![]() |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 94. Sone Hiç can acıtmayanlar incitme gücü varken Her şeyi yapabilir görünüp yapmayanlar Kaya gibi duranlar başkasını sarsarken Tamaha sırt çevirip haram şey kapmayanlar Tanrı lûtfunun helâl mirasçısıdır hepsi Doğa nimetlerini yok olmaktan esirger Hepsi kendi yüzünün sahibi efendisi; Bu yetkin erdemlere herkes bekçilik eder Mevsime güzellikler getiren yaz çiçeği Yaşar kendi belirli ömrünü ölür sonra; Ama kötü bir illet bozar bozma çiçeği Şanı makara olur en değersiz otlara. En tatlı şeyler ekşir kötü işler yaparak: Ottan çok daha iğrenç kokar çürüyen zambak |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 95. Sone Ne tatlar ne sevgiler verirsin sen utanca O bir kemirgen gibi yerken mis kokan gülü Sende koncalar açan güzelliğe konunca! Ah günahların nice hoş şeylerle örtülü! Çapkınca geçirdiğin günleri anlatan dil Şırfıntılık kondursa sana acı sözlerle Vergileri yine de övgüden farklı değil: Utancı kutsal yapar adını anmak bile. O düşkünlükler seni seçip barınmışlar da Ah varlığın hepsine eşsiz bir saray olmuş; Güzelliğin peçesi leke komamış orda Göze görünen her şey güzelliklerle dolmuş. Varım yoğum bu cömert armağana iyi bak; Kötü kullanılırsa körlenir en sert bıçak. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 96. Sone Toy diye yeren de var seni sürtük diye de; Gençsin uçarısın da güzelsin diyen de var; Kusura da tapılır sende güzelliğe de: Gül yüzün göründü mü hiçe iner kusurlar. Nasıl ki tahta çıkmış ecenin parmağında Herkesi hayran eder en değersiz mücevher Ne aksaklıklar varsa senin öz varlığında Hepsi dosdoğru olur gerçek yerine geçer. Hain kurt kaç kuzuyu gafil avlayıp yutar Kurnazlık edip koyun postuna bürününce ! Kaç hayranın kanıp da senin yolunu tutar Görkemin var gücüyle onlara görününce! Sakın buna kalkışına; öyle ki sana sevgim Benim olduğun için iyiliğin de benim. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 97. Sone Senden uzak kalışım uzun bir kışa benzer: Çarçabuk geçen yılın lezzetinden ayrılık Duyduğum ürpertiler gördüğüm kara günler Dört bir yanımda köhne çırılçıplak Aralık! Gel gör ki bu seferki ayrılık yazın oldu: Gebedir güz bekliyor bir bereketli artış Bahar çapkınlığının canlı yüküyle doldu Issız rahimler gibi kocalardan dul kalmış; Ama benim gözümde bu hoş gürbüz yavrucak Daha doğmadan öksüz babadan yoksun eser; Yaz ve yazın lezzeti sana bağlıdır ancak Sen uzakta kalınca kuşlar sesini keser. Kuşlar şakısa bile ruhlara kasvet dolar Kış yaklaşıyor diye bütün yapraklar solar. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 98. Sone Sensizdim bütün bahar yaşadım senden ırak; Nisan bu allı pullu giyinmiş süslenmiş de Her şeye gençlik ruhu aşılamış şen şakrak Gülüp oynuyor durgun Saturnus * bile işte. Ama cânım kuşların söylediği şarkılar Elvan elvan çiçekler burcu burcu alaca Bana bir yaz masalı anlattıramadılar O soylu çiçekleri ben kesemem haraca. Zambakta beyazlığa şaşmıyorum bir türlü Güldeki kızıllığı övmek gelmez içimden; Doğrusu hepsi güzel bir içim su büyülü Hepsi senin resmindir hepsinin örneği sen. Ama sen olmayınca kış sürdü biteviye: Bunlarla oyalandım senden gölgeler diye. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 99. Sone Erken açan menekşeyi payladım şöyle diyerek: “Tatlı hırsız nerden çaldın o güzel kokuyu öyle “Aşkımın soluğundan mı? Çekip almış olsan gerek “Yumuşak yanağındaki o allığı görkemiyle “Sevgilimin damarından arsızca çekinmeyerek.” Beyaz zambak benden zılgıt yedi eli senden diye Fesleğen de koncasını senden çalmış ya ondan. Güller dikenler üstünde kapılmıştı ürpertiye: Biri alı al utançtan öteki apak kahrından; Üçüncüsü ne al ne ak: her birinden nemalanmış Aşırdıklarına bir de senden soluk eklemişti; Büyümüş böbürlenmiş de bu soygundan cezalanmış Biri solucan öç alarak onu öldürüp yemişti. Bildiğim bunca çiçek var her birinde gördüm şunu: Ya rengini senden çalmış ya da cânım kokusunu. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 100. Sone Nerdesin Esin Perim çoktan unuttun niye Söz etmiyorsun sana var gücünü verenden? Döktün coşkunluğunu değersiz bir türküye Söndün ki ışık alsın âdi konular senden. Dön gel unutkan Peri boşa geçen zamana İnce sözlerle yeni bir dirlik düzenlik ver. Hangi kulak hayransa türkünü söyle ona. Kim verirse yazına akıl gücü ve hüner. Sevgilimin yüzüne kalk bak uyuşuk Peri Zaman o tatlı yüze kırışıklar çizmişse Yerin dibine batır çürüyüp gitmeleri Yıkıcı Vakte karşı nefret öğret herkese. Sevgime ün ver aşsın ezip geçen Zamanı Tut ecel kullanmasın kör bıçakla tırpanı. |
Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Teşekkürler |
Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Teşekkürler. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:41 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2