![]() |
M. Levent ÖZGEÇ Şiirleri Şair büyük mütevazilikle sitemize şiirlerini kendisi yazmıştı ama teknik sorunlardan dolayı bir çok konu gibi şiirlerde silindi affına sığınarak şiirlerini antoloji.com adresinden alarak yazıyorum. (Komutanım) Akrostiş bir şiirdir... Ord. Alb. Halil TABANCACIOĞLU anısına... KOMUTANIM Haykırıp bu gece senin adını Aniden yanıma almak isterim! Leylaklarla dolu gül bahçesinin İçine bir anda salmak isterim! Leylaklar açılır sen geldin diye Tarifsiz bu acı senden hediye Ansızın gidişin bilmem ki niye Beyhude gezerek bulmak isterim! Ayrılık saati geldi diyorsun Neden bu gönlüme hükmediyorsun Cefayı sen bize hep yüklüyorsun Açmıyor yüreğim solmak isterim! Cefakâr gönüller peşinden gelir Islanan gözlerim yaşından erir Omzumdaki yüküm artık az gelir Gönlümden, gönlüne dolmak isterim! Leylak olup sende solmak isterim! Uzakta olsan da bulmak isterim! …………………...Bulmak isterim! M. Levent ÖZGEÇ 18.02.2008 Levent Özgeç |
Aldandım. Nazire Aldandım. Nazire ALDANDIM (Nazire) Çektiğim çileler ömürle bitti Gençliğe baktıkça YAŞA aldandım! Gözümden dökülen sel oldu gitti Damlayıp aktıkça YAŞA aldandım! * * * Gönlümü verince bir vefasıza Elveda demişim bahara yaza Bu yürek döndüyse kırık bir saza Bir çift güzel gözle KAŞA aldandım! * * * Nereden bilirdim sahte sevdayı Seçtirdi bu gece akla,karayı Taş gibi bir yürek sarmış yarayı Bağrıma bastıkça TAŞA aldandım! * * * Sandım ki; Sevenler mutlu olurmuş Gönülden gönüle bir yol bulurmuş Bağrımda lokmalar boşa yorulmuş Bağrımı yaktıkça AŞA aldandım! * * * Artık vakit çok geç sonbahar geldi Bu sevda bedende bedeni yendi Yüreğim hazanı ilkbahar bildi Bir güle baktıkça KIŞA aldandım! * * * Zaman bu sevdaya büktü boynunu Bilmeceye döndü gönül oyunu Sizlere bıraktım ben bu yorumu Taşlara vurduğum BAŞA aldandım! Maziye daldıkça BOŞA aldandım..! M.Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar kitabından Levent Özgeç |
Anlayana AnlayanaSanmayın bir benim hayatım söndü Benimle üç garip,bakar ağlarız! Sanmayın bu günler maziye döndü Maziden resimler yakar ağlarız! Daldıkça maziye gözler ıslanır Islanmış gözlere gönül yaslanır Yıkılan yürekler nasıl uslanır Her an içimizi çeker ağlarız! Bir felaket gelmiş bu başımıza Zehir olup düşmüş her aşımıza Acımamış bizim genç yaşımıza Kadere hep boyun büker ağlarız! İsyankar halimiz kimler içindir Yürekler yandıysa sevda içindir Benim yazdıklarım binler içindir Her zaman bir hüzün çöker ağlarız! Gün olur bu devran değişir elbet Kalıcı değil ya biter bu nöbet Şimdi gönülleri gel de davet et O gün bir çift sözü döker ağlarız! Döker ağlarız..! M. Levent ÖZGEÇ |
Aramayın AramayınGönlümün yönünü çevirdim artık Karşıma çıkmaya yol aramayın! Maziden çok anı devirdim artık Gönlüme akmaya yıl aramayın! Yıllarca gönlümle baş başa kaldım Avutup ben beni hayale daldım Selam değmeyenden selamın aldım Gönlümü çalmaya dil aramayın! Ne umutlar vardı döndüler gama Elem keder içtim hep kana kana Artık vakit çok geç dönmem o yana Benden tutunacak dal aramayın! Benden tutunacak dal aramayın..! M. Levent ÖZGEÇ |
Arkadaş -- ARKADAŞ -- Delikanlı bilirdik biz bu yiğit adamı Süt dökmüş kedi gibi GÖRÜRMÜSÜN arkadaş! Bir zamanlar baktıkça eritirmiş adamı Sende ona baktıkça ERİRMİSİN arkadaş! * * * Başını dik tutsa da belli boynu eğilmiş Yanındaki güzele kötü meyil verilmiş Sanki mavzer kurşunu yüreğinde eğilmiş Sende buna gülmekten ÖLÜRMÜSÜN arkadaş! * * * Bırak ona ilişme biraz seyre dalalım Bilmem ki hali neydi hayırlara yoralım Gördüğümüz gerçekse gel bir anlam verelim Ben anlam veremezsem VERİRMİSİN arkadaş! * * * Bu kalkışı bak şimdi neden çok ani oldu Rengi benzi atınca hemen sarardı soldu Kızdan azar yiyince gözüne duman doldu Giden bu huri kimdi BİLİRMİSİN arkadaş! * * * Haydi kalkıp soralım içini döksün bize Delikanlıyız elbet konuşalım yüz yüze Bu haline yazıktır yoksa çıkamaz güze Yanına varıp gelsem DURURMUSUN arkadaş! * * * Çekingen bir tavırla selam verip oturdum Biri gelecek sandım o baktı ben yoruldum Muhabbet içindeyken en son bir soru sordum Şimdi başın duvara VURURMUSUN arkadaş! * * * Yeniden geri döndüm anlattım bu olanı Yiğit bilmiştim meğer çayıra salınanı Şimdi sende gördün mü sararmadan solanı Bu esketek yoluna KURURMUSUN arkadaş! Sonra başın duvara VURURMUSUN arkadaş! M. Levent ÖZGEÇ GÖNÜL PINARI Kitabından |
Ayıramadım - - - AYIRAMADIM - - - Bu genç yaşıma ölçü alınmış Gömleği kefeni ayıramadım! . Her köşe başına pusu salınmış Tetiği çekeni ayıramadım! * * * * Büstümü dikmişler dert kalesine İsyanı dökmüşler yürek sesime Ömrüme su veren aşk bahçesine Külleri ekeni ayıramadım! * * * * O pembe hayatın renk cümbüşünde Döküldü gözyaşım her gülüşümde Türkümü çalarken gönül telimde Telleri sökeni ayıramadım! * * * * Ortağı olunca derdin kederin İçimdeki yara şimdi çok derin Ne varki ben dertlilerden hederim Derdini dökeni ayıramadım! * * * * Gökyüzü karanlık yıldızlar sönük Gönül nikahımdır sevdama dönük Ya Rab! İrfanımdır sırtımdaki yük Üstüme çökeni ayıramadım! Üstüme çökeni ayıramadım...! M. Levent ÖZGEÇ 'Gönül Pınarı Kitabından' |
Bana Kaldı - - - BANA KALDI - - - Ne umutlar ektim gönül bahçeme GÜL sanmıştım DİKENİ bana kaldı! Göz yaşlarım savruldukça içime KÜL sanmıştım YAKANI bana kaldı! * * * Her bakışım maziden gün aradı Gözlerimi al kanlara buladı Yüreğime acımadan vuranı EL sanmıştım YAKANI bana kaldı! * * * Dostum dedim dost bağında eğlendim Düşmanlığı ben dostumdan öğrendim Selam versem hep kendimden iğrendim KUL sanmıştım YIKANI bana kaldı! * * * Hayaldi umutlar hayaldi bahçe Aklım bende kalmış gönlüm se düşte Bastığım yerleri bilseydim keşke YOL sanmıştım ÇÖKENİ bana kaldı! ÇÖKENİ bana kaldı..! M. Levent ÖZGEÇ (Gönül pınarı kitabından) |
Ben de Yazdım - - - - -= BENDE YAZDIM = - - - - - Sen yaz dedin ya bana bende yazarım abi Kalemim yanar amma gönülde BUZ olurum! Nefsine yenik düşen görsem kızarım amma Kağıtlara sızarken bir anda KÖZ olurum! * * * Bazen temmuz ayında bazen de haziranda Şiirim dile gelir dolanırım cihanda Kor düşmüşse içine kar olurum bir anda Alevimden süzülsem dilinde SÖZ olurum! * * * Artık mısralarımla gezerim gönülleri Aşka gelip koşarsam coştururum dilleri Notaya nikah kıysam koştururum telleri Mızrapta dile gelsem gönlünde GÖZ olurum! M.Levent ÖZGEÇ |
Bilemiyorsun - - - - BİLEMİYORSUN - - - - - Gönül yağmurunda çamura battın Yüzmeyi bilsen de yüzemiyorsun! Her yol ayrımına çaresiz bakıp Gezmeyi bilsen de gezemiyorsun! * * * Gözlerin kin dolu sözlerin sitem Sonbahar mı,yaz mı,gönlünde biten Hüzün tohumudur boynunu büken Ezmeyi bilsen de ezemiyorsun! * * * Umutların bir bir dönmüş se gama Gönlün ayırmıyor,ne yüz ne sima Hislerim yanıltmaz diyordun amma Sezmeyi bilsen de sezemiyorsun! * * * Hayal aleminden gerçeye bakıp Sitemi gönlünden,diline atıp Gururu bırakıp yanına varıp Kızmayı bilsen de kızamıyorsun! * * * Elinde bir kağıt bir de kalem var Kanayan yaranı gel de,kendin sar İçini mektuba,dök azar azar Yazmayı bilsen de yazamıyorsun! Yazmayı bilsen de yazamıyorsun..! M. Levent ÖZGEÇ GÖNÜL PINARI Kitabından |
Bir Dost'a - - - BİR DOST'A - - - Gönül; Her sevgide karşılık bekler Kendini harap etmeye gerek varmıydı? Bir yalan sevdanın düşüp peşine Ömrünü verdiğin yürek darmıydı? Bükülmez dediğin,bilek yarmıydı..? M.Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından Levent Özgeç |
Bu Gece Bu GeceO eski günlerden Söz etme bana. Efkarım,gönlüme Doldu bu gece. Unut artık beni Bir daha anma. Efkarım,saçımı Yoldu bu gece. Dokunma yarama Dokunma sakın, Kahreden yazıymış Seninle yazım, Gözümdeki yaşı Şarkıma yazdım, Dinleyip,dinleyip Sızdım bu gece! O eski günlerden Bir resmin kaldı. Son defa resmine Baktım bu gece. Bendeki sevdanı Maziye kattım. Resmini,resmimle Yaktım bu gece! Dokunma yarama Dokunma sakın Derdimin dermanı Artık çok yakın. Sevda zincirini Boynuna taktım Bu aşk’a bir mezar, Kazdım bu gece! Kazdım bu gece..! M. Levent ÖZGEÇ Mısralar da ağlar Kitabından |
Bu Gün - - - BU GÜN - - - Ne sonbahar tadı var ne de yaz ile kışın Mevsimler yağmurları sanki BÖLÜYOR bu gün! Damlayınca gönlüme gözümden akan yaşım Gözlerin bu halime sanki GÜLÜYOR bu gün! * * * İçimde hüzün varken gözlerin neden güler Neler geçer aklımdan bir bilsen neler neler Bu gözlerin gönlümden bakarsın bir af diler Sözlerin gözyaşımı sanki SİLİYOR bu gün! * * * Ey sevgili sen boş ver benim garip halimi Ağlayıp gülsem bile avuturum kendimi Varsın şu an desinler akıllı mı,deli mi Bakışların bağrımı sanki DELİYOR bu gün! Gözlerin gözlerime sanki ÇİLİYOR bu gün..! M.Levent ÖZGEÇ GÖNÜL PINARI kitabından |
Bu Gün Bayram Bu Gün BayramHer bayram sabahında umut dolar gönlüme Geleceksin sanarak yollarına bakarım! Sensiz geçen günümde kaybolan umudumu Umudumda yaşatır yüreğime atarım! Bu gün bayram olmuş neye yarar ki Yine yol beklerim gelenim olmaz Gözler yaşlı olur dert aleminde Gözlerin yaşını silenim olmaz.! Her bayram sabahında akıl kalır yollarda Geleceksin sanarak yollarına bakarım Avuttukça içimde hüsran olan yılları Gözlerimden çığ olup yüreğime akarım! Bu gün bayram olmuş neye yarar ki Şimdi ne haldeyim bilenim olmaz Hasret kervanında ben bir başıma Giderim teselli verenim olmaz! Giderim teselli verenim olmaz..! M. Levent ÖZGEÇ Şarkılara Söz Olur Kitabından |
Çile - - - - ÇİLE - - - - - Ben çileyle nikah kıydım Zemheri yaz gelir bana! Dert kitabı yazanların Ustası az gelir bana! * * * Alırsam kalem elime Gülerim kendi halime Çile düşerse dilime Notası saz gelir bana! * * * Yelken açtım dertten yana Takıldım meçhul kervana El açınca yaradana Yarası haz gelir bana! * * * Ben çileyle savrulmuşum Hamurunda yoğrulmuşum Bin bir dertten doğrulmuşum Dahası vız gelir bana! * * * Alıştı gönül hileye Bir ömür verdi çileye Bu kalp dönmüşse eleğe Fazlası naz gelir bana! * * * Duysun beni cümle alem Çileyi yazar bu kalem Daha 'Ç' harfi gelmeden Yolası kaz gelir bana! M.Levent ÖZGEÇ (Mısralar da Ağlar kitabından) |
Dost Bildiklerim - - - DOST BİLDİKLERİM - - - Doğum günüm olmuş neye yarar ki Günümü YIL sayar dost bildiklerim! Kimler düşlerimi hayra yorar ki Sorunca ŞER sayar dost bildiklerim! * * * Dostlar dergahına Pazar kurulur Önce izzet ikram hatır sorulur Köprüyü geçince çene yorulur Görünce EL sayar dost bildiklerim! * * * Ne vardı pazarda bir dostu bulsam Ne derdim kalırdı ne de bir tasam Düşen gözyaşımı çöle akıtsam Taşınca SEL sayar dost bildiklerim! * * * Ne rüzgar kar eder ne de fırtına İstersen onları benimle sına Yapraklar da küstü kendi dalına Esince YEL sayar dost bildiklerim! * * * Dostlar meclisinde gönül bulanır Bir ileri beş geriye yollanır Sanırsın yürekte sabır sınanır Satınca PUL sayar dost bildiklerim! * * * Gönlüm aşk’a geldi çağlayıp coşar Şelaleye inat tersine akar Bir yürekte doğdum binleri yakar Yanınca KÜL sayar dost bildiklerim! * * * Alaylı gözlerle şimdi bakarım Kalemimden gözlerine akarım Aynalara ben mi boyun bükerim Susunca LAL sayar dost bildiklerim! Susunca LAL sayar dost bildiklerim..! M. Levent ÖZGEÇ |
Gakkoşlar - - - - GAKKOŞLAR - - - - Gakkoşlar halayda hep başı çeker Geriye kalınca AR gelir ona! Yiğitler terini serinde döker Kırağı çalınca HAR gelir ona! * * * Derin olur suyu hazar gölünün Keban'da çözülür bütün kördüğüm Çayda çıra derler bak bu gördüğün Klarnet duyunca YAR gelir ona! * * * Gakkoşun mekanı Harput'a bakar Buzluk bağlarıyla gönlünü yakar Bu güneş ilk defa doğudan batar Gurbete varınca DAR gelir ona! Gurbete varınca DAR gelir ona..! M. Levent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından |
Garip Garip Adı garip kendi garip olunca, Sevdasından günden güne solunca, Bir de gözlerine kanlı yaşlar dolunca, Çıra gibi yanmış yine bir garip! Boynu bükük kalmış yine bir garip..! Gözlerinden belli gönül yarası Merhamet bilmiyor alın yazısı Dermansız sancıymış sevda sancısı Genç yaşında çökmüş yine bir garip! Kanadı kırılmış sanki kuş gibi Rüzgarda savrulmuş bir yaprak gibi Susuz çöle dönmüş aç toprak gibi Kaderinden ürkmüş yine bir garip! Bakışından belli aşk’a isyanı Bağrını dağlamış sevda hüsranı Hiç kalır mı artık adıyla sanı Hayatından bıkmış yine bir garip! Boynu bükük kalmış yine bir garip..! M. Levent ÖZGEÇ Şarkılara Söz Olur Kitabından |
Giderim - - -GİDERİM- - - Zoruma gidiyor böyle yaşamak Sana mahkum olmam,ÇEKER giderim! Ne huzur bıraktın,ne dost yanımda Dostumla,düşmanı,SEÇER giderim! * * * Teselli ararken,meylerde,şişelerde Bak dilenci oldum,sızdığım köşelerde Bu perişan halim,şimdi dillerde Sevdamı,sevdanla İÇER giderim! * * * Zoruma gidiyor,senle yaşamak Sanma ki ben sensiz ÇÖKER giderim! Sana birkaç mısram,hatıra kalsın Gözyaşım kalemden DÖKER giderim! Gözyaşım kalemden DÖKER giderim..! M.Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar kitabından |
Gördün mü? - - - GÖRDÜN MÜ? - - - Yaz gününde kar yağınca başıma Hava sıcak ÜŞÜYORUM gördün mü! Bu düz yolda neler çıktı karşıma Adım başı DÜŞÜYORUM gördün mü! * * * Sarhoş gibi dolanırken ayakta Gözüm kalır cadde Pazar sokakta Yüzün varsa dönüp arkana bakta Bu halime ŞAŞIYORUM gördün mü! * * * Gönlüm sığmaz geçer mi hiç elekten Bir mutlu an çalamadım felekten Mısralarım dökülünce yürekten Kalemimden TAŞIYORUM gördün mü! * * * Umudumun hayal olduğu her gün Mutluluk uzakmış benim gördüğüm Bütün hayallerim şimdi kör düğüm Anılarla YAŞIYORUM gördün mü! Anılarla YAŞIYORUM gördün mü…! M. Levent ÖZGEÇ |
İster Unut, İster Unutma! İSTER UNUT, İSTER UNUTMA! -Yaptığın iyilikleri UNUT, Yapılanları UNUTMA! * * * -Verilen sözleri UNUT, Verdiğin sözü UNUTMA! * * * -İnsanın hareketini unut, İnsanın hakaretini UNUTMA! * * * -Bencil olmayı UNUT, Bencil olanı UNUTMA! * * * -Beceriksiz olanı UNUT, Karaktersiz olanı UNUTMA! M.Levent ÖZGEÇ 3 Ocak 2000 |
Kılavuz Kılavuz *Karga gibi kılavuz olacağına,kartal gibi yalnız ol ki; Zararın sadece kendine olsun... M. Levent ÖZGEÇ MISRALAR DA AĞLAR Kitabından |
Kırk Sene Kırk Sene Karakoç uykusunu harman edip savurmuş Rüyasında mübarek DÜŞ aramış kırk sene! Aptala ibret için ne usanmış ne durmuş Solucanlar da bile DİŞ aramış kırk sene! Ne var ki; Bu gün hocam yazıyorsam o günü İnan ki aratmıyor ne yarını ne dünü Dünyamız dönse bile değişmiyor ki yönü Bende her Mart ayında KIŞ aradım kırk sene! Yutunca pantolonu etekteki desenler İçindekini bırak pantol etekten inler Sizleri bilmem ama benim gördüğüm binler Yiğit olan hanıma EŞ aradım kırk sene! Etrafıma bakmıştım gönülde yas gözde yaş Ne gencinde belliydi ne ihtiyarında yaş Karışınca sofraya haram lokma haram aş Bu başımı koyacak DÖŞ aradım kırk sene! Her bahar sabahında dolaşmaya çıkardım Dilimden gözlerime hep ya sabır çekerdim Göz yaşlarım düştükçe bu nefsime çökerdim Kuytularda sığınıp LOŞ aradım kırk sene! Aksam olsa kararır gördüğüm bu manzara Diyerek yola düştüm geceler günden kara Şeytan der insanlığı koy artık bir kenara Adım adım yollarda LEŞ aradım kırk sene. Adım adım yollarda LEŞ aradım kırk sene...! M. Levent ÖZGEÇ |
Kıssadan Hisse KISSADAN HİSSE Yalan olmuş artık bütün gerçekler Riyakar insanlar sarmış dünyayı! Menfeat uğruna,secde edersen Kabul etmez adın,insan OLMAYI..! M.Levent ÖZGEÇ Mısralar da ağlar kitabından |
Kim Bunlar Canım hocam Halil SOYUER'İ rahmetle anıyorum. Onun 'KİM BUNLAR' İsimli şiirinden etkilenerek yazılmıştır. - - - KİM BUNLAR - - - Benim gönül dünyama kimleri davet ettim Bazıları vardı ki GELMEYE erindiler! Mutlu olduğum anlar gözlerimde parlarken Bazıları vardı ki GÜLMEYE erindiler! * * * * Sabır çekip oturdum kıbleye yüzüm verip İnsanların içini bir bir içime serip Olanın ve bitenin o an farkına varıp Sorduğum soruları BİLMEYE erindiler! * * * * Çıkmazların içinde bir çıkar yol aradım Gönlümde ki yer çoktu onları da sarardım Ne yazık ki ben var ya bu uğurda sarardım Gözümdeki yaşları SİLMEYE erindiler! * * * * Gönlüm sükut etmedi kaybetmiştim kendimi Karıştırdım içimde boylam mıydı enlem mi Yitirince anladım benliğimde ki beni Kaybolan umudumu BULMAYA erindiler! * * * * Kendime geldiğim an vakit artık geçmişti Benim gönül dünyamdan kimler gelip geçmişti Müstehakmış onlara yanlış bir yol seçmişti Bencilliği taşlara ÇALMAYA erindiler! Açtığım bu gönülde KALMAYA erindiler...! M.Levent ÖZGEÇ |
Kim O - - - - KİM O - - - - Beni soran olursa selam söyle diyorsun Adını ansam bile SORANA rastlamadım! Yüreğim göz göz olmuş yaram derin diyorsun Buz olup donsan bile SARANA rastlamadım! * * * Muhabbet sofrasında dostlarla oturmuştum Gönlüm aşka gelmişti bir başka haz bulmuştum Dilim kopsaydı keşke bir an seni sormuştum Sağımda ve solumda DURANA rastlamadım! * * * Kin kusmuşlar adına naçar kalmış her sözün Aydınlık günlerine gece çökmüş gündüzün Boşa feryat edersin kalmamış ki hiç yüzün Bir gün bile koluna GİRENE rastlamadım! * * * İnsanların gözünde her bakışın kor olmuş Gönüllerdeki yerin dikenli bir yol olmuş Kime sorsam ben seni dilde adın kül olmuş Bahçelerde gül olsan DERENE rastlamadım! * * * İşte böyle arkadaş vakit geldi geçiyor Gönüller kırıldı mı doğruları seçiyor Benimde yüreğimde artık her şey geç diyor Farzet ki bende seni YERENE rastlamadım! YERENE rastlamadım...! M. Levent ÖZGEÇ |
Kim Sessiz - - - KİM SESSİZ? - - - - Sessizin sesini kesmek kolayda Kalemi yazarsa ZOR olur dostum! Aldanma sessizin sessiz sesine Bir harfi sızarsa KOR olur dostum! * * * Sessizde her mısra kalemden iner Kim bilir kimlerin gönlünde siner Sanma ki bu yangın bir anda söner Yürekte kızmışsa NAR olur dostum! * * * Sana da değmişse tek bir satırı Varsın düşman olsun dostun hatırı Boş sözün kimsede olmaz hatırı Gönlünde gezmişse HAR olur dostum! * * * Belki de bir anda için ürperir İçindeki yangın yandıkça erir Gönül’e düşünce gözden yaş gelir Mısralar azmışsa KAR olur dostum! * * * Kalemden bedene gözden inerken Kimi ağlamıştır kimi gülerken Gözlerin gönlünden hesap sorarken Nefsini ezmişse AR olur dostum! * * * Son mısra sessizde sese dökülür Her satıra sanki bir köz ekilir Kelamdan kaleme boyun bükülür Derdini sezmişse YAR olur dostum...! M. Levent ÖZGEÇ |
Kimseye Değil Kimseye Değil *Sözüm kimseye değil ama; İnsanların elinde oyuncak olup,onursuzca yaşayacağına, onurlu bir şekilde yaşayarak öl'ki; Seninde bu yalan dünyada geride kalan,onurlu bir mezarın OLSUN...! M. Levent ÖZGEÇ GÖNÜL PINARI Kitabından |
Mektup MektupNasıl da yazarsın sen bu mektubu Okurken gözümde yaş' mı bıraktın! Boğazımda lokma düğümlenirken Soframda bir katık aş' mı bıraktın! * * Bu mektup bir hüzün,hüsran haberi Doldurdu gönlüme elem,kederi Bir nisan akşamı yıktın sen beni Baharı görmeden kış' mı bıraktın! * * Sardı bedenimi garip düşünce Yıkılırmış insan böyle sevince Başımı taşlara vursam delice Sen bende bir akıl baş' mı bıraktın! * * Bu mektup kalbime bir hançer oldu O gülen gözlerim kan ile doldu Kuşlar bile artık dalına kondu Tutunacak bir tek dal' mı bıraktın! * * Ben senden yoksunum akıl da benden Gururum elvermez peşinden gelsem Canıma kıyıp ta ölmek istesem Tetiği çekecek güç' mü bıraktın! * * İşte bu yüzdendir çaresizliğim Bu yüzden hayata isteksizliğim Kanıma dokunur bu kalpsizliğin Artık söyleyecek söz' mü bıraktın! Sevdanın yerine köz' mü bıraktın..! M. Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından |
Menfaat Teröristleri! Menfaat Teröristleri!Merhaba! Yeni bir düz yazı ile huzurlarınızdayım. Yazmış olduğum bu yazıma başlık yazarken çok düşündüm.Terörist derken de bu kelimeye birde benzetme yaparak kaleme almak istedim. Terörist kelimesi; Vatan toprakları üzerinde Vatan ve bayrak sevgisiyle yaşamaya çalışan insanlarımıza karşı uygulanmak istenen bir çeşit şiddet ve yıldırma gösterisi olduğunu hepimiz biliriz. Bu kelimeyi iki yönlü olarak incelememiz gerektiğini düşünüyorum. Sanırım sizlerde benim düşüncelerime katılacaksınız. Vatana,bayrağa ve milletine yürekten bağlı olan bir insanın tek hedefi,bu sevdasıyla bu topraklar üzerinde huzur içerisinde yaşamasıdır. Yoksa; Bu güzel kızıl derili sözünden hareketle ' Vatan toprakları bize atalarımızdan miras kalmadı,bizler onu çocuklarımızdan ödünç aldık ' nasıl diyebiliriz? İleride bize sormazlar mı? Baba veya anne; Bu Vatan benim size emanetimdi hani. Neden böyle yaptınız? Bu soruya nasıl bir cevap verebiliriz değil mi? Konuyu dağıtmadan dilerseniz birde teröristin diğer yüzüne bakalım. Yani menfaat teröristlerine...Şimdi burada bazı konular farklı olsa da düşünce aynı. Menfaat... Kısaca menfaati uğruna her şeyi göz önüne alanlar. Dikkat ederseniz de her ikisinde ilk olarak kullanılmalar dikkati çeker. Bazı insanlar amaçları ne olursa olsun menfaatleri uğruna bir başka insanları kullanmayı çok severler.Bir başka yazımda da söylediğim gibi beyinli beyinsizler adını almaya hak edenlerin sayısı da sanırım hiç az değil. Sonuç olarak her iki durumda da söz konusu olan bir veya birden Fazla terörist…Bu soruyu da her zaman kendime sormuşumdur. Şimdi böylesi durumlardan yola çıkarsak verilmek istenen hizmet veya planlanmak istenen düşünce de maalesef aynı değil midir..? M. Levent ÖZGEÇ |
Meydan Okurum! - - - MEYDAN OKURUM - - - Ne sonbahar ne de kış soğutur bu gönlümü Her yandan alev alsam KÖZE meydan okurum! Eşim,dostum ahbabım varsın duymasın beni Sözlüklere damlasam SÖZE meydan okurum! * * * İster yolum sarp olsun isterse de çakıllı Kalemim nişanımdır bak sinemde takılı İsteyen deli desin isteyen de akıllı Bir yol çizdim kendime DÜZE meydan okurum! * * * Tuzak olsa her yerde akıl almaz biçim de Namert’e nam verilse mert’te benim içimde Bir tek yürek ararken yürekçikler içinde Görmeyen bakar köre GÖZE meydan okurum! * * * Sebepsiz çok sebepler her an çıksa karşıma Bir günde iki defa girsem yeni yaşıma Varsın dünya kurulsun taht misali başıma Bire bin haykırıp ta YÜZE meydan okurum! * * * Aynalar dostum benim baksam düşman bakıyor Her geçen gün her saat içimi karartıyor Hep sormuştum kendime kim kimi ağlatıyor Gözlerimden yaş sızsa YÜZE meydan okurum! * * * Sırrımı aynaların sırlarına bırakıp Sırrı dökülene dek yüreğime kapatıp İbret olsun diyerek kendime bakıp bakıp Yüzümdeki kedere İZE meydan okurum! * * * Ay buluta saklansa karanlık olur yollar Fırtınalar kudursa eğilir bütün dallar Kime faydası var ki,gönül kırdı mı kullar Yaradan’a sığınıp YOZA meydan okurum! YOZA meydan okurum..! M. Levent ÖZGEÇ |
Mihriban'ın Cevabı Yiğidim 1 (Nazire) Mihriban'ın Cevabı Yiğidim 1 (Nazire)Şair Abdurrahim KARAKOÇ’un Mihriban şiirine YİĞİDİM 1(Nazire) Sarı saçlarıma deli gönlünü Bağlasan da çözülüyor yiğidim Bu sevdada bulamadın yönünü Yolun sonu seziliyor yiğidim! Yar deyince kalem geldi aklına Mısraların şaşa kaldı aşkıma Lambanda alevin döndü şaşkına Aşk tarihe yazılıyor yiğidim! Artık ne naz kaldı ne de bir hile Bu aşkın diline bak düştük bile Seneler asırlar değişti diye Töreler de bozuluyor yiğidim! Tabiplerde derman olsa yaraya Aşk deyince derde derman arama Her sevenin bir sevdiği var amma Aşka hudut çiziliyor yiğidim! Bağlandı diyelim bülbül gülüne Çare var mı ayrılıkla ölüme Alıştım bu bahtın tahammülüne Boşa çalsam eziliyor yiğidim! Tarif ettin işte sevdanı bana Aşkın ıstırabı bir sende sanma Sevdaya binlerce düğüm atsan da Çözüyorlar çözülüyor yiğidim! Çözüyorlar çözülüyor yiğidim...! M. Levent ÖZGEÇ 13 Haziran 2001 ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ |
Mihriban'ın Cevabı Yiğidim 2 (Nazire) Mihriban'ın Cevabı Yiğidim 2 (Nazire)Şair Abdurrahim KARAKOÇun Mihribanım şiirine naziredir. --YİĞİDİM 2 -- Unutmak kolay olsaydı Unuturdum çoktan seni Oğlum kızım olsa bile Avutur muydum kendimi Ben dalımda kalırım hep Bu beden eriyene dek Unutturmaz hiçbir sebep Unutamadım yiğidim! Yıllar sinemde yaşlandı Anılar bir bir canlandı Deli gönül uslanmadı Unutamadım yiğidim Düşünürüm gündüz gece Aklımı almış üç hece Hele Karakoç dedikçe Unutamadım yiğidim! Geçen yıllar sevgi seli Gönül bu aşkın esiri Bilmem nasıl sabretmeli Unutamadım yiğidim Düzen kurulur sevgide Filizler açar yenide İstersen bana deli de Unutamadım yiğidim Unutamadım...! M. Levent ÖZGEÇ 13 Haziran 2001 ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ |
Müdürbey Akıl hastanesine düşen bir şahısın hastane Müdürüne derdini şiirsel bir şekilde anlatmaya çalışması… - - - MÜDÜR BEY- - - Akıl pazarına açtım gönlümü Delilere eş saydılar müdür bey! Bir haftada yedi olan günümü Senelere beş saydılar müdür bey! Canım sıkılmıştı indim kayfeye Gayem muhabbetti dahası niye Doğruları kaptırınca eğriye Yek dedikçe şeş saydılar müdür bey! Akıllılar akıl kurup tezgaha Sıralanıp dizildiler bir rafa Koyun gibi düşüverdim bu gafa Kızardıkça şiş saydılar müdür bey! İzin almak için şöyle doğruldum Cüzdanımla ikramlara boğuldum Tesbih gibi masalarda dağıldım Dağıttıkça iş saydılar müdür bey! Kavga çıktı yüzellibeş çağrıldı Her birimiz ayrı yöne savruldu Komser Recep yığınlayıp kaldırdı Topladıkça leş saydılar müdür bey! Pusula güneyde ben kuzeydeydim Hele bir görseydin ah ne haldeydim Kahi gökyüzünde kahi yerdeydim Yürüdükçe keş saydılar müdür bey! Kurbanın olayım hor görme beni Akıldan noksansam yazdım mı seni Yaşarken sardılar ipli kefeni Bakırköy'e baş saydılar müdür bey! Bakırköy'e baş saydılar müdür bey..! M.Levent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından |
Müdürbeyden Cevap (Nazire) Müdürbeyden Cevap (Nazire)Akıl hastanesi müdürü ile söz diyaloğuna giren birine Akıl Hastanesi Müdürünün verdiği şiirsel bir cevap… MÜDÜRBEY'DEN CEVAP (Nazire) BİLDİN Mİ? Akıl pazarında aklın oynamış Delilere eş sayanı bildin mi? Bu pazarda haftalardan gün çalıp Senelere beş sayanı bildin mi? Kayfeye inmisin muhabbet diye Derdini dökmüşsün cümle eğriye İki laf etseydin tavla ne diye Yek dedikçe şeş sayanı bildin mi? Akıllılar tezgahına gelmişsin Dertlerini orta yere sermişsin Koyun olup dizlerine girmişsin Kızardıkça şiş sayanı bildin mi? İzin almak her mekanda olur mu İkramsız muhabbet yerin bulur mu Masaya dağılan tesbih durur mu Dağıttıkça iş sayanı bildin mi? Malesef kavgaymış geri kalanı Sille,tekme,tokat vuran vuranı Komser Recep bitirmiş bu talanı Topladıkça leş sayanı bildin mi? Pusula ibresi yönünden şaşmış Yeryüzü gökleri seninle aşmış Baksana bu namın aleme taşmış Yürüdükçe keş sayanı bildin mi? Hor görsem bunca söz döktürür müyüm? Aklın yolu birdir seçtirir miyim? Boşa ipli kefen diktirir miyim? Bakırköy'e baş sayanı bildin mi? Bakırköy'e baş sayanı bildin mi...? M.Levent ÖZGEÇ (GÖNÜL PINARI Kitabından) |
Ne Aradılar - - - - NE ARADILAR - - - - Kimleri kalbimde misafir ettim Yıkılan gönlümde YOL aradılar! Kalp gözümle yüreklere bakarken Yakılan ömrümde KUL aradılar! * * * Yüreğim yansa da kimin umrunda Dost sandığım meğer düşman kolunda Verilen selamı hayra yordumda Közlenmiş ateşte KÜL aradılar! * * * Bakışlar masumdu sözler şüpheli Kime baksam herkes dünden neşeli Yüreklerse şimdi beton döşeli Kalbimi kırmaya DİL aradılar! * * * Doğruyu eğriyi kendince seçip Sinsi tavırlarla karşıma geçip İlmeği boynuma bir an geçirip İpimi çekmeye DAL aradılar! * * * Yüreklerde,göz gönüle bakınca Göz görüpte,söz gönüle akınca İnsanlığın farkına da varınca Vermeye bir demet GÜL aradılar! GÜL aradılar..! M. Levent ÖZGEÇ |
Ne Çıkar... Ne Çıkar...Bir tek sen sor Yalnız sen sor halimi! Taş zindanda Kölen olsam ne çıkar! Çaldın benden O güzelim ömrümü, Kaderimde; Ecel olsan ne çıkar! Ne çıkar göz yaşım Kan olup aksa, Ne çıkar bu sevdan köz olup yaksa, Ne çıkar bu yürek Son defa çarpsa, Bu can candan olsa Artık ne çıkar! Son bir defa baksan; Benim yüzüme, Bakışların,bakışların Alev olsa ne çıkar! Hatıralar Bu çaresiz gönlüme; Volkan olup, Bir bir aksa ne çıkar! Ne çıkar bu sevda; Dikenli olsa, Ne çıkar; Bu gönül açmadan solsa, Ne çıkar; Bir kefen bembeyaz sarsa, Yazım kara yazılmış Artık ne çıkar! Bir tek sen gel Yalnız sen gel kabrime. Bundan sonra, Sitem etsem ne çıkar Zincir vursam Gönlümdeki dilime, Sevdamı taşlara yazsam, Ne çıkar! Ne çıkar bundan sonra Gözlerinden damlasam, Ne çıkar bundan sonra hep gönlünde yaşasam, Ne çıkar bundan sonra, Yüreğinden çağlasam. Üzerime sevda eksen, Filizlense ne çıkar! Filizlense ne çıkar..! M. Levent ÖZGEÇ Şarkılara Söz Olur Kitabından |
Ne Görmedik ki? GÖRMEDİK ki? Bir kaç gün şöyle bir,etrafa baktık, Boş hayal içine,dalanı gördük! Gözleri gülse de,yürek ağlardı Gönlüne kanlı yaş,dolanı gördük! İzleyip dururken,eş,dost,ahbabı, Yıkılmış ömrünün,gönül muradı. Birde zehr'olmuşsa,yaşamın tadı, Saçını,başını,yolanı gördük! Sıkıntı gider mi,saç,baş,yolmayla, Baksana ne yüzler,tok utanmaya, Değer mi yüzsüze,an ayırmaya Gelin diye damat,alanı gördük! Gönlüne hüsranı,ekmeler neden, Boşuna boynunu,bükmeler neden, Uzaklara gidip,bakmalar neden, İnsanlar içinde,yılanı gördük! İster sola dolan,ister sağına Dolanırken düşme,yüzsüz ağına Bilmem ki; Ne denir,bunun adına Sende bir isim koy, falanı gördük! Sende bir isim koy,filanı gördük..! M. Levent ÖZGEÇ |
Ne İşi Vardı? Bütün annelerin ellerinden öperek,dedim ki; NE İŞİ VARDI? Merhamet ettiğin kıymet verseydi Gözündeki yaşın ne işi vardı! Evladım dediğin hürmet bilseydi Sözündeki taşın ne işi vardı! Yaradan bedene sende can verdi Ayrıldı bedenden tenle kan verdi Büyüdü yeşerdi fidan boy verdi Peşinde şer başın ne işi vardı! Yedisinde önlük çanta almışsın Bir hevesle bin hayale dalmışsın Geleceği destanlara yaymışsın Yazında kör kışın ne işi vardı! Asker edip gününe gün ekledin O Vatanı sen kapını bekledin Vatan borcu biter bitmez gel dedin Dizinde sırdaşın ne işi vardı! Evlendi el kızı girdi araya Ne edep ne ahlak sığdı daraya Yiğidi yiğide verip kiraya Tuzunda çiğ aşın ne işi vardı! Derdini derdinle sardım be Ana Çaresiz kalmışsın bak anlasana Hiç laf söylenir mi insan olana Yüzünde yüz yaşın ne işi vardı! M. Levent ÖZGEÇ (Mısralar da Ağlar Kitabından) |
Nereden Bilecektim? Nereden Bilecektim?Albümden bir kaç resim,takılınca gözüme, Gözyaşım akacakmış,nereden bilecektim! Kurduğum aşk mabet’in,yanı başında duran, Çakallar yıkacakmış,nereden bilecektim! * * * Maziye dalıp gittim,boş hayaller kurarak, Viran olan gönülden,ne hesaplar sorarak, Gördüğüm kabusları,hep karşımda bularak, Duranlar bakacakmış,nereden bilecektim! * * * Sevgi,saygı neymiş ki,karıştırıp adabı, İnat edenlerin de,olmadı ki muradı, Bilek bükülmez amma,başıma bu çorabı, Örenler bükecekmiş,nereden bilecektim! * * * Göz yaşım damladıkça,solan ümit bağları, En güzel anılarım,oldu hüzün dağları, Ansızın boşaltınca,aşk’a kızgın yağları, Başımdan dökecekmiş,nereden bilecektim! * * * Haziran’a kış dendi,baharıma zemheri, Ne diyeyim bilmem ki,işte aşkın eseri, Bu şirrete ben selam,verdiğim günden beri Üstüme çökecekmiş,nereden bilecektim! …………………………Nereden bilecektim..! M. Levent ÖZGEÇ |
Neyleyim - - - NEYLEYİM - - - Eğrilerle düz zemine oturdum Doğruları eğik sandım neyleyim. Alımlı gözlerle süzdüler beni Kör sıpayı geyik sandım neyleyim! * * * * Okyanustan yol açmıştım yoluma Dost sandığım giriverdi koluma Takılınca hokkabazlar salına Sallandıkça kayık sandım neyleyim! * * * * bakışlar heybetli duruş heybetli Sanırsın bükülmez demir bilekli Sanki ahiretten dönüş biletli Cüceleri büyük sandım neyleyim! * * * * Yüreğime ne kaktüsler ekildi Dikenleri mısralardan döküldü Bir eğriyle yine boynum büküldü Savruldukça yayık sandım neyleyim! * * * * Yıllar yılı oyalanıp durmuşum Zulümleri zalimlere sormuşum Meğersem ben gönüllerde kor'muşum Uyudukça ayık sandım neyleyim! * * * * Hileli yürekler hileli pozlar Zemheriye döndü baharlar yazlar Yazarım ve lakin kalemim sızlar İnsanlığa layık sandım neyleyim. İnsanlığa layık sandım neyleyim…! M.Levent ÖZGEÇ 'GÖNÜL PINARI Kitabından' |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:38 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2