![]() |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 82. Sone Doğru evli değilsin benim Esin Perimle: Ne çıkar yakınmadan okusan her eseri Kutsamak için o en güzel konuyu dile Getiren yazarların adadığı sözleri? Sen hem görünüşünle hem bilginle güzelsin Benim övgülerimi aşan değerlerin var - Artık şart oldu: Zaman günü güne düzelsin Sen ondan daha taze izleri ara tekrar. Öyle yap sen istersen onlar abartsın böyle Zorlama yapmacıklı lâflar uyduradursun; Senin gerçek erdemin dosdoğru sözleriyle Övülür doğruluktan hiç şaşmayan dostumun. Kimin yanağına kan gerekiyorsa ona Sürülsün âdi boya; senin için boşuna. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 83. Sone Gördüm resim gerekmez senin güzelliğine Resme hiç yeltenmedim seni göstermek için; Gördüm ya da sandım ki gitmişsin ötesine Ozanın borcu olan kısır ödemelerin. İhmalim bu yüzdendir övgünü unuttumsa; Sen de görebilirsin sapasağlam yaşarken: Şu yeni tüy kalemler nasıl kalıyor kısa- Erdemi hele senin erdemini yazarken. Suçluluğuma verdin sessizliğimi iyi Çünkü bu dilsizliğim şan getirecek bana; Susuşum yıpratmamış oluyor güzelliği Başkası can yerine gömüt verirken sana. O güzel gözlerinin her birindeki canın Gücünü övemez ki senin çifte ozanın. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 84. Sone Daha ne diyebilir en güçlü anlatanlar Sen işte yalnız sensin diye övünce seni; Dünyada kimde bunca birikmiş güzellik var Kim bulabilir senin örneğini eşini? Biraz ün sağlamazsa anlattığı insana Kalem fukaralıktan bir deri bir kemiktir; Hikâyeni kâğıda geçiren yazar sana Sen işte sensin derse yazdığını yüceltir. Sende ne yazılıysa suret çıkarsın ondan Bozmaksızın doğa’nın ortaya koyduğunu; Bak bu eş nasıl verir onun sanatına şan: Her yerde hayranlıkla izlerler üslûbunu. Güzel nimetlerine sen leke sürüyorsun: Övgüye çok düşkünsün değer düşürüyorsun. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 85. Sone İlham Perimin dili bağlı bilir haddini; Gel gör ki başkaları övgüne övgü katmış Altın kalemler mutlu günlere saklar seni Periler şiirleri senin için yaratmış. Başkasında parlak söz bende güzel duygu var: Cahil bir çömez gibi yalnız ‘Amin’ derim ben Döküldükçe biçimli ışıl ışıl dualar Kudretli dehâların perdahlı kaleminden. Onlar seni övdükçe ‘Doğru öyledir derim Ve taze övgülerle süslerim övgüleri; O denli güçlüdür ki sessiz düşüncelerim Sevgim aşar hepsini lafta kalsa da geri. Hoşlansan da onlardan laf söylüyorlar diye İnan bendeki dilsiz ama gerçek sevgiye. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 86. Sone Onun bir kalyon gibi heybetli pupayelken Hazinene yönelen görkemli şiiri mi Düşünceler beynimde fışkırmayı beklerken Onlara mezar yaptı doğacakları rahmi? Vurup canıma kıyan ölümsüzlük katında Yazmayı hortlaklardan öğrenen dehâsı mı? Hayır ne kendi ne de gece karanlığında El uzatan dostları yıpratmaz sanatımı. Ne ozan övünmeli ne de onu her gece Düşünceyle besleyen karagün dostu hortlak Ben yenilmişim gibi sessizliğe düşünce: Onlar gönlüme asla korku saçamayacak: Gel gör ki cömert yüzün gülmüş öbür ozana Güçsüz kalmış şiirim konu kalmamış bana. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 89. Sone Bana sırt çevirdinse bir kusurum yüzünden Anlatayım suçumun nedir aslı astarı; Bana topalsın dersen aksak yürürüm hemen: Savunmam üstlenirim yüklediğin suçları. Sen sokmak istedin ya beni başka biçime: Sevgilim senin bana vereceğin utancı Ben katmerli yaparım; arzun doğdu içime Tanışıklığı boğup oldum sana yabancı. Hiç yürümem seninle; dilsiz gibi dururum Canım gibi sevdiğim adını anmam artık Serde küfürbazlık var; belki boş bulunurum Ağzımdan kaçar diye şu eski tanışıklık. Vuruşurum kendime karşı senin uğruna; Nefret ettiğin kimse sevgi duymam ona. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 90. Sone Hemen nefret et benden nefret etmek istersen Tam şimdi dikilirken dünya benim karşıma; Beni ezmek isteyen talihe destek ol sen. Ben yere yıkıldıktan sonra artık hiç vurma. Ah yapma son bulunca üzüntüsü gönlümün; Üstesinden gelmiştim bıçak vurma yarama Fırtınalı geceyi izleyen yağmurlu gün Gibi üstüme çökme zaferi oyalama. Son bırakan sen olma beni bırakacaksan Kıymadan bana başka nice bücür üzüntü. Sen başlangıçta gel ki tadayım tâ en baştan Şu talihin gücünde her ne varsa en kötü. Şimdi yaman görünen başka ufacık dertler Senden yoksun kalışım yanında hiçe iner. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 91. Sone Kimi soyla övünür kimi hünerleriyle Kimininki zenginlik kimininki sert pazı Kiminde giyim kuşam korkunç rüküşse bile Kiminde saf kan atlar kiminde şahin tazı; Her merakın kendine göre bir büyüsü var Hoşlananlar çıkarmaz onu gönüllerinden; Ama beni doyurmaz bölük pörçük meraklar Benim bir sevgim var ki üstündür her birinden. Soylu doğmak nedir ki seni sevmek elverir Parlak urbalardan hoş servetten daha zengin Bana şahinden attan fazla zevk verir; Bende bütün övünçler benim oldukça sevgin. Derdim şu ki hepsini bir gün alır kaçarsın Yoksun kalan gönlüme sonsuz dertler saçarsın. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 92. Sone Kendini çalmak için yap elinden geleni Yine de sen benimsin sonuna kadar ömrün; Hayatım sürer ancak gönlüm sevdikçe seni Yaşamak sona erer bu sevgi bittiği gün . Artık korkutmaz beni en korkunç acı bile Çünkü daha ilk acı benim ölümüm olur; Senin keyfine kalsam ne dert biter ne çile Oysa şimdi varlığım işkenceden kurtulur: Artık kaygım olamaz cayarsın diye belki Çünkü sen cayar caymaz bitmiş demektir ömrüm; Bahtın bana verdiği fırsat öyle güzel ki Nasıl mutlu sevdimse öyle mutlu ölürüm. Karanlıktan korkmamak gibi mutluluk var mı? Sen sırt çevirsen bile bunu ruhum duyar mı? |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 93. Sone Yaşayıp gideceğim sâdık sanarak seni Boynuzlu koca gibi. Sevginin yüzü hâlâ Bana gerçek görünür olsa bile yepyeni; Kalbin uzaktaysa da benimsin bakışlarınla. Hiçbir nefret yaşatmaz senin gözündeki nur Anlayamam sendeki değişme nasıl nerden. Sahte gönlün tarihi çok gözlerden okunur: Öfkeden çatık ‘kaştan acayip çizgilerden. Bak Tanrı yaratırken şöyle buyurmuş sana: Sevgi senin yüzünde sonsuza dek yaşasın; Duyduğun düşündüğün yaptıkların bir yana Sadece tatlılıktan söz etsin bakışların. Güzelliğin gelişir Havva elması gibi Görünüşün değilse erdemlerin sahibi. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 94. Sone Hiç can acıtmayanlar incitme gücü varken Her şeyi yapabilir görünüp yapmayanlar Kaya gibi duranlar başkasını sarsarken Tamaha sırt çevirip haram şey kapmayanlar Tanrı lûtfunun helâl mirasçısıdır hepsi Doğa nimetlerini yok olmaktan esirger Hepsi kendi yüzünün sahibi efendisi; Bu yetkin erdemlere herkes bekçilik eder Mevsime güzellikler getiren yaz çiçeği Yaşar kendi belirli ömrünü ölür sonra; Ama kötü bir illet bozar bozma çiçeği Şanı makara olur en değersiz otlara. En tatlı şeyler ekşir kötü işler yaparak: Ottan çok daha iğrenç kokar çürüyen zambak |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 95. Sone Ne tatlar ne sevgiler verirsin sen utanca O bir kemirgen gibi yerken mis kokan gülü Sende koncalar açan güzelliğe konunca! Ah günahların nice hoş şeylerle örtülü! Çapkınca geçirdiğin günleri anlatan dil Şırfıntılık kondursa sana acı sözlerle Vergileri yine de övgüden farklı değil: Utancı kutsal yapar adını anmak bile. O düşkünlükler seni seçip barınmışlar da Ah varlığın hepsine eşsiz bir saray olmuş; Güzelliğin peçesi leke komamış orda Göze görünen her şey güzelliklerle dolmuş. Varım yoğum bu cömert armağana iyi bak; Kötü kullanılırsa körlenir en sert bıçak. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 96. Sone Toy diye yeren de var seni sürtük diye de; Gençsin uçarısın da güzelsin diyen de var; Kusura da tapılır sende güzelliğe de: Gül yüzün göründü mü hiçe iner kusurlar. Nasıl ki tahta çıkmış ecenin parmağında Herkesi hayran eder en değersiz mücevher Ne aksaklıklar varsa senin öz varlığında Hepsi dosdoğru olur gerçek yerine geçer. Hain kurt kaç kuzuyu gafil avlayıp yutar Kurnazlık edip koyun postuna bürününce ! Kaç hayranın kanıp da senin yolunu tutar Görkemin var gücüyle onlara görününce! Sakın buna kalkışına; öyle ki sana sevgim Benim olduğun için iyiliğin de benim. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 97. Sone Senden uzak kalışım uzun bir kışa benzer: Çarçabuk geçen yılın lezzetinden ayrılık Duyduğum ürpertiler gördüğüm kara günler Dört bir yanımda köhne çırılçıplak Aralık! Gel gör ki bu seferki ayrılık yazın oldu: Gebedir güz bekliyor bir bereketli artış Bahar çapkınlığının canlı yüküyle doldu Issız rahimler gibi kocalardan dul kalmış; Ama benim gözümde bu hoş gürbüz yavrucak Daha doğmadan öksüz babadan yoksun eser; Yaz ve yazın lezzeti sana bağlıdır ancak Sen uzakta kalınca kuşlar sesini keser. Kuşlar şakısa bile ruhlara kasvet dolar Kış yaklaşıyor diye bütün yapraklar solar. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 98. Sone Sensizdim bütün bahar yaşadım senden ırak; Nisan bu allı pullu giyinmiş süslenmiş de Her şeye gençlik ruhu aşılamış şen şakrak Gülüp oynuyor durgun Saturnus * bile işte. Ama cânım kuşların söylediği şarkılar Elvan elvan çiçekler burcu burcu alaca Bana bir yaz masalı anlattıramadılar O soylu çiçekleri ben kesemem haraca. Zambakta beyazlığa şaşmıyorum bir türlü Güldeki kızıllığı övmek gelmez içimden; Doğrusu hepsi güzel bir içim su büyülü Hepsi senin resmindir hepsinin örneği sen. Ama sen olmayınca kış sürdü biteviye: Bunlarla oyalandım senden gölgeler diye. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 99. Sone Erken açan menekşeyi payladım şöyle diyerek: “Tatlı hırsız nerden çaldın o güzel kokuyu öyle “Aşkımın soluğundan mı? Çekip almış olsan gerek “Yumuşak yanağındaki o allığı görkemiyle “Sevgilimin damarından arsızca çekinmeyerek.” Beyaz zambak benden zılgıt yedi eli senden diye Fesleğen de koncasını senden çalmış ya ondan. Güller dikenler üstünde kapılmıştı ürpertiye: Biri alı al utançtan öteki apak kahrından; Üçüncüsü ne al ne ak: her birinden nemalanmış Aşırdıklarına bir de senden soluk eklemişti; Büyümüş böbürlenmiş de bu soygundan cezalanmış Biri solucan öç alarak onu öldürüp yemişti. Bildiğim bunca çiçek var her birinde gördüm şunu: Ya rengini senden çalmış ya da cânım kokusunu. |
--->: Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare - 100. Sone Nerdesin Esin Perim çoktan unuttun niye Söz etmiyorsun sana var gücünü verenden? Döktün coşkunluğunu değersiz bir türküye Söndün ki ışık alsın âdi konular senden. Dön gel unutkan Peri boşa geçen zamana İnce sözlerle yeni bir dirlik düzenlik ver. Hangi kulak hayransa türkünü söyle ona. Kim verirse yazına akıl gücü ve hüner. Sevgilimin yüzüne kalk bak uyuşuk Peri Zaman o tatlı yüze kırışıklar çizmişse Yerin dibine batır çürüyüp gitmeleri Yıkıcı Vakte karşı nefret öğret herkese. Sevgime ün ver aşsın ezip geçen Zamanı Tut ecel kullanmasın kör bıçakla tırpanı. |
Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Teşekkürler |
Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Shakespeare Soneleri-William Shakespeare Tüm Soneleri Teşekkürler. |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:25 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2