tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Memleketini Tanı > Güneydoğu Anadolu Bölgesi > Gaziantep
amp;markreadhash=guest" rel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul etrel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul et
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Arama Bugünki Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Gaziantep Yöresi Halk Çalgısı Zambır
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1370

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 17.05.10, 16:56   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Gamma Üye
 
Kedi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3.713
Konular: 3171
Puan Grafiği
Rep Puanı:3699
Rep Gücü:56
RD:Kedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 45
128 Mesajına 262 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Gaziantep Yöresi Halk Çalgısı Zambır

Gaziantep Yöresi Halk Çalgısı Zambır



Zambır çalgısı - gaziantep halk oyunları - gaziantep yöresi oyunları



Bilindiği gibi kültür; bir milletin hayatta kalmasında ve varlığını sürdürmesinde iskelet görevi gören en önemli unsurlardandır. Bu nedenle kültürün aktarımı, yaşaması, yaşatılması ve yeni terkipler alarak süreklilik kazanması milletin ayakta kalması bakımından mutlak gereklidir. Bunun ile birlikte bir topluluğu veya milleti anlamada, tanımada ve tanımlamada kültürü oluşturan unsurlar oldukça önemlidir. Kültürümüzün özellikle bazı medya kanalları tarafından reyting denilen endişeler uğruna hoyratça baltalandığı, aşağılandığı ve yok edilmeye çalışıldığı günümüzde; kendi kültürel değerlerimize sahip çıkma adına alanımızla ilgili unutulmaya yüz tutmuş olan bazı kültürel değerlerimizi araştırarak bugünkü nesle tanıtmayı kendimize bir vazife biliyoruz.
Bunlardan birisi de; Gaziantep’in özellikle barak aşiretinin yerleşim yerleri başta olmak üzere, daha çok kırsal kesimdeki müzik icrasında kullanılan fakat günümüzde artık unutulmaya başlayan, zambır adı ile bilinen halk çalgısıdır. Zambır, birbirine yan yana eklenmiş veya yapıştırılmış iki adet sipsiden ibarettir. Yörede kartal kanadı adı ile de bilinen bu çalgı konusunda daha geniş ve detaylı bilgi edinebilmek için Gaziantepli mahalli sanatçı Tevfik Karalar ve Reşit Bulut’dan derleme çalışmaları yaptık. Yaptığımız derleme çalışmaları sırasında Tevfik Karalar zambır ile Reşit Bulut ise davulu ile yörede yaygın olarak bilinen Şefteli Gezinmesi (Şefteliyi Şitil Ettim adı ile bilinen uzun havanın ayak bölümü), Halebi, Berde, Maney, Şirvani, Galata, Koseri, Delal, Valde, Atebe(U.H) gibi ezgileri bize icra ettiler. Yörede daha çok abdal veya aşiret adı ile bilinen mahalli sanatçılarımız; bu ezgileri ve çalgıları çalmayı dedelerinden ve babalarından öğrendiklerini, sülalelerindeki insanların hemen hemen hepsinin eskiden beri çalgı ile uğraştıklarını veya çaldıklarını, bu geleneğin babadan oğula aktarılarak günümüze kadar geldiğini bize anlatmışlardır. Gaziantep-barak bölgesinde daha önceki yıllarda yaptığımız derleme çalışmaları sırasında da; her aşiretin kendi bünyesinde abdalların bulunduğunu ve bu abdalların başka aşiretlerin düğünlerine gitmediklerine yönelik tespitlerimiz de bulunmuş Kültür Bakanlığı, HAGEM tarafından 1991 yılında düzenlenen Kırıkkale ili alan araştırmaları sırasında; halk müziği konusunda yaptığımız derleme çalışmaları sırasında da özellikle Keskin ilçesinde ve Elmalı köyünde ki abdallarda da bu tespitlerimiz bulunmaktadır.

Zambır’ı gerek icra biçimi gerekse şekil itibarı ile ikiye ayırarak incelemek mümkündür.
1.Her iki boruda da ses perdeleri olan zambır.
2.Dem sesli zambır.

Birinci tür çalgıda boruların her ikisinde de birbirine paralel altı çift perde bulunmaktadır. Fakat kavalların birinin alt bölümüne doğru yan tarafında bu ses perdelerine ilave olarak iki adet cin deliği veya cin perdesi bulunmaktadır. Kaynak kişilerimiz bu türün Gaziantep’te kullanılmakla birlikte, daha çok Arap müziğinde kullanıldığını ifade etmişlerdir.

İkinci tür çalgıda ise; kavallardan birinde ses perdesi bulunurken, diğeri boru biçiminde ve perdesizdir. Ses perdeleri olan kavalın üstünde altı, arkada ise diğer nefesli çalgıların aksine ses perdesi yoktur. Fakat dem sesi veren boru biçimindeki kavalın alt bölümüne doğru yan tarafında iki adet cin deliği veya cin perdesi bulunmaktadır. Dem sesli bu ikinci tür zambır, Gaziantep’te daha çok kullanılmaktadır. Her iki türdeki bu zambırda bulunan cin deliği veya perdesi icra sırasında çok fazla işlevsel olmamakla birlikte, bu perdelerin olmadığı zambırı kaynak kişimiz; “tat vermiyor, sesi bozuk, ötekiler gibi sesi çıkmıyor veya sesi ayarsız” diyerek çalmayı tercih etmemiştir.

Zambırı büyüklüklerine göre de sınıflandırmak da mümkündür.
1.Cura Zambır (Klavye ve Nezik bölümü ile birlikte: 24-27cm arası)
2.Orta Kaba Zambır.( Klavye ve Nezik bölümü ile birlikte: 28-30cm arası)
Zambır’ın ses genişliği altı ses civarındadır. Ses perdelerinin olduğu klavye bölümü eskiden daha çok kartalın kanat kemiğinden ve leyleğin bacak kemiğinden yapılmakta iken, daha sonraları kamıştan, günümüze yakın dönemlerde ise metal ve plastik maddelerden de yapılmaya başlamıştır. Fakat kartal kanadından yapılan zambır günümüzde daha makbul sayılmaktadır.
Zambır; klavye, nezik ve kamış olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Klavye bölümünün üst tarafında “Nezik” adı verilen bölüm bulunmaktadır. Nezik bölümüne ise; 6 cm uzunluğunda, kamıştan yapıldığı için “Kamış” denilen ve icra sırasında ağız içinde olan sesin oluştuğu bir bölüm takılmaktadır.(Fotoğraf No:1) Kamışın üzerinde seslerin titreşerek oluşumunu sağlayan ve yarılarak oluşturulan 3 cm uzunluğunda ve 1-2 mm kalınlığında kıskaç şeklinde dil de diyebileceğimiz2 bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölüm üzerindeki çatlak arasına seslerin daha rahat titreşimini sağlamak için saç teli veya saç kılı takılmaktadır. Zambırdaki en önemli işlevi bu saç kılı görmektedir. Çünkü kılın yerine ip veya tel gibi herhangi başka bir madde takıldığı zaman kamıştan ses çıkmamaktadır. Bundan başka bu kıl kıskaç üzerinde ileri veya geri götürülerek hem çift olan kamışların kendi arasındaki akordu sağlamakta hem de çalgının genelde sesini az da olsa pes veya tizleştirebilmektedir.
Zambır; Antakya’da özellikle Yayladağı civarında argun, argın veya gargın3 adı ile bilinirken; Tunceli, Van, İskenderun’un Bela Yaylası, Toros oymakları, Ürgüp, Ankara ve Safranbolu taraflarında çifte kaval adı ile eskiden kullanıldığı yapılan tespitler arasındadır.4 Ezo Gelin türküsünde ise;
“Bir durna kaldırdım Uruş gölünden
Tisavet suyuna battı mı dersin
Bir gümanım kaldı Zambur köyüne
Telinde Şibibe seni attı mı dersin”5
Şeklinde geçmektedir. Bu türküde görüldüğü gibi zambır; aynı zamanda Gaziantep’in Öğuzeli ilçesine bağlı bir Türkmen köyünün de adıdır.6 Zambır Gaziantep barak bölgesinde; öfke7, sinir, sinirlenmek ve böbürlenmek anlamlarında da kullanılmaktadır. Kaynaklarda ise zambır şu şekillerde açıklanmıştır;
1. Rumeli çobanları tarafından icad edildi. Çifte kamış düdüktür. Sâzendegân-ı Dilli Düdük, kamıştan yan yana iki düdüktür.8
2. Arapça arı demektir.9
3. Zamr; Ortaçağ Türk musikisinde bir nefesli saz ki Safiyyûddîn’in ünlü talebesi Hasan Zamrî bu aleti çalıyordu.10
Sesinin arının sesine benzemesinden dolayı zambır denildiği düşüncesinde olduğumuz bu çalgı; Suriye’nin özellikle Halep ve Düden11 gibi Türkiye sınırına yakın olan bölgelerinde de kullanıldığı edindiğimiz bilgiler arasındadır. Bilindiği gibi bir milletin siyasi sınırları ile kültür sınırları aynı değildir. Bu nedenle birbirine sınır olan akrabalık ilişkilerinin ve dolayısı ile iletişimin günümüzde de oldukça yoğun olduğu bu bölgeler arasında bunun gibi ortak kültür unsurlarına rastlamak oldukça doğaldır. Fakat bu çalgı acaba Suriye’nin ne kadarlık bir bölümünde nasıl ve ne şekilde kullanılıyor? buralarda derleme ve tespit çalışmaları yapamadığımızdan dolayı çok net bir bilgiye sahip değiliz. Fakat bildiğimiz, bu çalgının gerek Gaziantep ve Hatay bölgesinde gerek Anadolu’nun başka bölgelerinde ve gerekse Türk dünyasında12, yan yana getirilerek çalınan iki düdük veya kavalların eskiden beri kullanıldığı; bu çalgının yapısından ve icra biçiminden kaynaklanan ton ve tınıların Türk halk çalgılarının yapısında olduğudur. Gazimihal bu konu ile ilgili; “Borucukları bitişik ve nispeten küçük boy ötkeçin Asyadaki tarihi ilkçağa kadar gerilektir.... İtil boyundan çifte kavallarla bir tutulması düşünülmüştür. Kafkasya, Türkistan ve özellikle İtil(Volga) bölgesi kavimlerinde benzerlerine bu gün de rastlanmaktadır. Bu eser kavimler göçü çağından kalmış biricik çalgıdır.1933 yılı Martında Macaristan’ın Zzolnok ili Janoshid mevkiinde açılan bir mezarlıktan çıkmıştır. Çalgının turna kemiğinden olacağı ihtimali de düşünülmüş. Ölü, erkek iskeletidir.Çoban olacağı tahmin edilmiş.Çalgının bir borucuğunda 5, öbüründe 2 delik vardır...(7+7) ve (5+5) deliklisi resimlerinde var.”şeklinde bir açıklama yapmaktadır....Bartha, ‘Arkeologia Hungarika’ serisinden ayrı bir ciltte her çift kaval tipini inceleyerek şu sonuca varıyor:13, İtil civarındaki örneklerinin Avar zummara tipinden daha çok gelişmiş oluşu bu kavalların yayılma merkezinin de takriben Ural ile Altay arasındaki saha olması düşüncesini kuvvetlendiriyor. Böylelikle bu çalgı musiki folklorunun önemli bir safhasını göstermesi bakımından, Ural-Altay’ların, yahut Öntürklerin en eski ortak uygarlık verimlerinden biridir....14 Gazimihal’in açıklamalarını yaptığı bu çalgı, çalışmamızın konusu olan zambır ile hemen hemen aynıdır.
Bilindiği gibi Anadolu’nun her yerinde yapılan düğünlerde çok çalgılı düğün yapmak düğün sahibinin ekonomik ve sosyal göstergesi açısından oldukça önemlidir. Gaziantep düğünlerinde de düğün sahibinin ekonomik ve sosyal gücüne göre yerel ifadeyle abdal veya aşiret denilen müzisyenlerin sayısı değişebilmektedir. Özellikle birden fazla çalgının olduğu düğünlerde, zurnalardan birisi melodi çalarken diğer zurnalara dem tutma görevi verilmektedir. Fakat bu icra geleneği bilindiği gibi sadece Gaziantep’e veya barak bölgesine özgü değil, Türkiye’nin diğer yörelerindeki düğün veya eğlencelerde de bu icra biçimini görmek mümkündür. Bazı çalgılarda ise bu icra geleneği taklit edilerek değişik bir biçimde veya formda karşımıza çıkmaktadır. Bu yapı; Gaziantep’te zambır veya kartal kanadı adı ile bilinen çalgıda kendini gösterirken, Ege Bölgesinin zeybek oyun havalarının icrasında, Fethiyeli Ramazan Güngör’ün kopuzunda yaptığı zeybek düzeni dediği akortta çaldığı ezgilerde kendini göstermektedir. Karadeniz Bölgesinde kullanılan tulumda, kemençede veya bağlamada bazı ezgilerin geleneksel icrasında kulağa gelen sürekli bir dem sesi de aynı icra mantığının bir sonucudur. Gazimihal bu icra biçimini; “Bağlama çalışta bir telin mütamadiyen dem tutması, ona ahenkte bir nevi def çaldırmış olmak içindir”15 diyerek açıklamaktadır. Zaten Rize ve Artvin yöresinde kullanılan tulumun Nav denilen klavyesi de zambır ile aynıdır. Bu çalgılar, tonik sesin veya karar sesinin çiftlenmesi, dörtlü ve beşli akorların tınlatılması ile halk müziğinin yapısında var olan doğal çoksesliliğin somutlaştırıldığı çalgılardır.
Türk halk çalgılarından olan zambır örneğinde görüldüğü gibi, bir kültür öğesinin çevresinde oluşmuş birbiri ile bağlantılı, geçmişi tarihin derinliklerine giden bir çok kültür unsuruna veya geleneğe rastlamak mümkündür. Yazımızın başında da belirtildiği gibi; halk kültürü konusunda yapılacak çalışmalar kültürün millet hayatı içerisindeki önemi bakımından oldukça önemlidir.
Bu bağlamda, halk kültürü ürünlerinden olan halk çalgılarını arşivlemek Türk organolojisi bakımından şüphesiz çok önemlidir. Ancak; bu çalgıları alıp camekanlara veya arşivlere koyarak, belirli zaman aralıkları ile tozunu alıp saklamak, ara sıra bakarak nostalji yaşamak; teknolojinin büyük bir hızla değiştiği ve geliştiği günümüzde bu değerlere yeterince sahip çıkıldığı anlamına gelmediği düşüncesindeyiz. Bunların yaşatılması veya korunması ancak bunlardan yeni biçimler, oluşumlar çıkarmakla, yeri geldiğinde kullanmakla ve tanıtmakla mümkündür. Bu nedenle gerek dünya müziğinde gerekse Türk müziğinde değişik ton, tını ve renk arayışının olduğu günümüzde, unutulmaya yüz tutmuş zambır gibi Türk halk çalgılarının çeşitli müzik icralarında kullanılarak ön plana çıkarılması ve tanıtılması yerinde olacaktır.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Boşverdim
Kedi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
calgisi, çalgısı, gaziantep, gaziantep yöresi halk çalgısı zambır, halk, yoresi, zambir, zambır, zambır çalgısı - gaziantep halk oyunları - gaziantep yöresi oyunları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Trakya Yöresi Halk Oyunları - Trakya Halk Oyunları - Trakya Halk Oyunu Nasıl Oynanır? Esra Edirne 6 20.05.19 13:00
Muş Yöresi Halk Oyunları - Muş Halk Oyunları Genel Bilgi - Muş Halk Oyunları Esra Muş 1 14.03.19 00:38
Gaziantep Yöresi Halk Oyunları Listesi - Gaziantep Halk Oyunları İndeksi Esra Gaziantep 1 01.12.17 15:59
Balıkesir Halk Oyunu Kıyafetleri - Balıkesir Yöresi Halk Oyunları Giysileri Esra Balıkesir 0 15.07.10 22:32
Gaziantep Yöresi Halk Oyunları-Gaziantep Halk Oyunları-Gaziantep İli Halk Oyunları Esra Gaziantep 0 15.07.10 14:16


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:11 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2