Kirtim Kirt Kirtim Kirt Can yoktu ki sevdala düşe, Kurt yoktu ki kızıl kana üşe Yoktum ki yol geçe Yoktun ki haber ulaşa Gül yoktu ki, dal yoktu ki.. Ve döne döne ateş Döne döne madde Gökler yarıla dürüle Dağlar savrula devrile, Kırıla döküle yıldız Sular evrile çevrile Döğüşe döğüşe madde Değişe tokuşa madde Öyle bir vakte erdi ki devran Döne döne esir Döne döne gaz Döne döne atom Döne döne madde Döğüşe çekişe madde Vuruşa vuruşa madde Ve zaman değişe değişe Yosun titreşe, yeşilleşe Işık dura değişe Öyle bir vakte erdi ki devran Ha dedi kırdı zincirini İçerdeki adam Demir bağrışa bağrışa Zindan çağrışa çağrışa Şöyle buyurdu ki Yusuf Dört kitaptan daha büyük : "Demek bu hayat, Önce sana bana yük Demek su kimin Toprak kiminse Motor, elektrik, ve ışık kiminse Demek sultan odur. Demek insan bölük bölük. Yaşıyorsun ölüyorsun demek. Nasıl yaşıyorsan Öyle düşünüyorsun demek Demek insan En yüce mertebede hayvandır Yeni anladım Alet kullanan ve yapan. Tilki tarlayı masallarda sürer, Manyetoyu çeviremez tavşan. Devril başımdaki kader Dökül dilimdeki yalan Tutuş beynimdeki kibrit Kirtim kirt Kirtim de kirt Kirtim de kirtim Kirtim kirt" Bir yandan demirciler Demir döğe denge denk Bir yandan boyacılar Boya vurur renge renk Bir yanda Kurtuluş savaşçıları Bir yanda esaret Bir yanda termonükleer çağ Bir yanda balistik şirret Evvel madde Ahir fikir Dolan göğümdeki hava Salın yanımdaki fakir Salın proleterya Geber başımdaki bit Kirtim kirt Kirtim de kirt Kirtim de kirtim Kirtim kirt... kirtim kirt: halı tezgahlarının çalışırken çıkardığı ses Enver Gökçe |
Köylülerime Köylülerime Anamız birdir, aynı memeden emmişiz dostlar. Kan kardeşiz, sizlere kanım kaynıyor. Sizlerle beraber herk ettik toprağı, Beraber yattık hapiste, beraber tesekere aldık Ve maniler yaktık hasret için; Gülemediysek de boş verdik beraber... Halay mı çekmedik kol kola, Horon mu tepmedik diz dize, Çepken mi vermedik rüzgâra? Koyun koyuna yattık toprak duvarlarda Sıtmayla, sığırla, davarlarla... Daha da yatarız dostlarım daha da... Gün gelirse eğer Halay çeker, türkü söyler gibi yan yana Mavzer mavzere verip de Düşmana kurşun da atarız. Sizlere kanım kaynıyor, yabancı değilsiniz bana... Enver Gökçe |
Kurtlara Karşı Kurtlara Karşı Başımı sokacak bir damım yok uçsuz bucaksız dünyaya karşı. Ellerimde sıcak yüzü yaşamanın dosta karşı, düşmana karşı. Kanım damlar ılık ılık sabaha dek düşüme giren aydınlığa karşı. Ovada nur topu bir ağaç ışır altın başaklı aşkıma karşı kardeş kardeş yaşamak varken neden kuzular tek tek, kurtlara karşı... Enver Gökçe |
Külli Topraksız ve Horlanmış Külli Topraksız ve Horlanmış Bu Sular Döner Ha Döner Karasu Murat Çemişgezek Engü Ve Miran Döner Ha Döner. Ağaçları Toprak Damları Ve İnsanlarıyla Miran Çayı Bizim Çayımız Patlar Çanakçı Dağlarından Ve Gözesinden Kökler Ağaçlar Derin Yarlar Arasından Kıvrılarak Düşer Aşağılara Belki Bin Yıldan Fazla Sular Cefalı Topraklarımızı Ve Kürtler Aleviler Çingeneler Yaşar Toprak Damlar Ve Çadırlarda Dünyadan Habersiz Gaz Lambasının Işığında Bakarlar Birbirinin Gözlerinin İçine İşkili Gülerek Ve Korka Korka Külli Topraksız Külli Arkasız Ve Horlanmış... Enver Gökçe |
Memleketimin Şarkıları Memleketimin Şarkıları Ben, bizden olan bütün insanların dostu; Adı, haritalarda bile bulunmayan Bir köyündenim Anadolu'nun. Güzel şeylere hasrettir memleketim, Güzel şeylere hasret bu dünya. Yıllardır, kanda ve ateşte mısralarım Yanan şehirlerin, Ağır tankların tekerlekleri arasında. Biliyorum, Yaylım ateşlere girilmiştir gönlümüzce Pasifik kıyılarından Volga'ya kadar. Benim arzumanım kaldı Hürriyet boylarında tank oynatanlarda. Bütün kıtalarda Tulu arzda, islam içinde, küffar içinde Mülhit, mümin ve vatanseverim. Fakir, cefacı topraklarım içinde Mendil tutanım, diz vuranım, baş çekenim Zeybekte, halayda, tamzarada... Ben küçük Yusuf'um Çit köyünde Çapak çapak ela gözlerim; Kıl keçim kısır, annemin memesi yara. Benim saçlarım belik belik, Bıyıklarım burma burma Gözlerim kara kıyma renginde, ama Erzincan oynamış ağlamışım Irgatlık etmişim el kapısında. Dolu vurmuş bahçelerimi, Çekirge inmiş tarlarıma. Ben bir yolcuyum hemşeri Manisa bağlarından geçtim Aydın incir tarlalarından. Çığlıklar getirdim Üzümleriyle beraber çürür gibi düşen İnsanlarımdan. Sıcak tuzsuz gevreklerinizi yemişim Alaca karanlıkta... Buca'lı işçilerim. Unutur muyum seni Derdini, ekmeğini bölüştüğüm Türküleriyle bizi ağlatan memleketlim. Karadeniz'in Rumelikarı tütünü, Bende türküler oldu ağlamaklı, Bende türküler oldu dizim dizim. Doldurdum sineme, ciğerlerime, Doldurdum derdi mihneti Pamuk tozunu, kömür tozunu; Memleketimin şarkıları kadar acı çektim. Ben Ahmet Çavuş'um "Attığım kurşunlar gitmezdi boşuna "Şimdi kuzgunlar iner taze leşime". "İki kere kesemden everdiğim" Dost dediğim kıydı bana. Ben Kürtoğluyum derim ki "Yiğitlik kadim" Ben Nazif'im "Urfa'ya karşı vurdular beni" Ağlasın Urfa. Ben şairim Halkların emrinde, kolunda, safında. Satırlarım vardır kahraman, Satırlarım vardır cılız, cesur ve sıtmalı. Ahdim var : Terli atlet fanilalı göğüslerden Püfür püfür geçeceğim. Bir de aşıkım, kanlıbıçaklı Yar için serden geçeceğim. İnan ki ciğerparem, inan ki sevgilim Bu hususta : "Üçten, beşten, senden geride kalan değilim" Enver Gökçe |
Meri Kekliğim Meri Kekliğim Bir Elde Çatal Bir Elde Dehre Dalar Dikenlerin Kengerlerin Peşinde Kaderimmiş Söğerim Oy Merı Kekliğim Yeter Çektiğim Dut Kurusu Süpürge Tohumu Yediğimiz Ve Bir Godik Arpa İçin Sivas Kapılarından Geri Çevrildiğimiz Günleri Defledik Meri Kekliğim Yeter Çektiğim Yol Parası Veremedim Diye Şu Dağları Bana Açtırdılar Şu Yolları Bana Hacizlere Gitti Suna Gibi Keçim İneğim Meri Kekliğim Kore Dağlarında Tabakam Kaldı Mapus Damlarında Özgürlüğüm Hey Meri Kekliğim Yeter Çektiğin... Enver Gökçe |
Mürettip Hasan Mürettip Hasan Alınmıştır, Ağzım dilim elimden Konuşamam yanarım. Unumu elemişim, Eleğimi asmışım Ölüm de ne, vızgelir Ama yanarım. İnce derde hele bir Düş de gör Nicedir Kardeşim! Parmaklarım yazı dizer Yorulur; Kurşun kasalara dökülür derdim Bir türkü bilirim "Var git oğlan var git" "Mekanın ara" "Nerede karnın doyarsa" "Vatanın ora!" Hey anam hey Yine de hey hey! Mürettip Hasan deyip de geçme Ben adamın anasını bellerim Punto hesabı Katrat hesabı... Enver Gökçe |
Ne Fayda! Ne Fayda! Sen benimsin, Ciğerpârem, sevdiğim Gülden ağır Söylemem sana! Saçlarına Kızıl güller takayım Salın da gel, Bir o yana Bir bu yana! Meğer Müşkil işmiş hürriyet Savunmayla yetmiyo Bir başka sevda! Telden Demirden geçsen Mapusu delsen Ne fayda! Enver Gökçe |
Olur Biter Olur Biter Ama şunu da aklına ko: Başımıza gelen bütün bu şeyler dünyada olmamaktan daha iyi. Hem bizim için hasret falan da neymiş ki, Sen orada yıldızlara bakar dalarsın, Ben burda cigaramı yakar dalarım, İşte olur biter... Enver Gökçe |
Onlar Yoksul Eti Yerler Onlar Yoksul Eti Yerler Bak Şu Dağlara Alı Al Moru Mor Saf Saf Omuz Omuza Dünya Elvan Elvandır. Bu Dirlik Düzenlik Kavgasında Yunus Kollar Daldırma Gül Ve Yürek Kocamandır. He Vallah Kocamandır. Kalabalık Yücedir Kalabalık Vatandır Ah Len Ah Onlar Yoksul Eti Yerler Ve İçtikleri Kandır... Enver Gökçe |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:17 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2