tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Memleketini Tanı > Marmara Bölgesi > İstanbul
amp;markreadhash=guest" rel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul etrel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul et
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Arama Bugünki Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Garipçe Köyü - İstanbul Garipçe Köyü Hakkında Bilgi
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
10476

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 15.01.12, 21:53   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Başak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 7.449
Konular: 6324
Puan Grafiği
Rep Puanı:14360
Rep Gücü:167
RD:Başak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 53
719 Mesajına 1.316 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Garipçe Köyü - İstanbul Garipçe Köyü Hakkında Bilgi

Garipçe Köyü - İstanbul Garipçe Köyü Hakkında Bilgi


Köyün yaşlıları bir zamanlar bu köyde garip bir adam yaşarmış diye başladıkları hikayeleri bir yana köy gerçekten yer ve konum olarak oldukça yalnızlığı, terkedilmişliği yaşıyor, gizli sığınak özelliği nedeniyle garip kalmış görünümünü koruyor. Balıkçı köyü olması nedeniyle köyün erkekleri Eylül ayı başı balık avlama yasağının kalkmasıyla beraber denize açılıyor ta ki yasağın tekrar başladığı Haziran ayına kadar köyü kadınlara emanet ediyorlar. Garipçe Köyü, boğaz'ın Karadeniz girişinde yer alan Rumeli Fenerinden sonra ikinci köyü. Avuç içi gibi küçük bir koyun yamacına ayrı ayrı kurulmuş 60-70 haneli bir yerleşim. Koyun iki başında yüksek tepeler köyün bir bakışta tamamını görme imkanı veriyor. Kule adıyla anılan biri tepede, Kale olarak anılan bir de sahilde iki kalesi var. Üç lokanta, bir kahve, bir de bakkalı bulunuyor. Nüfusu ise 50 yıldır sabit duruyor.

İstanbul'un köklü ilçelerinden biri olan 23 mahalleli Sarıyer'in kalabalığından sıyrılıp, Fener yoluna doğru dönerek rampa çıktığınız zaman, ruhsatlı veya kaçak yapılar, yarım kalmış villalar arasından boğazın damı sayılabilecek bir yükseklikte yol almaya başlıyorsunuz. Bu yolun her iki yanı ve gözlerinizin uzanabildiği yamaçları çam ağaçları ile kaplı örtüsü ve çam kokusu şaşırmanız için yeterli oluyor. Marmaris'ten Datça yolunu kullananların müthiş benzerlikler bulacakları güzergah sırasında ağaçların imkan verdiği ölçüde, iki kıtayı nehir gibi ayıran boğaza, Anadolu kıtası sahiline bakınca, Garipçe Köyünün tam karşısına isabet eden Poyrazköy kıyılarında bir çok tekne ve yatların tıpkı Göcek koylarında olduğu gibi yan yana dizilip ***tan kara bağlandıklarını görebiliyorsunuz. Bu tablo Sarıyer'den çıkıp henüz beş dakika geçmeden gözler önünde canlanınca ister istemez kendinize İstanbul'da mıyım, yoksa Ege sahillerinde mi yol alıyorum sorusunu sormanıza neden oluyor! Sola ayrılan sapaklar Zekeriya Köyü, Marmaracık Koyu, Kilyos (Kumburun), Rumeli Fenerine geçit verirken siz sağa dönerek Garipçe Köyü sahiline yüzünüzü denize dönerek inmeye başlıyorsunuz.



Garipçe Köyü Kule ve Kalesi

İnerken sağ tarafınızda araç yolu olmayan ve ancak yürüyerek tırmanılan oldukça estetik bir taş yapı göze çarpıyor. İki katlı ortası boş bu yapı "Kule" olarak adlandırılıp, bir tür gözetleme kulesi olarak anılıyor. Bulunduğu yükseklik nedeniyle boğazın girişine hakim, göze sığmayan panoramik bakış açısıyla, çizgi filmlerde gördüğümüz türden burçları ve kuleleri ile görenleri etkiliyor.
Köy'e geliş, koyun sahilinde bitiyor. Araçlar burada park ediliyor, otobüsle gelenler durakta burada iniyor. Solunuzda bulunan merdivenlerden çıkarak beş dakikalık bir yürüyüşle Garipçe Köyünün Cenevizlilerden kalma 550 yıllık kalesiyle karşılaşıyorsunuz. İki tarafı taş duvarlı geçitten ilerleyip, demir kapıdan geçerek karanlık dehlizlerde yürümeye başlayınca kemerli tuğla örme duvarlar, tavanlar, mahzenlere ulaşılan basamaklı geçitler, koğuşlar, sonradan yapıldığı belli olan beton takviyeler görülüyor. İyi durumda demir kapılar, bir kısmı küçük ve bazıları geniş pencereler, topların monte edildiği metal somunları hala yerinde görülebildiği tabyalar dikkat çekiyor. Kale, gerektiğinde hala kullanılabilir durumda olduğunu anımsatırken, rahatsız edici boyutlara ulaşan tek problem, kalenin bakımsız ve pislik içinde kalmış olması. Özellikle yaz ayları hafta sonu kale eteklerine gelen piknikçilerin bıraktığı piknik artıkları (poşetler, bira şişeleri, plastik su kapları, gazete kağıtları vs.) gibi çöpler kalenin turistik görünümünü kirletirken, sahipsizliği burada da bir kez daha gözler önüne seriyor! Kalenin ikinci katı üstüne dek araçla gelme imkanı bulunuyor ve kale tavanlarında yer yer çökmelerle oluşmuş deliklere de burada rastlanıyor.
Köy muhtarı 1994 yılından bu yana Garipçe kale ve kulesinin işletilmesi projesinin hayata geçirilmesi için çabalarını sürdürmüş. Kalenin restorasyonunu, kamu kullanımına açılmasını mekanın temizlenerek köye gelir sağlayacak hale getirilmesi, eğlence ve kültür içerikli merkez olabilmesi için uğraş vermiş. Kale ve Kulenin Milli Savunma Bakanlığı tarafından ikinci derecede güvenlik bölgesi ilan edildiği ve İşletime açılması için sakınca görülmediği yetkililere bildirilmiş. Bu olumlu gelişmeye rağmen bürokratik işlemlerin uzaması nedeniyle henüz bir neticeye varılamamış.
Koyun diğer burnu ise kayalıklardan denize girmek isteyen gençlerin, fotoğraf severlerin kullandıkları bir patika ile bağlanıyor. Sarıyer ve Garipçe'den tekne ile gelenler Büyük Liman halk plajında denize giriyorlar. Fakat burada duş, kabin, wc, büfe bulunmuyor. Bir zamanlar Zeki Müren kotra ile gelip burada açıktan denize girdiği anlatılıyor. Köyün yazlık ziyaretçileri Burun Başı, Bağlaraltı, Mezarlık ve Yalı sahilinden de ki kayalıklardan da denize giriyorlar


Balıklar ve Lokantalar

Koyun sığ kıyısında kurulu iki balık lokantası bulunuyor. Denizden gelen rüzgar ve iyot kokusu iştah açarken, farklı bir ortamda bulunmanın tadına varmanızı sağlıyor. Arzu ederseniz masanızın yönünü denize çevirip bir yandan yemek yerken diğer yandan tam karşınızda bulunan Poyrazköy'ü, boğazdan giriş, çıkış yapan gemileri görüyor temiz ve iyot kokulu esintili havayı teneffüs ediyorsunuz. Sabah olta balıkçıları tuttukları balıkları getirip lokantalara satıyorlar. Bu balıklar göz önünde ayıklanıyor, beğendiklerinizi seçip hazırlatıyorsunuz. Çeşitleri yazının "Ne Yenir" bölümüne ayırıp şimdi diğer detaylara geçiyoruz. Yemek için Ali Oğuz'un işletmesi Aydın Balık Lokantasını tercih ederseniz iyi bir karşılama sonrası masanıza buyur ediliyorsunuz. Lokantanın tam arkasında bulunan ve sürekli içildiğinde böbrek taşı, kumu düşürdüğü belirtilen, içimi hoş, yumuşak suyu olan çeşmeden doldurulup getirilen soğuk (Hacı Suyu) kaynak suyu veriliyor. Tüm siparişler mutfak görevlisine uzaktan bağırılarak yapıldığı için diğer masaların ne sipariş verdiklerini duyuyorsunuz. Bu konuşmalar yemediğiniz çeşitleri hatırlatarak aklınızı çelmesine neden oluyor. Rumeli Kavağı'ndan getirilmiş kavak midyelerinin tavada kızarma sesini, kalamar tava, sardalye ızgara, limonlu roka salatası siparişlerini sürekli duyuyorsunuz. Yanı başınızda bulunan otoparkta aracınız beklerken 15 -20 dakikada aralıkla meydanda bir dönüş yapıp Rumeli Kavağına veya Sarıyer'e yönelen otobüs sessizliğe kısa süre hareket getiriyor. İstanbul'a çok yakın olduğunuz için masadan kalkmak istemiyor, saat 23.00 -24.00'e dek oturuyor, arada bir Sarıyer, Rumeli Kavağı, boğazın diğer restoranlarından, balık lokantalarından farklı bir yerde olduğunuzu kendinize hatırlatıyorsunuz. (Küçük bir dip not: Lokantanın tertemiz tuvaletleri var!)
Bir başka sahil lokantası ise köy kahvesinin yanında koyun kale tarafında konuk ağırlıyor.












--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......
Başak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bilgi, garipce, garipçe köyü, garipçe köyü kule ve kalesi, hakkinda, istanbul garipçe köyü hakkında bilgi, koyu, İstanbul


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Garipçe İlköğretim Okulu Sinanpaşa Afyon - Afyon Sinanpaşa Garipçe İlköğretim Okulu Pelince Anaokulu - İlköğretim 0 23.04.13 12:15
Kadıköy Köyü İlköğretim Okulu Silivri İstanbul - Silivri Kadıköy Köyü İlköğretimOkulu Pelince Anaokulu - İlköğretim 0 26.08.10 23:14
Gümüşdere Köyü İlköğretim Okulu Sarıyer İstanbul - Gümüşdere Köyü İlköğretim Okulu Pelince Anaokulu - İlköğretim 0 26.08.10 19:18
Taşoluk Köyü İlköğretim Okulu Gaziosmanpaşa İstanbul - Taşoluk Köyü İlköğretim Okulu Pelince Anaokulu - İlköğretim 0 23.08.10 02:20
Aşagıağaçlı Köyü İlköğretim Okulu Eyüp İstanbul - Aşagıağaçlı Köyü İlköğretim Okulu Pelince Anaokulu - İlköğretim 0 20.08.10 00:16


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:28 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2