tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > EĞİTİM ve ÖĞRETİM > Dersler/Ödevler > Biyoloji
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Biyoloji Biyoloji dersi ödevleri,Biyoloji ödevleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Kan Hakkında Geniş Bilgi
Konudaki Cevap Sayısı
1
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1408

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 05.08.08, 10:39   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
S.Moderators
 
SERDEM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:SERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond reputeSERDEM has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Kan Hakkında Geniş Bilgi

KAN

Vücuttaki hücrelerle dış ortam arasındaki madde alışverişini sağlayan sıvıya kan adı verilir. Erişkin bir insanda 5-6 lt. kan vardır.


ÖZELLİKLERİ

Rengi: Arter kanı kırmızıdır. Bu rengi eritrositlerdeki hemoglobin ve O2 karışımından alır. Venöz kan ise eritrosit içindeki hemoglobin O2’si azaldığından koyu kırmızıdır.
Vizkozitesi: Sudan 3-4 defa daha yoğundur.
Reaksiyonu: hafif tuzlu tadı ve hafif alkalen bir reaksiyonu olup PH: 7,35–7,45’tir.
Bileşimi: plazma ve şekilli elemanlardan meydana gelir.


GÖREVLERİ

Oksijeni, karbondioksiti ve çeşitli maddeleri dış ortamla dokular arasında taşır.
Bileşimindeki tampon sistem sayesinde asit-baz dengesinin değişmesini önler.
Vücudun dengeli bir şekilde ısınmasını sağlar.
Kandaki akyuvarlar vücuda giren yabancı hücreleri fogosite eder.
Pıhtılaşma mekanizması sayesinde yaralanmalarda kan kaybı azdır.
Vücudun homeostatik dengesini sağlar.


KAN YAPIMI İÇİN GEREKLİ BESİN MADDELERİ

Fe – protein – cvit – bvit – folikosit


KAN ÜRETİM YERLERİ

İntrauterin Yetişkinler
Dalak Karaciğer
Karaciğer Kemik iliği
Göbek kesesi Dalak


KANIN YAPISI

Eritrositler: Eritrositler kanda mm ’de 4,5 – 5 milyon arasında bulunur.
Temel görevleri solunumla ilgilidir. Hemoglobin özel yapısı sayesinde oksijeni ve karbondioksidi sırasıyla hücrelere, akciğerlere göndermek için tutar. Akciğerlerde kirli kan karbondioksidi bırakır oksijen alır. Sonra bu oksijeni organizmanın bütün hücrelerine dağıtır. Alyuvar uzun kemiklerde, göğüs kemiğinde ve omurlardaki kırmızı ilikte üretilir. Bu üretim için organizmaya B6 – B12 vitaminleri, demir ve folik asit gereklidir.

Lökositler: Normal kanda mm ‘de 5000 – 10000 arasında bulunurlar. Granülasitler
ve agranül asitler olmak üzere 2’ye ayrılır.

· Granülasitler

Bazofiller: Heparin ve antikoagülan içeren elementlerdir.
Eozinofiller: Görevleri henüz tam olarak bilinmemektedir. Alerjik durumlarda sayısal olarak artarlar.
Nötrofiller: Organizmayı hastalıklara karşı korurlar. Yabancı maddeleri fagosite etme özelliğine sahiptirler. Bir enfeksiyon sırasında sayıları artar.

Agranülasitler

Monositler: Monositler kandaki en büyük öğelerdir. Retikulum endotel dokusunda üretilirler. Görevleri ölü alyuvarlar ve organizmaya yabancı tanecikler (antijenler) gibi bazı maddeleri sindirmektir.
Lenfositler: Akyuvarların %20 – 25’ini kapsarlar. Lenf dolaşımında bulunurlar. Lenf dokusu bakımından zengin organlarda (dalak, lenf düğümleri, bademcikler) üretilirler. Antikor sağlanmasında önemli rol oynarlar.
Trombositler: Dolaşan kandaki en küçük biçimli öğeler olan kan pulcukları mm‘te 200000 – 400000 arasında bulunurlar. Kemik iliğinde üretilirler. Pıhtılaşma mekanizmasını etkilerler. Damar duvarı zedelenince Trombositler zedelenen bölgeye yapışarak kanın dışarı akmasını önleyen bir tıkaç oluşturur.


PLAZMA

Plazma %90’ı su, %7’si kan proteinleri, geri kalanı yağ, şeker, ara ürünler, artık ürünler ve harmanları içeren sarımsı sıvıdır. Serum plazmanın pıhtılaşmasından sonra kalan bölümdür.


GÖREVLERİ

Organizmanın hücreleri için besin maddelerinin taşınması.
Artık maddelerin organizmayı temizleyici organlara taşınması.
Organizmanın çeşitli görevlerini düzenleyen harmanların taşınması.
Koruyucu öğelerin taşınması.
Öğelerinden albumin ozmotik basıncı sağlar.
İnorganik maddeler asit-baz dengesini sağlar.
Karbonhidratlar ve lipidler enerjiyi sağlar.
Kalsiyum kemik yapımında kullanılır.
Demir O2 taşınmasında rol oynar.


FİBRİNOJEN

Pıhtı oluşumu ve kanamanın durmasında önemli rol oynar. Kan damarı zedelenince bir dizi kimyasal tepkime devreye girer; sonuçta fibrinojen yapışkan ve ipliksi fibrin bileşiğine dönüşür. Fibrin iplikçikleri pıhtının temel yapısını oluşturur.

PIHTILAŞMA MEKANİZMASI

Extentrensik yol: Bu yol travmatize olmuş kan damarları ve dokuların hücrelerinde doku tramboplastinin açığa çıkması ile aktive olur.

İntrensik yol: Bu yolla pıhtılaşma faktörlerini aktive eden faktör kan damarları ve plazmanın içinde bulunur.

Organizmanın, kesilen bir damardan kanın dışarı çıkmasını durdurma olayına pıhtılaşma denir. Pıhtılaşma olayı olmasaydı en ufak bir kanama bile kan kaybı sonucunda ölüme yol açabilirdi.
Pıhtılaşma mekanizması hakkında çeşitli kuramlar vardır. Çoğunluk tarafından kabul edilen enzimatik kurama göre pıhtılaşma olayı enzimlerin etkisiyle oluşur. Kan damarlardan dışarı çıkınca kanda bulunan alyuvarlar, akyuvarlar ve trambokinoz yada sıtozım adı verilen ferment açığa çıkar. Bu ferment kanın içinde bulunan kalsiyum tuzlarının yardımıyla protrombini trombin adı verilen etkin bir fermente dönüştürür. Trombin ise karaciğer tarafından üretilen ve kanda çözülmüş olarak bulunan fibrinojen adlı bir proteinin üzerine etki ederek bu proteini fibrin halinde çöktürür. Sık ilmikler halinde bulunan fibrinin içinde kandaki tanecikler tutulmuş olur. Bunlar fibrin ilmikleri ile birlikte pıhtıyı meydana getirirler. Kısacası enzimatik kurama göre kanın pıhtılaşması kanda çözülmüş halde bulunan fibrinojen adlı bir protein katı halde (fibrin) çökmesinden ileri gelir.


KANDA BULUNAN PIHTILAŞMA FAKTÖRLERİ

FAKTÖR: fibrinojen
FAKTÖR: protrombin
FAKTÖR: doku tramboplastini
FAKTÖR: kalsiyum
FAKTÖR: proak zelarin
FAKTÖR: henüz belli değil
FAKTÖR: prokonvertin
FAKTÖR: antihemofilik faktör
FAKTÖR: christmas faktörü
FAKTÖR: oto protrombin
FAKTÖR: plazma tromboplastin anteseda
FAKTÖR: hegeman faktörü
FAKTÖR: fibrin stabilizan faktör


ŞİŞEDEN GELEN HAYAT
KAN TRANSFÜZYONU

Kan kaybetmiş veya kanının değiştirilmesi gereken hastaya sağlam kişilerden alınan kanın verilmesi işlemidir.

TARİHÇESİ

Eski çağlardan beri bir düşünce olarak ileri sürülürken naklini XVII yy. ortalarında ilk uygulayan İngiliz hekim William Harvey olmuştur. XIX yüzyılın sonuna kadar süren hayvandan insana ve insandan insandan insana kan nakillerinin hemen tümü başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 1900’de Londsteiner’in AB0 kan grubu sistemini bulmasıyla insanlarda ayrı ayrı kan grupları olduğu ve alıcı ile vericinin kan gruplarının aynı gruptan olması gerektiği anlaşılmıştır. O yıllarda pıhtılaşma sorunu yüzünden vericinin kanı bir boruyla doğrudan alıcıya veriliyordu. 1915’te kana sodyum sitrat karıştırılarak birkaç gün bozulmadan saklanabileceği anlaşıldı. Daha sonra başka çözeltiler geliştirilerek kanın saklanma süresi uzatıldı. 1940’ta Rhesus kan grubu sistemini buldu.


KAN TRANSFÜZYONU ÇEŞİTLERİ

Direkt transfüzyon: Vericiden alınan kan aynı anda alıcıya verilir.
İndirekt transfüzyon: Vericiden alınan kan laboratuara gönderilerek test edilir. Sonra alıcıya verilir.
Exchange transfüzyon: Alıcının kanı vericinin kanıyla tamamen değiştirilir. Alıcının kanı dolaşımdan alınırken vericininki verilir.
Otolog transfüzyon: Tedavi için bireyden alınan kanın tekrar bireye verilmesidir. Fizik tedavide kullanılır.


KAN NAKLİ NEDENLERİ

Kayıp 1000 cc civarındaysa nakil gerekir. Nedenleri;

Şoku önleme (hipovolemik şok)
Tedavi amaçlı kan volümünü düzenleme
Trombosit ve diğer pıhtılaştırıcı kan elemanlarını temin etme
Pıhtılaşma mekanizmasını düzenleme
Karaciğer hastalıkları, nefrit, kolit, ülseroz, mide kanseri ve benzeri durumlarda ortaya çıkan protein eksikliğini önlemede
Kanama, anemi, CO2 zehirlenmelerinde
Enfeksiyon hastalıklarında
Ameliyatlarda


KAN VERİRKEN DONÖRDE ARANAN ÖZELLİKLER

Hepatit A geçirenlerden 1 yıldan önce alınmaz.
Tüberküloz geçirenlerden 2 yıldan önce alınmaz.
Diabet hastalığı olanlardan alınmaz.
Deri hastalığı ve alerjisi olanlardan alınmaz.
Madde bağımlılığı olanlardan alınmaz.
Son 24 saatte alkol alanlardan alınmaz.
Kronik astım hastalığı olanlardan alınmaz.
Paraziter kan hastalığı olanlardan alınmaz.
Üzerinden 1 hafta iyileşme süresi geçmeyen solunum yolu enfeksiyonu olanlardan alınmaz.
Son 6 ay içinde plazma ve kontransfüzyon yapılanlardan alınmaz.
Diş çektirenlerden 3 gün alınmaz.
Aşı yaptıranlardan 2 hafta alınmaz.
Kuduz aşısı yaptıranlardan 1 yıl alınmaz.
Sfiliz geçirenlerden serolojik testleri (-) çıkana kadar alınmaz.
Yağlı yemeklerin yenmesinden en az 4 saat sonraya kadar alınmaz.

Kan verme aralıkları 2 aydan kısa olmamalı ve 12 aylık sürede 4 üniteyi geçmemelidir.


KİMLER KAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR ?

18-65 yaş arası
Kilosu 50’den fazla
Sistol kan basıncı 100-180 arası
Diastol kan basıncı 60-100 mm Hg arası
Nabzı 60-120/dk arası
Kan hemoglobin miktarı 13,5 gr
Vücut ısısı 37 C


KAN TRANSFÜZYON TEKNİĞİ

Dikkat edilmesi gerekenler;
Vene girildiğinden steril çalışılmalı. Set disposbl, opirojen, otoksik olmalı.
Hastaya daha önce transfüzyon yapılıp yapılmadığı bilinmeli.
Kan oda ısısında olmalı, kesinlikle ısıtılmamalı.
Set tespit edilirken dolaşıma engel olunmamalı.
İğnenin damardan çıkmamasına dikkat edilmeli.
İlk 15 dakika hasta gözlenmeli.

İşlem basamakları;
Kan torbasındaki bilgiler hastanın laboratuar raporuyla karşılaştırılır.
Son kullanma tarihine dikkat edilir.
Kan verme seti serum seti gibi hazırlanır.
Hastaya ne yapılacağı açıklanır.
Serum verme tekniğinde olduğu gibi damara girilerek set takılır ve set tespit edilir.
DDS ayarlanır. (normal olarak bir ünite kan 2,5-3 saatte gider)


KAN TRANSFÜZYONU KOMPLİKASYONLARI

Hemolitik reaksiyonlar:
Bu reaksiyonlar kan grubu ve RH uyuşmazlığında olur. Belirtileri; teş, titreme, oligüri, bel bölgesinde ağrı, baş ağrısı, kulak çınlaması, dispne, siyanoz, göğüs ve sırt ağrıları. Bu komplikasyonlar öldürücüdür. Bu nedenle dikkat edilmesi gerekir. Bu durumda hastaya peritonial diyaliz açılır. Böbrek fonksiyonları normale dönünceye kadar diyaliz devam eder.

Alerjik reaksiyonlar:
Belirtileri; ürtiker, hipertermi, nefes darlığı.

Dolaşıma yükleme:
Belirtileri; akut kalp yetmezliği, pulmoner ödem belirtileri.

Ateş reaksiyonu:
Hipertermi

Hipo kolsemi:
Sodyum sitratın co tutulumunu sağlamasıyla ortaya çıkar.

Spesifik reaksiyonlar:
Vericinin kanında hepatit, sifiliz, sıtma, aids varsa ortaya çıkar.


KAN ÜRÜNLERİ

Tam kan:
Antikoagülan içeren torbaya alınan kanlara denir.

Plazma:
Kanın sıvı kısmıdır.

Taze donmuş plazma:
Donörden alındıktan sonraki ilk 6 saat içinde ayrılıp -30C dondurulup saklanan plazmadır.

Kuru plazma:
Kullanım süresi dolmuş kanların; yağsız ve hemolizsiz olanların plazmalarından hazırlanır.


PLAZMASI AZALTILMIŞ TAM KANDAN BAŞKA HAZIRLANIP KULLANILAN ÜRÜNLER

Protrombin komplex (hemofili, pıhtılaşma problemi olanlara verilir.)
Serum (antibiyotiklere cevap vermeyen durumlarda verilir.)
Plazma protein fonksiyonu (nefrit, kolit, ülseroz, mide kanserinde ortaya çıkan protein eksikliğinde verilir.)
Gamma globulin (ateşli hastalıklarda ve antibiyotiklere cevap verilmeyen durumlarda verilir.)
Albumin solusyonu (yanıklarda, hemodializde, karaciğer yetmezliğinde, hipoproteinemide verilir.)
Eritrosit süspansiyonu (yanıklarda, anemide, eritrosit eksikliğinde verilir.)
Lökosit süspansiyonu (yanıklarda, anemide, lökosit eksikliğinde verilir.)



PLAZMA VE PLAZMA ÜRÜNLERİ

Plazma çok taze kandan veya kullanım süresi dolmuş kandan elde edilir.

Gamaglobülin
· Bir haftadan uzun süren ateşli hastalıklar ve antibiyotiklere cevap vermeyen durumlarda serup hepatitle kullanılır.

Human albumin:
· Yanıklarda
· Ağır cerrahi müdahalede
· Kan değişmelerinde
· Hemodializlerde
· Yoğun bakım ünitesinde
· Akut nefroz, karaciğer yetmezliğinde
· Hipoproteinemide kullanılır.


KANIN SAKLANMASI

(+4) (+6) C de en fazla 21 gün saklanabilir.
1 saatten fazla dışarıda bırakılamaz.
Kan şişeleri çalkalanmaz.
Alınan kanlar 48 saat içindeetiketlenir.
V DRL – AIDS testleri (+) çıkanlar otoklavdayok edilir.


KANIN SAKLANMASINDA ANTİKOAGÜLANIN NİTELİĞİ

Bunun için aşağıdaki formül uygulanır;
Sitrik asit
Sodyum sitrat
Dextroz
Pirojensiz damıtıksu


KAN GRUPLARI

Bütün insanlarda alyuvarların yapısı birbirine benzer, ancak hücrenin yüzeyinde yer alam ve karbonhidrat yapısında olduğu düşünülen antijen moleküllerinin bazıları bireylere bazılarıda ırklara özgü farklılıklar gösterir. Kan naklinde alıcı ile vericinin antijenlerine saldırır ve alyuvarların aglütinasyonuna neden olur.
1900’lerde kandaki bu tepkimeleri inceleyen Karl Landsteiner alyuvarlarındaki antijenin ürüne göre 4 ana kan grubu olduğunu buldu. A antijeni taşıyanlar A grubu, B antijenini taşıyanlar B grubu , hm A hem B grubu antijeni taşıyanlar AB, hiç antijen taşımayanlar 0 grubu olarak adlandırıldı. Ayrıca her insanda plazmada kendi alyuvarlarında bulunmayan antijene karşı antikor oluştuğu saptandı.



RHESUS SİSTEMİ (RH TAYİNİ)

Kan gruplarının kalıtımı menel kanunlarına göre olur. Mendel kanunlarına göre eğer ana – babanın kan grupları bilinirse çocukların kan grubu tayin edilebilir. Anne ile dölüt arasında uyuşmazlık olaylarına yol açan RH etkenide önemlidir. Birçok kan naklinde alıcı ile vericinin kan grupları birbirini tuttuğu ve wiener adlı Amerikalı bilim adamları 1940 yılında RH etkenini bularak bunun nedenini çözmüşlerdir. Adı geçen bilim adamları macocus Rhesus maymunların kanını tavşanlara enjekte ederek tavşanların kanında sonradan Anti RH olarak adlandırdıkları özel bir bağışıklık cisminin meydana geldiğini görmüşlerdir.
Bu bağışıklık cismi Rhesus maymunlarının alyuvarlarında bulunan bir antijenin etkisi ile meydana gelmişti. Landsteiner ve wiener araştırmalarına devam ederek içinde Anti RH bağışıklık cismi meydana gelmiş tavşan kanını beyaz ırktan insanların %85’inde alyuvarların kümeleşmesine yol açtığını %15’inde açmadığını saptamışlardır. Bu buluştan beyaz ırktan insanların %85’inde RH etkeni bulunduğu %15’inde bulunmadığı sonucunu çıkarmışlardır. Böylelikle kanında RH etkeni bulunan kimselerin kanı RH(+), bulunmayanların kanı RH (-) olarak adlandırmışlardır.


RH UYUŞMAZLIĞI

RH (-) kanı taşıyan bir kadın RH (+) bir erkekten gebe kalırsa kadının kanında RH etkenine karşı bağışıklık cisimleri meydana gelir. Bu bağışıklık cisimleri plesentadan geçerken dölütün kanını tahrip ederler. RH uyuşmazlığı hareket eksikliği ve zeka geriliğine yol açar. Tedavisi kan değişimi ve Anti RH iğneyle mümkündür.


KAN TESTLERİ

Crossmatch testi:
· Hasta serumunda verilecek eritrositlere karşı reaksiyon gösterebilecek irregüler antikorların aranması, verilecek kanda hasta eritrositleri ile reaksiyona girebilecek irregüler antikorların aranması şeklindedir.
1 damla vericinin eritrositi ile 2 damla alıcının serumu bir tüpe 1 damla alıcının eritrositi ile 2 damla vericinin serumu bir tüpe konur. Tüpler santrifüjde çevrilerek aglütinasyon olup olmadığına bakılır. Kanın alıcıya verilebilmesi için aglütinasyon olmamalıdır.

Coombs testi:
· Kan uyuşmazlığını belirlemek, eritroblastozis fetalis gelişip gelişmediğini tespit etmek amacıyla yapılır. Bunun için çocuğun kordon kanı kullanılır. Coombs testi hemolitik anemilerin çeşitlerini ayırt etmede de kullanılabilir.

KAN HÜCRELERİNİN NORMAL DEĞERLERİ

Eritrosit : 4,5 – 5 milyon
Lökosit : 5000 – 10000
Trombosit : 200000 – 400000
Hemoglobin : 12 – 15 gr.
Hemotokrit : % 42 – 52
Sedimantasyon : 1 saatte 1 – 9 mm
Glikoz : % 80 – 120 mg.
Protein : % 6 – 8 gr.
Albümin : % 3,8 – 6,7
Globulin : % 1,2 – 3,2
N.P.N. : % 25 – 40 mg.
Kolesterol : %150 – 190 mg.
Trigliserid : %70 – 130 mg.
Üre : % 20 – 50 mg.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Aksini Belirtmediğim Takdirde Yazdığım Konular ALINTIDIR



Liseler - Anadolu Liseleri - Fen Liseleri

Anaokulu - İlköğretim

Sınav Soruları ve Ders Notları
SERDEM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06.08.08, 19:25   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 18
Konular: 7
Puan Grafiği
Rep Puanı:1000
Rep Gücü:0
RD:Kiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud ofKiowa has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 3
0 Mesajına 0 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart

Paylaşım İçin Teşekkürler
Kiowa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bilgi, genis, hakkinda, kan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Deve - Deve Hakkında Genel Bilgiler - Develerin Özellikleri Hakkında Bilgi Fenci Memeliler 1 01.03.15 21:45
Albatroslar - Albatroslar Hakkında Hakkında Genel Bilgi - Albatros Kuşu Fenci Kuşlar 0 28.05.10 20:57
Hanta Virüsü Hakkında Genel Bilgi-Hantavirüs Hakkında Bilgiler Perihan Enfeksiyon Hastalıkları 2 18.04.10 13:12
Rumen-Rumen Hakkında Genel Bilgi-İşkembe Hakkında Genel Bilgi Fenci Hayvanlar Dünyası 0 12.04.10 02:08
Manisa-Kırkağaç Anadolu Teknik Lisesi/Hakkında Genel Bilgi/Hakkında Genel Bilgi SERDEM Liseler - Anadolu Liseleri - Fen Liseleri 0 22.07.09 03:28


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:18 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2