tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Yabancı Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/yabanci-sairlerin-siirleri/)
-   -   Edgar Allan Poe Şiirleri (http://www.tualimforum.com/yabanci-sairlerin-siirleri/1667-edgar-allan-poe-siirleri.html)

Sevda 27.02.08 14:27

Eulalie - Bir şarki
 
EULALIE - BİR ŞARKI

Kendi başıma yerleşmişim
Bir keder dünyasına,
Ve durgun sular gibiydi ruhum,
Ta ki güzel ve zarif Eulalie benim
Utangaç gelinim olanaca-
Ta ki sarı saçlı körpe Eulalie benim
Güler yüzlü gelinim olanaca.

Ah, az-daha az parlak
Yıldızları gecenin
O pırıl pırıl gözlerinden
Ve ne buharın bulutsu ışıltısı
İnci rengiyle ve morla Ay-yansımalı,
Yarışabilir mütevazi Eulalie'nin en sıradan saç buklesiyle
Yarışabilir parlak gözlü Eulalie'nin en özensiz ve
Önemsiz buklesiyle.

Ne Kuşku-ne Acı
Gelir bundan böyle,
Çünkü ruhu verir bana ağlama isteğini,
Ve bütün gün
Işıldar, güçlü ve parlak
Astarte uzayda,
Sevgili Eulalie'sine bakarken anaç gözleri-
Körpe Eulalie'sine bakarken menekşe gözleri...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:28

F...s. O.......d Için
 
F...S. O.......D İÇİN

Sevilmek mi?
-Öyleyse bırakma yüreğini
Şimdiki yolundan ayrılmaya.
Olduğun herşeyken şimdi,
Olmadığın şey olma.

Böylece kibarlığın, lütfun,
Aşkın güzelliğin, sonsuz bir
Övgü konusu olacak yeryüzünde,
Ve aşk-basit bir görev...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:29

Gelin Baladi
 
GELİN BALADI

Yüzük parmağımda,
Ve alnımda gelin çelengi;
Muhteşem mücevherler ve satenşer
Hepsi emrinde,
Ve ben mutluyum şimdi.

Ve Lordum ki beni çok sever;
Ama andını ilk kez içtiğinde,
Hissetim göğsümün kabardığını-
Çünkü bir ölüm çanı gibi öttü sözler
Ve ses onunkiymiş gibi geldi.
Savaşta düşmüştü o kuytu ağaçlıkta
Ve mutludur şimdi.

Ama konuşup bana güvence verdi,
Ve solgun alnımı öptü,
Derken bir hayal hali geldi üzerime,
Ve kilise avlusuna taşıdı beni,
Ve ona dedim ki iç çekerek
(merhum D'Elormie sanıp onu)
"Oh, mutluyum şimdi".

Ve böylece söylendi bu sözler,
Ve bu evlilik andı;
Ve, inancım yıkılsa da,
Ve, kırılsa da kalbim,
Delil olarak burada yüzük
Ki mutluyum şimdi,
Bak, mutluluğumu kanıtlayan
Şu altından simgeye.

Tanrım, uyanabilseydim keşke.
Çünkü bilmeden düş görüyorum nasıl olduğunu,
Ve fena sarsılıyor ruhum
Atılmasın diye yanlış bir adım,-
O unutulan ölü
Mutlu olmayabilir belki diye...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:30

GÖL
 
GÖL

Bu yaban dünyada bir köşe vardı.
Gençliğimizin baharında gittiğim,
Kara kayalarla sarılmış ve
Yüksek çamların kuleleriyle çevrilmiş-
Öylesine güzeldi ki yalnızlığı
Vahşi bir gölün, onu daha az sevemzdim.

Ama kara kefenini serdiğin gece üzerine
Herşeye serdiğin gibi,
Ve gizemli rüzgar
Ahenkle mırıldanarak gittiğinde,
O zaman- aho zaman- uyanırdım.
Issız göl dehşetine.

Ama korku değildi
İnsanı titreten bir zevkti bu dehşet-
Öyle bir duygu ki ne madenler, mücevherler
Ne de- hatta senin aşkın
Kandırabilirdi anlatmaya beni
O zehirli dalgadaydı ölüm
Bir mezarlık çukurumda-
Yalnız imgelemi böyle teselli bulan,
Kimsesiz ruhu bu karanlık gölden
Bir Adeb yaratan, O'nun için...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:31

Helen Için
 
HELEN İÇİN

Helen, senin adın
Eskinin Nicean yelkenlileri gibidir, benim için
Usulca, kokulu denizin üzerinden
O yol yorgunu gezgini taşır
Kıyısına kendi memleketinin

Gezmeyi özler yapayalnız denizlerin üstünde
Yunanlı yüzün, sümbül saçların
Senin havaların getirmişti beni eve
Yunanistanın görkemine ve
Roma yüceliğine.

İşte, oradaki pırıltılı pencere nişinde
Nasıl da bir heykel gibi, görürüm dineldiği
Ah, Pysche, kutlu topraklar olan bölgelerden
Akik lamba elinde...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:32

Ilahi
 
İLAHİ

Sabahleyin,öğlenleyin,akşam karanlığında,
Benim ilahimi duyarsın, Maria.
Kederde ve sevinçte, iyide ve kötüde,
Tanrının anası benimle ol.
Saatler pırıltıyla uçtuğunda,
Ve tek bir bulur karartmadığında göğü,
Aylak olmasın diye ruhum,
Lütfun götürürdü onu sana ve seninkine;
Şimdi, fırtınaları kaderin
Geçmişimi ve günümü karartınca,
Bırak ışısın geleceğim
Senin ve senin olanın tatlı ümidiyle.

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:34

Isimsiz
 
İSİMSİZ

Sevilmek mi?
Öyleyse bırakma yüreğini
Şimdiki yolundan ayrılmaya.
Olduğun herşeyken şimdi,
Olmadığın şey olma.
Böylece kibarlığın, lütfun,
Aşkın güzelliğin,
sonsuz bir övgü konusu olacak yeryüzünde,
Ve aşk,basit bir görev...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:35

Kuzgun
 
KUZGUN

Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin
Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
Yorgun ve sıkıntılı
Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca
Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi.
'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk-
Başka bir şey değil, yalnızca bu.'
Ah, iyice anımsıyorum ki o hazin Aralıktı;
Ve zemine vuruyordu sönen her bir közün yansısı.
Sabahı istiyordum şevkle ; -Boş yere
Aramıştım
Ödünç bir avuntuyu kederden-
Yitik Lenore'un kederinden-
O eşsiz ve pırıl pırıl kızın, meleklerin Lenore
Diye andığı
Buralarda, anılmayacak artık adı.

Ve mor perdelerin belirsiz, hüzünlü, ipeksi
Hışırtısı
Önceden hiç duyulmamış tuhaf kokularla dolduruyor-
Tir tir titretiyordu beni :
Öyle ki: çarpıntımı bastırmak için tekrarladım.
'Oda kapımdan girme izni isteyen bir konuk bu
Oda kapımdan girme izni isteyen
Geç bir konuk:
Başka bir şey değil, budur bu.'
O sıra cesaretimi toplayıp: daha fazla
Oyalanmadan,
'Sir' dedim, 'ya da Madam, affınızı dilerim
Ama
Gerçek şu ki dalıyordum ve siz öylesine yumuşak
Bir tıkırtıyla geldiniz,
Ve öylesine hafifçe tıklattınız-tıklattınız
Oda kapımı ki,
Duyduğumdan pek emin değilim sizi'-diyerek kapıyı
Açtım burda;
Karanlıktan başka bir şey yoktu orda.

Orda durdum, korku ve merakla karanlığın içine
Baktım uzun süre,
Kuşkuyla, kurarak hiçbir ölümlünün cüret edemediği
Hayalleri;
Ama sükunet bozulmadı ve sessizlik bir ipucu
Vermedi,
Ve fısıltıyla söylenen tek sözdü orda
'Lenore? '
Buydu fısıldadığım, mırıltılı bir yankıyla geri gelen
O söz 'lenore'
Başka bir şey değil, yalnızca bu.

Odama dönerken alev alev yanarak
Ruhum
Aynı tıkırtıyı işittim yine ilkinden biraz daha
Kuvvetlice.
'Kesinlikle' dedim, 'kesinlikle bir şey var penceremin
Kafesinde;
Öyleyse neymiş bakalım ve bu esrarı
Çözelim; -
Rüzgardır, başka bir şey değil bu.'

Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
İçeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.

Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'birdahaasla.'

Çok şaşırmıştım bu çirkin kuşun konuştuğunu duyup
Böylesine açıkça,
Pek alakalı olmasa-yanıtı pek anlamlı olmasa da;
Çünkü kabul etmeliyiz ki yaşayan kimse henüz
Mazhar olmadı oda kapısının üstünde bir
Kuş
Kuş ya da hayvan görmeye oda kapısının üstündeki
Büstte,
Bir isimle 'birdahaasla' diye.

Ama kuzgun, sessiz büstün üstünde tek başına
Yalnızca bu sözü söyledi, sanki bu bir tek sözle
İçini dökmüş gibi.
Sonra başka birşey söylemedi- ne de bir tüyünü
Oynattı
Ben mırıldanana dek, 'önceden uçtu diğer
Dostları
Sabahleyin beni terk edecek, umutlarımın
Önceden uçup gittiği gibi.'
O zaman...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:37

Liman Kirintilari
 
LİMAN KIRINTILARI

Bahamalı martılar beni çağırdı
Bir ikinci bahar gecesi.
Yalan söyledim
Yırtık blucinli tayfalara
Seni sevmediğimi söyledim.
Oysa rıhtımlar
En şarkılı dalgalarla yıkanıyordu
Midye kabuklarında sakladım gözyaşlarımı;
Hastaydım
Kırık kötümser bir öksürük yapışmıştı boğazıma
Seni unutmak gerekiyordu...

Bahamalı martılar beni çağırdı
Bir ikinci bahar gecesi.
İskele fenerlerinin altında oturup
Seni bekledim sevgilim
Ellerim ıslaktı, gözlerim ıslaktı.
Gelip caydırabilirdin beni gitmekten
Oturup sigara içer, anlaşabilirdik...
Sana tapacağım yalan değildi
Benim olursan
Seni seviyordum, seni istiyordum...
Bahamalı martılar beni çağırdı
Bir ikinci bahar gecesi.
Filler gibi içtim liman meyhanelerinde;
Seni unutmak için içtim...
Senin sokağında geceler yıldızsızdı
Senin sokağında gece yağmur yağıyordu
Ben zayıftım, çabuk ıslanıyordum
Bana sevmek yaramıyordu,
Ben sevilemiyordum...
Bahamalı martılar beni çağırdı
Bir ikinci bahar gecesi.
Sana bırakacağım bu kentin
Üç semtinde üç damla gözyaşı döktüm
Birincisi seni ilk gördüğüm yerdi
ikincisi seni ilk öptüğüm yerdi
Üçüncüsü... söylemeye dilim varmıyor,
Üçüncüsü bana git dediğin yerdi
İşte bu mısraları orda karalıyorum;
işte demir aldı şilebimiz
Gidiyor, gidiyor, gidiyorum...

Edgar Allan Poe

Sevda 27.02.08 14:38

M.l.s. Için
 
M.L.S. İÇİN

Varlığını sabah diye selamlıyanlardan-
Yokluğunu gece sayanlardan-
Yüksek göklerde kutsal ateşi gölgeleyen-
Ağlayarak ümit için her saat seni kutsayanlardan-
Yaşam için-ah. Hepsinin üstünde,
Derinlere gömülü inancın Gerçeklik
Erdem ve İnsanlıkta canlanması için-
Ümitsizliğin menfur yatağında ölmeye yatanlardan,
Birden yükselir, senin mırıldandığın sözler üzre,
"Işık olsun"
Mırıldandığın sözlerin, gözlerinin-
Seraphlara özgü bakışıyla gerçekleşen-
Sana en çok borçlu olanlardan-şükranı
Tapınmaya benzeyen-ah, anımsa
En doğrusunu-adanmış olanı en çok tutkuyla,
Ve düşün ki bu güçsüz dizeleri o yazdı-
O yazdı, yazarken ürperip düşünerek
Bir olduğunu ruhunun bir meleğinkiyle...

Edgar Allan Poe


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:47 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2