tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/)
-   -   Yusuf Hayaloğlu Şarkı ( Türkü ) Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/16965-yusuf-hayaloglu-sarki-turku-sozleri.html)

Busem 22.10.08 18:14

Kim Susturabilir
 
Kim Susturabilir

Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki bu hasreti semahların seyrinden alıp gelmişiz
Biz ki onu sitemkar anaların kirpiğinden derlemişiz
Süzülsün de acının derin izler bıraktığı gül yanaklardan
Yere dökülsün istememişiz
Bizim türkümüzü rüzgar söyler her gece
Ay vurdukça parıldar gün doğdukça hız alır
Nevroz ateşleriyle sağaltarak çırpınan yarasını
Can havliyle kardaş
Kan içinde bir kartal gibi vadilere saldırır
Türkülere ilişmeyin
Türküler nehirdir gecenin bağrına akar
Fazla eşelemeyin kardaş
Taşınca ne siperler kalır ne dev barikatlar
Deşmeyin diyorum deşmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Biz ki nice amansız badirelerde serden geçmişiz
Biz ki ilmikler boynumuza takılıyken bile türkü söylemişiz
Sonra ırmak boylarında göğertip körpe otların serinliğinde
Dağlara emanet etmişiz
Biz ki her yangının külünden diri canlar yaratmışız
Bizki mazlumların defterine kanlı resimlerle sıralanmışız
Banaz yaylasından kerbelaya kar götürsün turnalar
Ölürüz sanma kardaş
Dostun attığı gülden yaralanmışız
Türküleri dövmeyin
Türküler gökyüzüdür karanlığa yıldızlar çakar
Üstümüze gelmeyin kardaş
Namuslu bir devrimcinin alnında kavga ışıldar
İncitmeyin diyorum incitmeyin
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim
Bizki karacaoğlanı aşkla veyseli toprakla yüceltmişiz
Bizki köroğlunun narasıyla nice beyleri yere çökertmişiz
Yine de masum bir bebek gibi avuç avuç sevdamızı
Kalanlara vasiyet etmişiz
Adam dediğin sapına kadar yiğit olmalı
Ne karıncayı incitmeli ne ozanları yakmalı
Öyle sansar gibi punduna getirmek de neymiş
Adam dediğin kardaş
Yüreği varsa eğer getirip ortaya koymalı
Türküleri yakmayın
Türküler çiçektir en umutsuz zamanlarda açar
Kavgayı uzatmayın kardaş
Yüzyıllardır tuz döke döke çürüdü bu yaralar
Kanatmayın diyorum kanatmayın...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:16

Mülayim (Yıldızları Sen mi Yaktın?)
 
Mülayim (Yıldızları Sen mi Yaktın?)

Yıldızları sen mi yaktın Mülayim
Ozanlara sen mi kıydın Mülayim
Bir dikili ağacın bile olmadı
Herkes yedi sen mi doydun Mülayim

Sert oldun da ne değişti Mülayim
Mert oldun da ne değişti Mülayim
Cart curt edip biraz nutuk atsaydın
Hırt olsaydın yaşardın be Mülayim

Ormanları sen mi yaktın Mülayim
Çetelere sen mi taktın Mülayim
Düşüneni yazanı ve çizeni
Zindanlara sen mi tıktın Mülayim

Sert oldun da ne değişti Mülayim
Mert oldun da ne değişti Mülayim
Cart curt edip biraz nutuk atsaydın
Hırt olsaydın yaşardın be Mülayim
Alem adamsın be Mülayim

Kö p rülerden az mı geçtin Mülayim
Zemzemlerden az mı içtin Mülayim
Böyle susmak yakışır mı hiç sana
Hayatından vaz mı geçtin Mülayim...

Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:25

Neylersin
 
Neylersin

Bir gün bu mahsun sevdadan geriye
Kalırsa sadece o hüzün kalır
Sende anladın ki yapayalnızız
Buluşmamız yasak görüşmemiz uzak
Devrilmiş kadehler gibi dönüyor başımız
Neylersin
Ah güzelim incinmiş bir sesi vardır yagmurun yanaklarına
Vurdugun da hissedersin
Ve bir veda sözcügü saçlarına
Titreyen bir öpücükle dokundugunda
Bu ani dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi akar gider ayrılık
Neylersin
Biz zaten hiçbir romanda kendi hayatımıza raslamadık bütün
Şarkılar bizi yanlış anlatmıştı
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız
Oysa tuttugumuz balıkları bile yeniden denize bagışlamıştık
Biz hayata dair hiçbir yanlış yapmamıştık
Neylersin
Biz bu sonucu hak etmedik hayır etmedik
Ömrümüz bu talana layık degildi
Bazen acı vurdu bazende yagmur
Hiç gülmedi yüzümüz hiç büyümedi gülümüz
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı biliyorsun
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bazen acı dinmez bazende yagmur
Sevgilim gülümse her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü hasrete yanmışız
Neylersin
Bir gün bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki hoşçakal canım
Unutursun mecburen unutursun
Yıldızlar söner bu aşkta biter
Bazı gün hatırlayınca sessizce aglarız
Neylersin
Ah bebegim ah
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının
Dudaklarına sızınca farkedersin
İçindeki vurgun aşklar mezarlıgında
Ayrılık ölümden üste yazılınca
Gideni durdurmaya yetişmez sesin
Bir inme gibi dolanır bedeninde pişmanlıklar neylersin
Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un gemisinde bile bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluga adımız kaydolmamıştı
Neylersin
Biz bu aşkı sürdüremezdik inan sürdüremezdik
Kalbimiz bu heyecana musait degildi
Bize hep acılar kaldı bize hep yagmur
Unutmasan bile artık unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup buruşturup attıgım kagıtlarda
Hiç bitiremedigim bir şiir olarak kalacaksın
Bazen acı dinmez bazende yagmur
Sevgilim gülümse her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü hasrete yanmışız
Neylersin...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:29

Sen Ağlama Yar
 
Sen Ağlama Yar

Dağlar beni koyver dedim
Yar ağlamasın yaşlar akmasın
Doymadım ömrüme nasıl ölim
Yar ağlamasın dizin vurmasın
Yollar tuzak ben ne edim
Yar ağlamasın ciğer yanmasın
Gülüm solmasın

Ağlama yar gel ağlama yar
Gadaların bana gelsin sen ağlama yar

Gül kırılmasın
Gönül kırılmasın
Kar fırtına boran olsun
Gülüme yağmasın
Ben öleyim
Oy ben öleyim
Bu canıma kurşun değsin
Dur ben öleyim
Dağlarıma bahar gelsin
Oy ben öleyim
Ağlama yar
Gadaların bana gelsin
Sana gelen bana gelsin
Sen ağlama gelsin
Sen ağlama yar

Gülüm darıldı
Gönlüm yoruldu
Kar fırtına boran vurdu
Gülüm kırıldı
Ben öleyim
Oy ben öleyim
Bu canıma kurşun değsin...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:32

Sen ve Ben
 
Sen ve Ben

Herkes dört gözle tatili beklerdi
Bense okulların açılmasını
Çünkü seni görmek vardı koridorlarda
Ve bana güleceği günü beklemek

Ben okul bahçesindeki ağaca, baş harflerimizi
Sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
Ben sırama isimlerimizi
Sen kalbime ilk aşkı yazmıştın

Senden sonra sana yazdığım şiirlerden
Haberin bile yok
Ve yağmur yüzüme vuruyor
Ve soğuk

Okuldan sonra
Her dolma kalem, her lacivert kravat
Her beyaz gömlek ve yakalık
Ve her 12 aralık
Sen gelirsin aklıma
Çocukluk işte, belki de ilk aşk
Belki de ilk delilik

Seversin demiştin ya hani bundan sonrada
İnan ki o kadar kimseyi sevemedim
Ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye
Ama kimseye söyleyemedim.

Belki hiç olmadın benim için
Belki de azdın
Ama olsun
Ben hep sana şiirler yazdım

Ceketimi ve kravatımı saklıyorum hâlâ
Birinin üzerinde tebeşir
Birinin üzerinde ayran lekesi
Ve seni seviyorum hala
Elmayı da, havayı da, suyu da

Ve bilmeni istemiyorum hala
Sana şiirler yazdığımı
Ve bilmeni istemiyorum bütün bunları
Çünkü her şey böyleyken güzel
En dokunulmamış,en yaşanmamış
Ve ne tadılmamış haliyle.
Bir sahilde el ele dolaşılmamış
Ve bir kafede çay içilmemiş haliyle
Her şey
Böyleyken güzel belki de

Ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
Ben aşkına tutulmuş bir deli candım
Sen gönlüme sevdanın adını yazdın
Ben aşkına tutulmuş seni ararım.
Seni seviyorum...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:32

Şu Dağlarda Kar Olsaydım
 
Şu Dağlarda Kar Olsaydım

Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım
Bir asi rüzgâr olsaydım olsaydım
Arar bulur muydun beni beni
Sahipsiz mezar olsaydım olsaydım

Şu yangında har olsaydım olsaydım
Ağlayıp bizâr olsaydım olsaydım
Belki yaslanırdın bana bana
Mahpusta duvar olsaydım olsaydım

Şu bozkırda han olsaydım olsaydım
Yıkık perişan olsaydım olsaydım
Yine sever miydin beni beni
Simsiyah duman olsaydım olsaydım

Şu yarada kan olsaydım olsaydım
Dökülüp ziyan olsaydım olsaydım
Bu dünyada yerim yokmuş yokmuş
Keşke bir yalan olsaydım olsaydım...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:34

Tezgahtar Nebahat
 
Tezgahtar Nebahat

Tezgahtar bir kızdı o
Permalı saçlarıyla
Kime baksa gülümserdi
Prova ettiği bakışlarıyla
Haftalığından ne düşerse
Koparıp anasının elinden
Konserlere giderdi
Çılgın haykırışlarıyla

Kır çiçekli bluzuyla
Poz poz resimler çektirirdi
Keşfedilmek için belki de
Hep Beyoğlu'nda gezerdi
Her akşam o pop şarkıcı
Duvardaki posterden
Uzanıp bir rüya gibi
Dudağından öperdi

Ah Nebahat hiç görmedi rahat
Düşünür bulamazdı
Kimdeydi bu kabahat

Tezgahtar bir kızdı o
Evi bir kenar mahallede
Altı kardeş bir de ana baba
Babası bir iş kazasından
Kötürüm kalmış bir usta
Karı kumar peşinde
Boş vermiş bir abisi
Devlete karşı gelmiş
Diğer abisi mahpusta

O kır çiçekli bluzuyla
Artık resim çektirmese de
Zaman her şeyi eskitti
Duvardan söküp posteri
Rüyasını sandığa kilitledi
Derken mahalleden biriyle
Heveslendi evlenmeye
Hayırsız çıktı oğlan
Zengin bir dula gitti

Ah Nebahat ona gülmedi hayat
Sonunda anladı ki
Kendindeydi kabahat...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:37

Topal Sevda
 
Topal Sevda

Dün sahilde karşılaştık
Bir an gözüm ısırdı,sonra birden tanıdım
Düşmemek için zor tuttum kendimi
Bacaklarım titredi,bir ağaca yaslandım

Yırtılan bir mektup gibi
Sisli hatıraların gerisinden bakıyordu
Eski bir sevdanın durulmamış nehirleri
Çırpınarak yüreğime akıyordu

Hatırladığım bir sonbahar günüydü,
Karşımızdaki yeni eve taşındılar
Bütün gün bakışıp duruyorduk
Gözleri sanki birer kurşundular

O zamanlar ben, zıpkın gibi bir çocuktum;
Liseye yeni başlamıştım
Onun saçlarını geriye savurup
Çapkınca gülümsemesinden hoşlanmıştım

Ne zaman cama çıksam, karşı balkonda
Itırlı bir çiçek gibi tütüyordu
Ne zaman buluşalım desem, olmaz diyordu
Mektuplaşmak ona yetiyordu

Bir Temmuz akşamıydı, unutmam
Yazlık sinema daha yeni dağılmıştı;
Bahçe kapısında sıkıştırıp öpmüştüm,
İçeri kaçıp saatlerce ağlamıştı

Sonraları çok kanuştuk, gezdik
Bazen ağlaşıp bazen gülüştük
Çılgın gibiydik, her fırsatta buluştuk,
Uluorta öpüştük, herkesin diline düştük

Ailesi baş edemedi,

Mersin deki halasına gönderdi
Hiç arayıp sormadım
Ben o sıralar devrimci oldum.
Mahalleden ayrılıp yıllarca evede uğramadım

Dünyam değişmişti artık
Memleketin gidişatını hiç mi hiçbeğenmiyordum
Forumlara,yürüyüşlere katılıyor,
Durmadan şiir okuyup,ajitasyon çekiyordum

Ah o gençlik rüzgarı ah
Ezilen insanları tek başıma kurtaracağmı sandım
Anarşik bir eylem sırasında
Seken kurşunlarla bacağımdan yaralandım

Ameliyatın ardından yıllarca yattım içerde,
Dosyam bir hayli kabarmıştı
Beni o nemli koğuşlarda
Vefakar anamdan başka hiç kimse aramamıştı

İçerden çıkınca onu sordum
Bir astsubayla evlenip buradan gitmişti
Oysa kibrit ağusuyla koluma dağladığım
İsmi hala silinmemişti

Hayat devam ediyordu
İçkiye vurmuştum, unutmayı denyordum
Pencerenin önünde, kuruyan bir çiçek gibi
Günden güne tükeniyordum

Anam çökmüştü artık,ölmeden mürüvvet istiyordu
Bazan oturup dertleşirdik
Kimsesiz bir kadın varmış,körmüş, olur demiş
Bende fazla uzatmadım,evlendik

Geçmişe ait ne varsa; mektuptu,resimdi
Bir bir ayırıp yaktım ateşte
Nasıl gittiğini sorarsanız, ne bileyim,
Kör topal gidiyor işte

Ne varki, o hırçın saçları hep yüzüme savruluyor
Balkona her baktığımda.
Pişmanlık, bir eski yara gibi
Hala kımıldayıp duruyor onu hatırladığımda

Biiyorum, onunla olsaydım
Böyle kavga edip durmazdım yüreğimle.
Biliyorum, bu sevdayı ben yıktım,
Ben öldürdüm bu hoyrat ellerimle.

Dün sahilde karşılaştık
Bir an boş bulundum,sendeler gibi oldum
Öyle bir baktı ki, ben o gözlerde
Bir ömrün bütün acılarını buldum

Bir şeyler söylemek ister gibiydi
Başını eğip, gitti çocuklarının yanına
Nedendir bilmiyorum, fakat
Gimek istemedi sanki, kocasının koluna

Ardından koşup durduramadım, ona soramadım
Öylece dona kaldım
Çünkü o anarşik eylemden beri
Ben artık deynekli bir topaldım...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:38

Yaralı Kuş Garip Olur
 
Yaralı Kuş Garip Olur

Yaralı kuş garip olur
Mihman eder usanmaz kar
Bende de sana ağır geldim
Üç gün oldu usandın yar

Yaralı kuş dala değmez
Bu dünya bir pula değmez
Koklayıp da yare atma
İncittiğin güle değmez yar

Yaralı kuş seğer geçer
Yar boynunu eğer geçer
Senin bana ettiklerin
Bir kurşundur değer geçer...


Yusuf Hayaloğlu

Busem 22.10.08 18:39

Yetiş Nerdesin
 
Yetiş Nerdesin

Ne dağlar yıkılır ne de duvarlar
Of çeker ağlarım yetiş nerdesin
Kurumuş pınarlar gelmez baharlar eyvah eyvah
Ah eder ağlarım yetiş nerdesin

Canım nerdesin sen gülüm nerdesin sen
Bekle ben öyleyim ki o zaman gelesen
Beyaz mintanına bos yastığına
Yüs sürer ağlarım yetiş nerdesin

Yandım atasına kul oldum yana Allah Allah
Diz çöker ağlarım yetiş nerdesin?


Yusuf Hayaloğlu


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:21 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2