tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > TUALİM KAFE > İçinizden Geldigi Gibi
amp;markreadhash=guest" rel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul etrel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul et
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Arama Bugünki Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et

İçinizden Geldigi Gibi Karalama Tahtası,Hikayeler,makaleler,köşe yazıları,size ait yazılar,duygularınız,İçinizden geldiği gibi...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Canim Kizim
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
805

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 25.08.09, 23:40   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Epsilon Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 130
Konular: 74
Puan Grafiği
Rep Puanı:2086
Rep Gücü:0
RD:enkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond reputeenkidu has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
27 Mesajına 61 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Canim Kizim

CANIM KIZIM

Meğer sanaymış yolculuğum. Burgun kendime neden yasadığımı sordum; bir anlamı olmalıydı basımdan gecen onca şeyin; bir karşılığım olmalıydı hayatta.bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım. Ellerim yaslanmamıştı henüz ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum bildiğim her şeyden herkesten uzaktaydım..
Yalnızlık yabancılık haksızlık dünya kederleri bir olup yüklenmişlerdi bir gece kalbime. Balkona çıktım dördüncü kattaydım.soğuk bir kıs gecesiydi. Demirleri tuttum caddeyi seyrettim ağlayarak. Göreceksin insan nasıl acır kendine böyle anlarda... Yüz yirmi dokuz numaralı otobüs geçiyordu ve bir kız köşedeki benzinciden çıkmış; elinde bira şişesi ağlıyordu uzundu sacları.kaldırıma oturdu elindeki bira şişesini karşısındaki saat kulesine fırlattı. Saat oniki'ye on vardı ve belli ki ikimizinde canı çok yanmaktaydı...
Annem geldi aklıma bir Pazar dönüşü elimi avucunun içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatısı. Yalnızmış sancıları geldiğinde; çok korkmuş ya başaramazsa diye. Balkona çıkmış insanları seyretmiş başka kadınlarda çekti bu sancıyı diyerek ve başka insanların acılarından güç alarak doğuma girmiş. Doğduğumda yaptığı ilk şey saate bakmak olmuş. Saat öğlen oniki'ye on varmış. İşte böyle demiştim kendi kendime; buraya kadarmış. Sonra çilekli pastayı çaldığım vişneleri limonlu dondurmayı ne çok sevdiğimi düşündüm. Saclarımı uzatacaktım para biriktirip yollara çıkacaktım ve bir daha hiç yirmi üç yaşında olmayacaktım. Büyük kararlardan önce mutlaka bir gece beklemeli eğer sabah aynıysa her şey o zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi.. Ertesi gün güneşli bir sabahtı; çoktan düşmüştü ruhumun ve kederimin ateşi...
O günden sonra neler oldu bir bilsen...sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki. Çok korkuyorum severmisin acaba beni? İyi bir anne olabilecek miyim? Koruyabilecek miyim seni? Kalbimde ve zihnimde biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana?
Takvimler bir sonbahar çocuğu olacağını söylüyor. Annende sonbaharda doğmuş bir bebekti. Bu mevsim hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi.şuanda minicik tekmelerinle ben burdayım diyorsun. Gelişine az kaldı. Seni sevinçle beklerken odanı hazırlıyoruz hevesle.ama ne yazık ki odan kadar sessiz ve özenli bir ülkeye gelmiyorsun. İsterdim ki benim gördüklerime sen şahit olma ama onlar sana bile yetişti. Geleceği zamanı kendi seçen biri olarak güçlü ve bendende önde olacağını biliyorum umarım sende seversin karıncaları kedileri ve kelebekleri. Ben babasını çok özleyen bir çocuktum dilerim sen ayrı kalmazsın seni sevinçle bekleyen babandan....
Anneler ve babalar tanıyacaksın bizden başka. Oğluna söz verdiği bisikleti alamadığında notalarla oğlunun adını yazan bıyıklı yorgun babaları ya da kendi giyemediği mavi yirmi üç nisan elbisesini sabaha dek uyumadan kızına diken anneleri sonra kendinden başkasını düşünmeyenleri kendi öfkesinde boğulanları ve yalancıları tanıyacaksın. AŞk'ı tanıyacaksın bir gün kalbim kırılacak ve belki kıracaksın birilerini... İyi bir tamirci ol kızım çabuk onar kırdığın kalplere ve çaresiz kalma kendi kırık kalbine. Sen şimdi kendi öykünü yazmaya geliyorsun.
Hayat iki seçenek sunuyor: ya payına düşen kederi parlatacaksın; ya da ömrünle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini tercih edersin umarım...
Bana öğretildiği gibi kızım; öğrendiğin çiçek adlarını unutma kelebekleri kitap arasında kurutma kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi...
Dilerim dünyaya geliş nedenini sen çabuk bulursun.yolun acık olsun....

İCLAL AYDIN... alıntıdır...
enkidu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
enkidu Kullanıcısına bu mesajı için 2 üye teşekkür etti:
Cevapla

Tags
canim, kizim


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:30 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2