.
Çocuk bebekken fazla bir seçeneği yoktur, yalnızca süt içer. Bütün öğünler birbirinin aynıdır. 4 ila 12 ay arasında sürekli yeni gıdalar ilave edilir. Doktorunuzla sık sık konuşup onun tavsiyelerine göre hareket ediniz. Çocuk 1 yaşına gelince çok çeşitli şeyler yiyebilecek durumdadır. Doktor artık daha genel tavsiyeler verir , her öğünün ayrıntılarına girmez. Artık çocuklarının iyi beslenmesi anne ve babalarının işidir.
Kaynak: Çocuğumu Büyütüyorum, Laurence Pernoud, E Yayınları
Bebeğinizin Besin İhtiyaçları Nelerdir?
Çocuğun yetişkinlere nazaran daha fazla gıdaya ihtiyacı vardır. (Orantı olarak) yani daha fazla kaloriye ihtiyacı vardır. Yedikleri ile harcadıklarını dengelemek zorundadır. Emmek, bağırmak, ağlamak aldığı kalorinin %25’ini teşkil eder. Bu ihtiyaç her geçen gün artar. Bünyesinin çalışması için hayatının ilk 20 yılında çok kaloriye ihtiyacı olacaktır(Büyüme hayatın ilk aylarında inanılmayacak kadar fazladır) 5 ay içinde bebek kilosunu doğumundakine göre iki katına çıkartır, bir yılda ise üç katına çıkartır. Ancak bünyeye yalnızca, belirli miktarda kalori vermek yetmez. Bu kalorilerin çeşitli besin maddelerinden gelmesi gerekmektedir. Bunun sebebini şimdi daha iyi anlayacaksınız. Sebzeler genellikle vitamin içerirler. Ama kimi sebzede daha çok A vitamini, kimisinde ise demir vardır. Yani her gün biftek ve ıspanak yiyen bir çocuk protein ve demir alır ama gerekli olan bir çok maddeden de mahrum kalır. İdeal bir gıda rejimi yoktur. Önemli olan çocuğa çok çeşitli ve dengeli yemekler sunmaktır. Yapılacak en iyi şey mevsime göre haftalık bir plan hazırlamaktır.
Örneğin 1 yaşındaki bebek akşamları bir çorba ve bir tatlı yiyebilir. Gıdasını dengelemek istiyorsanız bu çorbanın cinsini öğlen yediği yemeğe göre ayarlamalısınız. Öğlen patates veya pilav yediyse akşam sebze çorbası yiyecektir. Çocuğun doyması için de yanına krem karamel ilave edersiniz. Örneğin: Öğlen ıspanak yediyse akşam erik kompostosu verilmemelidir, bu bağırsakları yumuşatır. Veya öğlen yumurta yediyse, akşam krem karamel vermek hatalı olur. Aynı öğünde hem patates hem pilav fazla nişastalı bir yemek olur. Sebze çorbası arkasından meyve kompostosu ise çok lifli bir yemek olur.
Çocuk okula veya kreşe gidiyorsa, orada asılı olan haftalık okul menüsüne bakın ve akşam yemeğini buna göre ayarlayın.
Sabah kahvaltısına önem verin..
2 yaşından itibaren çocuğa iyi hazırlanmış güzel bir kahvaltı verin. Bazı çocuklar ya hiç yemeden ya da acele acele bir şeyler atıştırıp okula giderler. Halbuki 10-12 saatlik bir açlık döneminden sonra vücudun bir enerjiye ihtiyacı vardır. Kahvaltı edilmez ise güne iyi başlanamaz ve saat 11 civarında herkesin bildiği ani yorgunluk ortaya çıkar.
Sabah kahvaltısı yetişkinler için gereklidir. Ama çocuk için çok daha fazla gereklidir. Büyümekte olan çocuğun protein, şeker, vitamin ihtiyacı çok daha fazladır.
Almanya ve İngiltere’de olduğu gibi sosisli, jambonlu, yumurtalı bir kahvaltı olmasa da iyi bir kahvaltıda şunlar bulunmalıdır:
Sütlü maddeler: Süt veya çocuk süt istemiyorsa kalsiyum ihtiyacını karşılayacak peynir,yoğurt vs.
Tahıllar: Ekmek veya tahıl içeren hazır kahvaltılar(Corn flakes,müsli gibi)
Meyve veya meyve suyu
Tereyağı,bal veya reçel
Eğer çocuk yuvaya gidiyorsa ve yeterince kahvaltı etmemişse yanına yiyecek bir şeyler verin.
Kaynak: Çocuğumu Büyütüyorum, Laurence Pernoud, E Yayınları
--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......
Başak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bebeginizin, besin, ozellikleri, ve, İhtiyaclari


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Besin Ağı Nedir SERDEM Biyoloji 0 15.05.11 23:51
Besin Zehirlenmesi tualim Sağlık Kütüphanesi 0 23.01.09 04:18
Bebeğinizin Eşyaları İçin Çanta Berfin Bebek Örgüleri 0 03.12.08 02:17
Elişi Çocuk Çantası Bebeğinizin Eşyası İçin Berfin Bebek Örgüleri 0 04.11.08 20:58
Canlıların Besin Zinciri SERDEM Biyoloji 0 05.08.08 10:30


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:20 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2