tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
amp;markreadhash=guest" rel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul etrel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul et
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Arama Bugünki Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hasan Adlî Efendi - Hasan Adli Efendi Hayatı - Hasan Adli Efendi Kimdir
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
841

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 15.08.11, 22:01   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.782
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Hasan Adlî Efendi - Hasan Adli Efendi Hayatı - Hasan Adli Efendi Kimdir

Hasan Adlî Efendi - Hasan Adli Efendi Hayatı - Hasan Adli Efendi Kimdir

İstanbul'un büyük velîlerinden. İsmi Hasan, babasınınki Muhammed'dir. Doğum târihi belli değildir. Rumeli'de İştib kasabasında doğdu. Künyesi Ebü'l-Mütekellim'dir. İlk tahsîlini babasının yanında yaptı. Tahsil hayâtına devâm etmek için İstanbul'a gitti. Zamânın meşhûr âlimlerinin sohbetlerine ve derslerine devâm etti. Zâhirî ilimleri Kemâleddîn Taşköprüzâde'den öğrendi. O devirde makam ve mevki bakımından rağbette olan kâdılık ve müderrislik mesleğine ve makam sâhibi olmaya çok arzulu idi.

Bir gece Dâvûtpaşa semtinde bir arkadaşının evinde misâfir oldu. O gece rüyâsında, başına toplanan kırk-elli siyah benizli kâfirin eziyet ettiğini gördü. Onların bu eziyetleri karşısında çok zor durumdaydı. Bağırıp çağırmasına rağmen kimse yardımına gelmeyip, nefesi kesileceği sırada, gâyet nûrânî yüzlü bir zât çıktı ve; "Eğer içindeki makam mevkı sâhibi olmak emellerini atarsan, bu kötü kimselerin elinden seni kurtarırım." dedi. Bu acılı girdaptan kurtarması için, o zâtın sözünü kabul etti. O mübârek zât, o kâfirlerin üzerine yürüyüp, bırakın onu diye işâret edince, bıraktılar. Fakat o zât gözden kayboldu. Hasan Efendi uykusundan uyandığında kalbinde mal, makam ve mevkı sevgisinin kaybolduğunu gördü. Sonra, sohbetlerini dinlemek için, rüyâsında gördüğü o mübârek zâtı aramaya başladı. Dost ve arkadaşlarına sorunca, Germiyanlı Yâkup Efendiden bahsettiler.

Hasan Adlî, dostlarının sözlerinin tesiriyle Germiyanlı Yâkup Efendinin dergâhına gitti. Öğle vakti yaklaştığı için, abdest alıp, bahçedeki kabirleri ziyâret ettikten sonra içeri girdi. Bu esnâda vakarlı ve nûrânî yüzlü bir zât gelip, öğle namazını huşû içerisinde kıldırdı. Duâdan sonra, HasanAdli o zâtın elini öptü. O zât ona, hoş geldin, nasılsın diye hal hatır sordu ve iltifatlardabulundu. Biraz sonra Hasan Adlî, kalbinin o zâta meylettiğini gördü ve bâzı nasîhatlarını dinledi. Rüyâsından haberdâr olduğunu anlayınca ona bağlanıp, talebesi oldu.

Hasan Adlî, hocasının dergâhında on beş sene hizmet etti. Bu müddet içerisinde tasavvuf yolunun edepleri ile edeplendi. Güzel ahlâk ile süslendi. Pek ince sırlara vâkıf oldu. Nefsinin arzu ve isteklerini kırmak için çeşitli riyâzetler çekti. Hocası sohbet esnâsında, Mısır'daki bir zâviyede çektiği riyâzetlerden sık sık bahsederdi. Bir ara Hasan Adlî Efendinin kalbinde Mısır'a gitmek ve hocasının bulunduğu yerlerde riyâzet çekmek isteği geldi. Fakat hocasından izin istemeye cesâret edemedi. Allahü teâlânın izni ile hocası duruma vâkıf oldu ve bir sohbet sırasında Hasan Adlî'ye; "Gönlünüzden geçtiği üzere saâdet ile Mısır'a gidiniz. Câmi-ul-Ezher'de, gönüllerinde dünyâ sevgisi olanlardan uzak dur. Gönül ehli olan velîlerle berâber ol." diye tavsiyede bulunarak Mısır'a gitmesine izin verdi.

Hasan Adlî, Kâhire'ye giderken, İskenderiye'ye uğradı. Buradaki kabirleri ve velîleri ziyâret ettikten sonra Kâhire'ye geçti. Hocasının tavsiyesi üzerine dünyâ ehlinden uzak durdu. Câmi-ul-Ezher'de birçok âlim ve velînin sohbetinde bulundu. Bir müddet Mısır'da kaldıktan sonra hocasını çok özleyip, dönmeye karar verdi. Birkaç dervişle birlikte yola çıktı. Yolda parası bitti. Sıkıntı içinde Dimyat'a vardı. Dimyat'ta câmi ve büyük zâtların kabirlerini ziyâret ettiği sırada, karşısına çıkan bir zât, bir kese verip kayboldu. Kesenin içinde bir mikdâr para ve küçük bir kâğıt parçası vardı. Kâğıtta bu sırrı kimseye söyleme diye yazılıydı. Dönüş yolculuğusırasında Konya'ya da uğradı. BuradaCelâleddîn-i Rûmî'nin kabrini ziyâret ederek, ruhâniyetinden istifâde etti. Uzun bir yolculuktan sonra Üsküdar'a ulaştı. Sonunda hocasının dergâhına vardı ve huzûra girip el öptü. Hocasının iltifâtına kavuşan Hasan Adlî, derslere devâm etti. Bu sırada pekçok hallere kavuştu.

Bir gün Hasan Adlî, halvethânesinde tek başına otururken çeşitli memleketleri gezen bir zât yanına girdi. Bu sırada Hasan Adlî Efendiye gezip gördüğü, ibret almaya değer yerleri gâyet canlı bir şekilde anlattı. Bunun üzerine Hasan Adlî Efendide onları görmek arzusu doğdu.Yatsı namazından sonra yanındaki misâfirle berâber hocasının sohbetine katıldı. Hocası sohbet esnâsında bir vesîle ile onlara, misâfirin bahsettiği memleketleri gösterdi. Hasan Adlî Efendinin bu manzara karşısında hocasına olan bağlılığı daha çok arttı.

Hasan Adlî günlerini ibâdet, tâat ve zikirle geçirirken bir gün hatırına; "Ne olaydı rûhânî varlıklar benim dediğimi yapaydı." diye geldi. Bu arada bir vesîle ile hocasının huzûruna gitti. Hocası konuşma sırasında; "Biz talebeliğimiz sırasında sizin kaldığınız odada kalırken rûhânî bir cemâat gelip bize bir kese altın getirirdi. Biz kalbimizi esas maksaddan ayırmayıp, altınlara iltifât etmezdik. Bilhassa talebeye, mâsivâ bağı ile bağlanmak yakışmaz. Onlar da mâsivâdandır." diyerek, Hasan Adlî Efendinin kalbinden bozuk düşüncelerin gitmesini sağladı.

Hasan Adlî Efendi, bir süre sonra hocasının terbiyesinde, kemâle geldi. Hocasından hilâfet ve icâzet aldıktan sonra, Balat Ferruh Kethüdâ zâviyesi şeyhliğine tâyin edildi. Burada talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu anlatmakla meşgûl oldu. Daha sonra Şeyh Hasan Efendinin vefâtı üzerine Kocamustafapaşa Dergâhına şeyh tâyin edildi.

HasanAdlî, 1617 (H.1026) senesinde İstanbul'da vefât etti. Kocamustafapaşa Zâviyesine defnedildi. Hasan Adlî Efendinin Manzum Tergibat ve Müretteb Dîvânı vardır. Eserleri basılmamıştır.

CİN BEYİNE SELÂM SÖYLE

Hasan Adlî Efendi bir gün talebeleri ile giderken yolda bir kasabaya uğradı. Bu sırada birisi yanına gelip; "Efendim âileme cin musallat oldu. Her gece hanımımı alıp götürüyor. Lutfedin de bu dertten kurtulayım." diye ricâda bulundu. Hasan Adlî Efendi; "Git cin beyine bizden selâm söyle. Bizim hatırımız için bu hâtunu incitmesinler." dedi. HasanAdlî oradan bir süre sonraayrıldı. Birkaç ay sonra seyâhat dönüşünde oraya yine uğradı. O şahıs, Hasan Adlî Efendiyi görünce, ellerine kapanıp; "Efendim, himmetiniz ile o dertten kurtulduk. O gece gelip yine hanımımı alıp götürdüler. Fakat cin beyi kendilerine; "Bundan sonra o hanımı getirmeyin. O şeyhe bağışladık." diye emir vermiş. Ondan sonra öyle bir şey olmadı." dedi.

1) Menâkıb-ı Adlî Hasan Sümbülî, Üniversite Kütüphânesi, İbnü'l-Emîn, No: 2956
2) Lemezât; v.1796 (Üniversite Kütüphânesi,Türkçe Yazmalar Kısmı No:-1894)
3) Sicillî Osmânî; c.2, s.131
4) Şakâyık-ı Nu'mâniyyeZeyli (Atâî); s.606
5) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.118
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
adli, efendi, hasan, hasan adli efendi, hasan adli efendi hakkında genel bilgi, hasan adli efendi hayatı, hasan adli efendi kimdir, hasan adli efendi yaşamı, hayati, kimdir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Hasan Can - Hasan Can Hayatı - Hasan Can Kimdir - Hasan Can Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 21:46
Hasan Hilmi Efendi - Hasan Hilmi Efendi Hayatı - Hasan Hilmi Efendi Kimdir Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 21:41
Ata Efendi - Ata Efendi Hayatı - Ata Efendi Kimdir? EZEL Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 14.08.11 17:38
Ünsi Hasan Efendi - Ünsi Hasan Efendi Hayatı - Ünsi Hasan Efendi Kimdir Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 13.08.11 00:25
Yahya Efendi Biyografisi,Yahya Efendi Hayatı,Yahya Efendi Yaşamı,Yahya Efendi Kimdir? İpek Diger Ünlülerin Biyografileri 0 29.06.09 17:59


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:13 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2