Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20.08.09, 04:52   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
SERDEM
S.Moderators
 
SERDEM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:SERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart --->: Nobel Fizik Ödülleri Alan Fizikçiler

1921
Albert Einstein, Berlin
Teorik fiziğe katkıları ve özellikle de fotoelektrik olayın formülünü keşfetmesinden dolayı ödüle layık görülmüştür. Einstein'ın formüle ettiği fotoelektrik olay, modern fizik ve kuantum fiziği derslerinde önemli yer tutar. Keşif fotosell olarak bina ve asansör kapılarının açılıp kapanmasında, uzay aracı ve uydularda güneş pili ile çalışan otomobillerde ve sanayi kesiminde geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Bilindiği gibi, Einstein 1905 yılında Özel Rölativite, 1915 yılında da Genel Rölativite teorilerini kurmuştur.

1922
Niels Bohr, Cophenagen
Atomların yapısı ve özellikle de hidrojen atomu ile ilgili olarak atomdan yayılan ışıma konusundaki çalışmalarından dolayı ödüle layık bulunmuştur. Günümüzde üniversite ders kitaplarında Bohr Atom Modeli önemli bir yer tutar. Hemen hemen tüm atom fiziği kitapları, Bohr teorisine yer verir. Bu teori klasik yaklaşımdan kuantum mekaniksel yaklaşıma bir geçiş oluşturur. Az sayıda kuantum koşulu kullanılır. Bohr tümleme ve Bohr karşılama ilkeleri de klasik ve kuantum teoriler arsında bağ kuran ilkelerdir.

1923
R. A. Millikan, Pasadena
Elektrik yükünün e = - 1,6 x 10-19 C değerini ölçmesi ve fotoelektrik olayla ilgili çalışmalarından dolayı ödüllendirilmiştir. Millikan'ın en küçük elektrik yük kuantumu olan elektron yükünü ölçen deneyi, kuantum ders ve laboratuvarlarında kendi adı ile yerini almış ve vazgeçilmez deneylerden biri olarak üniversite eğitim programına girmiştir.

1924
M. Siegbahn, Uppsala
1925 yılında bu ödül sahibine, X-ışınları spektroskopisi ile ilgili çalışmalarından dolayı verilmiştir.

1925
J. Franck & G. Hertz, Göttingen - Halle
Bu iki bilim adamı arasında paylaşılan ödül, her iki araştırmacının elektron-atom çarpışmalarıyla ilgili çalışmalarından dolayı verilmiştir. Keşif, ders kitaplarına Franck-Hertz deneyi olarak girmiş olup çarpışma yolu ile atomları üst kuantum seviyelerine çıkararak atomik yapının kuantumlu olduğunu gösteren çok önemli bir deneydir.

1926
J. Perrin, Paris
Maddenin yapısındaki süreksizlik ve özellikle sedimantasyon dengesi konusunda yaptığı çalışmalarla ödüle layık görülmüştür.

1927
Arthur Holly Compton & C. T. R. Wilson, Chicago - Cambridge
Kendi adı ile anılan Compton olayı keşfi ve Wilson'un sis odası deneysel düzeneği çalışmalarından dolayı ödül bu iki bilimadamı arasıda paylaştırılmıştır. Compton olayı, bir X-ışını fotonunun duran bir elektrona çarparak, enerjisinin bir kısmını elektrona aktardığı ve kendisinin dalga boyunun değiştiğini gösteren bir deneydir. Wilson sis odası ise; yüklü parçacıkların sis içinden geçerken iyonlaşma sonucu buhar birikimi şeklinde oluşan izlerinin gözle görülebildiği son derece bir gösteri deneyidir.

1928
Sir Owen Willians Richardson, London
Termoiyonik olayla ilgili ve özellikle kendi adı ile tanınan kanunu keşfetmesinden dolayı ödüle layık görülmüştür. Termal fizikte Richardson kanunu önemli bir konudur ve termoiyonik emüsyonla ilgilidir. Bu ödül 1928 yılı ödülü olarak, 1929'da verimiştir.

1929
Prens Louis Victor de Broglie, Paris
Kütleli cisimlerin, örneğin elektronun, hızlandırıldığında dalga karakteri kazanmasını keşfetmesinden dolayı bu ödül verilmiştir. de Broglie hipotezi olarak ders kitaplarına geçen bu olay kapsamlı sonuçlar getirmiştir.

1930
Sir Venkata Raman, Calcutta
Işığın madde tarafından saçılması ve özellikle Raman spektroskopisi olarak bilinen fluoresan ve fosforesan ışımalarla ilgili çalışmalarından dolayı ödüle layık görülmüştür.


1941
Ödül Verilmemiştir.


1942
Ödül Verilmemiştir.



1943
O. Stern, Pittsburg
Protonun manyetik dipol momentini keşfi ve vakumda elde ettiği molekül demetleri aleti ile spinin uzaysal kuantumlanmasının deneysel olarak ispatını göstermesinden dolayı ödüle layık görülmüştür. Yöntem, Stern-Gerlach deneyi olarak bilinir. Keşif, Stern ve öğrencisi Gerlach tarafından, 1921-1922 yıllarında yapılmış olmasına rağmen ödül, 1943 adına, 1944'de verilmiştir.

1944
I. I. Rabi, New York
Stern-Gerlach aletine eklediği rezonans bölgesi ile atomların ve atom çekirdeklerinin manyetik dipol momentlerinin ölçümünü mümkün kılması ile ödüle layık görülmüştür.

1945
W. Pauli, Zürich
Atomlarda yörüngelere elektron yerleşirken bir yörüngeye aynı kuantum sayılarına sahip birden fazla elektron yerleştirilemeyeceği ilkesini keşfinden dolayı ödüle layık bulunmuştur. Keşif, Pauli dışarlama ilkesi olarak bilinir.

1946
P. W. Bridgman, Harvard
Harvard Üniversitesinde çok yüksek basınç ve bu basınç altında fizik deneyleri yapmaya yönelik icadından dolayı ödüle layık bulunmuştur.

1947
Sir E. V. Appleton, London
Üst atmosferle ilgili olarak yaptığı çalışmalardan dolayı ödüle layık bulunmuştur. Üst atmosferde Appleton Katmanı diye adlandırılan bir katman vardır.

1948
P. M. S. Blackett, Manchester
Wilson sis odası deneyine yaptığı katkı ile nükleer fizik ve kozmik radyasyon konusundaki çalışmalarından dolayı ödüle layık bulunmuştur. Keşif, buharlı ortamdan geçen yüklü parçacık ve kozmik ışınların oluşturduğu izi gözle görülür hale getirmesi bakımından ilginç olup gözlenmesi gayet kolay bir deneydir.

1949
H. Yukawa, Kyoto
Nükleer kuvvetlerin mezon alış-verişi ile gerçekleştiğini 1935 yılında teorik olarak öngörmesinden dolayı ödüle layık bulunmuştur. Varsayımının doğruluğu kesinleştiğinde Yukawa, 1949 yılı ödülü ile ödüllendirilmiştir.

1950
C. F. Powell, Bristol
Nükleer tepkimeleri fotoğraf filmlerine (emülsiyonlara) kaydedebilmesinden dolayı ödüle layık bulunmuştur. Bu yöntemle, mezonların izleri de izlenebilir hale gelmiştir. Yöntem, yüklü ve yüksüz parçacıkların izini kaydedebilmesinden dolayı önemlidir.




Konu SERDEM tarafından (20.08.09 Saat 04:57 ) değiştirilmiştir..
SERDEM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla