tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Biyografiler > Şairlerin Hayatı ( Biyografileri )
amp;markreadhash=guest" rel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul etrel="nofollow">Bütün Forumları okunmuş kabul et
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Arama Bugünki Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et

Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) Türk ve yabancı şairlerin hayatları ( Biyografileri )


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ali Ulvi Kurucu Hayatı (Biyografisi)
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1691

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 17.08.08, 04:50   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Başak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 7.449
Konular: 6324
Puan Grafiği
Rep Puanı:14360
Rep Gücü:167
RD:Başak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond reputeBaşak has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 53
719 Mesajına 1.316 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Ali Ulvi Kurucu Hayatı (Biyografisi)

Ali Ulvi Kurucu


Ali Ulvi Kurucu, 1922 senesinde, Konya’da dünyaya geldi. Sülalesi Hocazadeler olarak bilinen maruf bir ailedir. Dedesi Hacı Veyis Efendi(1860-1935), Babası İbrahim Efendi aynı zamanda hocasıdır..

Annesi Sare Hanım, Ali Ulvi Bey dört yaşında iken ahirete intikal eder. "Konya’nın en mütedeyyin ve en muhafazakâr hanelerinden biri" olan bu kutlu hane için, "Evimiz sanki bir medrese idi bir akademi idi. Ya ilim konuşurlar, ya hadis, ya ayet konuşurlar, ya dedemin, amcamın, babamın mütalaaları esnasında zorlarına, tuhaflarına, ıstıraplarına giden bir meseleyi görüşürlerdi." Diyor.

Yedi yaşında hafızlığa başlar. ".. on yaşımda, camilerde, diğer hafızlarla mukabele okuyan 'Hafız Ali' oldum. Küçük yaştan itibaren güzel sesle Kur’an-ı Kerim, kaside ve naat okuyanlara aşinalığım vardır."

Küçük Ali Ulvi’nin gençliğe adım attığı o yıllar değil çocuk okutmak, bir mümin için nefes bile alamayacak hale gelmesi üzerine babası İbrahim Efendi kutsal topraklara hicret etme kararı verir. Babasını bu kararından caydırmak için uğraşan meşhur alim Hülasat-ül Beyan tefsirinin sahibi Konyalı Mehmed Vehbi Efendi’ye İbrahim Efendi şöyle haykırır: "Hacı Mehmed ağa! Yurdumda garip oldum yahu! Oğlumu okutamıyorum. Bütün melanet serbest, polisin işi yok, gücü yok, beni takip ediyor. Hapse götürüyor. Bir tarlam vardı, onu sattım. Ailemin ziynetini sattım. Onlar bitinceye kadar bunları okutacağım. Biterse sakalık(su satıcılığı) yapacağım. Hüccaca (Hacılara) su taşıyacağım, hamallık yapacağım." Vehbi Efendi bunu duyunca; "Hacı Mehmed ağa, bu hale gelmiş imana aşk derler, aşk. Bunun önünde durulmaz. Bırakın gitsin de, yavrularını okutsun." demiş.

1939 senesi Kurucu ailesi için hicret senesidir. Aile, Medine’ye yerleşmeye karar verir. 23 Şubat 1939'de gemiyle İstanbul’dan ayrılırlar. Genç ilim taliplisi Ali Ulvi ise Cidde’den gemiye binerek Mısır’ın yolunu tutar.

O sırada Mısır, irfan hayatı bakımından çok velud dimağların bulunduğu bir kültür hazinesidir. Son Osmanlı Şeyhülislamlarından Mustafa Sabri Efendi, Düzceli allame Zahid el Kevseri, Mehmed Akif’in yakın arkadaşı Yozgatlı İhsan Efendi, İbrahim Sabri bey gibi..

Ali Ulvi Bey o günleri şöyle yâd eder; "O zamanın Kahiresi, fikir yönünden son derece canlı idi. Doyurucu makaleler yazanlardan, yepyeni düşünceler ortaya koyan fikir adamlarından, herkesin okuyup tartıştığı yazılardan ve kitap bakımından zengin idi. Dini görüşlerin tartışılması da apayrı bir yer tutmakta idi. Benim için, istifade edebileceğim, bildiğini iyi bilen, bilmediği konuda söz söylemeyen, çilelerin içinden gelmiş, görmüş ve geçirmiş şahsiyetler de hep orada idi."

"İlk aylarda Arapça kompozisyon yazabilmek için, Ürdün’de doğmuş ve okumuş Dağıstanlı Burhaneddin Efendi’ye gitmemi tavsiye ettiler. Yazımın ilerlemesi için de hattat Akil’den Rik’a dersleri alırdım. Böylelikle hem edebiyatımı, hem de yazımı ilerlettim." Ali Ulvi beyin hattı o kadar ilerlemiştir ki, Mustafa Sabri Efendi’nin bir eserini formalar halinde tekrar yazıp matbaaya götürdüğünde matbaadakiler şöyle demekten kendilerini alamamıştır; "Bu kadar güzel yazı ile matbaaya kitap gelmemiştir."

Okulun ilk merhale olan "Ehliye" imtihanını kazanmış, yüksek diploma sayılan "Alemiye" imtihanına hazırlanırken babası İbrahim Efendi’nin ansızın 1945’de vefatı üzerine tahsilini tamamlayamadan aile riyasetini üzerine almak üzere Mısır’dan ayrılarak Medine’nin yolunu tutar.

Medine Günleri

Güzel bir tefavuk olarak, merhum Hasan El Benna ile birlikte Hicaz topraklarına yolculuk eder. Ve artık Resulullah’ın mücaviri olarak geçireği kutlu günler başlamak üzeredir; "Kervan Medine’ye yaklaştıkça içimde bir ferahlık, huzur ve huşu hissediyordum. Artık bu şehir benim için yeni bir vatan olacak ve gelecek hayatım bu topraklar üzerinde gelişecekti. Rabbime sonsuz hamd ve şükürler ederek Peygamber Efendimizin değerini bilenlerden olmamı niyaz ettim."

"1946 senesinin Hac mevsiminde geldiğim Medine’de geçirdiğim günler ömrümün en güzel, en verimli, en feyizli ve en faydalı günleri idi. Fikir ve görüşlerinden istifade edebileceğim çok çeşitli şahsiyetlerle görüşme fırsatı buldum." "En verimli şiir hayatım Medine’de başladı. ..Resulullah’a yakın olmak benim için nur üstüne nur oldu; hele kendilerini rüyalarımda görüşümle elde ettiğim feyiz ve hazzı ifade edemezdim; zira bu haller yaşanarak tadılır ve tattıkça yaşanır."

Ömür Ağacının Son Günleri

994 Ramazan ayında ağır bir felç geçirmesine rağmen faaliyetlerine ara vermez. Ömrünün son yıllarında altı ay kaldığı ve her tarafını karış karış gezdiği Anadolu’da yeni yetişen gençliği göz yaşları ile selamlar;

"Ne gelen var, ne giden var; ne gülümser bir yüz.
Yolcu yorgun, yük ağır, menzil uzaklarda henüz.

diye milletçe ümitsizliğe düşmüştük dün,
Uyanış fecri ufuklarda belirmekte bugün"

"Genç nesilden bize hep müjdeci sesler geliyor
Uyanış fecrini marşlarla bütün besteliyor

Taşı toprakları yurdun dile gelmişçesine
Uyuyorlar koro halinde İlahi sesine"

3 Şubat 2002’de ircii emrine münkad olarak Medine’de şeb-i arusuna erer. Allah Rahmet eylesin. Başta ülkemiz olarak geniş bir çevrede yankı uyandıran vefatı dolayısı ile bir çok yerde gıyabi cenaze namazı kılınan Ali Ulvi Efendi Cennet-ül Baki mezarlığına defnedilir..

Şahsiyet ve Ahlak-ı Hamidesi

Onu "tam bir insan-ı kâmildi" diyerek özetleyebiliriz aslında. Muhterem Hayreddin Karaman hocamız O’nu şu güzel ifadelerle anlatıyor: "Yüzünde Muhammedî nurun izleri vardı; mütebbessim, mevzun (ölçülü), nurlu bir yüz. Onunla bir mekanı ve zamanı paylaştığınızda, o zaman ve mekan, sizin hayatınızda, mutluluk, heyecan ve kemal yolculuğunda ileri doğru atılmış bir adımın anıtı olurdu. Oradan mutlaka güzel duygular ve faydalı bilgilerle ayrılmış olurdunuz."

Peygamber Sevgisi

Ali Ulvi Bey denince akla hemen İnsanlığın İftihar Tablosuna karşı duyduğu derin sevgi ve bağlılık gelir. Bu konuda ne hisli terennümleri vardır;

"Çiçekler, lâleler, güller sana ilân-ı aşk eyler
Gönüllerde esen bâd-ı sabâsın Yâ Resulullah"
--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......
Başak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
ali, ali ulvi kurucu, ali ulvi kurucu biyografi, ali ulvi kurucu biyografisi, ali ulvi kurucu hakkında, ali ulvi kurucu hakkında bilgi, ali ulvi kurucu hayatı, ali ulvi kurucu kim, ali ulvi kurucu kimdir, ali ulvi kurucu özgeçmişi, ali ulvi kurucu yaşamı, biyografisi, hayati, kurucu, ulvi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Mehmet Ulvi Afşar Biyografisi - Mehmet Ulvi Afşar Kimdir - Mehmet Ulvi Afşar Hayatı Kartal Diger Ünlülerin Biyografileri 0 06.05.14 15:01
Ulvi Cemal Erkin Biyografisi-Ulvi Cemal Erkin Hayatı-Ulvi Cemal Erkin Kimdir? Metrix Diger Ünlülerin Biyografileri 0 15.08.09 14:31
Ulvi Alacakaptan Biyografisi,Ulvi Alacakaptan Hayatı İpek Tiyatrocuların Hayatı ( Biyografisi ) 0 21.06.09 22:46
Ali Ulvi Hünkar Biyografisi,Ali Ulvi Hünkar Hayatı İpek Tiyatrocuların Hayatı ( Biyografisi ) 0 21.06.09 13:36
Ali Ulvi Kurucu Şiirleri Josephine Türk Şairlerin Şiirleri 6 14.08.08 02:28


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:11 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2