Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare- 1. Sone Artmasını isteriz en güzel varlıkların Güzelliğin gül yüzü solmasın diye asla. Bir güzel yaşlanıp da göçünce bugün yarın Anısı yaşar yine körpecik yavrusuyla: Ama can yoldaşındır kendi parlak gözlerin. Kendi ateşin besler ruhunun alevini: Kıtlığa çevirirsin bolluğunu her yerin Kendi düşmanın gibi ezersin can evini. Şimdi sen yeryüzünün taptaze bir süsüsün Varlığın çiçek dolu bahardan müjde taşır Ama kendi koncanda ruhunla gömülüsün. Pintiliğin arttıkça kendi sonun yaklaşır. Dünyaya acımazsan oburlar gibi ancak Varlığın da mezar da güzelliği yutacak. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare- 2. Sone Kırk yılın kışı güzel alnını kuşattı mı Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık Gençliğinin kibirli süslü giyim kuşamı Beş para etmez olur hırpani yırtık pırtık: O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu; Dersen yuvaların çökmüş şu gözlerdedir Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu. Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara “Benim güzel çocuğum beni kurtarır” dersen “Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra” Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen. ___O sen yaşlandığında yeniler varlığını ___Soğuktan donan kanın duyar ısındığını. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare- 3. Sone Aynaya bak da şunu gördüğün yüze söyle: Sıra gelmiştir artık bir yaze yüz yapmana Güzelliğini hemen yenilemezsen şöyle Yeryüzü yoksun kalır lanetlenir bir ana. Hiçbir güzel var mı ki el sürülmemiş rahmi Senin sürdüğün çiftin ekinini tepecek? Sırf kendini sevmenin mezarını ister mi Geleceği ahmakça durdurur mu bir erkek? Sen annenin aynası olmuşsun da o sende Bulmuştur gençliğinin güzelim baharını; Kendi dinç varlığınla görürsün pencerende Kırışıklara rağmen şu altın yıllarını. İstersen ki varlığın unutulsun bitsin Bir kuru başına öl izin de ölüp gitsin. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare- 4. Sone savurgan güzelnedir bu kendini harcaman senin mirasın olan güzellikleri böyle? doğa temelli vermez ödünç verir her zaman eli açık olana borç verir içtenlikle böyle yanlış kullanmak olurmu güzel pinti miras bırakman için sana bırakılanı? kar etmeyen tefeci bu koskoca serveti niye tüketiyorsun yaşatmak varken canı meraklısın kendinle içli dışlı olmaya bu tatlı benliğin sırf aldatmağa yarar vaktin geldi diyerek seni çağırsa doğa vereceğin hesapta elle tutulur ne var? kullanmazsan gömülür güzellğin seninle kullanırsan varisin olur da sürer gider böyle |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare- 5. Sone Her gözün takıldığı o bir-içim-su yüzü Özenle incelikle yaratan şu saatler Birer zalim olup da vurunca yaman gürzü O eşsiz güzellikten kalmaz hiçbir hoş eser. Durmak bilmeyen zaman yaz’ı söküp götürür Yok eder iğrenç kışın kucağına atarak; Özsu ayazda donar sağlam yapraklar çürür: Güzellik kar altında her yöne çıplak çorak. Özsuyu çiçeklerden çekip almamışsa yaz Cam duvarlar içine kapatmamışsa onu Güzel göçüp gidince güzellikten iz kalmaz: Gelir kendisi gibi anılarının sonu. ___Özsuyu çekilmişse kış gelince o çiçek ___Kupkuru kalsa bile tatlı özü sürecek. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare-6. Sone Ne yap yap, kurban gitme kışın zalim eline, Özün arıtılmadan, yaz’ı almasın senden; Bir şişeye bal akıt, bir yere bir hazine Sun güzel hazinenden, kendin sona ermeden. Bu iş haram değildir, tefecilik de değil: Sevinç verir gönüllü borç ödeyenlerine Görevin bir başka ‘sen’ yaratmaktır, bunu bil; İşte on kat mutluluk: on gelir bir yerine. On kat büyük bir görkem doğar gür benliğinden Ortaya senin eşin on tane sen çıkar da, Ölüm, eli böğründe kalırdı göçünce sen Bırakırdı, yaşardın gelecek kuşaklarda. Vazgeç inattan: Öyle güzelsin ki olmasın Ecel senin fatihin, solucanlar mirasçın. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare-7. Sone Bak, o cânım aydınlık kaldırırken doğudan Alev alev başını, çevrilir bütün gözler Onun taptaze doğan güzelliğine, hayran - Ve kutsal görkemine hizmet etmeği özler. Sarp yamaçtan çıkarken göklerin tepesine Gençliğinin gücünü andırır orta yaşı: Gülyüzüne o fâni bakışlar tapar yine, Altın yolculuğunda hepsi onun yoldaşı. Yorgun arabasıyla doruğa çıkar çıkmaz Yaşlılık çağı gelmiş gibi bırakır günü: Üstünden ayrılmayan gözler ona hiç bakmaz, Başka yerleri süzer, izlemez çöküşünü. Sen de kendi öğle’nde ölüp gözlerden ırak Unutulmaktan kurtul - bir oğul yaratarak. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare-8. Sone Sen ki müziksin, müzik dinlerken hüznün niye? Tatlılar kavga etmez; sevinç, sevinçle coşar. Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye? Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var? Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor? Bil ki âhengin sana tatlı bir sitemi bu: “Parçaları dinleyip tümü unuttun,” diyor. Dinle, iyi bir koca gibi, tek bir tel nasıl Yaratırsa eşiyle birlikte hoş ,bir ezgi, Baba, çocuk ve mutlu ana, yapıyor fasıl: Kulakları okşuyor tek bir sesin ahengi. O sözsüz şarkı sanki tek bir ağızdan sana “Değerin olmaz, “ diyor, “yaşarsan tek başına.” |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare-9. Sone Bir dulun gözleri yaş dökmesin diye mi sen Tüketip duruyorsun kendini tek başına? Ah! ardında hiç çocuk bırakmadan ölürsen Dünya, dul kalmış kadın gibi yas tutar sana. Senden dul kaldığında, yaş kurumaz gözünde, Çünkü senin benzerin gelmeyecek ardından; Ne var ki başka her dul, çocuğunun yüzünde Kocasını görür de yeni güç alır ondan. Savurganların yazık ettiği varlık, ancak Yer değiştirir, dünya ondan yine zevk alır, Ama harcanıp giden güzellik son bulacak, Kullanmadan saklanıp ortadan kalkacaktır. Kim kendine karşı bu cinayeti işlerse O insanın gönlünde aşk bulamaz hiç kimse. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri William Shakespeare-10. Sone Yazık! hem kıyasıya harcıyorsun kendini, Hem gönlün yeltenmiyor hiç kimseyi sevmeye. Biliyorsun, saymakla bitmez sevenler seni, Ama besbelli sen aşk duymuyorsun kimseye. Öldüren bir nefrettir yüreğindeki şeytan: Hiç umurunda değil kazsan kendi kuyunu, Çekinmezsin güzelim canevini yıkmaktan Onarmak olmalıyken asıl amacın onu. Sen tutum değiştir de cayayım düşüncemden, Yumuşak bir sevgi koy nefret yerine bir yol; Göründüğün gibi ol: cömert, sıcak, sevecen; Hiç değilse kendine yumuşak yürekli ol. Aşkım uğruna bir ‘sen’ daha yarat kendine: Güzellik onda veya sende yaşasın yine. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:26 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2