tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Murathan Mungan Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/949-murathan-mungan-siirleri.html)

Metrix 10.02.08 15:43

Maske
 
Maske

Maske ölmek isteğidir sevgilim
Gerisingeriye dönen etiket
Bak gökyüzünde takma bulutlar
Ümitlerini yükseğe ayarla
Ve bataklık halılarında dinlen
Ey kutsal beden
Sana da gelecek sıra
Pilindeki kuraklık yetmiyor değil mi
Hatıranın yüksek gerilimine
Başkalarının bantlarında batıp çıkıyor sesin
Kağıttan intihar kuleleri
Eteklerinde dipnotlarıyla devrildi tek tek
Bilgisayarlarının depoladığı vahşetten çıkış alıyor
Yeni bir maskenin formülleri
Granite dönüşsün diye iskelet iskelet ve etiket
Doğru, kolay silinebilir bir muşambadır seks
Ateşten geçirir karton filmleri
Bazukalar altında kadife gece
Leoparlar öldü sevgilim, parslar, jaguarlar
Çölü olmayan bedeviler platoların yeni aynalar
Tinerle sil maskeni, ekrandaki görüntüyü ayarla
Volümünü kıs kalbinin, dahili hatta seni arıyorlar

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:44

Metal
 
Metal

Pencerede kedi yalnızlığı
Metal bir ay fener
Böyle gecelerde yağmurun sesi
Kağıt hışırtısına benzer
Işık yıllarının karanlık hızında
Yedi askı daha asılı yıldızlara
Takıyorum kulaklıklarımı
Dalmaya ve uçmaya hazır
İki kişi olarak
Bölündüğüm yerde
Hard'n'heavy slowları
Yer değiştiriyor içimde bütün kişilikler
Tek başıma oynadığım çin ruleti
Bir jeton, bir zıpkın
Aynı anda işliyor
Kaatil ile maktul arasındaki en kısa yol
Kalkış takımları infilak ediyor
Dans bittiğinde birimiz ölecek
Büyük plato bildiriyor koşulları:
Tek kişilik düello bir metal tango!

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:45

Mırıldandıklarım
 
Mırıldandıklarım

Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler.
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
"içtenliğin" ya da "dünya görüşünün" kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hala bir umut var mıdır
Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
Sadece rüzgarlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
senin ve benim, yani bizim için...

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:46

Parçalar
 
Parçalar

Parçasından anladığımız filmler
Parçasından anladığımız bütünler
Parçasından anladığımız hayat
Yaşanmaz, ertelenir
Şimdiki zaman parçalar
Gelecek hafta, pek yakında
Sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz
Parçaları birleştirip, kurduğumuz gelecek
Sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz
Parçaların yarattığı merakı gidermek
Parçalarla süreklilik sağlanan
Seyre açılmış başka hayatlar
Olasılıklar, tuzaklar
Ya da var sandığımız bütünlük
Uğruna inançlar, ilkeler, değerler, aşklar
Zamanla parçalanırlar
Beyaz perdeden geçerek çıktığımız sokaklar
Çıkmadıkça sandıklarımızdan
Kendimize yazdığımız serüven
Ve çocukluğumuzdan beri
Bizi bir yerlerde beklediğini sandığımız
O muhteşem sahneler
Düşeriz gözümüzdeki kendimizden
Sıyrılır tüller, düşler, dumanlar
İçindeki kendimiz
Üzerimizden
Boşuna ararız bu sokaklardan
İçinde olmamız gereken fotoğrafları
Sinemalar hepimizi kandırdı!
Uzun bir bekleyişten sonra
Eşiğine vardığımız,
Umduğumuz,
Bulamadığımız,
'Tam da parçasında gösterdiler ama, filmin kendinde yoktu' dediğimiz anlar
Belki sahiden kırpılmış
Belki de hiç olmamış
Uçucu, bulanık tasarımlar
Aynı eşikte durduğumuz insanlar
Bazen ayrı sokaklara çıkar.
Gözleri bağlı geçtik şimdiki zamanları
Bağı çözülmüş gözler geriye baktığında
Anlar anlamı bilinmeden, değeri verilmeden yaşananları
Yok mudur herkesin hayatında
Bir kaç yitik sayfa, birkaç zaman parçası
İşte onlar toparlanır bir gün
Çıkar yol ağzında karşınıza
Tutuklar bizi anılar, sorgular, geçen zaman
Bir intikam gibi bulur yerini!!!
Filmlerde kopukluk sandığımız boşluklar
Her seferinde yanından geçtiniz,
Görmemiştiniz çünkü derinde
Unuttunuz zamanın ellerini. Yalnız perdede yaşanır
İki saate sığdırılan hayatlar.
Oysa ayrıntıların bilgisine sahip oldukça,
Açar bize sırlarını hayat
Bölünüp parçalanmış ilişkileri kimlikler, serüvenler
Herşey yerleşir yerli yerine
Anlaşılır olur
Bir zamanlar anlamadan seyrettiğimiz filmler.
Beyaz perdenin iki boyutlu kareleri
Dağılır sokağın prizmasında
Aldanışlar, ihanetler, yanılgılar
Yani melodramı hazırlayan bütün tuzaklar
Oysa pusuda!
Yaşamın omurgası dağılmış kurgusunda
Kırılır som hayaller,
Kırılır yüreği bütün tutan fanus
Kör filmlerden kalma gözlerimiz
Alışır çiğ ışığa
Bir zamanlar başka türlü çarpan kalbimiz
Salonların delinmiş karanlığında
Çürümüş koza
Değerinden eksiğine bozdurulmuş düşlerden
Yalnızca bir dövme gül kalır geriye
Dağılmış parçalarını arar
Bir Geçmiş Zaman tanımı olan
Bütünlüğümüz
Bozgunlarla sağlamlaşır
Ütopya Kalesi
Dağılmış parçaları bütünler,
Yeni zamanların gümrüğünde
Yol ayrımını doğru bilenler
Hiçbir aşk ve macera tanrısı
Yola çıktığı gibi dönmez geriye
Kabuk bağlar yüzümüzdeki gölgeler
Unutarak ve vedalaşarak geçilen durakların
Birinde inmemiz gerekir
Bindiğimiz düşlerden!
Hayat belki başka biri yapar bizi
Bir melodram öğesi olarak
Umudun da, umutsuzluğun da aşıldığı
O altın dengede
Biliriz içimizdeki avdan yorgun dönen akşamlar
Ne kadar bütünlese de
Parçalar

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:47

Peynir Tenekesi
 
Peynir Tenekesi

Nasır bağlamış elleri
Yüreğinin kapısını yıllarca
Kapalı tuta tuta
Yağmur öncesi bir buluta gizlenmiş
Unutmuş olsa gerek
Zorludur, öç alır pişmanlığın elleri
Getirir kör insanı bilmediği bir hududa

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:48

Sis Çanları
 
Sis Çanları

Ağır yol, uzak yapılar
Yaklaşmak için yaklaşık tanımlar
Onlarla çıktık yola
Yollarda kaldık
Sis bastı her yanı
Tutukluk çeken silahlar gibi
Sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar
Eksilerek vardık bir yapıya
O mu, değil mi?
Kim bilebilir şimdi
Kılavuzlar şehit
Şehitler hain
Gözlerimiz karanlık bir pusuda
Çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş
Kendimiz bile tanıdık değiliz artık
Gözümüzden silinen düşün sabahında
Önümüzde açılan yeni bir uzay
Şimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlar
Ne başka yer ne başka zaman
Bizler için hala biryerlerde çalınan
Sis çanları var
Belki bir gün buluşur diye
Aynı ormanda kaybolan çocuklar

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:49

Sizden Saklı
 
Sizden Saklı

Gelmediniz, ben hep sizi bekledim
Eksilen yanlarımla
Sizden saklı eskidim.
Her şeyden önce aşk verilmiş bir sözdü benim için
Gün, ay, saat, hafta; takvimişi zaman yani
Aldıkça dönemeçleri değişmedi hiçbir şey
Yalnızca ufuklar yeniledim

Kaç aşktan oluşmuş bir şeydi aşk
Her sevgiliyle biraz daha
Biraz daha sizden saklı eskidim.

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:50

Söyle Bana
 
Söyle Bana

Her takvime üç beş ömür
Bahtımızın bilmecesini bölüştürdük
Çabuk düşen yapraklara

Her sey niye bu kadar çok zaman alıyor? niye?
Ne çabuk geldik
Bu soruyu derin bir iç sızısıyla soracak yaşa

Ölüm karşısında kazanılabakış derinliği
Niye yitirildi yaşamda?

Eski bir fotoğrafa bakıyordum
Bu sorular beni yokladığında
Fotoğrafta sen de varsın
Bak ve söyle bana

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:50

Sudra Gömlekleri
 
Sudra Gömlekleri

Sudra gömlekleri içindeyim
Zaman tanrı hem erkek hem kadın
Amcamoğlu beni bul
Mahpus değilim
Bir mahpusun saydığı günlerdeyim

Dağlanmış dövmelerim okunmaz etmiş izlerimi
Yittim ben, bilmiyorum nerdeyim
İkindiyle akşam arasında
Ne kadar taşıyabilir tebdilim beni
Ben ki reddettim
Mahpus, casus ve katilken
Yıkanmamışların takdirini

İçimi öldürüyorum. kazıyorum içimi
Çoğalmasın diye ötekilerim
Çoğalmasın diye parçalandığı yerde
Kaldı bedenim
Gövdemi çoktan aştı gitti gövdemin tarihi
Geçilmez yerinde karanlığın
Başkasını denedim

Bazen ıslığım çalınıyor kulaklarıma, bazen gelirken
Düşündüğüm kelimeler
Maden ocakları hatırlıyorum, demirci körükleri, kaçarken
Değiştirdiğim sayısız kan, bir her konaklama yerinde
Ödediğim defterler

İçime attığım taşlar tıkadı sarnıcımı
Tuzun ve kirecin şerbeti dindi
Kuzey defterleri güney rüzgarları arasında
Mühürlü mektuplar taşıdım
Bozgun zamanlarının çarşılarında dağıldı
Başka bir kader için sakladığım kıymetler

Ey benim ateşler kitabındaki babam
Nerde sazımın mızrabı
Nerde kehribarım
Amcamoğlu beni bul
Gidemem, bu yıl güney
Zaman tanrı Zurvanic
Beni de ezberine aldı
Resimde ellerin örtülü olması Kaderin
Esrarengiz karakterini simgeler
Denedim kabartmaların hacminden öteye açılan bütün imkanlarını
Ne yapsam gölgede kalıyordu
Hem Hürmüz hem Ahriman
Kendime dönecek bütün zamanı kılcala daraltmıştı
Taşıl katmanlar
Şimdiyse boşluğundayım
Bir büyük kabartmanın
Örtülü ellerin arkasında
Gömleğimi ilikleyen kopça
Gövdeme yazılan esrar
Karışır yazının gövdesine
Başkaları okudukça
Amcamoğlu buradayım
Otların gürültüsüne, taşların tarihine bak
Mezopotamyadayım..

Murathan Mungan

Metrix 10.02.08 15:52

Tılsım ve Kum
 
Tılsım ve Kum

İçimdeki hayvanın suya indiği saatler
Tılsım ve kum
Gümüş kadar çıplak
Altın kadar bulanık
Sükut ve konuşmak
Ve olmamış şeyleri hatırlamak
Hatıra diye
İçimdeki hayvanın suya indiği saatler
Dışındaki derin uyku
Dile kaçtım
Cinnetinden, cehenneminden
Dile geçtim
Dile gelmezken
Uykudayken söylediklerim
Kum söndü
Tılsımla dindim

Murathan Mungan


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:43 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2