Yarın Gece Yarın Gece Yarın gece gideceğim bu kentten Bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri Sözüm yok işte yüzüm işte akşam Sesimde anıların sessizliği İçimde acıyla yürüyorum yolları Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten Yorulsam da bir daha binmem o trenlere Kimse karşılamasın istasyonlarda beni Kuşsuz bir kent gizli uzayan saçlarımda Aşktan ve anılardan bir avuç külüm şimdi Ardımda usulca akan küçücük sular Bir onlar uğurluyor varacağım ırmağa Sözüm yok işte yüzüm işte akşam Sesimde anıların sessizliği Sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle Kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim Söyle benim ömrüm bu kente uğradı mı Sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı? Haydar Ergülen |
Yetim Kan, Yetimin Ol Yetim Kan, Yetimin Ol Yol dursun, bir fısıltıdan ibarettir Geceleri kalbimizin yağması Ölümü taşıran ırmakların kalbine. Yol dursun, çığlığına yürüsün unutulmanın Boynuna ezilmiş sessizliklerden bir kolye İliştirilen çiçek ordusu Belki dağılmış bir anısı olur Defterlerde bıçaklanıp kurutulmanın Kalabalığa alışkın bir ölümün ardından Yorumcular çağı doğacak Bir gecikmiş gibi usul usul koşarken Yanındaki gölgesinden yorulan Ve okuldan atılmış bir aşk Dünyayı ezberlerken gece ve gündüz Bazı aşklar tarihten Bazıları muhasebeden kendini tekrarlayacak Bazı şehirlerde akşamları Ses almaya çıkılır çarşı pazar Uzun yazlardan sonra yıldızlardan soyunmuş Konuşkan bir ay başlar Kim susar kim karşılar bilirim Evlere sokulan beyaz uykular kadar Ayartıcı yağmurların payına okşanmıştım Hâlâ üşürüm Ölümü anlatalım Anlaşılsın için bazı hayatlar Ölümü kardeşi gibi arayan Kan, belki kalkar odalardan Ve akar rüyalara doğru Yenilmiş bir gezgin kalbiyle akar Konuşkan ay yeniden konuşuncaya kadar Yetim kan, yetimim ol başka yurt aramadan... Haydar Ergülen |
Zarf Zarf Bu mektubu senin kalbine yolluyorum El yazısıyla değil kül yazısıyla Yazıyorum ilk defa güzel adını Kardeşim benim külkardeşim Ancak bir rüzgar postası taşır bu zarfı Bu uzun havalarda, bu yanık havalarda Hafiftin, zarfın üstündeki pul gibi uçucu Şimdi öyle ağır ki külün Temmuz yandı, şiir yandı, dil yandı Külün daha uzun sürecek hayatından Mektup yanar, zarf yanar, pul yanar bundan... Haydar Ergülen |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:46 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2