İlkay Akkaya Şarkı ( Türkü ) Sözleri Ah Sensiz Güneş küsmüş şalkımıyor ah sensiz Zerdali güzeli gözlerinle bak bana Kedereş oldum yenemiyorum ah sensiz Baldan tatlı sözlerinle gül bana Diken sarmış güllerimi deremiyorum Gülden nazik ellerini uzat bana Hasret yanar gecelerim ah sensiz Davran gülüm esen yel ol gel bana... İlkay Akkaya |
Alaydım Elin Elime Alaydım Elin Elime Alaydım elin elime Varaydım Urfa eline Merhamet eyle halime Kurbanın olam yar senin Hayranın olam yar senin Başına örtmüş valalar Yüreğim başı yaralar Korkaram seni alalar Kurbanın olam yar senin Hayranın olam yar senin... İlkay Akkaya |
Arka Sokak Arka Sokak Geçmişti bundan ibaret hayatım Korkmuştum kan ter içinde uyandım Evimiz arka sokaktaydı Eve dönmeler bize tuzak Vurulup düşmüş bedenim Gölgem ayakta kalmış Evimiz arka sokaktaydı Ana caddeler bize uzak Düşlerim hayallerim hep Arka sokakta kaldı Geçmişti bundan ibaret hayatım Korkmuştum kan ter içinde uyandım Evimiz arka sokaktaydı Derin uykular bize yasak Bağırdım çaresizliğimi Hiç arka çıkan olmadı Evimiz arka sokaktaydı Ana caddeler bize uzak Düşlerim hayallerim hep Arka sokakta kaldı... İlkay Akkaya |
Ayrılık Şarkısı Ayrılık Şarkısı Ardımda bırakıp Gül çağrısını Ayrılık anı bu sisli şarkıyı Irmaklar gibi akıp uzun uzun Terk ediyorum bu kenti Ah ölüler gibi Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi Sonsuz bir yangın gibi Sevmesem öyle kolay çekip gitmek Yaralı bir kuş gibi Kumral bir çocuğun Yaz öyküsü bu Şarkılarla geçtim aranızdan Yalnızlar gibi susup uzun uzun Terk ediyorum bu kenti Ah bir aşk gibi Şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi Sonsuz bir yangın gibi Sevmesem öyle kolay çekip gitmek Yaralı bir kuş gibi Düşlüyorum bu kenti Son bir aşk gibi... İlkay Akkaya |
Barışa Türkü Barışa Türkü Bayramdan bayrama haberin gelir Ağalar mest olmuş gönül eylerler Tutuşmuş yüreğim yanmış oduna Ahvalim vay olmuş şivan eylerler Hem pusatsız hem de üryanız aney Niyet etme bize, bize ey ölüm Başına bağlamış al yeşil poşu Şahinim tutmuyor kekliği kuşu Zalımlar zehretmiş ekmeği aşı Yiğitlik zay olmuş zulüm eylerler Hem pusatsız hem de üryanız aney Niyet etme bize, bize ey ölüm... İlkay Akkaya |
Bebeği Nazlı Büyüttüm Bebeği Nazlı Büyüttüm Bebeği nazlı büyüttüm Ninni söyledim uyuttum Ben yavrumu kaybettim oy Bebek oy neni yavrum oy neni Sebebim oy Bebek beni deleyledi Yaktı yıktı kül eyledi Muhannete kul eyledi oy Bebek oy neni yavrum oy neni Sebebim oy... İlkay Akkaya |
Bekle Buğday Tanesi Bekle Buğday Tanesi Bekle kar altında kalan buğday tanesi Yine onun sularıyla yeşereceksin Gözyaşların çare değil ağlama büyü Başını dik tutabilirsen boy vereceksin Her yanında allı morlu Güller açar türlü türlü Bu fırtına dünden belli Baş edeceksin Korku kar eylemez bir kez yola düşene Sen bir aşkın içindesin yaşayacaksın Dört yanını börtü böcek sarsa ne çıkar Toprağa sıkı sarıl boy vereceksin... İlkay Akkaya |
Bir Şehri Düşlemek Bir Şehri Düşlemek Bir şehri düşüme almışım Yarim seni orda görmüşüm Bir kalpsize gönül vermişim Şimdi ölüm benim Amed içinde Bir gece bir gün olmuşum Sende saklı tüm düşlerim Amed yaram benim Sende kaldı tüm düşlerim Amed şehrim benim Sende saklı tüm düşlerim Amed yaram benim Sende kaldı tüm düşlerim Ben ne yanlışa meyil vermişim Yar yerine karanlık sarmışım Bağrıma yıldız basmışım Şimdi hasret benim Amed içinde Bir damla bir sel olmuşum Dicleyim aşka akmışım Koynumda resmin yatmışım Şimdi vuslat benim Amed içinde Amed şehrim benim Sende saklı tüm düşlerim Amed yaram benim Sende kaldı tüm düşlerim... İlkay Akkaya |
Bir Şehri Özlemek Bir Şehri Özlemek Yandığım ateşlerden savrulan küller bile yanardı Taşıdım yana yana en yaman zamlarda sevdanı Ölümün kol gezdiği o karanlık ve hain günlerde Ağlayan çocukların sessiz çığlıklarında ben vardım Işığım sensin ben sana koşan pervane Hasretin yüreğimde muratsızım biçare Yana yana döne döne divane Mardin Kapı şen olsun Etrafın gülü bağ olsun Seni yaman özledim Amedim Acının tarihini yazsan da zulüm gelip sende soldu Yollar ile ırmaklar gelip senin kalbinde buluştu Hasretim gelip kederden düşlerine kardeş oldu Nevroz ateşleriyle yanıp sönen dağlarda ben Işığım sensin ben sana koşan pervane Hasretin yüreğimde muratsızım biçare Yana yana döne döne divane Mardin Kapı şen olsun Etrafın gülü bağ olsun Seni yaman özledim Amedim... İlkay Akkaya |
Bir Ulu Ağaçtan Bir Yaprak Düşse Bir Ulu Ağaçtan Bir Yaprak Düşse Bir ulu ağaçtan bir yaprak düşse O anda acısın duyar iniler Katlansa acıya sakince geçse Esen rüzgarlara uyar iniler Bu aşkın meyinden içip de kanan Gendeki başını sevdaya salan Yarinden ayrılıp gurbette kalan Geçen günlerini sayar iniler Çağlayıp akıyor bakarsın suya Yağan yağmurlardan zevk duya duya Geçer dolaplardan yeter arzuya Başını çarklara koyar iniler Dağlar çiçek açar Veysel dert açar Derdine düştüğüm yar benden kaçar Gerçek aşık olan kendinden geçer Derdini aleme yayar iniler... İlkay Akkaya |
Böyle İkrar İle Böyle İkrar İle Böyle ikrar ile böyle yol ile Cefalı yar bana lazım değilsen Deli gönül sevmiş vazgeçmek olmaz Mihnetli yar bana lazım değilsen Deli gönül sevmiş vazgelmek olmaz Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbülün sevdası hep güller ile Senin şiirin dilin yadeller ile Çık salın sevdiğim engeller ile Görünme gözüme lazım değilsen Çık salın sevdiğim engeller ile Gönül kalk gidelim sılaya doğru Bülbül ah eyleyip kanlar ağladı Gözüm yaşı sel sel olup çağladı Ölüm geldi dört yanımı bağladı Kılma cenazemi lazım değilsen Ölüm geldi dört yanımı bağladı Gönül kalk gidelim sılaya doğru... İlkay Akkaya |
Bu Son Olsun Bu Son Olsun Dağlar dolandı yollarım Bir kez düze varamadım Kuş olup da uçamadım eyvah Denizim hep fırtınalı Rüzgarlar almış başımı Bir limana sığamadım eyvah Sesim ağrır şarkım ağlar Akıp giden günler ağlar Saklısında yüreğimin Koruduğum umut ağlar Kabuk bağladı derken tam En güçlü yerinden kanar Yaralarım göz göz oldu eyvah Her gün yeniden sarsam da İyi olur umuduyla Araftayım çok dardayım eyvah Kimbilir daha neler bekler Nelerin neresindeyim Bu son olsun çok yoruldum Paramparça oldu kalbim... İlkay Akkaya |
Ekin İdim Oldum Harman Ekin İdim Oldum Harman Düşürdün aşkın narına Karıştırdın küle beni Atın yolun kenarına Yar geçtikçe göre beni Kırda meleşir kuzular Derdim çok yarem sızlar Gönül sevdiğin arzular Götürsünler yare beni Ecel gelir baktan ferman Can çekilir kalmaz derman Ekin idim oldum harman Savursunlar yele beni Ali Rıza'm sızlar yara Gülistandım döndüm hara Çekiverin zülfikara Kılsın pare pare beni... İlkay Akkaya |
El Çek Tabip El Çek Tabip Anam ağlar başucumda oturur Derdim elli iken yüze yetirir Bu dert beni yiye yiye bitirir El çek tabip el çek benim yaramdan Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan Anama babama sözüm kalmadı Bir su ver demeye yüzüm kalmadı Doktora tabibe lüzum kalmadı El çek tabip el çek benim yaramdan Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan... İlkay Akkaya |
El Vurup Yaremi El Vurup Yaremi El vurup yaremi incitme tabip Bilmem sıhhat bulmaz hicraneler var Dert vurup da yarem eylersin derman Her can kabul etmez viraneler var Oy dünya dünya yalansın dünya Vay dünya dünya fanisin dünya Can ile cananı alansın dünya Yalansın dünya Dert ehli olanlar dermana gelir Elbette arayan dermanını bulur Sadık der ki kimde ne var kimbilir Geçti güzar ettim elde neler var Oy dünya dünya yalansın dünya Vay dünya dünya fanisin dünya Aşk ile pervane dönersin dünya Yalansın dünya... İlkay Akkaya |
Elde Düğün Bayram Elde Düğün Bayram Elde düğün bayram benim neyime Benim kurbanlarım çok evvel oldu Sorayım fakire bir de beyime Dem'i devranlarım çok evvel oldu Eller güler içim kan ağlar Alem al yeşilde can kara bağlar Değişti asırlar silindi çağlar Meydan'ı meydanım çok evvel oldu Davut Sulari'yem çağladım aktım Riyakar kullardan nefretten bıktım Şöhret kalesini kökünden yıktım O ahd-ı peymanım çok evvel oldu... İlkay Akkaya |
Fırtınada Gemim Fırtınada Gemim Önce düşler terk etti bu kenti Sonra anılar birer birer Fırtınada gemim Aldanmışım Kırılgan, çaresiz çocuklarmışım Fırtınada gemim Aldanmışım Yıkılıp, savrulan dünyalarmışım Önce kuşlar terk etti bu kenti Sonra insanlar birer birer Fırtınada gemim Aldanmışım Kırılgan, çaresiz çocuklarmışım Fırtınada gemim Aldanmışım Yıkılıp, savrulan dünyalarmışım... İlkay Akkaya |
Gece Yolcusu Gece Yolcusu Bir yel esti usul usul Ayva güldü nar ağladı Ömrüm durdu ömrüm sustu Sanki gece geliyordu Gece geldi yıldız oldu Bahar oldu çiçek oldu Dediler ki gül ey ihsan Gecenin yolcusu geldi Sonrası güzdü yağmurdu Soluksuz bir hıçkırıktı Paramparça ağlamaktı Güpegündüz kör olmaktı Ne olursun anla artık Gitsem ayrılık kalsam çöl Yum gözümü çürüyor her şey Bir sen varsın kal benimle Sen gidersen ne kalır ki Ömrün susuz bağlarında Sen giderken dayanamam Ne olursun kal benimle... İlkay Akkaya |
Geceleyin Geceleyin Geceleyin karanlıkta Suya attım ben sesimi Türkü oldu birdenbire Denizinden geçen gemi Geceleyin karanlıkta Gülümsedim buluta ben Saçlarına düşen yağmur Gökkuşağı oldu birden Geceleyin karanlıkta Yıldız tuttum gök içinde Işığını sana savurdu Bir gül açtı yüreğimde... İlkay Akkaya |
Geçit Ver Dağlar Geçit Ver Dağlar Bir ateş düştü gönlüme Düştüm hak davasına Varam dostun yanına Diyem arzuhalımı Geçit ver dağlar Zalımlar sofrasına Kimler kurulmuş Kim ağa kim bey idi Kim hayın olmuş Dizimde dermanım yok Geçit ver dağlar Yandım oy zalım oy hayın oy Yandım oy zalım oy hayın oy İnerem dostun bağına Güller zalım budanmış Şu gurbetin yoluna Hangi can dayanmış Geçit ver dağlar Zalımlar sofrasına Kimler kul olmuş Kim ağa kim bey idi Kim hayın olmuş Sözüm söz fermanım yok Geçit ver dağlar... İlkay Akkaya |
Gidemem Gidemem Bilemem nereye sürüldüğümü bekleme Belki kaybolup gidecek bu yürek Karla kaplı yüreğimde Hüzne doğan kır çiçeğim Yandım aman öldüm aman Sararıp soldum aman Kar boran yollar Ardımda sevdan var Seni bırakıp gidemem Ağlama sil akan gözyaşlarını ağlama Bir de sen tuz basma gülüm yarama Gitmeler çok zor küçüğüm Yoldaş olur yalnızlığım bana Yandım aman öldüm aman Sararıp soldum aman Kar boran yollar Ardımda sevdan var Seni bırakıp gidemem... İlkay Akkaya |
Gönül Gel Seninle Gönül Gel Seninle Gönül gel seninle muhabbet edelim Araya kimseyi alma sevgilim Ya benim kimim var kime yalvarayım Kaldır kalbindeki karayı gönül Dünya için gül benzini soldurma Halden bilmeyene halin bildirme Tabib olmayana yaran sardırma Azdırırsın sonra yarayı gönül Derviş Ali'm öğüt verir özüne Gönül lütfeyleydi geldi sözüne Azrail konarsa göğsün düzüne O zaman beklemez sırayı gönül... İlkay Akkaya |
Gurbet Gurbet Ben bu gurbet elde yandım tütmedim Ahım göğe çıktı duyan olmadı Gençlik elden gitti birgün gülmedim Yaban elde soldum insan duvardı Oy gülüm yaman oldu hallarımız neyleyim Gurbet elin çilesi zor bilmedim vay gülüm Bu ellerde bilmediler halimiz Yaban elde kalır olduk kimsesiz Çığlığım şehirde döndü dolaştı İnsan insanın esine sağırdı Ölüyorum güzel anam tut beni Uçar oldum baharınla sar beni Ölmek değil beter olan zulümdü Eyvah anam insan diyen çıkmadı... İlkay Akkaya |
Hadi Git Hadi Git Yaralanmış bir akşam vakti ömrüm Beni geceler bile anlar oldu Bütün ezgilerin sustuğu duraktayım Sen anlamadın gülüm suskunluğumu Varsın yokluğun zehir gibi yaşansın Düş de git yüreğimden sessizce İçimdeki çocuk öksüz kalsın Yorgunum gitmelerin tümüne Hadi git Yangın yemiş türküler gibi git Kalmasın gök mavisi ezgimde Su yeşili akmasın yüreğimde Bir solukta sussun ayrılık gülüm Tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm Gidersin temelli susarım gülüm İçim acır ürperirim ormanlarca En sağır yara olursun yüreğimde Yıldızların en uzağı gibi susarım Yangınlar başlar sustuğum yerimden İçim acır ürperirim ormanlarca En sağır yara olursun yüreğimde... İlkay Akkaya |
Halkımsın Halkımsın Kızılca kıyamet içinde Kapanmaz yaramsın Etimden ayrılan tırnağımsın Uğruna serimden geçtiğim Onulmaz derdine düştüğüm Sen halkımsın Oy benim yüzü gülmeyenim Oy benim gözleri görmeyenim Oy benim deryayı bilmeyenim Yakılmış yıkılmışlığımsın Ve hainliğimsin Umutsuzca çaresizce Ölmüşlüğümsün Diyar diyar katar katar Sürülmüşlüğümsün Sen halkımsın Oy benim yüzü gülmeyenim Oy benim gözleri görmeyenim Oy benim deryayı bilmeyenim Sen halkımsın... İlkay Akkaya |
Hatırandır Hatırandır Hatıradır gündüzümde ah gecemde Hatırandır rüyam bile Gülde kokun dağda ateş yana yana Akan ırmak hatırandır Ben o kavak ağacın, yollarında Yaprak yaprak ardında, rüzgarında Yol tutkusu düş yolcusu Rüzgarı hatırla Güzeldi yollar, yolcusuyla Güzeldi düşler yoldaşıyla Kalbimde hala o şarkılar Bulut bulut ağırlar bak gözlerim seni Yalnızlıktır, hatırlanır Gecem üzgün rüyam üzgün sora sora Yola düşen hatıramdır Ben o kavak ağacın, yollarında Yaprak yaprak ardında, rüzgarında Yol vurgunu düş tutkunu Rüzgarı hatırla Güzeldi yollar, yolcusuyla Güzeldi düşler yoldaşıyla Kalbimde hala o şarkılar... İlkay Akkaya |
İzmir Ağlıyor İzmir Ağlıyor O zamanlar gizlice yollara çıkardık El ele verirsek dünyayı yıkardık O yasaklı şehirde martılar kadardık Kapılar kapanırdı sarılıp ağlardık Kaç kere yandık kimse bilmiyor Gemiler gidiyor İzmir ağlıyor O zamanlar zamansız mekansız çocuktuk Büyüdük belkide onları unuttuk O karanlık şehirde korkular kadardık Gecenin karasında sevdalı bahardık Kaç kere yandık kimse bilmiyor Sevdiğim gidiyor izmir ağlıyor Kaç kere yandık kimse bilmiyor Gemiler gidiyor İzmir ağlıyor... İlkay Akkaya |
Kalın Abdal Kalın Abdal Ağıdı önce söylenen Sen nereye uçuyorsun Ağıdı önce söylenen Ölüm korkusunu atar Sen nereye uçuyorsun Boynu usul telli turna Pir Sultan benim ağıdım Ben de senin ağıdınım Uzar gideriz bu yolda Sen nereye uçuyorsun Gökyüzüne kana kana Benim söylendi ağıdım Yazda kışta haziranda Ben hep zindanlarda yattım En müşkülü daha sonra Kendi kendim sürgün ettim Silah çatuben askerler Neden silah çatıyorsun Dostum dostum aslan dostum Sen nereye uçuyorsun Kerem Aslı'nın koynunda Çiçeği hiç solmayana Biz ki Nazım'dık dünyada Rumeli'li Kalın Abdal Uçan kuşa selam saldık Sevdik oluklar boşaldı Cem-i cümle bir sofrada Muhannetlik kalmayana Sen nereye uçuyorsun Bir yerlere konmayana Kerem Aslı'nın koynunda Çiçeği hiç solmayana... Şiir: Cemal Süreyya Müzik: Nevzat Karakış İlkay Akkaya |
Kalp Ağrısı Kalp Ağrısı Ey kalbimin ağrısı Ver elini Çıkalım seninle Bu karanlık uğultulu ormandan İşimin acısı Kalbimin ağrısı Aşkım İşte yine başbaşayız İçimin acısı Yine baş başayız ver elini Sus Ne olur incitme beni... İlkay Akkaya |
Kavak Ağacı Kavak Ağacı Kavak ağacı kar tutmaz Sallanır da sallanır Yarim ile acılar Ballanır da ballanır Yarimin yüzü gülmez Gurbet gurbet dolanır Derdimin dermanıdır Derman derman aratır Bana neler etti yar Bile bile sevdalara Atıp da gitti yar Kara kara sevdalara Atıp da gitti yar Kavak ağacı kar tutmaz Dalları dimdik durur Ayrılık sevdadandır Olmaz ki böyle gurur Yarime dualarım Onu kem gözden korur Sevdanın karası var O da hep beni bulur... İlkay Akkaya |
Le Le Le Le Le Le Yılanlı Dağı'nın başı, yine duman oldu Ziyarete giden yollar, karboran oldu Yiğidim evine geldi, eller üstünde Lele lele lele, lele gülüm lele lele le Bir sal üstünde Lele ela gözlerine, kurban tatlı sözlerine Lele lele lele gülüm lele lele le Gün batımı usul boylum kara haberin aldım Evin, barkın viran olmuş dertlere kaldım Şimdi son kez evindesin, uyu sevdiğim Lele lele lele lele gülüm lele lele le Nenni sevdiğim... İlkay Akkaya |
Mayın Mayın Kilis'e haber saldım Hekim gelecek bildim Kanı bir yana bırak Revan içinde kaldım Haber saldım kuş ile Gagasında yaş ile Yol gözledim ardından Bir sıcacık düş ile Işık vurmaz karama Bende şifa arama Ellerim yok ki artık Tütün basam yarama... İlkay Akkaya |
Mevlam Birçok Dert Vermiş Mevlam Birçok Dert Vermiş Mevlam birçok dert vermiş Beraber derman vermiş Bu tükenmez derdime Neden ilaç vermemiş Diloy diloy diloy yar Diloy diloy diloy yar Diloy diloy yar Fanidir dünya fani Alır da vermez yari Bu tükenmez derdimi Tabipler de bilmedi Allahın verdiği dert Gün olur gelir geçer Aşka düşen gönüller Yanar kül olur biter... İlkay Akkaya |
Ne Fayda Ne Fayda Acılar beni tez büyüttü Genç olmuşum şu dünyada ne fayda Bana Veysel'in aşkı gerek Ah ne fayda ne fayda Gün görmüşüm şu dünyada ne fayda Seni kendime yakın buldum Uzaklarda turna olsan ne fayda Bana Nazım'ın aşkı gerek Yer bulmuşsun mezarına ne fayda Ah ne fayda ne fayda Yer bulmuşsun mezarına ne fayda... İlkay Akkaya |
Ordu'nun Dereleri Ordu'nun Dereleri Ordu'nun dereleri Aksa yukarı aksa Vermem seni ellere Ordu üstüme kalksa Sürmelim amman Oy Mehmedim Mehmedim Sana küsüm demedim Beni sana geçmişler Vallahi ben demedim Sürmelim amman Ordu'nun dereleri Kara yosun bağlıyor Kalk gidelim sevdiğim Annem evde ağlıyor... İlkay Akkaya |
Oy Nennim Oy Nennim Feleğe sorduraydım Derdimi bildireydim Yazımı yanlış yazmış Kalemi kırdıraydım Oy nenim nennim nennim Sevda başta ben n'edim Oy nenim nennim nennim Yandı yürek ben n'edim Ayrılık dedin çeken Soldum yar tomur iken Ben gülü düşler idim Bahçamı sardı diken Oy nenim nennim nennim Sevda başta ben n'edim Oy nenim nennim nennim Yandı yürek ben n'edim... İlkay Akkaya |
Puşta Bel Bağlama Puşta Bel Bağlama Erzurum bucağında Şal kara şalvar kara Od yanar ocağında Şal yüzün dönmüş Vurgun vurmuş Civan ölmüş Puşta bel bağlama Ocak yandı kül oldu En yaman çağımızda Evleri karşımızda Sevda var başımızda Bu nasıl zalim dünya Gencecik yaşımızda Erzurumda bağ olmaz Kara üzüm ağ olmaz Muhanneti sevenin Yüreğinde yağ olmaz Bu dağda aslan yatar Zalıma mermi atar Öldü diyen halt etmiş Dağlarda martin tutar... İlkay Akkaya |
Sabahtan Uğradım Sabahtan Uğradım Sabahtan uğradım ben bir figana Bülbül ağlar ağlar güle çevrilir Bakın şu feleğin çürük işine Her dem cefasını kula getirir Depreştirme benim dertlerim duman Muhabbet şirindir vermiyor aman Üstümüzde döner çark ile devran Felek bizi halden hale getirir Derviş Ali'm der ki nefesim haktır Hak diyen canlardan hiç şüphem yoktur Cehennemde ateş olmaz nar yoktur Herkes ateşini kendi götürür... İlkay Akkaya |
Sagelenge Sagelenge Ayağı kırık turnayım katarda Geç kalanım arkada kalan Varmasam da düş dağı ardına Yola düşenim yolda düşenim Düştüm yola rüyam için Düştüm yolda kalan için Düş aradım dağ ardında Ahh aşk için Orda mısın özgür akan Aşk ırmağı orda mısın Orda zümrüt kırlar için Yola düştüm yolda düştüm Götür bizi buradan dedi çocuklar Götür bu yanıkmeşe kokusundan Başımıza yıkılan bu taş evlerden Bize yasaklı yabangülü yaylalardan Götür dedi orman, götür dedi ırmak Düştüm yola rüyam için Düştüm yolda kalan için Aradım düş dağının ardını Yola düşenler için Aysız geceler geçtim Kurumuş ırmaklar geçtim Kendimden geçtim de gittim Düş yolculuktur dedim gittim Kaf Dağının ardında düş aradım Titredi içim her bir mazlum için Aşk yolculuktur dedim de gittim Sagelenge ah sagelenge turnayım Varmasam da düş dağı ardına Yola düşenim yolda düşenim Dağ ardına varmak için Yaramızı sarmak için Kuşlar için rüya gördüm Ah aşk için Aşk yolculuktur dedim gittim Irmaklarla katar katar Kırık ayna turna idim Yola düştüm yolda düştüm... İlkay Akkaya |
Serçeşme Serçeşme Yaşanılası dünyanın Ne tadı ne tuzu kaldı Ömür denen şu zamanın Çoğu gitti azı kaldı Çalışmadan yiyenlerin Derimizi giyenlerin Nice benim diyenlerin Ne izi ne tozu kaldı Çürük ökçe yırtık taban Kurdu kuşu ettik çoban Gariban daha gariban Ne çulu ne bezi kaldı Bizden geçinen kalleşler Döner gelir bizi taşlar Sıvıştı yaren yoldaşlar Ne sözü ne özü kaldı Cahiller kendini aklar Kamiller özünü yoklar Kurudu çaylar ırmaklar Serçeme'in gözü kaldı Dertli Divani'nin varı Canandır canın öz yari Geçti bu devrin baharı Ne yazı ne güzü kaldı... İlkay Akkaya |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:45 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2