tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/)
-   -   Mustafa Yıldızdoğan Şarkı Türkü Sözleri (http://www.tualimforum.com/turk-halk-muzigi-sarki-sozleri/29705-mustafa-yildizdogan-sarki-turku-sozleri.html)

Busem 26.04.09 22:03

Mustafa Yıldızdoğan Şarkı Türkü Sözleri
 
Akşama Kadar

Güneş burada da var
Ta ki batana kadar

Yıldızlar yine parlak
Şafak atana kadar

Bilsen şimdi nerdeyim
Çılgın gecelerdeyim
Uzun bir seferdeyim
Gücüm yetene kadar

Gonca güllerim vardı
Burcu burcu kokardı
Rengi soldu sarardı
Sevip tutana kadar

Bilsen şimdi nerdeyim
Çılgın gecelerdeyim
Uzun bir seferdeyim
Gücüm yetene kadar...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:05

Al Beyazım
 
Al Beyazım

Biz ki kartal misali göklerde uçmalıyız
Merhamet bekleyene yürekler açmalıyız

Al beyazım beyazım
Türküm elinde sazım
Sen göklerde dalgalan
Çıksın benim avazım

Kaldır başını kaldır dik gözünü güneşe
Gölgesinden korkanlar tutuşamaz güreşe

Hak haklının değil ki hak kuvvetli olanın
Öyle bir yarıştayız şansı yok yorulanın...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:07

Aman Ayşem
 
Aman Ayşem

Ayşe'nin yeşil sandığı daha elinin değdiği
Hiç aklımdan çıkmıyor ki kapılıp sele gittiği

Aman Ayşem mor menevşem dağlarbaşı duman Ayşem
İndi ürgüp çöllerine geleceğim liman Ayşem

Dara çadır eğmeğinen göğsü sedef düğmeğinen
Adam kendin selem atar kayınbaba övmeğinen

Aman Ayşem mor menevşem dağlarbaşı duman Ayşem
İndi ürgüp çöllerine geleceğim liman Ayşem...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:09

Amirim
 
Amirim

Ah anam ah
Yine sana yazıyorum, yine sana döküyorum içimi. Senden başka kim anlar ki beni.

Dün o fırtınalı gecede eve giderken, karanlık kuytu bir köşede, bir adam çıktı karşıma "Beyim, beyim" dedi, elindeki yarım sigarayı göstererek ateş istedi. Tam sigarasını yakıyordum ki, parmağındaki yüzüğü görünce, o buz gibi elleri ta ciğerimi yaktı. "Bu yüzük" dedim, kafasını kaldırdı, yüzüme baktı dokunma dedi. Hey Allah'ım bu o, Amirim. Sarıldım boynuna, tanıyamadı, hatırlayamadı beni. Yalvara yalvara zor razı ettim eve gitmeye. Soğuktu. Bir Allah'ın kulu yoktu ortalıkta, bizden ve peşimizden ayrılmayan siyah kediden başka.

Eve varıncaya kadar o günleri anlattım. Beni nasıl çatışmadan kurtardığını, yüzüğü de o günün hatırası olarak parmağına taktığımı, daha başka Aydınlı plakacı 09 Osman'ı, Trabzonlu Laz Dursun'u, Maraşlı Ede Ökkeş'i, Erzurum'lu Yanık Ömer'i, ama nerede, beni dinlemiyordu bile hep bir şeyler mırıldanıyordu ağırdan ve sessiz. Gidenler gelmeyecek, gidenler gelmeyecek. Amirim başka dünyalardaydı.

Eve vardık. Kediyi kucağına aldı, kediyi ısıtıyordu, halbuki kendi titriyordu. Sobanın farkında bile değildi garibim. Beraber çektiğimiz fotoğrafları, bana hediye ettiği cevşeni gösterdim, oralı bile olmadı. Tedirgindi, bir şeyler arıyordu. Cebinden eski bir kağıt parçası çıkardı, baktı, baktı kül tablasına bıraktı. Fark ettirmeden aldım bir telefon numarası yazılıydı aradım. Telefona çıkan karısıydı. Amirimin yanımda olduğunu söyleyince kadın öyle bir çığlık attı ki, kalp atışını yüreğimde hissettim. Nasıl bu hale düştüğünü sorunca, kadın bir ah çekip anlatmaya başladı;

"Teskeresi 12 gün geçen fakat çatışmada olduğu için alayına dönemeyen evli, 27 günlük yeni bebeği olan, bir evin bir oğlu, Sivaslı Ali adında bir asker kucağında şehit olmuş, o anda şuurunu kaybetmiş, velhasıl kafayı yemiş" vay be...

Amirim ki eksi 25 derecede Hakkari'nin dağlarında kara kışa ve haydutlara karşı meydan okurdu. Vatan dedi mi bir vatan daha çıkardı ağzından, zoru sevdirmişti, çileyi sevdirmişti. Ay yıldızlı bayrak için ölümü, ölümü sevdirmişti Amirim.

Lafın kısası güzel anam, biraz sonra kadıncağız iki çocuğunu da alıp geldiler. O karşılaşma anı var ya; vicdansızı merhamete getirecek bir an. Karısını ve çocukları karşısında görünce, o umursamaz adam, doğruldu, kanatlanacak kuş gibi öyle bir atıldı ki çocuklarının üstüne, anlatamam.

Ne kadar ısrar ettimse de kalmak istemediler, vedalaştık. Kapının önünde arkalarından bakakaldım. Kavuşmak ne güzel şey, ah bir de ben sana kavuşabilsem ey güzel anam.

Amirim sanki bir şey unutmuş gibi birden geri döndü. Elini omzuma koydu, gözlerini gözlerime dikti, yutkundu yutkundu ve şu okkalı sözler döküldü dudaklarından:

"Bir ağaçtan bir milyon kibrit çıkar, bir kibrit bir milyon ağacı yakar."


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:11

Ankara'ya Yağmur Yağacak
 
Ankara'ya Yağmur Yağacak

Dar geliyorsın artık dar
Başkent olsan neye yarar
Ben kendimi sevmedim
Seni sevdiğim kadarar
Ankaraya yağmur yağacak
Ankaraya yağmur yağacak
Yağacak yollar ıslanacak
Yağacak yollar ıslanacak
Kızılayın kaldırımları
Kızılayın kaldırımları
Bakıpda halime ağlayacak
Bakıpda halime ağlayacak

Yar etmem seni yar etmem
Yar etmem seni yar etmem
Düşsem de şikayet etmem
Düşsem de şikayet etmem
Uğruna bin kez ölürüm
Uğruna bin kez ölürüm
Başkasına yar etmem
Başkasına yar etmem

Ankaraya yağmur yağacak
Ankaraya yağmur yağacak
Yağacak yollar ıslanacak
Yağacak yollar ıslanacak
Kızılayın kaldırımları
Kızılayın kaldırımları
Bakıpda halime ağlayacak
Bakıpda halime ağlayacak

Dar geliyorsın artık dar
Başkent olsan neye yarar
Ben kendimi sevmedim
Seni sevdiğim kadarar
Ankaraya yağmur yağacak...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:12

Anlat Mektupta
 
Anlat Mektupta

Günlerin ayların ne isimleri
Gönder de hatırlat yok resimleri
Unuttum unuttum tüm mevsimleri
Kar nasıl yağardı anlat mektupta

Arıyı peteği bal özünü de
Yeşili çimeni kır sözünü de
Unuttum unuttum gökyüzünü de
Kuş nasıl uçardı anlat mektupta

Kelebek rüzgara kızar mı bazı
Dal dal öpüp de eder mi nazı
Unuttum unuttum baharı yazı
Gül nasıl kokardı anlat mektupta

Düşümde görürüm bazen anamı
El açıp yalvarır dua bana mı
Unuttum unuttum yaşlı babamı
O nasıl yiğitti anlat mektupta

Beklerken hücremde sehpa sıramı
Bir sızı gelip de yakar şuramı
Unuttum unuttum yerim bura mı
Er nasıl yutulur anlat mektupta

Anlat anlat çünkü hasretiyim bunların
Ozan Mustafa'mda özlem yıllarım
Unuttum unuttum biten yolları
Son nasıl derler anlat mektupta...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:14

Aşan Bilir
 
Aşan Bilir

Aşan bilir karlı dağın ardını
Çeken bilir ayrılığın derdini
Bülbül kaca aldın gülün nargını
Gül alıp satmanın zamanı değil

Yaprak gazel olmuş durmuyor dalda
Vefasız güzelden bize ne fayda
Bu ayda olmassa gelecek ayda
Ölürüm vazgeçmem sevdiğim senden

Selvinin dalları boyumdan uzun
Yavrular gözümde bir salkım üzüm
Ölmeden görseydi o yari gözüm
Koyun kuzu kurban olur o zaman...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:18

Aşk Budur
 
Aşk Budur

Mecnuna dar gelen çölde yerim var
Ferhat dağlar deldi taşta terim var
Nesiminin bedeninde derim var
Yüzyıllardan bana geçen aşk budur
Fermanları hiçe sayan aşk budur

Yeseviden ödünç aldım hırkayı
Hacı Bektaş nefesinde kılpayı
Yunus oldum tamamladım halkayı
Yüzyıllardan bana geçen aşk budur
Fermanları hiçe sayan aşk budur

Dede Korkut destanında harf benim
Köroğluna giden posta benim zarf benim
Mazi benim ati benim örf benim
Yüzyıllardan bana geçen aşk budur
Fermanları hiçe sayan aşk budur...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:19

Barışmam
 
Barışmam

Küstü yar beni kırdı kalbimi
Düğün olsa bayram olsa barışmam
Bilemedi kadirimi kıymetim
Ağlasa sararsa solsa ölse barışmam

Feymani kar yağar boran üstüne
Bina yapılır mı viran üstüne
Yemin etmedim ya Kuran üstüne
Gayrı bundan sonra ölse barışmam...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:28

Biz Bu Hallere Düşecek Adam mıydık
 
Biz Bu Hallere Düşecek Adam mıydık

Biz bu hallere düşecek adam mıydık
Duymadıklarımızı duyduk
Görmediklerimizi gördük
İki dirhem aklımız vardı
Onu da yedik bitirdik
Freni patlamış kamyon gibiyiz
Allah'a havale gidiyoruz
Biz bu hallere düşecek adam mıydık

Dalından kopan yaprak misali
Bir rüzgara kapıldık ki sormayın gitsin
Kos koca 5000 yıllık çınar
Batının hızarına düştü
Felegin nazarına düştü
Yigit diye namım vardı
Namert pazarına düştü
Biz bu hallere düşecek adam mıydık

Ne batılı olabildik ne dogulu
İki camii arasında kalmış beynamaz gibiyiz
Bizi biz yapan, bize ait ne varsa her şeyi attık
Tıpa tıp taklit ettik, aslını yaşattık
Üretmedik, tükettik, hazıra konduk hep yattık
Hazıra dag mı dayanır beyler
İlimsiz çağ yakalanmaz, ilimsiz kaldık
Sıg kaldık, kaldık böyle kıraç
Cigeri beş para etmeyenlere el açtık
Ve kahretsin yaşıyoruz, onlara muhtaç
Bu son liman, bu son gemi başka yol yok
Anlayın artık anlayın
Türk'ün türk'ten başka dostu yok

Yardım almaya alışanlar, Emir almaya da alışırlar
Alıştılar beyim alıştılar
Üç beş kuruş için
Dalınız, kökünüz dediler, açtılar
Kıyınız, köşeniz dediler, ortalıga saçtılar
Gururumu kö p rü ettiler, geçtiler
Ölçtüler, biçtiler
Sah damarımı kestiler beyim kestiler
Şerefe diyerek haysiyetimi içtiler
Bizler gölgemizle oynaşırken
Onlar daglarımızda poyraz olup estiler
Biz bu hallere düşecek adam mıydık

Hürriyetin tarifini unuttuk
Çanakkale'yi, sakarya'yı unuttuk
Unuttuk ecdadı, maziyi unuttuk
Muhtaç oldugumuz kudret, damardaki asil kanı unuttuk
Unuttukça musibetlere gark olduk
Unuttuk beyim unuttuk
Sanki bu vatanı bedava bulduk
Biz bu hallere düşecek adam mıydık

Hey gidi asırlar hey, ses verseniz
Yürekleri o günlere çevirseniz
Hey gidi üç kıta, yedi deniz
Hey gidi uçsuz bucaksız vatan
Vatan için can veren
Şimdi elin vatanında yatan
Mezarsızlarımız, sahipsizlerimiz
Gariplerimiz
Yani aziz şehitlerimiz
Özür dileriz özür dileriz, özür dileriz
Velhasıl
Biz bu hale düşecek adam mıydık...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:30

Bu Vatan Kimin
 
Bu Vatan Kimin

Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir

Tutuşup kül olan ocaklarından
Şahlanıp,köpüren ırmaklarından
Hudutlarda gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır

İleri atılıp sellercesine
Göğsünden vurulup tam ercesine
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:31

Bulamazsın
 
Bulamazsın

Bir gün beni anlarsın da
Ararsın da bulamazsın
Yokluğumla alevlenir
Yanarsın da bulamazsın

Gelir o an aklın başa
Yalın ayak koşa koşa
Dağa taşa uçan kuşa
Sorarsın da bulamazsın

Ölüm ömür ardı dersin
Koca dünya dardı dersin
Bir Mustafa vardı dersin
Ararsın da bulmazsın...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:33

Çırpınırdı Karadeniz
 
Çırpınırdı Karadeniz

Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına

Sırmalar sarsam koluna
İnciler dizsem yoluna
Fırtınalar dursun yana
Yol ver Türk'ün bayrağına

Kafkaslar'dan esen yeller
Şimdi Sana selam söyler
Olsun bütün Moskof eller
Kurban Türk'ün bayrağına

Ayrı düştüm dost elinden
Yıllar var ki çarpar sinem
Vefalı Türk geldi yine
Selam Türk'ün bayrağına

Kafkaslar'dan aşacağız
Türklüğe şan katacağız
Türk'ün şanlı bayrağını
Moskova'ya asacağız

Türk eşine, Türk eşine
Kıyar mı hiç Türk eşine
Bütün dünya kurban olsun
Türk'ün Başbuğ Türkeş'ine
Ülküdaşlar dua etsin
Türk'ün Başbuğ Türkeş'ine...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:34

Dağıtma Saçlarını
 
Dağıtma Saçlarını

Dağıtma saçlarını bahar rüzgarlarına
Gül diye koklayan olur
Kıyamam

Bakma öyle uzağa gözün gurbet yaratır
Yol diye bekleyen olur
Kıyamam...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:36

Dayanamıyorum
 
Dayanamıyorum

Senden ayrı yaşamak bana ölüm bana zulüm
Senden ayrı yaşamak bana ölüm bana zulüm
Gitme gülüm uzaklara bensiz habersiz
Gitme gülüm uzaklara bensiz habersiz

Dayanamıyorum, dayanamıyorum, dayanamıyorum

Yürek sende gidiyor aklım sende fikrim sende
Yürek sende gidiyor aklım sende fikrim sende
Sende beni koyup gitme gitme ellere
Sende beni koyup gitme gitme ellere

Dayanamıyorum, dayanamıyorum, dayanamıyorum...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:38

Deli Kız
 
Deli Kız

Benim derdim senin derdin
Ne farkımız vardı derdin
Ölene dek hep yanyana
Hani benle beraberdin deli kız

Dağ küser mi toprağna
Dal küser mi yaprağına
El küser mi parmağına
A benim aşkım deli kız
Durma öyle sessiz sessiz
Ne yaparım söylesensiz
Olamayız biliyorsun
Ne ben sensiz nesen bensiz
Deli kız

Dağ küser mi toprağına
Dal küser mi yaprağına
El küser mi parmağına
A benim aşkım deli kız...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:40

Geceleri
 
Geceleri

Yüreğim fırtınalı
Yüreğim hep yaralı
Hele sensiz kalalı
Dayanacak halim yok

Geceleri zehir oluyor
Umutlarım tehir oluyor
Gözlerim nehir oluyor
Geceleri zehir oluyor
Umutlarım tehir oluyor
Gözlerim nehir oluyor

Zift karası geceyim
Çözülmez bilmeceyim
Kafayı yiyeceğim
Dayanacak halim yok

Geceleri zehir oluyor
Umutlarım tehir oluyor
Gözlerim nehir oluyor

Geceleri zehir oluyor
Umutlarım tehir oluyor
Gözlerim nehir oluyor...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:42

Geçmek Lazım
 
Geçmek Lazım

Uyan malı dağım taşım
Dik durmalı eğik başım
Ver elini arkadaşım
Yeni bir yol seçmek lazım

Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım
Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım

Hilal yıldız barışmalı
Barış için yarışmalı
Batı doğu karımalı yürekleri açmak lazım
Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım
Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım

Mazlumları duymak için
Derede derman olma kiçin
Vatan için bayrak için
Yardan sereden geçmek lazım

Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım
Geçmek lazım geçmek lazım
Harekete harekete geçmek lazım...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:44

Gidenler Dönmüyor
 
Gidenler Dönmüyor

Canım tutuşuyor,içim yanıyor
Ayrılık ne zormuş,çekemiyorum
Hasret can ucumda,sinem kanıyor
Hayal girdabımda,çıkamıyorum
Gidenler dönmüyor geri
Sevdan bir ateş çemberi
O gittiğin günden beri
Gör ne haldeyim
Geceler yalnız,geceler tasa
Nereye bakrasam bürünür yasa
Canıma razıyım günah olmasa
Yüregimden seni sökemiyorum
Gidenler dönmüyor geri
Sevdan bir ateş çemberi
O gittiğin günden beri
Gör ne haldeyim...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:46

Gözleri
 
Gözleri

Ne yeşil ne siyah nede eladır
Bu kızın gözleri başa beladır
Fethedilmez bir girilmez kaledir
Bin orduya kılıç çeker gözleri

Şiir:

Güneşi söndürür ayı karartır
Ayrı gecirdiğim zaman zarardır
Cebinde çok aşık vebali vardır
Daha nice kısmet çeker gözler

Taş çatlatır durgun suyu çağlatır
Divanında nice eller bağlatır
Ah çektirir aşığı ağlatır
Gözlerden gözyaşı döker gözleri

Gözleri gözleri aman gözleri
Gözlerden gözyaşı döker gözleri...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:47

Haydi Gençler
 
Haydi Gençler

Geceyi yenmeliyiz
Şafağa ermeliyiz
Hedef güçlü Türkiye
El ele vermeliyiz
Haydi haydi gençler

Sevgiyle çıkın yola
Çalışmak yarış olsun
Öyle bir eselim ki
Rüzgarlar yarış olsun
Haydi haydi gençler

Durmayın, yorulmayın
Bu zafer senin hakkın
Türkiye düğün dernek
Coşmalı bütün halkın
Haydi haydi gençler...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:48

Helal Etmem
 
Helal Etmem

Sonu yoktu da bu aşkın, niye başladın
Çile kazanında canlı canlı haşladın
Gönüllü gönülsüz gittin, beni boşladın
Helal etmem hakkımı ben, öbür tarafta

Bu gönülün hesabını, nasıl verirsin
Nasıl sevdim seni bilsen, inan erirsin
Bunu bilsen, zaten şimdi döner gelirsin
Helal etmem hakkımı ben, öbür tarafta...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:49

Her Gece
 
Her Gece

Doğmaz şu güneş doğmaz, doğup ta sabah olmaz
Bende ki bu feryadı kimseler duymaz

Her gece artık yeter
Her gece dünden beter
Her gece seni düşünmek
Her gece hasretin tüter

Gece çökünce gece, gece olur işkence
Gözlerimde gözlerin, yüreğimde kelepçe...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:50

İçim Gider
 
İçim Gider

Dağlar gibi, dağlar gibi
Başım karlı dağlar gibi
İçimde bir sıkıntı var
Yar yoluma ağlar gibi

Kuzusuyla, kuzusuyla
Koyun meler bile kuzusuyla
Garip gönlüm nasıl gülsün
İçindeki sızısıyla

İçim gider, içim gider
İsmin duysam içim gider
Dizlerimde derman galmaz
İçin, için içim gider...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:51

İnsanlar
 
İnsanlar

Kimler geldi geçti
Dünya denen handan
İnsanlar
Kalıcı bir eder
Geridde tek kalan

Zengin ne ***ürdü
O servetten maldan
Fakirden farkı ne
Yalan hepsi yalan
İnsanlar insanlar

Emanet bu dünya
Bedende can bile
İnsanlar
Ne var ki sevgiyle
Yaşasak el ele

Bir yanda israflar
Bir yanda sefalet
Bir bebek oluyor
Açlıktan merhamet
İnsanlar insanlar...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:52

Kim Ne Bilsin
 
Kim Ne Bilsin

Gözlerinde sevda gördüm o anda
Eridim karşında soldum,kör oldum
Kara bulut gibi doldum o anda
Yağmur oldum,dolu oldum,kar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum

Dünya bedel konsa gönül tacıma
Değişmem kurban kirpiğin ucuna
Varsın yansın gönül cana acıma
Alev oldum,ateş oldum,nar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum

Sevdam gizli kaldı sazım telinde
Mustafa'm dökülür seher yelinde
Görüşmek mümkünmü günün birinde
Hayal oldum,serap oldum,sır oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:54

Kızıl Elmam
 
Kızıl Elmam

Aşkınla yanarım
Yanarım sönmem
Dünyayı verseler
Bu aşktan dönmem

Seni görmek için
Yaşamışım ben

Ben seni görmeden
Ölmem ölmem
Ölmem ölmem
Ölmem ölmem
Ölmem ölmem
Kızıl elmam...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:55

Korkuyorum
 
Korkuyorum

Gözüm aşktır mihnetlisin, candan öte kıymetlisin
Sen gönlüme zimmetlisin, yitirmekten korkuyorum

Bana ne ki dünya yana, sen bir yana can bir yana
Aşk böyledir anlayana, delirmekten korkuyorum
Bana ne ki dünya yana, sen bir yana can bir yana
Aşk böyledir anlayana, delirmekten korkuyorum

Senle kavuştum rahmete, dünden razıyım zahmete
Kavuşmadan ahirete, ***ürmekten korkuyorum

Bana ne ki dünya yana, can bir yana sen bir yana
Aşk böyledir anlayana, delirmekten korkuyorum
Bana ne ki dünya yana, can bir yana sen bir yana
Aşk böyledir anlayana, delirmekten korkuyorum

Bana ne ki dünya yana,can bir yana sen bir yana...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:57

Mektup
 
Mektup

Ya işte böyle gözüm, bakıyorum da şunlara , şaşıyorum. Canım sıkılıyor, Allah canımı alsın. Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum. Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim. Anlat anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni. Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek ve ben seni nasıl sevmişim vay vay ki vay. Ben , insanların toprakla haşır neşir olduğu, çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan,eli nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin toprakla öpüştüğü, buram buram dert, buram buram hasret, buram buram sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca gençten biriyim. Anam, abdestsiz göğsünü vermemiş bana,ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola ki sevdiklerine ihanet eder diye. Anamın ak ve helal sütünden midir nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda. Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte. Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak duygularımı yüreğimde. Yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni, vah vah. 18'inde deli taylara benzer kızlarımız, geçit vermez yüce dağ gibi heybetli, şahin bakışlarında mertlik ama yufkadır yürekleri. Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı onlar ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar sabırlı, ki onlarda iffet, ki onlarda edep. Onlar sevdiler mi başka severler güzelim. 21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz. Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez dallara bağlanır. Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla. Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm. Yiğitlik yürekte gönülde gizlidir. Yiğitlik sadece bilekte değil. Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz bu gönlümüz. Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz. Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen, git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına bakmadan gidendir. Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden. İşte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğimde, yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni vah vah...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 22:58

Ne Mutlu
 
Ne Mutlu

Toprak bedenimi sarsa
Bayrak gönlümde ki yarsa
Selam Edirneden Karsa
Adım, adım yürüyene

Yeseviden başlayan yol
Hacı Bektaş, Yunus kol, kol
Hepsinde bir beraber ol
Gönül sözü dinleyene

Çağlar açtım, çağlar dürdüm
Yirmi dört boy hayat sürdüm
Dünyaya adalet ördüm
Medeniyet dinleyene

Üç kıtada ayak izim
Üç kıtada dilim sözüm
Türküm, Türküm diye sazım
Avaz avaz söyleyene
Ne mutlu Türküm diyene...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:01

Neredeysen Duy Sesimi
 
Neredeysen Duy Sesimi

Neredeysen duy sesimi
Sitemlerim ahlarım var
Gözlerimi kapatmadan
Uykusuz sabahlarım var

Keder ise çekmekteyim
Göz yaşları dökmekteyim
Hadi gel beklemekteyim
Pes etmeyen huylarım var

Gitmelisin diyemedim
Aşkını söndüremedim
Gönlümü güldüremedim
Feryattayım aylarım var

Keder ise çekmekteyim
Göz yaşları dökmekteyim
Hadi gel beklemekteyim
Pes etmeyen huylarım var...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:02

Oğlum Sana Emanet
 
Oğlum Sana Emanet

Bu oyuna bir son versem
Kalemimi kendim kırsam
Abi eğer ben gidersem
Oğlum sana emanet

Bana benzer, tez kırılır
Tez köpürür, tez durulur
Çok içlidir, tez darılır
Oğlum sana emanet

Elini tut, yolu açık
Düşer belki daha çocuk
Gözü kara ama küçük
Oğlum sana emanet

Baba sabah gelir desen
İnanır o ne söylesen
Önce Allah ve sonra sen
Oğlum sana emanet...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:03

Ön Kuzu
 
Ön Kuzu

Ön kuzu hey ön kuzu
Önde gider ön kuzu
Anası Dursun demiş
Durmaz gider ön kuzu

Kuzu yürür kuzu yürür
Önde ön kuzu yürür
Kuzular meledikçe
Gönlüme sızı yürür

Dursun adı Dursun adı
O gitti dursun adı
Binlerce türküm olsun
Yürekte vursun adı...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:05

Paşa Gönlün Bilir
 
Paşa Gönlün Bilir

Sana gülüm diyen benim
Yüreğimde solamazsın
Benim gibi bir seveni
Çok ararsın bulamazsın sen

Paşa gönlün bilir gayrı
Ne ararım ne sorarım yar
Gece gündüz nasıl diye
Ne de kafamı yorarım yar

Bir günün bir güne uymaz
Çeşit çeşit huyların var
Ya tam yar ol ya da çek git
Yeter bu kadar tantana yar

Paşa gönlün bilir gayrı
Ne ararım ne sorarım yar
Gece gündüz nasıl diye
Ne de kafamı yorarım yar

Sevmişim ben ta yürekten
Sevda ektim dert biçerim
Ne yapayım ne edeyim
Vefasızmış der geçerim yar

Paşa gönlün bilir gayrı
Ne ararım ne sorarım yar
Gece gündüz nasıl diye
Ne de kafamı yorarım yar...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:06

Paylaşamam
 
Paylaşamam

Bakışlarında bir şeyler gizli
Sanki canımda can parçan gibi
Kıskanıyorum baktıgın yeri
O gözler yalnız bana bakmalı

Paylaşamam paylaşamam
Seni asla paylaşamam
Sensizlige alışırım
Ama seni paylaşamam

Gönül dagıma girmeyin sakın
Vurun öldürün bir kurşun sıkın
Herneyim varsa
Alın ve yakın yeter ki
Onu bana bırakın

Paylaşamam paylaşamam
Seni asla paylaşamam
Sensizlige alışırım
Ama seni paylaşamam...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:07

Saçların
 
Saçların

Söküp atılmıyor bende mi kusur
Doğarken kök salmış öze saçların
Bir kara sevda ki ya büyü ya sır
Sığmıyor kaleme, söze saçların

Örgüde bir başka, düzde bir başka
Gizlendiği zaman nazda bir başka
Omuzda bir başka yüzde bir başka
Kirpik olmuş inmiş, göze saçların

İpekten sırmadan, tel tel yaratmış
Telini bir ömre bedel yaratmış
Sanki vasfi için özel yaratmış
Dört mevsim bir başka taze saçların
Ahh o saçların ahh o saçların
Dört mevsim bir başka taze saçların...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:08

Sarı Zeybek
 
Sarı Zeybek

Şu dağların meşeleri karanlık
Etekleri olur çayır çimenlik
Kızanlarda burda eder yarenlik
Sarı zeybek şu dağlara yaslanır
Yağmur yağar pusatları ıslanır

Sarı zeybek dağdan dağa taşınır
Taşınırda yüce dağlar aşınır
Molaverip gökçen kızı düşünür
Efe dağdan köye doğru seslenir
Güzel gökçen sesi duyar süslenir...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:13

Satan Satana
 
Satan Satana

Günaydın Türkiye
Günaydın Millet

Bu gaflet delalet hatta hıyanet
Yutan yutana yutan yutana
Yutan yutana yutan yutana

Bu rüzgarlar sahte başlar rotasız
Bu rüzgarlar sahte başlar rotasız
Banane diyerek dertsiz tasasız
Yatan yatana yatan yatana
Yatan yatana yatan yatana

Kanadı kırılmış kartal yatıyor
Kanadı kırılmış kartal yatıyor
Baykuşlar ortada nara atıyor
Yazık vatana yazık vatana
Yazık vatana yazık vatana

Bagır tellal bagır her şey bedava
Bagır tellal bagır her şey bedava
Hürriyet bedava, vatan bedava
Satan satana, satan satana
Satan satana, satan satana

Satan satana, satan satana

Belkide hayır, burda belkilerin yeri yok
Kesin ama kes kesin bunlar aklına sok
Çözülemeyen onca sorun dert çok
Koftiden çözümlere karnımız tok
Şiar edip kendine kabullenip zilleti
Gaf yapıp uyutan var milleti
Hiç kimse görmedi bu şekil ihaneti
Peskeş çekip memleketi

Satan satana, satan satana

Satan satana, satan satana
Satan satana, satan satana...

Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:14

Sen O Yandan
 
Sen O Yandan

Gönül bahçesine reyhalar katak
Sen o yandan ben bu yandan sevdiğim
Uzat ellerini güneşi tutak
Sen o yandan ben bu yandan sevdiğim

Meydani Merih'de yayla yaylayak
Türküler söyleyip coşup çağlayak
Yıldızları yıldızlara bağlayak
Sen o yandan ben bu yandan sevdiğim

Rüzgarlar esmesin bulut olmasın
Sevdan bana yeter yağmur yağmasın
Durdurak dünyayı güneş doğmasın
Sen o yandan ben bu yandan sevdiğim

Meydani Merih'de yayla yaylayak
Türküler söyleyip coşup çağlayak
Yıldızları yıldızlara bağlayak
Sen o yandan ben bu yandan sevdiğim...


Mustafa Yıldızdoğan

Busem 26.04.09 23:16

Sen Yoksun
 
Sen Yoksun

Aklımdasın her an her gün
Hayalin var sen yoksun
Gönlüm sarhoş gönlüm üzgün
Dertlerim var sen yoksun

Her yerde izin hatıran varda
Birtek eksiğim sen yoksun

Gönlüm ateşinle yoldaş
Yanıyorum sen yoksun
İçimde sen yitiğim sen
Arıyorum sen yoksun...


Mustafa Yıldızdoğan


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:19 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2