tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Peygamberler
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Peygamberler Peygamberler hakkında bilgiler,peygamberlerin hayatı ...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hz. Muhammed (A.S)
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
867

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 20.08.08, 08:54   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 581
Konular: 477
Puan Grafiği
Rep Puanı:4934
Rep Gücü:0
RD:ÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 1
58 Mesajına 390 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Hz. Muhammed (A.S)

Hz. Muhammed (A.S)

Hz. Muhammed Hicret’ten 52 yıl önce (Milâdi 570), Rebiülevvel ayının 17. gününde Mekke şehrinde dünyaya gelmişlerdir. Babası, Hz. Abdullah daha Hz. Muhammed dünyaya gelmeden, 25 yaşlarında vefât etmiştir. Annesi, Hz. Âmine’yi ise 6 yaşında iken kaybetmiştir. Küçük yaşta babasını ve annesini kaybeden Hz. Muhammed’i, dedesi Abdülmuttâlib himayesine aldı ve o zamana kadar kimseye verilmemiş olan Muhammed adını kendisine verdi. O da bir yıl sonra vefât edince, Hz. Muhammed’i amcalarından, Hz. Ali’nin babası Hz. Ebû Tâlib yanına alıp büyütmüştür. Hz. Muhammed Mekke’nin en büyük ailesi olan Hâşimiler’dendi.

Peygamberler, Peygamber olarak dünyaya gelirler ve o vazife için yaratılmışlardır. Peygamberlik gibi ağır bir emaneti yüklenmek için bir hazırlık devresi geçirirler, sonunda ilâhi vahye mazhar olurlar ve insanlara ilâhi emirleri tebliğe başlarlar.

Hz. Muhammed’in hayatı, Peygamberliğini açıklamaya emir alıncaya kadar; sade, temiz, çok dürüst ve yaşayışı da insanlığa örnek bir yaşayış idi.

Hz. Muhammed genç yaşlarında iken bütün Hicâz’da, daha Peygamberlik gelmeden önce, huylarının güzelliği ve her hususta emin oluşları dolayısıyla, Araplar tarafından “Muhammed’ül Emin” diye anılmaya başlanmıştı. Babasından mal, mülk, bir şey kalmadığı için bir hayli fakirdi; yalnız çok soylu bir aileden olduğu için çok itibar görürdü.

Hz. Hatice ile Evlenmesi

Kureyş hanımlarından olan Hz. Hatice ticaretle uğraşmakta idi. Çok zengin ve dul olduğundan, mallarını idare etmesi, ticaretini sürdürmesi için emin bir kişi olarak gördüğü Hz. Muhammed’i kendisine yardımcı seçti. Daha sonra Hz. Muhammed ile Hz. Hatice evlendiler. Evlendiklerinde Hz. Muhammed 25, Hz. Hatice ise 38 veya 40 yaşlarında idi. Hz. Muhammed’in, Hz. Hatice’den iki erkek, dört kız çocuğu olmuştur.Bütün evlâtları kendi zamanında âhiret dünyasına göç etti. Hayatta kalan tek evlâtları Hz.Fâtıma ise Hz. Muhammed’in, Peygamberlikleri zamanında Hicret’ten 11 yıl önce dünyaya gelmiştir.

Hz. Muhammed’in soyu çok sevdiği kızı “Ehl-i Beyt”ten olan Hz.Fâtıma’dan yürümüştür. Hz.Fâtıma’dan da, Hz. Peygamber’in çok sevdikleri Ehl-i Beyt”ten olan torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin dünyaya gelmişlerdir.

İlk Vahy’in Gelişi

Hz. Muhammed ilk vahy’in gelişini şöyle anlatıyorlardı:

“Hirâ dağında, adımın çağrıldığını duyardım; fakat çağıranı göremezdim. Derken bir gün melek göründü bana; kucakladı beni, göğsüne bastırdı, sıktı ve «Oku» dedi. Ben okumak bilmem dedim. Tekrar sıktı «Oku» dedi. Aynı sözü söyledim. Yine sıktı «Oku»” dedi. Ve Kur’ân-ı Kerîm’in şu âyetlerini okudu:

“(1) Oku Rabbinin adıyla ki bütün mahlûkatı yarattı, (2) İnsanı da bir parça kan pıhtısından var etti; (3) Oku ve Rabbin, pek büyük bir kerem sâhibidir, (4) Öyle bir Rab ki kalemle öğretmiştir, (5) İnsana bilmediğini belletmiştir (öğretmiştir).” (Alâk 1-5. âyetler)

Bu âyetler Hz. Muhammed’e ilk inen sûrenin ilk beş âyetidir.Hz. Muhammed’e, Allah tarafından ilk vahiy Ramazan ayında nâzil olmuştur.

Ramazan ayı ki onda Kur’ân inzal olunmuştur. Kur’ân nas için aynı hidâyettir; doğru yola götüren, hak ile bâtıl arasını ayıran açık delillerdir.” (Bakara 185. âyet)

Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Peygamber ebedî âleme göçene kadar 23 yılda tamamlanmıştır. Nâzil olan bütün âyetler, Allah tarafından zaman zaman vahiy edilmiştir.

Kur’ân-ı Kerîm’de; kulun, yani Peygamber’in Allah ile ancak vahiy yoluyla konuşabileceği anlatılmaktadır. Bu konudaki âyetler de şunlardır:

Vahiyle veya perde ardından olması veya bir elçi gönderip ona kendi izniyle dilediği şeyi vahiy etmesi suretlerinden başka hiçbir suretle Allah’ın konuşması hiçbir insana müyesser olmaz. Çünkü O yücedir, işinde hakimdir.” (Şûra 51. âyet)

“(192) Kur’ân şüphesiz Rabbelâleminin indirmesidir. (193-194-195) Sen Tanrı azâbıyla korkutanlardan olasın diye onu «ruh-i emin» açık olan Arap diliyle indirmiştir.” (Şuarâ 192-195. âyetler)

“ (16) (Ey Muhammed)! Vahiy bitmesin diye acele almak için dilini kımıldatma. (17) Çünkü onu kalbinde toplamak ve lisanında kıraatini sabit kılmak bize aittir. (18) Sana Kur’ân-ı Kerîm’i kıraat eylediğimizde sen onun kıraatine tâbi ol. (19) Onu izah ve beyân yine bize düşer.” (Kıyâmet 16-19. âyetler)

Peygamber Oluşu

Hz. Muhammed 40 yaşlarında iken (Milâdi 610), yine Hirâ dağındaki mağarada halvette bulunuyordu. Bu sefer Allah tarafından, kendisini doğrudan doğruya Peygamberlik görevine çağıran, Kur’ân-ı Kerîm’in Müddesir Sûresi’nin 1-7. âyetleri nâzil oldu.

“(1) Ey örtüsüne bürünmüş Peygamber! (2) Kalk azapla korkut. (3) Rabbini büyüklükle an, (4) Elbiseni temiz tut. (5) Azâba bais olan şeyleri bırak. (6) Çok istemek üzere bir şey verme. (7) Rabbin için her şeye katlan.

Gelen bu “vahiy”den sonra artık “vahiy”lerin arkası kesilmedi. Sürekli ve zamana bağlı olarak “vahiy” gelmeye başladı. Hz. Muhammed’in, Peygamberlik hayatı iki devreye ayrılır. Birinci devre Peygamberliğinin başlangıcından Medine’ye Hicret’ine kadar geçen 13 yıllık dönemdir (Milâdi 610-622). İkinci devre ise Hz. Peygamber’in Hicret’ten, Hakk’a vuslat edinceye kadar geçen 10 yıllık dönemdir (Milâdi 622-632).

Hz. Muhammed halkı İslâmiyet'e davete başladığında, erkeklerden ilk olarak Hz. Ali, kadınlardan da Hz. Muhammed’in eşi Hz. Hatice Müslüman olmuş; ona inanmışlar, uymuşlar ve ezeli îmanlarını izhâr etmişlerdir. Belli bir süre sonra da Hz. Muhammed; önce akrabalarını, ardından Safa Tepesine çıkarak tüm Mekke halkını, Allah’tan gelen emir gereğince açıktan açığa, Müslüman olmaya çağırmaya başladı.

Kardeşi, Veziri, Vasîysi, Halîfesi

Kur'ân-ı Kerim'in Şuarâ Sûresi’nin 214-216. âyetleri:

“(214) Pek yakın kavim ve kabileni (akrabalarını) Allah azâbıyla korkut. (215) Sana tâbi olan mü’minlere kanadını alçak tut. (Onlara karşı yumuşak davran, lütufla muamele et) (216) Kavim ve kabilen sana karşı gelirlerse «-Ben sizin işlediklerinizden vâresteyim-» dersin.

Bu âyetler nâzil olunca Hz. Muhammed, Hz. Hatice’ye yemek hazırlatmış ve Hz. Ali’ye de; “Hâşim oğulları soyundan olanları çağırmasını” emir buyurmuşlardı.

Yemekten sonra Hz. Muhammed:

Ben bütün insanlara, Tanrı elçisi olarak gönderildim. Ulu ve yüce Allah, mensup olduğum boydan, bana en yakın olanları korkutmamı buyurdu. Allah’tan başka yoktur tapacak demezseniz, sizi azâbından kurtaramam” buyurdular. Amcası Ebû Leheb; “Bizi bunun için mi çağırdın” dedi ve yakışmayacak sözler söyledi. Gelenler de dağılıp gittiler.

Hz. Muhammed, Hâşim oğullarını bir kere daha çağırdı. Yedirdi, içirdi. Sonra; “Ey Hâşim oğulları” dedi. “Bana itâat edin, yeryüzüne hâkim olun. İçinizden kim bana yardım eder, bu işte beni kuvvetlendirirse kardeşim, vasîyim, vezirim, vârisim ve benden sonra halîfem olur” buyurdu. İçlerinden hiçbiri cevap vermedi. Genç yaşta olan Hz. Ali ayağa kalkıp; “Ey Tanrı elçisi! Bu işte ben sana yardım edeceğim” dedi. Hz. Muhammed; “Otur” buyurdu ve sözünü bir kere daha tekrarladı. Yine Hz. Ali’den başka cevap veren çıkmadı. Üçüncü defasında Hz. Peygamber, Hz. Ali’ye; “Otur” buyurdular ve Hz. Ali’ye hitaben; “Artık kardeşim, vasîyim, vezirim, vârisim ve benden sonra halîfem sensin” demişler ve toplantıda bulunan Hâşim oğullarına “Ali’ye itâat edin” buyurmuşlardır.

Hz. Muhammed’in getirmiş olduğu yeni din, Mekke’de büyük muhalefetle karşılaştı. Bilhassa Kureyş'’in ileri gelenleri, Hz. Peygamber’in halkı İslâm’a davetine, şiddetle karşı çıktılar. Çünkü İslâmiyet puta taparlığı kaldırıyor, insan hakları üzerine birçok yenilikler getiriyordu. Bu durumda, Hz. Muhammed davetlerini bir müddet gizli tutmak zorunda kalmıştır.

Bu dönemde İslâm dînini kabul edenlerin büyük bir çoğunluğu, üst düzeyden mal ve canlarını vermekten çekinmeyen kişiler oldukları halde, onlarda bir müddet dinlerini gizlemek zorunda kalmışlardır.

Az zamanda yeni dinin müminleri çoğaldı. Bunlara “Tanrı’ya teslim olan” anlamına gelen “İslâm” denildi. İlk Müslümanlar çok ağır hakaretler, işkenceler gördükleri halde, îmanlarından, inançlarından asla dönmediler, kendilerine ve yakınlarına yapılan işkencelere tahammül ettiler.

Hz. Muhammed’in halkı Müslüman olmaya çağırışı, bulundukları mevki ve ellerindeki güçleri yitirebilecekleri kaygısıyla, Mekkeli müşrikleri (inkârcıları-inanmayanları) tedirgin etti. Kâbe’den putlarının kaldırılmasının, ticaretlerini engelleyeceği ve bir takım alışkanlıklarına son verileceği için büyük bir tepki gösterdiler.

Bu ortamda Arabistan diyarı görülmemiş bir ahlâksızlık ve cehâlet içindeydi. Onun için Hz. Muhammed’den önceki Arap tarihine “Cahiliye devri” denir. Hz. Muhammed’e kadar Hak dîni Hıristiyanlıktı. Ancak Hıristiyanlık dîni, Tanrı görüşüyle de, hukuk sistemiyle de, artık insanlığın ihtiyacını gerektiği gibi karşılayamıyordu.Müslümanlık, bütün Peygamberleri Allah tarafından gönderilmiş elçiler olarak kabul ediyordu.

Bu yıllarda İslâmiyet’i kabul eden, kimsesiz ve yoksul olan Müslümanlara; müşriklerin, inkârcıların yaptıkları cefâlar, eziyetler gittikçe artmaktaydı. Hz. Muhammed’in, İslâmiyet’e davete başladıklarının 10. yılında (Milâdi 620) o yılın Ramazan ayında, üç gün arayla amcası Hz. Ebû Tâlib ile vefâlı eşi Hz. Hatice vefât ettiler. Müslümanlar o yıla “Hüzün Yılı” adını verdiler.
ÇisiL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
hz, hz. muhammed, hz. muhammed (a.s), hz. muhammed hakkında, hz. muhammed hakkında bilgi, hz. muhammed hayatı, hz. muhammed kimdir, hz. muhammed yaşamı, muhammed


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Muhammed Çetin Biyografisi - Muhammed Çetin Kimdir - Muhammed Çetin Hayatı - Muhammed Kartal Siyasetçilerin Hayatı ( Biyografisi ) 0 31.01.14 18:50
Muhammed Avfi - Muhammed Avfi Hayatı - Muhammed Avfi Kimdir - Muhammed Avfi Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 14.08.11 19:20
Muhammed Bâkır - Muhammed Bakır Hayatı - Muhammed Bakır Kimdir - Muhammed Bakır Yaşam Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 14.08.11 19:08
Muhammed Cevâd - Muhammed Cevad Hayatı - Muhammed Cevad Kimdir - Muhammed Cevad Yaşam Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 14.08.11 18:49
Muhammed Cisr - Muhammed Cisr Hayatı - Muhammed Cisr Kimdir - Muhammed Cisr Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 14.08.11 18:39


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:28 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2