tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Tavus Bin Keysan - Tavus Bin Keysan Hayatı - Tavus Bin Keysan Kimdir
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1024

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 13.08.11, 01:02   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.782
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post Tavus Bin Keysan - Tavus Bin Keysan Hayatı - Tavus Bin Keysan Kimdir

Tavus Bin Keysan - Tavus Bin Keysan Hayatı - Tavus Bin Keysan Kimdir

Tâbiînden, meşhûr hadîs âlimi ve velî. Aslen İranlıdır. Kendisine Tâvûs-i Himyerî de denir. Eshâb-ı kirâmdan yetmiş kişiyi gördüğünü söylerdi. Hazret-i Tâvûs bin Keysân, büyük bir hadîs âlimi olup, aynı zamanda fıkıh ve tefsîr ilminde de pek ileri dereceye sâhipti. Sika, güvenilir, sağlam olduğunda, hadîs-i şerîf âlimleri söz birliği etmişlerdir. Hadîs-i şerîf ilmini; hazret-i Âişe, hazret-i Abdullah İbn-i Ömer, hazret-i Ebû Hüreyre, hazret-i Abdullah bin Amr, hazret-i Zeyd bin Erkam gibi Sahâbe-i kirâmın seçkinlerinden öğrendi. Kırâat ilmini, İbn-i Abbâs’dan tâlim etti. Bu hususta eşine çok az rastlanan bir bilgiye sâhipti. Tâvûs’dan da; oğlu Abdullah, Zührî, İbrâhim bin Meysere, Amr, Mücâhid gibi büyük zâtlar hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.

Hazret-i Tâvûs bin Keysân, Allahü teâlâya yalvarmaktan zevk alan bir zâttı. İbâdet, bedenleri için gıdâ, kalbleri için hayattı. Uzun zaman ayakta ibâdet etmekten yorulmazdı. Çok namaz kıldığı için, alnında secde yeri iz olmuştu. Bir kimse bir şey sorarsa bütün teferruatıyla anlatır, başka bir kimseye sormaya lüzum bırakmazdı. Hazret-i Tâvûs bin Keysân, yatağına yattığı zaman, sağa sola döner rahat edemez, bunun üzerine kalkar sabaha kadar namaz kılar ve; “Âbidlerin uykusu, Cehennem'i hatırlamaktır.” derdi. Böyle kırk sene yatsı namazının abdestiyle sabah namazını kılmıştır. Kırk defa hacca gitti.

Duâsı kabûl olan zâtlardandı. O derece cesur ve kuvvetli kalbe sâhipti ki, öldürüleceğini bilse bile gayrimeşrû bir işi aslâ yapmaz ve dalkavukluğa kaçacak bir sözü hiç kullanmazdı. Hazret-i Tâvûs ateşten çok korkar, gördüğü yerde aklını kaybedecek gibi olurdu. Çünkü ateşi görünce Cehennem'i hatırlardı. Bir defâsında, ocaktan çıkan alevi görünce bayıldı.

Doğruyu söylemekten hiç çekinmezdi. Zamânının devlet adamlarına gider, onlara nasîhat verirdi. Sultânın açtırdığı kuyudan hayvanını sulamazdı. Yaptığı doğru olan işler için ayıplanmaktan korkmaz, ayıplanma ile, hak bildiği yoldan ayrılmazdı.

Halîfe hazret-i Ömer bin Abdülazîz’e bir nasîhat mektubunda; “Kendi amelinin hayırlı olmasını istiyorsan, halkın işlerini de hayırlı insanlara yaptır” buyurdu. Ömer bin Abdülazîz bunu okuyunca, “Bu nasîhat bana kâfidir” demiştir. Hazret-i Tâvûs, bütün işlerini ve hattâ konuşmasını iyi niyet ederek yapardı. Kendisine konuş dediklerinde konuşmadığı gibi, kendiliğinden konuşmaya başladığı da olurdu. Niçin böyle yapıyorsun diye soranlara; “Niyetimi yapmışsam konuşurum” derdi.

Hazret-i Tâvûs, Mekhûl’e gönderdiği bir nasîhat mektubunda; “Selâmün aleyküm, kardeşim Mekhûl, sakın yaptığın ibâdetlerin çokluğu sebebiyle, kendini Allahü teâlânın yanında büyük bir makam sâhibi sanmayasın. Çünkü, kendisini bu zanna kaptıranların hepsi ahirete eli boş gittiler. Eğer, yaptığım ibâdetlerin çokluğunu insanlar görsün, beni öğsünler diye düşünüyorsan, insanlar seni öğerler ve maksadın hâsıl olur. Fakat âhirete sen de eli boş dönersin” diye yazdı.

Bir gün Şuayb bin Harb, hazret-i Tâvûs’un yanında ağlamaya başladı. Orada bulunanlar da ağladılar. Kendisinin büyük bir şey yaptığı zannedilincehazret-i Tâvûs ona dönerek; “Ey kardeşim! Yaptığın bir günah için yerdekiler ve gökdekilerin hepsi de seninle berâber ağlasalar yine de azdır.” dedi.

Hazret-i Tâvûs’a; “Evinizden hiç çıkmıyorsunuz, hikmeti nedir?” diye sorduklarında; “İdâreciler adâletten ayrıldı, halk fesâda uğradı. Peygamberimizin yolu unutuldu. Bunun için dışarı çıkamıyorum. Bir kimse, kölesiyle evlâdına aynı muâmeleyi yapamıyorsa, adâletten ayrılmıştır” dedi.

Hasan-ı Basrî, bir gün, Kâbe’de büyük bir topluluğa hadîs-i şerîf yazdırmakta olan hazret-i Tâvûs’un yanına gelip kulağına eğilerek; “Eğer, kendini beğenme duygusu geliyorsa, burayı terket!” dedi. Hazret-i Tâvûs da dersi bıraktı, oradan derhal ayrıldı.

Hazret-i Tâvûs; “Hastanın, hastalığı hâlindeki inlemesi defterine yazılır.” diyerek hastanın inlemesini hoş görmezdi. “Burada bir nevî şikâyeti açıklamak vardır.” derdi.

Hazret-i Tâvûs 724 (H.106) yılında 90 yaşında hac yaparken, Terviye gününden bir günönce vefât etti. Cenâze namazını Halîfe Hişâm bin Abdülmelik kıldırdı.

Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Resûlullah efendimiz buyurdu ki:

“Ben kimin sevgilisi isem, Ali de onun sevgilisidir.”

Hazret-i Tâvûs anlattı: Îsâ aleyhisselâma sordular: “Ey Allah'ın peygamberi, bize neyi tavsiye edersiniz?” Îsâ aleyhisselâm da; “Sözünüz zikir, sükûtunuz fikir, bakışınız ibret olsun!” buyurdu.

Hazret-i Tâvûs buyurdu ki: “Dilim bir yırtıcı hayvandır ki, onu bırakırsam beni hemen helâk eder.”

Çok defâ kendi kendine; “Keşke ilmi yalnız kendin için öğrenseydin. Çünkü insanlardaki emânet duygusu kalktı. Bilgi ile amel yok oldu” derdi.

“İbâdetlerin en değerlisi, gizliliğine en çok riâyet edilendir.”

“Müslümanda ümid ve korku aynı olmalıdır. Eğer tartılırsa eşit gelmelidir.”

“Yâ Rabbî! Bana çok mal ve evlâd yerine, çok ilim ve amel ihsân et” diye duâ ederdi.

Evine bir hırsız girmişti. Hazret-i Tâvûs, hırsızı yakaladı. Nasîhat etti, biraz da para verdikten sonra serbest bıraktı.

“İnsanların başına gelen musîbetler, ya malından ya şöhretindendir. Bunların hâricinde insana zarar gelmez.”

EY BENİM ALLAH'IM!

Hazret-i Tâvûs bin Keysân hac seyahatlerinden birini şöyle anlatır: Hacca gitmiştim. Yanımda bir de çocuk vardı. Binecek bir hayvanı ve yiyecek bir şeyi yoktu. “Ey çocuk, senin yiyeceğin var mı?” dedim. Çocuk; “En iyi yiyecek takvâdır. Kerîmlerin evine giderken yiyecek götürmek uygun değildir” dedi. İhram kuşandığımızda hepimiz “Lebbeyk” dediğimiz halde, çocuk söylemiyordu. “Niçin söylemiyorsun” dedim. “Red cevâbını duymamak için” dedi. Bu söz üzerine çok ağladım ve dedim ki: “Bu çocuk red olunmaktan korkarsa, biz red olunur, kabûl edilmezsek hâlimiz nice olur.” Mina’ya kurban kesmek için geldik. Kurbanlarımızı kestik, fakat çocuk kesmedi. O; “Ey benim Allah'ım! Herkes kurban kesiyor. Benim kurban kesecek hiçbir malım yok. Ancak, bu küçük vücûdumu senin rızân için kurban etmek istiyorum, kabûl buyur Allah'ım?” diyerek ağlıyordu. Çocuk, Kelime-i şehâdet getirerek canını, cânâna teslim etti. Annesi hâdiseyi öğrenince, çok üzülüpağladı. Bir ses duydu: “Ey hâtun! Senin çocuğun, benim rızâma kavuşmak için canını fedâ etmek istedi. Kabûl ettim. Eğer istersen seninkini de kabûl ederim.” diyordu.

1) Vefeyât-ül A’yân; c.2, s.509
2) Tabakât-ı İbn-i Sa’d; c.7, s.537
3) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.90
4) Hilyet-ül-Evliyâ; c.4, s.3
5) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.5, s.8
6) Riyâd-un-Nâsıhîn; s.176
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.3, s.19
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bin, hayati, keysan, kimdir, tavus, tavus bin keysan, tavus bin keysan hakkında genel bilgi, tavus bin keysan hayatı, tavus bin keysan kimdir, tavus bin keysan yaşamı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Mitolojide Melek Tavus - Melek Tavus Nedir - Mitolojide Melek Tavus Kimdir Tolga Genel Kültür 0 13.08.14 23:57
Doğu ve Batı Mitolojisinde Tavus Kuşu - Mitolojide Tavus Kuşu - Mitolojilerde Tavus K Kartal Genel Kültür 0 05.08.14 16:32
Rüyada Tavus Kuşu Görmek - Rüyada Tavus Kuşu Açıklaması ve Yorumu - Tavus Kuşu Rüya T Tarot T-U-Ü-V-Y-Z ile Başlayan Rüya Tabirleri 0 22.08.12 19:31
Tavus Kuşu - Tavuz Kuşu Hakkında Bilgi - Tavus Kuşu Resimleri - Yeşil Tavus Kuşu Fenci Kuşlar 0 09.06.10 21:53
Tavus Kuşu (Pavo)-Tavus Kuşu Resimleri-Tavus Kuşu Hakkında Genel Bilgi Fenci Kuşlar 0 06.04.10 23:38


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:13 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2