![]() |
Düşlerin Parlayıp Söndüğü Yer Düşlerin Parlayıp Söndüğü Yer Düşlerin parlayıp söndüğü yerde Buluşmak seninle bir akşam üstü Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi Sığınmak gözlerine sığınmak bir akşam üstü Gözlerin bir çığlık bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Bir orman bir gece kar altındayken Çocuksu uçarı koşmak seninle Elini avucumda bulup yitirmek yitirmek Sığınmak ellerine sığınmak bir gece vakti Ellerin bir martı telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken Bir kenti böylece bırakıp gitmek İçinde bir kaygı binbir soruyla Bitmemiş bir şarkı dudağımda bir yarım ezgi Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu... Zülfü Livaneli |
Düşmüş de Gölgesi Düşmüş de Gölgesi Düşmüş de gölgesi çökmüş de sisi Şu karşı ki toprak Anadolumdur Kesti ışığını paşası beyi İki kaşın arasına ay düştü Palazını şahin gibi konması Dostları ardından varır sanması Yol olmuştur her yiğidin yanması Sana bu ateşten çokça pay düştü Su yürümeyince dağ uçmayınca Sevdiğin Şirin'i sarabilmezdin Genç idin tez idin sıra bilmezdin Bir idin peşine on alay düştü... Zülfü Livaneli |
Eski Tüfek Eski Tüfek Bir insan ömrünü neye vermeli Tükenip gidiyor ömür dediğin Yolda kalan da bir, yürüyen de bir Savrulup gidiyor ömür dediğin Yüreğin ürperir kapı çalınsa Esmeyen yelinden hile sezerler Künyeler kazılır demir sandıkta Harcanıp gidiyor insan dediğin Dışı eli yakar içi de seni Sona eklenmedi önce gideni Ayrılık gününün kör dereleri Bölünüp gidiyor nehir dediğin Bir insan ömrünü neye vermeli Para mı onur mu kaç dikenli yol Ağacın köküne inmek mi yoksa Çırpınıp duruyor yaprak dediğin... Zülfü Livaneli |
Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Sene 1341 mevsime uydum Sebep oldu şeytan bir cana kıydım Katil defterine adını koydum Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Çok zamandır çektim kahrı zindanı Bize de mesken oldu Sinop'un hanı Firar etmeyilen buldum amanı Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Bir yanımı sardı müfreze kolu Bir yanımı sardı Varilcioğlu Beşyüz atlıylan kestiler yolu Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz... Zülfü Livaneli |
Geceleyin Geceleyin Geceleyin karanlıkta Suya attım ben sesimi Türkü oldu birdenbire Denizinden geçen gemi Geceleyin karanlıkta Gülümsedim buluta ben Saçlarına düşen yağmur Gökkuşağı oldu birden Geceleyin karanlıkta Yıldız tuttum gökyüzünde Işığını sana vurdu Bir gül açtı yüreğimde... Zülfü Livaneli |
Geldi Geçti Ömrüm Benim Geldi Geçti Ömrüm Benim Geldi Geçti Ömrüm Benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Bir göz açıp yummuş gibi İş bu söze hak tanıktır Bu can gövdeye konuktur Bir gün ola çıka gide Kuş kafesten uçmuş gibi Miskin adem oğulları Ekinlere benzer gider Kimi biter kimi yiter Yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere Gök ekini biçmiş gibi Bir hastaya vardın ise Bir içim su verdin ise Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi Yunus Emre bu dünyada İki kişi kalır derler Meğer Hızır İlyas ola Ab-ı hayat içmiş gibi... Zülfü Livaneli |
Genç Olmak Genç Olmak Sisli bir kent puslu akşam Camlarına yaslanmada Odada sen bir başına Kaygılarla kuşatmada Söyle canım söyle bana Anlat nedir genç olmak Her akşam bu yalnızlıkta Öksüz bir kuş havalanır Kanat çırpar karanlıkta İnsanlardan yaralanır Söyle canım söyle bana Anlat nedir genç olmak Paylaşma bu yalnızlığı Düşlerinin hızı ile Türkülere dök içini Öyle binbir sızı ile Söyle canım söyle bana Anlat nedir genç olmak... Zülfü Livaneli |
Gidelim Gidelim Ela gözlüm benle gitmek dilersen Eylen güzel eylen bile gidelim Yel vursun erisin dağların karı Koyun kuzu melesin de gidelim Irak derler karaman'ın ilini Köprüsü yok geçemedim selini Menevşe yaylanın perçem belini Lale sümbül bürüsün de gidelim Karacaoğlan der ki ne fayda Merhamet kalmadı yoksula bayda Bu ayda olmazsa gelecek ayda Onbir ayın birisinde gidelim... Zülfü Livaneli |
Gökte Uçan Huma Kuşu Gökte Uçan Huma Kuşu Gökte uçan huma kuşu Ne bilir gülün kıymetini Kargayı kondurmam dala Ne bilir dalın kıymetini Saga sola laf atanlar Gerçege yalan katanlar Sonra beylige yetenler Ne bilir ilin kıymetini Çift sürüp tarla ekmeyen Meydana sofra dökmeyen Arıya hizmet etmeyen Ne bilir balın kıymetini... Zülfü Livaneli |
Gökten Uçan Telli Turnam Gökten Uçan Telli Turnam Gökten uçan telli turnam Bizim beyler yerinde mi Türlü tevrü cenge giren Demirci'oğlum yerinde mi Leyli Sohbet ile saz eyleyen Her türlü avaz eyleyen Her mecliste naz eyleyen Han Ayvaz'ım yerinde mi Oğlum Yalan koç Köroğlu'm yalan Ülkelere saldım talan Yar gecede hafik olan Telli Nigar yerinde mi Ömrüm Zülfü Livaneli |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:54 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2