İki Sevda ( Nazım Hikmet Ran )        İki Sevda    Bir gönülde iki sevda olamaz  
Yalan olabilir.  
Şehrinde soğuk yağmurların  
Gece otel odasında sırtüstü yatıyorum  
Gözlerim tavana dikili  
Bulutlar geçiyor tavandan  
Islak asfaltı geçen kamyonlar gibi ağır  
Ve sağda uzakta  
Ak bir yapı  
Yüz katlı belki  
Tepesinde altın iğne parlıyor.  
Bulutlar geçiyor tavandan  
Karpuz kayıkları gibi güneş yüklü bulutlar  
Oturmuşum cumbaya  
Yüzüme suların ışığı düşüyor  
Bir ırmak kıyısında mıyım  
Bir deniz kıyısında mı?  
O tepsideki ne  
O güllü tepsideki  
Yer çileği mi kara dut mu?  
Fulya tarlasında mıyım  
Karlı kayın ormanın da mı?  
Gülüp ağlıyor sevdiğim kadınlar  
İki dilde    
Dostlar nasıl bir araya geldiniz?  
Birbirinizi tanımazsınız.  
Nerde bekliyorsunuz beni?  
Beyazıt' ta Çınarlı Kahve' de mi Gorki parkında mı?  
Şehrinde soğuk yağmurların  
Gece otel odasında sırtüstü yatıyorum  
Gözlerim yanıyor gözlerim alabildiğine açık  
Bir hava çalındı  
Armonikle başladı utla bitti.  
İçimde sarmaş dolaş karmakarışıktı  
Büyük uzak iki şehrin hasreti.    
Fırlamak yataktan koşmak altında yağmurun  
İstasyona koşmak  
Sür kardeşim Makinist  
Götür beni oraya.  
Nereye?   
Nazım Hikmet Ran            |