tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
İbn-i Nüceyd - İbni Nüceyd Hayatı - İbni Nüceyd Kimdir - İbni Nüceyd Yaşamı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
680

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 15.08.11, 02:45   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.782
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post İbn-i Nüceyd - İbni Nüceyd Hayatı - İbni Nüceyd Kimdir - İbni Nüceyd Yaşamı

İbn-i Nüceyd - İbni Nüceyd Hayatı - İbni Nüceyd Kimdir - İbni Nüceyd Yaşamı

Onuncu yüzyılda yaşamış büyük velîlerden. İsmi İsmâil bin Nüceyd bin Ahmed bin Yûsuf es-Sülemî. Künyesi Ebû Amr'dır. Ebû Abdurrahmân es-Sülemî'nin dedesidir. İbn-i Nüceyd diye meşhûr olmuştur. Doğum târihi belli değildir. Nişâburludur. 976 (H.366) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti.

Nişâbur'da doğup yaşayan Ebû Amr bin Nüceyd, küçük yaştan îtibâren âlimlerin ve velîlerin ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerini görüp feyz aldı ve sohbetlerinden istifâde etti. Ebû Osman el-Hîrî hazretlerine talebe olup, hizmet ve sohbetinde bulundu. Bir ara Ebû Osman el-Hîrî'nin sohbetlerinden uzaklaştı. Bu hâli kendisi şöyle anlattı:

İlk defâ Ebû Osman Hîrî'nin meclisinde tövbe ettim. Bir süre sonra tekrar günâh işlemeye başlayınca, sohbetlerini terk ettim. Bu zâtı ne zaman görsem, utancımdan kaçardım. Fakat bir gün beni görünce; "Yavrucuğum, günahsız ve temiz olduğun sürece düşmanlarınla oturma. Çünkü düşman sendeki kusuru görür ve bundan dolayı sevinir. Buna da sen üzülürsün. Günah işlemen gerekiyorsa, gene bizim yanımıza gel, biz sana katlanırız. Böylece düşmanın istediği duruma düşmüş ve onu sevindirmiş olmazsın." deyince, günah işlemekten vazgeçtim ve samîmî bir şekilde tövbe ettim.

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin hizmet ve sohbetinde olgunlaşıp kemâle gelen İbn-i Nüceyd, yüksek haller ve kerâmetler sâhibi bir velî oldu. Pekçok hadîs-i şerîf ezberleyip rivâyet etti.Amellerinde sâdeceAllahü teâlânın rızâsına kavuşmayı gâye edindi. Riyâdan ve gösterişten uzak, sâde bir hayat yaşamaya çalıştı.

İbn-i Nüceyd, Ebû Amr Züccâcî'ye; "Farz namazlarda ilk tekbiri getirirken neden hâlin değişiyor?" diye sordu. Züccâcî şöyle cevap verdi: "Bir farza sıdk ve doğrulukla başlamamak husûsunda korkuyorum. Bir kimse "Allahü ekber" (Allah en büyüktür) der de kalbinde O'ndan büyük bir şey bulunursa veya ömür boyunca O'ndan başka birinin yüceliğini ve büyüklüğünü kabûl ederse, kendini kendi diliyle yalanlamış olur."

Ebû Osman el-Hîrî hazretlerinin en son vefât eden talebesi olan Ebû Amr bin Nüceyd sohbetleriyle insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Onların dünyâ ve âhirettesaâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. İnsanların hayırlı işler yapmasını ve iyi kimselerle berâber bulunmasını tavsiye etti.

Bu hususta buyurdu ki: "Allahü teâlâ bir kuluna hayır murâd ederse, ona sâlih ve ihtiyar zâtlara hizmet etmeyi, onların istedikleri işleri yapmayı, hayır yollarına girmeyi ve bu hayırları görmeyi nasîb eder."

"Kula lâzım olan şey, sünnete uygun olarak kulluğa yapışmak ve bu yolda yürümektir."

"Faydasız ilim, sâhibine faydadan çok zarar verir."

"Tasavvuf nedir?" diye soran birisine buyurdu ki: "Tasavvuf, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymakta sabr etmektir."

Nefsinin arzularına muhâlefet eden İbn-i Nüceyd hazretleri; "Bir kimsenin gözünde nefsinin değeri olursa, ona işlediği günâh basit gelir."

"Bana nasîhat et." diyen birisine; "İlim ile meşgûl ol. Bütün müslümanlara hürmet et. Günlerini boş geçirme. İnsanların arasında garib ol. İlim ve müslümanlara hürmet ile meşgûl olman, Allahü teâlânın emirlerinden sana bir hissedir."

Çeşitli zamanlarındaki nasîhatlerinde buyurdu ki:

"Kim bir şeyin ona faydalı veya zararlı olduğunu bilmezse, cehâletini ortaya koyar."

"Halkın karşısındaki îtibar ve mevkiini bir tarafa atıverenin, dünyâdan ve dünyâ ehlinden yüz çevirmesi gâyet kolay olur."

"İnsanı terbiye etmek, ona ihsânda bulunmaktan daha hayırlıdır."

"Emirleri hafif tutmak, o emri veren âmiri az tanımaktan ileri gelir. Eğer kul, emir veren, âmir olan Allahü teâlâyı tam hakkı ile tanırsa, emirlerini hafif görmez."

Âlimlere ve velîlere karşı çok saygı duyardı. Şah Şûcâ Kirmânî hakkında şöyle buyurdu:

Şah Şucâ Kirmânî'nin hatâ etmeyen keskin bir firaseti vardı. Şöyle derdi: "Harama bakmaktan gözü muhâfaza edenin, kendini nefsânî arzulara kapılmaktan koruyanındevamlı murâkabe ile bâtınını, kalbini sünnete tâbi olarak zâhirini îmâr edenin ve helâl lokma yemeyi alışkanlık hâline getirenin firâseti şaşmaz. Firâseti tam isâbet kaydeder."

İbn-i Nüceyd hazretleri ince bir düşünce tarzına sâhipti. Naklederler ki: Ebû Kâsım Nasrâbâdî onunla birlikte Semâ meclisindeydi. Ebû Kâsım Nasrâbâdî'ye; "Bu Semâı neye göre dinliyorsun?" diye sordu. Ebû Kâsım; "Oturup gıybet yapmaktan ve bunu dinlemektense semâ dinlemek daha iyidir." cevabını verdi. Bunun üzerine İbn-i Nüceyd hazretleri; "Semâ esnâsında yapmama gücüne sâhib olduğun bir hareket senden sâdır olsa, yüz yıl gıybet etmek ondan iyidir." buyurarak semânın uygun olmadığını bildirdi.

Allahü teâlâdan, O'nun rızâsından başka bir şey istemeyeceğim diye söz vermiş ve ahdine kırk yıl sâdık kalmıştı. Evli bir kızı vardı. Bu kızı hastalanmıştı. Doktorlar tedâvisinden âciz kalmışlardı. Bir gece dâmâdı hanımına; "Sendeki bu derdin devâsı babandadır." dedi. Hanımı; "Nasıl?" diye sordu. "Baban kırk yıldır Allahü teâlâya rızâsından başka bir şey istemeyeceğine dâir söz vermiştir. Şâyet ahdini bozup duâ edecek olursa, Hak teâlâ sana şifâ verir." dedi. Kadın gece yarısı babasının yolunu tuttu.

İbn-i Nüceyd hazretleri gece vakti kızını görünce; "Yavrum! Bu vakitte senin buraya gelmene sebep nedir?" dedi. Kızı; "Senin gibi bir babam var. Allah'ın dînindeki hüznün fazîletini senden dinleyeyim diye geldim. Ayrıca yaşamak ve Allahü teâlâyı zikretmek istiyorum. Hak teâlânın hastalığıma şifâ vermesi için duâ etmeni arzû ediyorum." dedi. İbn-i Nüceyd hazretleri; "Ahdi bozmak câiz değildir. Sen eğer bugün ölmezsen, yarın öleceksin. Ölecek olanın ölmesi iyidir. Babasının ciğerpâresi buradan uzaklaş, beni günaha sokma. Şâyet senin için ahdimi bozarsam, sen iyi bir evlâd olmazsın." dedi. Kızı; "O halde vedâlaşalım, zîrâ bana öylegeliyor ki, ecelim yakındır. Bu hastalıktan kurtulamayacağım." dedi. İbn-i Nüceyd buyurdu ki: "Gelir cenâze namazını kılarım." Bunun üzerine kızı babasına vedâ edip ayrıldı. Evine varıncaya kadar hastalığı iyileşip sıhhatine kavuştu. Hattâ babasının vefâtından sonra kırk sene daha yaşadı.

Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve insanlara anlatmakla geçiren İbn-i Nüceyd hazretleri, hac vazîfesini yerine getirmek üzere gittiği Mekke-i mükerremede 976 (H.366) senesinde vefât etti. Orada defnedildi.

1) Tezkiretü'l-Evliyâ; c.2, s.220
2) Risâle-i Kuşeyrî; s.171
3) Tabakâtü's-Sûfiyye; s.454
4) Tabakâtü'l-Kübrâ; c.1, s.120
5) Şezerâtü'z-Zeheb; c.2, s.245
6) Hilyetü'l-Evliyâ; c.10, s.379
7) Nefehâtü'l-Üns; s.269
8) Sefînetü'l-Evliyâ; s.154
9) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.107
10) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.191
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
hayati, ibn-i nüceyd, ibni nüceyd, ibni nüceyd hakkında genel bilgi, ibni nüceyd hayatı, ibni nüceyd kimdir, ibni nüceyd yaşamı, kimdir, nuceyd, yasami, İbni


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
İbn-i Âbidîn - İbni Abidin Hayatı - İbni Abidin Kimdir - İbni Abidin Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 03:17
İbn-i Atâ - İbni Ata Hayatı - İbni Ata Kimdir - İbni Ata Yaşamı - İbni Ata Hakkında Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 03:11
İbn-i Semmâk - İbni Semmak Hayatı - İbni Semmak Kimdir - İbni Semmak Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 02:42
İbn-i Vefâ - İbni Vefa Hayatı - İbni Vefa Kimdir - İbni Vefa Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 02:34
Şeyh İbni Nuh - Şeyh İbni Nuh Hayatı - Şeyh İbni Nuh Kimdir - Şeyh İbni Nuh Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 13.08.11 02:10


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:13 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2