![]() |
Yahya Kemal Beyatlı Şiirleri Sessiz Gemi Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. Yahya Kemal Beyatlı |
Sonbahar Sonbahar Fani ömür biter,Bir uzun sonbahar olur. Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarumar olur. Mevsim boyunca kendini hissettirir veda; Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ. Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir. Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir; Teşrinlerin bu hüznü geçer ta iliklere. Anlar ki yolcu yol görünür selviliklere. Dünyanın ufku gözlere gittikçe tar olur. Her gün sürüklenip yaşamak ruha bar olur. İnsan duyar yerin dile gelmiş sükutunu; Bir başka musikiye geçiş farz eder bunu. Teslim olunca vadesi gelmiş zevaline, Benzer cihana gelmeden evvelki haline. Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya: Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı; Fark etmez anne - toprak ölüm maceramızı Yahya Kemal Beyatlı |
Başka Bir Tepeden Başka Bir Tepeden Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Nice revnaklı şehirler görünür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan. Yahya Kemal Beyatlı |
26 Ağustos 26 Ağustos Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi, Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi, Ta ki, yükselen ezanlarla müeyyed namın Galib et, çünkü bu son ordusudur İslamın Yahya Kemal Beyatlı |
Akıncılar Akıncılar Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! Bir yaz gunu geçtik tunadan kafilelerle Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan Şimşek gibi Türk atlarının geçtigi yoldan Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla Yerden yedi kat arşa kanatlanık o hızla Cennette bu gün gülleri açmiş görürüzde Hala o kızıl hatıra titrer gözümüzde Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Yahya Kemal Beyatlı |
Duyuş Ve Düşünüş Duyuş Ve Düşünüş Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamli bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dagınık, gözlerim dolu Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan muhimsemiyor gamli bir günü Çok şey bilen diyor:`Gidecek her gelen nesil Ey sade-dil bu bahsi hayatinda böyle bil Hiç durmadan, hayat öğtür devreden bu çark, Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri Yahya Kemal Beyatlı |
Eylül Sonu Eylül Sonu Günler kısaldı. Kanlica`nin ihtiyarları Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharlari Yalniz bu semti sevmek için ömrümüz kısa... Yazlar yavaşca bitmese, günler kısalmasa... İçtik bu nadir içki`yi yıllarca kanmadık... Bor böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık! Ölmek kaderde var, bize urkuntu vermiyor; Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile, Bitmez bir özleyiştir, ölümden biter bile Yahya Kemal Beyatlı |
Geçmiş Yaz Geçmiş Yaz Rü`ya gibi bir yazdı Yarattın hevesinle Her anını, her rengini, her si`rini hazdan Hala doludur bahçeler en tatlı sesinle! Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin: Geçmiş gecelerden biri durmakta derinden; Mehtap... iri güller... ve senin en güzel aksin.. Velhasıl o rü`ya duruyor yerli yerinde! Yahya Kemal Beyatlı |
Özleyen Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde, Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde, Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde! Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi, Hulya gibi yalniz gezinenler köye indi Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde Yahya Kemal Beyatlı |
Rindlerin Akşamı Rindlerin Akşamı Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç. Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle Geniş kanatları boşlukta simsiyah acılan Ve arkasından güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sukunlu gece Gruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül. Ya lale açmalıdır gögsümüzde yahut gül Yahya Kemal Beyatlı |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:24 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2