![]() |
Hitler'e Hitler'e Tankınız ne güçlü ne güçlü Yüz insanı ezer geçer Ama bir kusurcuğu var Ama bir kusurcuğu var Sürecek insan ister Uçağınız ne güçlü ne güçlü Fırtınadan tez gider filden zorlu Ama bir kusurcuğu var Ama bir kusurcuğu var İnsan ister başında İnsan neler yapar neler yapar Bilir uçmasını öldürmesini Ama bir kusurcuğu var Ama bir kusurcuğu var Bilir düşünmesini de... Zülfü Livaneli |
Hoşçakal Kardeşim Deniz Hoşçakal Kardeşim Deniz İşte geldik gidiyoruz Hoşçakal kardeşim deniz Biraz çakılından aldık Hoşçakal kardeşim deniz Biraz masmavi tuzundan Hoşçakal kardeşim deniz Sonsuzluğundan birazcık Hoşçakal kardeşim deniz Birazcıkta kederinden Hoşçakal kardeşim deniz Birşeyler anlattın bize Hoşçakal kardeşim deniz Denizliğin kaderinden Hoşçakal kardeşim deniz Biraz daha umutluyuz! Hoşçakal kardeşim deniz Biraz daha adam olduk Hoşçakal kardeşim deniz İşte geldik gidiyoruz Hoşçakal kardeşim deniz Deniz Gezmiş'i saygıyla anıyorum... Zülfü Livaneli |
Hoşgeldin Bebek Hoşgeldin Bebek Hoşgeldin bebek yaşama sırası sende Senin yolunu gözlüyor Kuş palazı,boğmaca,karaçiçek,sıtma,yürek farkı,kanser filan İşsizlik açlık falan.. Hoşgeldin bebek yaşama sırası sende Senin yolunu gözlüyor Tren kazası,uçak kazası,iş kazası,yer depremi,kuraklık filan Karasevda karasevda karasevda ayyaşlık falan... Hoşgeldin bebek yaşama sırası sende Senin yolunu gözlüyor Hapishane kapısı hapishane kapısı polis copu filan Senin yolunu gözlüyor Sosyalizm sosyalizm falan... Hoşgeldin bebek yaşama sırası sende Zülfü Livaneli |
İçimizden Biri İçimizden Biri Bir gözü dalgın bakar Bir omzu düşük durur Bir yanı yaşlı yorgun Bir yanı çocuk durur Bir yanı kar borandır Bir yanı evvel bahar Bir yanı düğün bayram Bir yanı viran durur Bir yanı yaşlı Bir yanı çocuk Çiçekleri tomurcuk Başında deli rüzgar Sesi sokağın sesi Yüreği bilge durur Kavaklar gibi yalnız Bir çınar gibi dalgın Biraz ürkek yabancı Bir yanı güleç durur Biraz ürkek Biraz güleç Bir yanı bana benzer Tanıdık biri gibi Bir yanı sana benzer Güzel insanlar gibi Öfkesi hazır durur Sevdası hışım gibi Nice beladan sonra Her yanı güleç durur Bir yanı ben Bir yanı sen Zülfü Livaneli |
İstanbul'u Dinliyorum İstanbul'u Dinliyorum İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı Başında eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı Bir kuş çırpınıyor eteklerinde Alnın sıcak mı değil mi biliyorum Dudakların ıslak mı değil mi biliyorum Kalbinin vuruşundan anlıyorum İstanbul'u dinliyorum... Zülfü Livaneli |
Kal Benim İçin Kal Benim İçin Ela gözlerini sevdiğim dilber,sevdiğim dilber Dikerler ağacı dal benim için,dal benim için Sılamın yolları uzayıp gider uzayıp gider Yağıyor yollara kar benim için,kar benim için Sazımızı ele alıp çalalım ,alıp çalalım Çaresiz dertlere çare bulalım çare bulalım Sabahta seherde yoldaş olalım yoldaş olalım Bugün de burada kal benim için kal benim için... Yağan yağmur esen yeller dosta karşı giden yollar Bülbülün konduğu dallar sararıp da solmaz imiş Karacoğlan karasına karşı durdum belasına Bu güzelin sevdasına düşmeyenler bilmez imiş... Zülfü Livaneli |
Kalenin Önü Kalenin Önü Kalenin önüne ekerler darı Ekerler biçerler ederler karı Elimden aldırdım gül yüzlü yari Yar bana yareler açtı neyleyim Yolum bir yolsuza düştü neyleyim... Kalenin önüne kuş yuva yapar Yuvanın içine yılanlar akar Herkes sevdiğine böyle mi yanar Yar bana yareler açtı neyleyim Yolum bir yolsuza düştü neyleyim... Zülfü Livaneli |
Kan Çiçekleri Kan Çiçekleri Topraktan mı sürmüş candan mı kopmuş Açar yediveren kan çiçekleri Türkü mü, şiir mi, ağıt mı yoksa Açar yediveren kan çiçekleri Bölük bölük olmuş çaylar dereler Hiçbiri denize varabilmezmiş Duvarların dibinde bir yaralı gül Gülleri solduran gülebilmezmiş Bu şehrin üstünü duman sis almış Tomurcuk çiçekler kana belenmiş Dağlar çiçek açmış, usta dert açmış Umudun goncası kan çiçekleri... Zülfü Livaneli |
Karadır Kaşların Karadır Kaşların Karadır kaşların ferman yazdırır Bu dert beni diyar diyar gezdirir Lokman hekim gelse yaram azdırır Yaramı sarmaya yar kendi gelsin Ormanlardan aşağı aşar giderim Yarimi kaybettim ağlar gezerim Ormanların gümbürtüsü başıma vurur Yarimin hayali karşımda durur Karadır kaşların benzer kömüre Yari kaybetmesi zarar ömüre Kollarımdan bağlasalar zincire Kırarım zincirleri koşarım yare Ormanlardan aşağı aşar giderim Yarimi kaybettim ağlar gezerim Ormanların gümbürtüsü başıma vurur Yarimin hayali karşımda durur... Zülfü Livaneli |
Kardeşin Duymaz Kardeşin Duymaz Susarlar sesini bogmak isterler Yarımdır kırıktır sırça yüregin Çıglık çıglıga yarı geceler Kardeşin duymaz eloglu duyar Çogalır engeller yürür gidersin Yüregin taşıyıp götürür seni Nice selden sonra kumdan ötede Kardeşin duymaz eloglu duyar Yıkılma bunları gördügün zaman Umudu kesip de incinme sakın Aç yüregini bir merhabaya Kardeşin duymaz eloğlu duyar... Zülfü Livaneli |
Karlı Kayın Ormanı Karlı Kayın Ormanı Karlı kayın ormanında Yürüyorum geceleyin Efkarlıyım, efkarlıyım Elini ver nerde elin Memleket mi yıldızlar mı Gençliğim mi daha uzak Kayınların arasında Bir pencere sarı sıcak Ben ordan geçerken biri Amca dese gir içeri Girip yerden selamlasa Hane içindekileri Yedi tepeli şehrimde Bıraktım gonca gülümü Ne ölümden korkmak ayıp Ne de düşünmek ölümü... Zülfü Livaneli |
Kırda Vurulanların Türküsü Kırda Vurulanların Türküsü Telef olduk kır içinde Hançer idik kına döndük Tane iken nar içinde Kuru otta cana döndük hey Bes Allah'a kullar idik Toprak bizim beller idik Ne biliriz eller idik O toprak da sona döndük Felek kırdı cümlemizi Kilitledi sılamızı Kurar iken kalemizi Yıkılası hana döndük Ecel sefa geldi dedik Yası umut ile yuduk Ölür iken on beş idik Şimdi on beş bine döndük... Zülfü Livaneli |
Kırlangıç Kırlangıç Yol yol yol yol yol olmuş da Sarp kayalar yol olmuş Dil dil dil dil dil olmuş da Türkü söyler dil olmuş Dal dal dal dal dal olmuş da Zeytin olmuş dal olmuş Bir kırlangıç gökyüzünde Maviye kanat çalmış Bir kırlangıç gökyüzünde Sevincimin ortağı Kanat çalar mavilere Sıyırıp gider dağı Gül gül gül gül gül olmuş da Tomurcuklar gül olmuş Sel sel sel sel sel olmuş da Bahar olmuş, sel olmuş Yel yel yel yel yel olmuş da Seher olmuş yel olmuş Bir kırlangıç gökyüzünde Maviye kanat çalmış Bir kırlangıç gökyüzünde Sevincimin ortağı Kanat çalar mavilere Sıyırıp gider dağı ... Zülfü Livaneli |
Kız Çocuğu Kız Çocuğu Kapıları çalan benim kapıları birer birer Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar Yedi yaşında bir kızım büyümez ölü çocuklar Saçlarım tutuştu önce gözlerim yandı kavruldu Bir avuç kül oluverdim külüm havaya savruldu Çalıyorum kapınızı teyze, amca, bir imza ver Çocuklar öldürülmesin şekerde yiyebilsinler... Zülfü Livaneli |
Kimliği Bilinmeyenler Kimliği Bilinmeyenler Ne gören var, ne de duyan Kimliği bilinmeyenler Karabasan bir düş gibi Kimliği bilinmeyenler Yok ettiler inceliği, Aklı kurşuna dizdiler Çocukların çığlığında Kimliği bilinmeyenler Özü özden ayırdılar, İpeği kozasından Kimlikleri ayan beyan Kimliği bilinmeyenler... Zülfü Livaneli |
Kirvem Kirvem Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... Zülfü Livaneli |
Kurtuluş Düşü Kurtuluş Düşü Mapusanelerde ışığıydı hürriyetimin Ekmeğimin katığıydı sürgünde Her biten akşamdaydı, Her başlıyan günde: Ulu kurtuluş düşü memleketimin... Zülfü Livaneli |
Kuşların Vurulduğu Zaman Kuşların Vurulduğu Zaman Uyuyup uyandığım Eline dolandığım Ateş olup yandığım Türkülerin yorulduğu zamandır şimdi Dost diye bildiğim Yalvar yakar olduğum Yollarına öldüğüm Kuşların vurulduğu zamandır şimdi Geçmişin geleceğin Kurdun kuşun böceğin Tuz ile ekmeğin Harman olup yoğrulduğu zamandır şimdi... Zülfü Livaneli |
Leylim Ley Leylim Ley Döndüm daldan kopan kuru yaprağa leylim ley Seher yeli dağıt beni kır beni, leylim ley Götür tozlarımı buradan uzağa, leylim ley Yarı çıplak ayağına sür beni, leylim ley, Leylim ley, leylim ley Ayın şavkı vurur sazım üstüne, leylim ley Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne, leylim ley Geley hilal kaşlım dizim üstüne, leylim ley Ay bir yandan sen bir yandan sar beni, leylim ley, Leylim ley, leylim ley Yedi yıldır uğramadım yurduma, leylim ley Dert ortağı aramadım derdime, leylim ley Geleceksen bir gün düşüp ardıma, leylim ley Kula değil yüreğine sor beni, leylim ley, Leylim ley, leylim ley... Zülfü Livaneli |
Mapushane Mapushane Mapusun içinde 3 ağaç incir Elimde kelepçe boynumda zincir Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm Zincir sallandıkça her yanım sancır Düştüm bir ormana yol belli değil Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm Mapusun içinde mermerden direk Kimimiz 15'lik kimizimiz kürek Oy zulum zulum başımda zulum nedir bu halım İnsanın zulmüne dayanmaz yürek Yatarım yatarım gün belli değil Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm Mapusun içinde bir ulu çınar Kırılsın zincirler yıkılsın duvar Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm Tezikmiş kuş bile yuvaya döner Düştüm bir ormana yol belli değil Oy zulum zulum başımda zulum uzak git ölüm Yatarım yatarım gün belli değil Oy zulum zulum başımda zulum nedir bu halim... Zülfü Livaneli |
Mayın Mayın Kilise haber saldım hekim gelecekmidir Kanı bir yana bırak revan içinde kaldım Haber saldım kuş ile gagasında yaş ile Yol gözledim ardından bir sıcacık düş ile Işık vurmaz karama bende şifa arama Ellerim yokki artık tütün basan yarama... Zülfü Livaneli |
Memik Oğlan Memik Oğlan Ondört yaşım diken ile kaplanmış Göz ucuma karıncalar toplanmış Kurşun gelmiş kaşlarımın üstüne Alın yazım okur gibi saplanmış Uyu memikoğlan uyu öte gecelerde büyü Dağı dağa kavuşturan ben idim Suyu suya eriştiren can idim Yükledim mi gece vakti kaçağı Karanlıkta ışılayan gün idim Uyu memikoğlan uyu öte gecelerde büyü Zülfü Livaneli |
Memleket Kokulu Yarim Memleket Kokulu Yarim Deniz bile acı çeker ah agapimou Gözlerinden yaşlar döker Benim bu derdim gizli kalmaz sevdiğim Figan ile başımdan tüter Kara gözlerine hayran olduğum Memleket kokulu yarim Kırık dillerine meftun olduğum Saçına gül takılı yarim Deniz bile şahit olmazsa ah agapimou Başka kim olur derdime Memleket hasreti öyle bastı sevdiğim Bıçaklar saplandı yüreğime Kara gözlerine, kara gözlerine... Kayıklar kıyıdan ayrılırken ah agapimou Sanki canım tenimden ayrıldı Bir de baktım sevdiğim bizim dağlarımızdan Masmavi bir kuş havalandı Kara gözlerine, kara gözlerine... Zülfü Livaneli |
Nefesim Nefesine Nefesim Nefesine Yatar gül harmanı gibi Canımın dermanı gibi Har yanında çiçek açmış Binboğa ormanı gibi Nesine yar nesine Ölürüm ben sesine Bir daha vursa idi Nefesim nefesine Canım sese mi geldin Kadem basa mı geldin Sağ olsam gelmez idin Öldüm yasa mı geldin Nesine... Saçın yüzüne perde Yüreğim düştü derde Ayak üstü duramam Seni gördüğüm yerde Nesine... Zülfü Livaneli |
Nerdesin Nerdesin Geceleyin bir ses böler uykumu İçim ürpermeyle dolar. Nerdesin? Arıyorum yıllar var ki ben onu Aşıkıyım beni çağıran bu sesin Gün olur sürüyüp beni derbeder, Bu ses rüzgarlara karışır gider Gün olur peşimden yürür beraber Ansızın haykırır bana. Nerdesin? Bütün sevgileri atıp içimden Varlığımı yalnız ona verdim ben Elverir ki bir gün bana derinden Ta derinden bir gün bana gel desin... Zülfü Livaneli |
O Günler O Günler Yapayalnız bu dünyada Düşlerinde o günler Neye yarar hayal kurmak O yıllar gitti gider... Şimdi 86'larda Evsiz barksız Kimseye tek kelime etmeden Ve her şeyden utanarak Yalvarır meleklere Bir kök salmaya Ve ölümden kaçmak için Süre kazanmaya Arnavutluk dağlarında Sert bir sıgarayla Bir fotoğrafın var bende Sahte bir gülücük dudağında... Zülfü Livaneli |
Omuz Omuza Omuz Omuza Tel örgüler çevirmiş yıllarımızı Sürgünler, hapisler, kör karanlıklar Birlikte geçtik kaç hain pusudan Omuz omuza, sevdiğim... Zülfü Livaneli |
Özgürlük Özgürlük Okulda defterime, sırama agaçlara, yazarım adını Okunmuş yapraklara, bembeyaz sayfalara yazarım adını Yaldızlı imgelere, toplara tüfeklere, kralların tacına En güzel gecelere, günün ak ekmegine, yazarım adını Tarlalara ve ufka, kuşların kanadına, Gölgede degirmene yazarım. Uyanmış patikaya, serilip giden yola, Hınca hınç meydanlara adını ey Özgürlük. Kapımın eşigine, kabıma kaçagıma, içindeki aleve, Canların oyununa, uyanık dudaklara yazarım adını. Yıkılmış evlerime, sönmüş fenerlerime, derdimin duvarına, Arzu duymaz yokluga, çırçıplak yalnızlıga, yazarım adını. Geri gelen saglıga, geçen her tehlikeye, Yazarım ben adını, yazarım. Bir sözün coşkusuyla, dönüyorum hayata, Senin için dogmuşum, haykırmaya. EY ÖZGÜRLÜK ! Zülfü Livaneli |
Salkım Söğüt Salkım Söğüt Bir şafaktan bir şafaga Bir akşamdan bir akşama Merhaba demeden daha Bu gitmeler gitmek değil Egil salkım sögüt egil Bu benim ki sevda değil Egil yagmur rüzgar egil Bu benim ki sevda değil Egil dalga bükül demir Güzelligin gerçek değil Pencerem kör kapım kitli Bu bendeki seyir değil... Zülfü Livaneli |
Selam Olsun Selam Olsun Selam olsun dağa taşa Yaranlara selam olsun Ormandaki kurda kuşa Cerenlere selam olsun Dünya üstü kara zindan Boynumuzda yağlı urgan Yolculardan hancılardan Soranlara selam olsun Ölüm canın has yoldaşı Diken gülün gönüldeşi Kar altında deniz düşü Kuranlara selam olsun Kağıdımız çaput bizim Kefenimiz bulut bizim Mesleğimiz umut bizim Kuranlara selam olsun... Zülfü Livaneli |
Sevda Değil Sevda Değil Bir şafaktan bir şafağa Bir akşamdan bir akşama Merhaba demeden daha Bu gitmeler gitmek değil Eğil salkım söğüt eğil Bu benimki sevda değil Eğil yağmur rüzgar eğil Bu benim ki sevda değil Eğil dalga bükül demir Güzelliğin gerçek değil Pencerem kör kapım kitli Bu bende ki seyir değil... Zülfü Livaneli |
Sevdalı Başım Sevdalı Başım Ah benim sevdalı başım Ah benim şair telaşım Ah benim sarhoşluğum Ah çılgın yüreğim Sus artık uslandır beni... Kaç okyanus geçtim böyle Kaç denizde yitip gittim Kırılmış direkler yırtık yelkenlerle Kaç seferden yorgun döndüm Ah benim yaralı ruhum Ah benim insan kusurum Ah benim isyanlarım, ah yalnızlıklarım Gel artık uslandır beni... Ah benim iyimser yanım Ah benim aldanışlarım Ah benim kavgalarım Ah pişmanlıklarım Sus artık uslandır beni... Zülfü Livaneli |
Sevgiyle Sevgiyle Sevgiyle başla bugüne Coşkuyla başla bugüne Şarkılarla türkülerle Uzat bana ellerini Doğan günün şenliğine Sen de katıl Sen de Yalnızlıktı yavrum yok eden seni Dostluklar yaratır yeniden seni Tutkuyla başla bugüne Umutla başla bugüne Emeğinle direncinle Uzat bana ellerini Doğan günün şenliğine Sen de katıl Sen de Yalnızlıktı yavrum yok eden seni Dostluklar yaratır yeniden seni ... Zülfü Livaneli |
Sevmeye Kıyamadığım Sevmeye Kıyamadığım Nedendir de kara gözlüm nedendir Geceler boyunca uyumadığım Yaman derler ayrılığın derdini Ayrılık derdine doyamadığım Sevdiceğim seni sevdim sakındım Gizli bahçelerde güle dokundum Bilmiyorum sana neden yakındım Belli bir haberin alamadığım Kavil yerlerinde bulamadığım Yarin bahçesine yad eller dolmuş Gülünü toplarken fidan kırmış Gidip bir kötünün koynuna girmiş Şu benim sevmeye kıyamadığım Şu benim öpmeye kıyamadığım... Zülfü Livaneli |
Sılaya Doğru Sılaya Doğru Böyle ikrar ile böyle yol ile Cefalı yar bana lâzım değil sen Deli gönül sevmiş vazgelmek olmaz Mihnetli yar bana lâzım değil sen Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbülün sevdası hep güllerinen Senin şirin dilin yadellerinen Çık salın sevdiğim engellerinen Görünme gözüme lâzım değilsen Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbül ah eyleyip kanlar ağladı Gözüm yaşı sel sel oldu çağladı Ölüm geldi dört yanımı bağladı Kılma cenazemi lâzım değilsen Gönül kalk gidelim sılaya doğru... Zülfü Livaneli |
Sokağın Askerleri Sokağın Askerleri Sokakların askeriyiz Tiner kokar ellerimiz Şehirleri mekan tuttuk Günden aydınlık gecemiz İki yüzlü şehirlerde Kovuklarda kalan biziz Geceleri uykudayken Rüyanızı çalan biziz Hayatla barbut atmışız Bazen düşeş bazen gele Allah'ın askerleriyiz Başımızda binbir bela... Zülfü Livaneli |
Sus Söyleme Sus Söyleme Sus söyleme Bir şey söyleme artık Sus söyleme Her şey gereksiz artık Bana düşen dönüp de gitmek Sonunda elimde kalan Bir avuç hüzün ve keder Yeter yeter söyleme artık Kelimeler kanatır yarayı Gözlerin anlatıyor Mutlu aşk yoktur Oysa ben sana neler adamıştım İçli şarkılar, kırık ezgiler Yüreğimdem süzülüp gelen Bırakıp gittin beni Bir gün yollarda Yeter yeter söyleme artık Kelimeler kanatır yarayı Gözlerin anlatıyor Mutlu aşk yoktur Sus söyleme her şey ortada artık... Zülfü Livaneli |
Sürgün Sürgün Gökyüzünde yeryüzünde Gün doğdu mu her gün ilk gün Her gün aydınlıktır Yoksa ümit her yer loş karanlıktır Yar gurbette can yürekte Bir kafeste ne amansız Sonsuz ayrılıktır geçmez zaman Her gece hep aynıdır Fırtınada ak ayazda Sürgün her yerde hep yalnızdır Gül açsa da kuş uçsa da görmez Dargındır Her durakta her uykuda Sürgün her nefeste yalnızdır Her şafakta her yudumda Hasret sancıdır Yol alsa da, ses duysa da, Dağ aşsa da her yan en son, Her an son adımdır tek başına yalnızlık Bir yankıdır... Zülfü Livaneli |
Taht Bir Yana Şah Bir Yana Taht Bir Yana Şah Bir Yana Doğu dalga dalga vurdu Taht bir yana şah bir yana Behrengi'nin soluğunda Taht bir yana şah bir yana Genç ölülerin başında Onurlu gülü Doğu'nun Ak kefenlere bürünmüş Ağır Safevileri Mühürlenince kuyular Damardan kan akmaz oldu Kanı su ile yudular Taht bir yana şah bir yana Bir ağaç çiçeğe durdu Kanından rengini verdi Deli poyraz vurduğunda Donmasa çiçekleri ... Zülfü Livaneli |
Tozlu Yollar Tozlu Yollar Zara'dan düştük de tozlu yollara Süre süre bu ellere yetirdik Ben feleği yere çaldım sanırdım Kör talihi kambur gibi getirdik Kahpe felek bize etti oyunu Ben içmezdim buraların suyunu Yetmiş iki millet insan soyunu İşçi deyip bir hesaba yazdırdık Gözlerim sılanın yoluna bakar Deli gönül yalım yalım dert çeker Bir ucundan insan girer Mark çıkar Ömrümüzü fabrikaya yatırdık... Zülfü Livaneli |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:26 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2