tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/)
-   -   Zülfü Livaneli Şarkı ( Türkü ) Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/1566-zulfu-livaneli-sarki-turku-sozleri.html)

Serap 25.02.08 09:50

Zülfü Livaneli Şarkı ( Türkü ) Sözleri
 
Belalım

Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin
Prangalarca boynuma taktığım sensin
Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim
Her gece uyku diye yattığım sensin

Yanarım yanarım tutuşur
Yanarım kavurur ateşim
Seni de beni de belalım

Gün değmemiş ormanlarda yittiğim sensin
Ömrüme ömür diye kattığım sensin
Deli deli boranlarda aç denizlerde
Teninin tuzunu canım tattığım sensin

Damga damga göğsüme vurduğum sensin
Öfke dolu şehirlerde bulduğum sensin
Yer nerede gök nerede ben neredeyim
Diye diye sınırlara geldiğim sensin...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:51

Bin Boğalar Efsanesi I-II-III
 
Bin Boğalar Efsanesi I-II-III

Kalktık Horasan'dan sökün eyledik
Parlar omzumuzda uzun şelfeler
Harran ovasında binlerce kişi ceylanlara karışıp semah döndük
Ulu şahinler gibi

Ve adlarımızı verdik sulara, ovalara, dağlara.
Anadolu'nun her karış toprağına damgamızı bastık.
Her karış toprağına bir ad bulduk, obamızın adını koyduk.
Unutulmasın, bir ulu toprakta soyumuz boy versin diye...
Düşürdüler bizi tozlu yollara, aşırdılar bizi karlı dağlardan.
Düşürdüler bizi halden hallere...

Anadolu'nun taşıyla toprağıyla, akan suyu, esen yeliyle,
Binlerce yıldan bu yana işlenmiş, gelişmiş, yeşermiş, boy atmış kervansarayları,
Sarayları, tapınakları, ulu şehirleri, türküleri, gelenekleri, görgüsü, bilgisiyle bir olduk, kaynaştık.
Etle kemik gibi... Yağmurla toprak gibi...
Binlerce kişi, binlerce ceylanla birlikte semah tuttuk üç gün üç gece, kırk gün kırk gece...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:52

Bir Çift Turna
 
Bir Çift Turna

Bir çift turna geldi Kars illerinden
Öter garip garip bizim ellerde
Evrilir çevrilir de göle konmaya
Korkar ki avcı var göllerde

Sakın ey sevdiğim Urum kışıdır
Yağmur yağar cıgaların üşüdü
Konup göçmek erenlerin işidir
Konup göç ki söylenesin dillerde

Eşinden mi ayrıldın nedir firkatin
Çık yıldız dağına bir semah tutun
Orda Pir Sultan var ervah-ı zatın
O seni geçirir coşkun sellerden

Varıp da sılaya çıkarsan böyle
Kötülük gördüysen iyliğim söyle
Derdim çoktur halim dosta arz eyle
Benim gibi olmuş var mı kullarda...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:53

Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli
 
Bir İnsan Ömrünü Neye Vermeli

Bir insan ömrünü neye vermeli
Harcanıp gidiyor ömür dediğin
Yolda kalan da bir yürüyen de bir
Harcanıp gidiyor ömür dediğin

Yüreğim ürperir kapı çalınsa
Esleyen yelimden hile sezerler
Künyeler kazınır demir sandıkta
Savrulup gidiyor ömür dediğin

Dışı eli yakar içi de seni
Sona eklenmeli sözün incesi
Ayrılık gününü kör dereleri
Bölünüp gidiyor nehir dediğin

Bir insan ömrünü neye vermeli
Para mı onur mu taş dikenli yol
Ağacın köküne inmek mi yoksa
Çırpınıp duruyor yaprak dediğin...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:54

Bir Karanlık, Bir Aydınlık
 
Bir Karanlık, Bir Aydınlık

Bir karanlık, bir aydınlık
Geçip gider günlerimiz
Bir hayale uzanır da
Değmez olur ellerimiz

Hoşçakalın der gibidir
Ufka giden kırlangıçlar
Ayrılığın ilk çizgisi
O umutlu başlangıçlar

İnan bana sevdiceğim
Aynalar da yalan söyler
Şarkılardır bize kalan
Bir de çılgın öpüşmeler...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:55

Bir Seni Özledim Bir de Memleketimi
 
Bir Seni Özledim Bir de Memleketimi

Yine hasret duman duman gönlümde
Bir seni özledim bir de memelektimi
Ağzımda cigaram yüreğimde sen
Bir seni özledim bir de memleketimi

Uzandım ranzama boyu boyunca
Gardiyan kapıya canım kilit vurunca
Duvarda asılı sazım alınca
Bir seni özledim bir de memleketimi

Hasretinden benim yüreğim yanık
Bir avuç gökyüzü gökyüzü canım etraf karanlık
Karşımda duruyor zalım parmaklık
Bir seni özledim bir de memleketimi...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:56

Bizim
 
Bizim

Canlar canı dosta giden
Kahır dolu yollar bizim
Sevdamızdan sual eden
Sevda bilmez kullar bizim

Bir başına türkü yakan
Kuş altında dallar bizim
Bizden kopup bize akan
Çorak ilde seller bizim

Samanyolu sarı diken
Ayda açan güller bizim
Gün devşirir yıldız eken
Karanlıkta yıllar bizim

Harap olmuş gönül evi
El gönlünde çöller bizim
Yanıp gitmiş gökte mavi
Yere yağan küller bizim ...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:57

Boz Atlı Hızır
 
Boz Atlı Hızır

Sabah namazında çıktım Kozan'dan
Gözüm korktu hızan oğlu hızandan
Kör olmuş kahyası düşmüş izandan
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı

Atlar dizim dizim kardan çıkmıyor
Kamber cevabetmiş daha gitmiyor
Çağırdım pirime gelip yetmiyor
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı

Atların gözünü duman bürüdü
Gözüm yaşı sel oldu yürüdü
Takatım dermanım gitti çürüdü
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı

Dağların başı yavuzdur yavuz
Er odur ki daim gezer yalavuz
Boz atlı Hızır bize olsun kılavuz
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı

Gediğin başından baktım geriye
Birisi kıra binmiş biri doruya
Birini benzettim Şahım Ali'ye
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı

Kul Ahmed'im çok ağladı çok güldü
Boz atlı Hızır bize kılavuz oldu
Car diyen kulların carına geldi
Yürü Sultan Hızır car günün geldi
Yetiş merdan Ali car sende kaldı...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:58

Bozgun Öter Telimiz
 
Bozgun Öter Telimiz

Yüce dağlar benim bir sualim var
Hani size konup göçen ilimiz
Arap ata binip cirit atanlar
Görünmüyor gözü kanlı delimiz

Öterse de bozgun öter bağlama
Hançer alıp dertli sinem dağlama
Gider oldum kömür gözlüm ağlama
Hakkın emri ayrı düştü yolumuz

Kahpe felek kıyma bana yazıktır
Ayrılık elinden bağrım eziktir
Çekilmiş siyeçler bağlar bozuktur
Ayrılık gazeli döktü gülümüz

Üç beş kişi kalmış türkü diyenler
Al üstüne yeşil donu giyenler
Kıl kara çadırda geçmiyor günler
Onun için bozgun öter telimiz

Karac'oğlan der ki yazsam bir satır
Kadir mevlam işimizi sen bitir
Kısmet nerde ise çeker iletir
Kimse bilmez nerde kalır ölümüz...

Karacaoğlan
Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 09:59

Bulut mu Olsam
 
Bulut mu Olsam

Denizin üstünde ala bulut
Yüzünde gümüş gemi
İçinde sarı balık
Dibinde mavi yosun
Dibinde mavi yosun

Kıyıda bir çıplak adam
Durmuş düşünür
Bulut mu olsam gemi mi yoksa
Yosun mu olsam balık mı yoksa

Ne o ne o ne o ne o
Deniz olunmalı oğlum

Bulutuyla gemisiyle balığıyla yosunuyla
Bulutuyla gemisiyle deniz olunmalı oğlum...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:00

Büyük İnsanlık
 
Büyük İnsanlık

Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
Trende üçüncü
Mevki şosede
Yayan büyük insanlık.

Büyük insanlık sekizinde işe gider
Yirmisinde evlenir
Kırkında ölür
Büyük insanlık.

Büyük insanlığın toprağında gölge yok
Sokağında fener
Penceresinde cam
Büyük insanlık

Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
Pirinç te öyle
Şeker de öyle
Kumaş ta öyle
Kitap ta öyle

Ama umudu var büyük insanlığın
Umutsuz yaşanmıyor...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:01

Ceylan
 
Ceylan

Kova kova indirdiler yazıya
Tut ettiler al kınalı tazıya
Kıyma zalim kıyma körpe kuzuya

Kaç kuzulu ceylan yad avcı geldi
Avcılar elinde kaç kuzun kaldı

Kanlı olur avcıların tazısı
Kara imiş yavruların yazısı
Meme mi istersin ana kuzusu

Kaç kuzulu ceylan yad avcı geldi
Avcılar elinde kaç kuzun kaldı

Süre süre indirdiler dağlardan
Mor sümbüllü bahçelerden, bağlardan
Kerem der ki şu geçtiğim yollardan

Kaç kuzulu ceylan yad eller geldi
Avcılar elinde kaç kuzun kaldı...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:05

Çağrışa Çağrışa
 
Çağrışa Çağrışa

Çağrışa çağrışa havada turnam
Bagdat'tan mı geldin, ağzında hurman
Emanetin sana, sılama uğra
Eğlen turnam, eğlen, pire gidelim

Ali'nin çağırdığı yere varalım
Hasan'la hüseyin'e gönül verelim
On iki imamlara yüz sürelim
Eğlen turnam, eğlen, pire gidelim

Kerbela çölünden sakin mi geldin
Ne yaman ötersin, bağrımı deldin
Sen de benim gibi yetim mi kaldın
Eğlen turnam, eğlen, pire gidelim

Alamışam ela gözde yaşım var
Kaynamışam her ocaktan aşım var
İmam hüseyin eşiğinde isim var
Eğlen turnam, eğlen, pire gidelim

Kul hüseyin'im der ki kaynadım coştum
Bu aşkın elinden serimden geçtim
Çağrışa çağrışa aralar aştım
Eğlen turnam eğlen, pire gidelim...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:06

Çırak Aranıyor
 
Çırak Aranıyor

Elim sanata düşer usta
Yürek acıya
Ölüm hep bana, bana mı,
Düşer usta?

Sevda ne yana düşer usta
Hicran ne yana
Yalnızlık hep bana, bana mı,
Düşer usta?

Gurbet ne yana düşer usta
Sıla ne yana
Hasret hep bana, bana mı,
Düşer usta?

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:06

Çok Uzak (Bu Bulanık Anıyı)
 
Çok Uzak (Bu Bulanık Anıyı)

Bu bulanık anıyı anlatmak isterdim
Ama silinmiş nerdeyse bir şey kalmamış
Çok eskiden çok ta gençlik yıllarımdan
Bu bulanık anıyı anlatmak isterdim

Bir giysiydi sanki yaseminler
Ağustostaydı ağustosta bir akşam
Gözlerini hatırlıyorum biraz sanırım maviydiler
Ah evet maviydiler mavi gökyakuttan...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:10

Dağlara Küstüm
 
Dağlara Küstüm

Tozlu yollarına düştüm de geldim
Haramiler kesmiş suyun başını
Yolların bacını verdim de geldim
Bilmem kim silecek gözüm yaşını

Kendime kastım Ali, dağlara küstüm Ali
Dar günde dostum Ali

Kınama hallerimi, bağlama dillerimi
Açık et yollarımı

Zalimin elinden kapına geldim
Kan gölü içinde bunaldım kaldım
Yetiş ya erenler canımdan oldum
Bilmem kim saracak yaralarımı...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:11

Doğdukları Yerde Ölenler
 
Doğdukları Yerde Ölenler

Bozkırda bir kasabadan geçerken
Tozlu yolda iki sıralı kahveler
Öyle sakin kıpırtısız
Otobüsü süzerler
Doğdukları yerde ölenler

Sıcak öğle sonları, kan uykularda
Serinliği dipsiz kuyuların
Soğutulmuş testilerde sızıntı
Güneş birden devrilir gider
Ve geceleri titrek fenerler
Hiç şıkayet etmezler
Doğdukları yerde ölenler

Dağ başında bir köyde
Kar altında dal gibi bir kız
Munzur dağı gibi köye yazgılı
Çeşme başındakı gülüşmeler

Dünya onlar için dönmez
Bilmezler yol yorgunluğunu
Sesleri yankı bulur
Hep aynı kayadan, aynı saat diliminden
Düşlerinde Çin-ü Maçin'e giderler
Doğdukları yerde ölenler...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:12

Dönen Dönsün
 
Dönen Dönsün

Ela gözlüm benle gitmek dilersen
Eylen güzel eylen bile gidelim
Yel vursun erisin dağların karı
Koyun kuzu melesin de gidelim

Irak derler Karaman'ın ilini
Köprüsü yok geçemedim selini
Menevşe yaylanın perçem belini
Lale sümbül bürüsün de gidelim

Karacaoğlan der ki geçti ne fayda
Merhamet kalmadı yoksula bayda
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
On bir ayın birisinde gidelim
Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz gelir orda derilir
Piri olmayanlar orda bilinir
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:13

Duvar
 
Duvar

Dağ başını duman almış
Gümüşdere hiç akmıyor
Yolu tutmuş eşkiyalar
Bırakmıyor bırakmıyor

Bu gökdeniz nerede var
Nerede bu dağlar taşlar
Ah şu yıkılası duvar
Bırakmıyor bırakmıyor

Şu ağaçlar güzel kuşlar
Kuşlar dallara konmuşlar
Geçit vermez sıra dağlar
Bırakmıyor bırakmıyor...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:14

Duvarlar
 
Duvarlar

Duvarları kuşatın da
Tutuklayın hepsini
Ne böyle gurbet olsun
Ne böyle ayrılıklar

Kaldırın duvarları
Yıkın gitsin hepsini
Ne böyle zulüm olsun
Ne de böyle şarkılar

Duvarları devirin de
Kül edin betonları
Ne böyle sınır olsun
Ne böyle düşmanlıklar

Kaldırın duvarları
Yıkın gitsin hepsini
Ne böyle zulüm olsun
Ne de böyle şarkılar...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:14

Düşlerin Parlayıp Söndüğü Yer
 
Düşlerin Parlayıp Söndüğü Yer

Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak gözlerine sığınmak bir akşam üstü

Gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu uçarı koşmak seninle
Elini avucumda bulup yitirmek yitirmek
Sığınmak ellerine sığınmak bir gece vakti

Ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Bir kenti böylece bırakıp gitmek
İçinde bir kaygı binbir soruyla
Bitmemiş bir şarkı dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:21

Düşmüş de Gölgesi
 
Düşmüş de Gölgesi

Düşmüş de gölgesi çökmüş de sisi
Şu karşı ki toprak Anadolumdur
Kesti ışığını paşası beyi
İki kaşın arasına ay düştü

Palazını şahin gibi konması
Dostları ardından varır sanması
Yol olmuştur her yiğidin yanması
Sana bu ateşten çokça pay düştü

Su yürümeyince dağ uçmayınca
Sevdiğin Şirin'i sarabilmezdin
Genç idin tez idin sıra bilmezdin
Bir idin peşine on alay düştü...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:22

Eski Tüfek
 
Eski Tüfek

Bir insan ömrünü neye vermeli
Tükenip gidiyor ömür dediğin
Yolda kalan da bir, yürüyen de bir
Savrulup gidiyor ömür dediğin

Yüreğin ürperir kapı çalınsa
Esmeyen yelinden hile sezerler
Künyeler kazılır demir sandıkta
Harcanıp gidiyor insan dediğin

Dışı eli yakar içi de seni
Sona eklenmedi önce gideni
Ayrılık gününün kör dereleri
Bölünüp gidiyor nehir dediğin

Bir insan ömrünü neye vermeli
Para mı onur mu kaç dikenli yol
Ağacın köküne inmek mi yoksa
Çırpınıp duruyor yaprak dediğin...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:23

Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
 
Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz

Sene 1341 mevsime uydum
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım
Katil defterine adını koydum
Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Çok zamandır çektim kahrı zindanı
Bize de mesken oldu Sinop'un hanı
Firar etmeyilen buldum amanı
Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz

Bir yanımı sardı müfreze kolu
Bir yanımı sardı Varilcioğlu
Beşyüz atlıylan kestiler yolu
Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:24

Geceleyin
 
Geceleyin

Geceleyin karanlıkta
Suya attım ben sesimi
Türkü oldu birdenbire
Denizinden geçen gemi

Geceleyin karanlıkta
Gülümsedim buluta ben
Saçlarına düşen yağmur
Gökkuşağı oldu birden

Geceleyin karanlıkta
Yıldız tuttum gökyüzünde
Işığını sana vurdu
Bir gül açtı yüreğimde...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:25

Geldi Geçti Ömrüm Benim
 
Geldi Geçti Ömrüm Benim

Geldi Geçti Ömrüm Benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Bir göz açıp yummuş gibi

İş bu söze hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kuş kafesten uçmuş gibi

Miskin adem oğulları
Ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meğer Hızır İlyas ola
Ab-ı hayat içmiş gibi...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:26

Genç Olmak
 
Genç Olmak

Sisli bir kent puslu akşam
Camlarına yaslanmada
Odada sen bir başına
Kaygılarla kuşatmada

Söyle canım söyle bana
Anlat nedir genç olmak

Her akşam bu yalnızlıkta
Öksüz bir kuş havalanır
Kanat çırpar karanlıkta
İnsanlardan yaralanır

Söyle canım söyle bana
Anlat nedir genç olmak

Paylaşma bu yalnızlığı
Düşlerinin hızı ile
Türkülere dök içini
Öyle binbir sızı ile

Söyle canım söyle bana
Anlat nedir genç olmak...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:27

Gidelim
 
Gidelim

Ela gözlüm benle gitmek dilersen
Eylen güzel eylen bile gidelim
Yel vursun erisin dağların karı
Koyun kuzu melesin de gidelim
Irak derler karaman'ın ilini
Köprüsü yok geçemedim selini
Menevşe yaylanın perçem belini
Lale sümbül bürüsün de gidelim
Karacaoğlan der ki ne fayda
Merhamet kalmadı yoksula bayda
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
Onbir ayın birisinde gidelim...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:30

Gökte Uçan Huma Kuşu
 
Gökte Uçan Huma Kuşu

Gökte uçan huma kuşu
Ne bilir gülün kıymetini
Kargayı kondurmam dala
Ne bilir dalın kıymetini

Saga sola laf atanlar
Gerçege yalan katanlar
Sonra beylige yetenler
Ne bilir ilin kıymetini

Çift sürüp tarla ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arıya hizmet etmeyen
Ne bilir balın kıymetini...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:31

Gökten Uçan Telli Turnam
 
Gökten Uçan Telli Turnam

Gökten uçan telli turnam
Bizim beyler yerinde mi
Türlü tevrü cenge giren
Demirci'oğlum yerinde mi
Leyli

Sohbet ile saz eyleyen
Her türlü avaz eyleyen
Her mecliste naz eyleyen
Han Ayvaz'ım yerinde mi
Oğlum

Yalan koç Köroğlu'm yalan
Ülkelere saldım talan
Yar gecede hafik olan
Telli Nigar yerinde mi
Ömrüm

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:32

Gökyüzü Herkesindir
 
Gökyüzü Herkesindir

Bir gün
Çok bunalırsan
Denizin dibinde
Yosunlara takılmış gibi soluksuz...
Sakın unutma gökyüzüne bakmayı
Gökyüzü senindir
Gökyüzü herkesindir...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:33

Gözlerin
 
Gözlerin

Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü

Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi

Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu, uçarı koşmak seninle
Elini avcumda bulup yitirmek, yitirmek
Sığınmak, ellerine sığınmak bir gece vakti

Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken

Bir kenti böylece bırakıp gitmek
İçinde bin kaygı, binbir soruyla
Bitmemiş bir şarkı dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak, şarkılara sığınmak bir ömür boyu

Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:35

Güldünya
 
Güldünya

Güldünya güldünya
Ağla dünya gül dünya
Güldünyayı vurdular
Bunu böyle bil dünya
Güldünya gül dünya
Ağla dünya gül dünya
Gül dünyayı vurdular
Bunu böyle bil dünya

İstanbul yalı yalı
İçi beyaz boyalı
Güldünyayı vurdular
Kırdılar taze dalı
İstanbul çarşı pazar
İçinde cellat gezer
Töre evin yıkılsın
Sonu hep kara mezar

Güldünya gül dünya
Ağla dünya gül dünya
Güldünyayı vurdular
Bunu böyle bil dünya

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:36

Güldür Gül
 
Güldür Gül

Bugün ben pirimi gördüm
Pirin eşiği güldür gül
Eğildim yüzümü sürdüm
Pir'in eteği güldür gül

Gülden terazi yaparlar
Gülü gül ile tartarlar
Gül alırlar gül satarlar
Çarşı pazarı güldür gül

Gülden değirmeni döner
Nun ile gül üğünür
Akar arkı döner çarkı
Bendi pınarı güldür gül

Gel ha, gel ha, can
Hatayi dostun nefesi güldür gül
Şu öten garip bülbülün
Derdi figanı güldür gül...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:37

Gün olur
 
Gün olur

Gün olur alır başımı giderim
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda..

Şu ada senin,bu ada benim
Yelkovan kuşlarının peşi sıra..

Gün olur başıma kadar güneş
Gün olur başıma kadar mavi
Gün olur deli gibi...

Gün olur alır başımı giderim
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda..

Şu ada senin,bu ada benim
Yelkovan kuşlarının peşi sıra..

Gün olur başıma kadar güneş
Gün olur başıma kadar mavi
Gün olur deli gibi...

Gün olur alır başımı giderim!..

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:38

Güneş Topla Benim İçin
 
Güneş Topla Benim İçin

Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara canım
Güneş topla benim için

Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için

Seher yeli yar gözünden
Havadaki kuş izinden
Geceleyin gök yüzünden canım
Güneş topla benim için...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:39

Günlerimiz
 
Günlerimiz

Çözülen bir yün yumağı
Akıp giden günlerimiz
Mezar taşlarından suskun
Sessiz sitemsiz..

Savrulan yapraklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Cenaze törenlerinde
Sessiz sitemsiz..

Bir suçluyu aklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Sanki bir sır saklar gibi
Sessiz sitemsiz..

Bir kitaba başlar gibi
Koşarken yavaşlar gibi
öÖen arkadaşlar gibi
Sessiz sitemsiz..

Sessiz sitemsiz...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:40

Hep Seni Anar
 
Hep Seni Anar

Esip durur gün boyunca
Yaylalarda bir rüzgar
Ama ne rüzgar
Hep seni anar

Yaprak salar bir ormanda
Göğe doğru bir çınar
Ama ne çınar
Hep seni anar

Gidip konmuş kuş gözüne
Küçük diri bir pınar
Ama ne pınar
Hep seni anar...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:41

Her Ağacın Kurdu
 
Her Ağacın Kurdu

Seyyah olup ayrı düştüm elinden
Bize de bir kanlı zalimden oldu
Kişi benlik ile düşer belaya
Bela çekmek bana dilimden oldu

Her ağacın kurdu özünden olur
Yiğidin kemliği sözünden olur
El için ağlayan gözünden olur
Ağlayan gözlerim selinden oldu

Dilber senin aşkın serimden eser
Nerde güzel görsem o benden küser
Erenler kılıcı yolsuzu keser
Yolsuz neyler bana yolumdan oldu

Aştığım dağların lalesin derdim
Kırdım küffarın kalesin aldım
Balın yemedim belaya kaldım
Arı iner bana balından oldu

Pir Sultan pirinin damenin tutar
Gün olur koç yiğit menzile yeter
Havada turnalar çığrışıp öter
Öten telli turnam telinden oldu...

Zülfü Livaneli

Serap 25.02.08 10:42

Hiroşima
 
Hiroşima

Kapıları çalan benim
Kapıları birer birer
Gözünüze görünemem
Göze görünmez ölüler

Hiroşima'da öleli
Oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım

Saçlarım tutuşdu önce
Gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim
Külüm havaya savruldu

Çalıyorum kapınızı
Teyze amca bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin
Şekerde yiyebilsinler...

Zülfü Livaneli


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:46 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2