Bartın Üniversitesi Tanıtımı

Hakkımızda

Bartın Üniversitesinin temelini, 1992 yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesine bağlı olarak açılan Bartın Orman Fakültesi ile 1994 yılında açılan Bartın Meslek Yüksekokulu oluşturmaktadır. 5765 sayılı Kanun, 22 Mayıs 2008 tarihli Bakanlar Kurulu ve Yükseköğretim Kurulu kararı ile resmen kurulan Bartın Üniversitesi deneyimli kadrosu, 4000’e yakın öğrencisi ve yeni kurulmuş olmanın verdiği coşku ile faaliyetlerine devam etmektedir. 9 Eylül 2008'de Prof. Dr. Ramazan Kaplan’ın rektörlüğe atanmasıyla İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi ile Mühendislik Fakültesi kurulmuştur. 2011 yılında kurulan Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi ve Fen Fakültesi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesine bağlı iken 22 Mayıs 2008 tarihinde adı ve bağlantısı değiştirilerek Üniversitemize bağlanan ve 2011 yılında programları açılan Bartın Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, öğretim elemanı ataması yapıldıktan sonra kısa bir süre içerisinde öğretime başlayacaktır. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokuluna ise 2011-2012 akademik yılında öğrenci alımı yapılacaktır. Üniversitemiz, yeni kurulan Fen Bilimleri Enstitüsüne yüksek lisans ve doktora öğrencisi alımı da yapılarak toplum için üstün nitelikli uzmanlar ve araştırmacılar yetiştiren bir üniversite olma yolunda ilk adımlarını atmıştır.
Amasra, Ulus ve Kurucaşile ilçelerinde de meslek yüksekokulu kurulması için çalışmalar yapılmaktadır. Şu an Ağdacı mevkiinde faaliyetlerine devam eden Bartın Üniversitesi, öğrencilerine ve personeline daha modern bir çalışma ve yaşam alanı sunmak amacıyla Kutlubey-Yazıcılar mevkiinde inşa edilecek olan yeni yerleşke alanı için çalışmalarını da aralıksız olarak sürdürmektedir.


Misyonumuz

Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı, paylaşımcı, milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere saygılı, toplum yararını kişisel çıkarının üstünde tutan ve bilimsel donanıma sahip bireyler yetiştirmek, bilim ve teknoloji alanında bölgedeki diğer kurum ve kuruluşlara öncülük edecek yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek,evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmaktır.

Vizyonumuz

Evrensel değerleri temel alan, yenilikçi, çağdaş bir eğitim ve öğretim sunan, bulunduğu bölgenin sosyo-ekonomik yapısını iyileştiren, ulusal ve uluslar arası ortamlarda mensubu olmaktan övünç duyulan saygın bir üniversite olmaktır.

Fakülteler

Edebiyat Fakültesi
Eğitim Fakültesi
Fen Fakültesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Mühendislik Fakültesi
Orman Fakültesi

Yüksekokullar ve Meslek Yüksekokulları

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Meslek Yüksekokulu
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

Enstitüler

Fen Bilimleri Enstitüsü
Sosyal Bilimler Enstitüsü

Rektörlüğe Bağlı Birimler

Mobilya Atölyesi
Yabancı Diller Bölümü
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü
Türk Dili Bölümü
Enformatik Bölümü
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Güzel Sanatlar Bölümü



Öğrenci Kulüpleri


Çevre Kulübü(Yrd. Doç. Dr. Halil Barış ÖZEL)
Kültür Kulübü (Yrd.Doç.Dr. Kenan MELEMEZ)
Sanat Kulübü (Yrd.Doç.Dr. Bülent KAYGIN)
Spor Kulübü (Araş. Gör. Murat SARIKABAK)
Turizm Kulübü (Öğr.Gör. Hande UYAR)
Bilim ve Teknooji Kulübü (Yrd. Doç. Dr. Murat BAĞDATLI)


Ulaşım



KARAYOLU
Bartın İlinin toplam karayolu uzunluğu 281 km olup, bunun 142 km'si devlet yolları, 139 km'si de il yolları ağında yer alır. İlde otoyol yoktur.
Bartın’ın şehirlerarası ulaşımını sağlayan karayolu; batıda Çaycuma-Devrek (Zonguldak) - Mengen-Yeniçağa (Bolu), güneyde de Safranbolu (Karabük)-Gerede (Bolu) üzerinden E-80 Otoyolu ile E-5 Devlet yoluna ulaşmaktadır. Doğuda Cide (Kastamonu), güneyde de yine Safranbolu (Karabük) üzerinden Orta ve Doğu Karadeniz ve İç Anadolu’ya açılmaktadır.
Bartın İlinin Çevre İllere Uzaklığı
İLLER KM
İSTANBUL 441
BOLU 170
ZONGULDAK 84
ANKARA 278
KARABÜK 83
KASTAMONU 181



DENİZYOLU
Yük ve yolcu taşımacılığında uluslar arası liman olarak hizmet veren Bartın limanı aynı zamanda yük ve yolcu giriş-çıkış gümrük kapısıdır. İlimiz sahillerindeki Amasra ve Kurucaşile limanları ile Tekkeönü balıkçı barınağı ulusal ticari liman olup yat limanı olarak gelişme potansiyeline sahiptir.

DEMİRYOLU
Bartın ili sınırları içinde demir yolu bulunmamaktadır. Bartın'a demiryolu ile ulaşım, il merkezine 38 km uzaklıktaki Saltukova tren istasyonu ile sağlanmaktadır.

HAVAYOLU
İlimize en yakın Havalimanı, 38 km uzaklıktaki Saltukova (Zonguldak) havalimanıdır.

ÜNİVERSİTE'YE ULAŞIM

Üniverisitemiz mevcut yerleşkesi, Ağdacı mevkiindedir. Yerleşkemiz Bartın merkeze 5 km







AMACIMIZ

Bartın Üniversitesi, köklü bir geçmişe sahip olan Bartın’ın yıllarca özlemini çektiği bir eğitim yuvasıdır. 2008 yılında bu özlem bitmiş ve Bartın, üniversitesine kavuşmuştur. Üniversitemiz, kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içerisinde çok büyük mesafeler katetti. Kurulduğumuz yıl Orman Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Mühendislik Fakültesi olmak üzere üç fakültemiz vardı. Edebiyat, Eğitim ve Fen Fakültelerimizin kurulmasıyla birlikte fakülte sayımız bugün altıya ulaşmıştır. Bizimle birlikte aynı tarihte kurulan üniversitelerle karşılaştırdığımızda Üniversitemiz, fakülte sayısı açısından durumu en iyi olan üniversitedir. Fakülte sayımızı artırma yolundaki çalışmalarımız devam etmektedir. Bunlara ek olarak Eğitim Bilimleri Enstitüsünün kurulmasıyla akademik yapılanmamız tamamlanmış olacaktır. Üniversitemizin akademik yapılanmasında iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde geldiği nokta hakikaten bizim için iftihar vesilesidir. Siz değerli öğrencilerimize ve personelimize daha modern bir çalışma ve yaşam alanı sunmak amacıyla Kutlubey-Yazıcılar mevkiinde "sürdürülebilir yeşil kampüs" olgusuyla inşa edilecek olan yeni kampüs alanı için çalışmalarımız aralıksız olarak sürmektedir. Üniversitemizin, öğretim üyesi kadrosunu zenginleştirme adına büyük çaba sarf etmesi ve kurulduğumuz yıldan bu yana kısa bir süre içerisinde akademik ve idari kadromuzu artırmamız, bütün kamuoyunun bilgisi dâhilindedir. Esasen bir üniversitenin gücü, sahip olduğu öğretim üyesi kadrosuyla eşdeğerdir. Öğretim üyesi istihdam politikasının sadece yurt içi kaynaklarla sınırlandırılmaması lazımdır. Aynı zamanda dünyaya açılmak ve olabildiğince dünyayla bütünleşmiş bir üniversite profili oluşturmak gerekir. Bu doğrultuda yurt dışından aramıza katılan akademisyenlerimizle akademik kadromuzu zenginleştirerek Üniversitemizi uluslararası platformlara taşımaya çalışıyoruz. Yabancı öğrenci olarak da Azerbaycan, Türkmenistan ve İran’dan gelen öğrencilerimiz Üniversitemizde öğrenim görmektedir. Yeni aldığımız önlemlerle bu sayının, önümüzdeki öğretim yılından itibaren yüzlerle ifade edebileceğimiz boyutlara ulaşacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü bütün ülkeler için olduğu gibi bizim ülkemiz için de yabancı öğrenci sayısı, dünya ile entegre olma konusunda çok büyük bir değerdir. Bartın Üniversitesi olarak bizi seçmeniz için pek çok neden var. Çünkü Bartın, ırmağı ve denizi ile adeta bir su kentidir. Milli Park ve doğal koruma alanları yanında her tonunu bulacağınız bir yeşillik kentidir. Görenleri hayranlıkla geçmişe götüren tarihi dokusu, her koydaki plajı ve gökkuşağındaki tüm renkleri bulacağınız doğal güzellikleri ile turizm kentidir. Bartın, öğrencilerimiz için güvenli bir merkezdir. Bir huzur kentidir Bartın. Çevre illere yakınlığı yanında bölünmüş yolları ile ulaşım problemi olmayan Bartın, ülkemizin en önemli kültür merkezleri olan İstanbul’a yakın, Ankara’ya ise daha yakındır. Bartın Üniversitesi, Newsweek Türkiye’nin, "Memnuniyette İlk 36" adıyla düzenlediği ve 101 üniversitede yapılan öğrenci memnuniyeti anketinde "İdari Personel Öğrenci Memnuniyeti" sıralamasında 7’nci, genel sıralamada ise 33’üncü olmuştur. ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde oluşturulan University Ranking by Academic Performance (URAP) laboratuarlarında yürütülen çalışmanın sonuçlarına göre ise Üniversitemiz, 2000 yılından sonra kurulan 51 üniversite arasında akademik performans açısından 9. sırada yer almıştır. Eğitim ve Yönetim Politika Analizleri ve Stratejik Araştırmalar Derneği (EYPASAD) tarafından düzenlenen "Ülkemizin En İyi Stratejik Yönetim ve Uygulama Yapan Kurumu" yarışmasında en iyi stratejik yönetim uygulayan üniversite ödülünü aldık. Tüm bu gelişmeler, hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğimizin en önemli göstergesidir. Hedefimiz; ilerleyen yıllarda 8 fakülte, 3000 dolayında öğretim elemanı ve 20.000 öğrenciye ulaşmaktır. Biz genç bir üniversiteyiz. Üniversitemizde gençliğin dinamizmini ve heyecanını yaşıyoruz. Öğrencilerimizle, akademik ve idari personelimizle iyiyi, daha iyiyi, güzeli, daha güzeli, başarıyı, daha yüksek başarıyı elde etme yolunda inançlıyız ve kararlıyız


Bartın Hakkında


Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Bartın İli’nin, kuzeyini 59 km.lik sahil şeridiyle Karadeniz çevrelerken, doğuda Kastamonu, doğu ve güneyde Karabük, batıda ise Zonguldak illeri çevirmektedir. Bartın; doğu, batı ve kuzeyden yüksekliği 2000 m.yi geçmeyen dağlarla çevrilidir. Dağlar, yüksek olmamakla birlikte oldukça dik, sahillere doğru sarp ve kayalıktır. En yüksek nokta Keçikıran Tepesi’dir (1619 m.). Aladağ, Kocadağ, Karadağ, Kayaardı, Karasu ve Arıt dağları ise bölgenin en önemli dağlarıdır. Kent merkezini batıdan Aladağ, kuzeyden Karasu dağları ve doğudan Arıt dağları kuşatmaktadır. Bartın Irmağı ve kolları tarafından derin bir biçimde parçalanan arazi çok engebeli bir görünümdedir. Irmağın genişlediği alanlarda ve dağların oldukça dik yamaçları arasında dar ve derin vadiler yer alır. Kent merkezlerine inildikçe düz ovalar artmaktadır.

Bartın’ın en önemli akarsuyu, Antik Çağda Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın ırmağıdır. Bartın ırmağının iki ana kolunu oluşturan Kocaçay ve Kocanazçayı, Bartın merkezinde Gazhane Burnu’nda birleşip Boğaz mevkiinde Karadeniz’e ulaşır. Kocanazçayı; güneyden doğup Kozcağız’dan kuzeye doğru akarken, 107 km. uzunluğundaki Kocaçay; Kastamonu’dan gelip Ulus’tan geçen Göksu ve Eldeş Çayları (Ulus Çayı) ile bunlara katılan derelerden oluşur. Arıt ve Mevren Derelerinden oluşan Kozlu Çayı ile birleşen Kışla Deresi, Akpınar ve Karaçay Dereleri Kocaçay’ı besleyen akarsulardır. Kapısuyu ve Tekkeönü Dereleri ile Ulus-Uluyayla’yı sulayan Ovaçayı ve İnönü Dereleri ise diğer önemli akarsularıdır.


Yüzölçümü 2143 km2’olup, denizden yüksekliği 25 m.dir. İlin toplam nüfusu ise 184.178’dir.

İlin ekonomisi, tarım, hayvancılık ve ormancılığa dayanmaktadır. Bölgede yetiştirilen tarımsal ürünler, buğday, arpa, mısır, yulaf, fasulye, ayçiçeği, soğan, patates, yonca, fiğdir. Son yıllarda seracılık gelişim göstermiştir. Bartın’ın 2140 km²’lik toplam arazi varlığının % 46’sını ormanlar kaplamaktadır. İlin ormanları eskiden beri ekonominin temel sektörlerinden birini oluşturmuştur. Osmanlı Devletinin Gelibolu tersanesini kurmak için teşebbüse geçtiği 1402 yılından itibaren kerestecilik faaliyetinin başladığı, Osmanlı donanmasının kadırga ve kalyonlarının Bartın, Amasra ve Kurucaşiledeki tersanelerde yapıldığı ve1914 yılında Süveyş Kanalı takimatında kullanılmak üzere Bartın’dan Mısır’ın İskenderiye limanına kereste sevk edildiği tarihi kayıtlarda bulunmaktadır. 600 metre yüksekliğe kadar olan bölümde defne, meşe, kayın, kocayemiş, ardıç, 600-1000 metre yükseltili alanda meşe, kayın gürgen, 1000-1500 ve daha yukarı kesimlerde ise kayın kestane ve çam ağaçlarından oluşan il ormanları Bartın merkez ve Ulus ilçesindeki iki ayrı işletme müdürlüğü tarafından işletilmektedir.

“Parthenia"dan Bartın’a dönüşen adın kaynağı “Parthenios"dur.Bartın Irmağının antik çağdaki adı olan Parthenios; Yunan mitolojisinde,Tanrıların Babası Okenus'un çocukları olan yüzlerce tanrıdan birisi ve “Sular Tanrısı “ dır. Antik çağda Parthenios adı verilen Bartın Irmağının kenarında kurulan Parthenia kentinin adı zamanla Bartın'a dönüşmüştür.


Bartın'ın tarihçesi ile ilgili kesin bilgi bulunmamakla birlikte, Bartın’ın ilk sahiplerinin, M.Ö.XIV.yüzyılda Gaskalar ve M.Ö.XIII.yüzyılda Hititler olduğu kabul edilmekte, daha sonra Bolu yöresine yerleşen Bitinyalılar ile Kastamonu yöresinde hüküm süren Paflagonyalıların, sınırlarını Parthenios’a kadar Genişlettikleri böylece Bartın Topraklarının bu iki egemenliğin sınırları içinde yer aldığı bilinmektedir.M.Ö.XII.yüzyıl sonlarında Bithynie Bölgesindeki Bartın Friglerin, Paplagonie Bölgesindeki Amasra Fenikelilerin eline geçmiş, Fenikeliler; Amasra (Sesamos), Ereğli (Heraklia), Sinop(Sinope) ve Tekkeönü’nde (Kromna) ilk Sayda Kolonilerini oluşturmuşlardır. Bartın ve çevresi,M.Ö.VII.yüzyıl sonlarında Kimmerlerin, M.Ö.VI.yüzyılda Lidyalıların, M.Ö.547 yılında da Perslerin egemenliği altına girmiştir.

M.Ö. 334 yılında, Makedonya Kralı İskender, Perslerin hakimiyetine son vererek bölgenin sahibi olmuş ve Bartın ve Ulus’un yönetimini General Eumenes’e, Amasra ve Tekkeönü’nün yönetimini de Fridya Satrabına bırakmıştır .Ancak, Amasra yönetimi M.Ö.302-286 yılları arasında el değiştirerek Kraliçe Amastris tarafından yönetilmeye başlandı.M.Ö.XII.yüzyıldan beri Sesamos adıyla anılan kent 16 yıllık Kraliçe Amastris Döneminden sonra kraliçenin adını almıştır.Bu dönemde; Kromna (Tekkeönü), Tios (Filyos-Hisarönü) ve Kyteros (Gideros) sitelerinden oluşan Symoikismos Siteler Birliğine Başkent olmuştur. M.Ö.286 yılında Kraliçe Amastris,oğulları tarafından bindiği gemi batırılmak suretiyle öldürülünce kent yeniden Eumenes’ce yönetilmeye başlanmış, Amasra ve Bartın çevresi yöredeki savaşlar sonrasında M.Ö.279 yılında Pontus Krallığının egemenliğine girmiştir. M.Ö.70 yılında Anadolu’ya giren Romalılar Pontus Krallığının Egemenliğine son vererek yöreye egemen olmuşlardır. Roma döneminde Bitinya ve Pontusun Paflagonya'daki bölümü Bitinya-Pontus eyaleti olarak Satraplıkla yönetilmeye başlanmış, .Amasra bu eyaletin Pontus bölümü başkenti olmuştur.


M.S.395 yılına kadar Roma İmparatorluğu’nun, Roma-Bizans bölünmesi üzerine de Bizansın payına düşen Bartın ve çevresi uzun yıllar Bizans’ın hakimiyetinde kaldı.

Bartın ve çevresi M.Ö. 390 yıllarında Hazar hükümdarı Sahip Han komutasındaki Peçenek ve Kumanların, M.S. 798 yıllarında Abdülmelik komutasındaki Arapların, 800 yıllarında Selçukluların ve 865 yıllarında da Rusların yoğun akınlarına uğramıştır. Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in Komutanlarından Emir Karatigin 1084 yılında Sinop, Çankırı,Kastamonu ve Zonguldak’ı alarak yörede Bartın, Ulus, Eflani, Safranbolu ve Devrek’i de kapsayan bir Türk Emirliği kurdu.Ancak, 1086 yılında Süleyman Bey’in ölümü ve 1096 yılında başlayan 1.Haçlı Seferleri, Kuzeybatı Anadolu’ya yerleşen Türkler açısından ciddi sıkıntılar yaratmış, Haçlı müttefiklerle Bizans arasında yapılan anlaşma sonrasında başta Amasra, Sinop ve Ereğli olmak üzere İstanbul’dan Samsun’a kadar tüm Karadeniz sahili yeniden Bizans’ın hakimiyetine girmiştir. Bartın ve çevresi ise Bizans’tan sonra XI.yüzyıl sonlarında Anadolu Selçuklularının eline geçmiştir. 200 yıllık Selçuklu egemenliğinden sonra 1326’da Kastamonu yöresine hakim olan Candaroğulları Beyliği ve 1392’den itibaren de Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur. 1402 yılında yapılan Ankara savaşı sonunda bir ara İsfendiyaroğlu Beyliği’nin eline geçen kent 1461 yılında tekrar Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir.


Bartın,Osmanlı döneminin 1460-1692 yılları arasında Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı Bolu Sancağı sınırları içinde yer almış, Bolu Sancağının kaldırılmasıyla 1692-1811 yılları arasında Voyvodalıkla yönetilen Bartın, 1811 yılında da Kastamonu Vilayetine bağlı olarak yeniden kurulan Bolu Sancağına bağlanmıştır.

Bu dönemde ticari potansiyeliyle bölgenin Pazar yeri olan ve Oniki Divan adını alan Bartın, 1867 yılında ilçe oldu. 1920 yılında Zonguldak Mutasarrıflığına bağlanan Bartın’ın 1924 yılında Zonguldak’ın il olmasıyla birlikte bu ilin ilçesi haline gelmiştir. 1991 tarihinde de il statüsüne kavuşmuştur.


Bartın’da günümüze gelebilen eserler, Amasra’daki Roma dönemi tiyatrosunun cavea ve skenesi yıkılmış, giriş kapısına ait kalıntılar, Roma dönemine ait nekropol, bouleuterion’un duvar kalıntıları, akropol surlarına ait bazı duvar parçaları, Roma dönemine ait yer altı galerileri, Roma dönemi çarşısından bölümler, Roma dönemine ait rıhtım ve dalgakıran, Büyüktepe’deki inziva mağarası, Tavşan Adası’nda Bizans dönemine ait kilise kalıntıları, Tekkeönü Köyü’ndeki kaleye ait kalıntılar, Bizans dönemine ait Amasra Kalesi, Merkez ilçe sınırları içindeki Güzelcehisar Şarköy ve Fırınlı Köylerinde, Ceneviz Kale kalıntıları; Osmanlı döneminden kalma Fatih Camisi, İçkale Mescidi, Halil Bey Camisi (Yukarı Cami) (1872), İbrahimpaşa Camisi (Orta Cami), Şadırvan Camisi (Aşağı Cami) (1903-1905), Şimşirli Baba Camisi Hz.Peygamber’in sancaktarı Ebu Derda Hazretlerine ait olduğu söylenen Ebu Derda Türbesi, Aya Nikola Kilisesi (1319), Amasra Küçüktepe Martryumu bulunmaktadır.

Ayrıca Taşhan (1832-1835), Dervişoğlu Hanı (1897), Osmanlı hamam kalıntıları, Şehir Hamamı (1447), Kemer Köprü (1872), Orduyeri (Kışla) Köprüsü (1887), Bizans döneminden kalma Kemere Köprü, Roma dönemine ait Kemerdere Köprüsü ve Osmanlı sivil mimarisine ait ev ve konak örnekleri bulunmaktadır.

--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......