![]() |
Tahliye Olan Tahliye Olan I kara sürülmesin diye anamızın ak sütüne başımızın gölgesini bile düşürmedik önümüze koşarak gelirdi seksek çizgisinden çocukların sesi acının aynasında yansırdı yurdumun o can sureti II apansız kar fırtınası tozardı uykularımız duyardık basılmış yuvaları dağkırlangıçlarının sesimiz sesimizi kucaklayarak aşardı duvarı kar aklığını kan yakmasın açın kanatlarınızı kırlangıçlarım mavi dağ dumanını sarın kanatlarınıza kırlangıçlarım umut umut dağlarımızda kanatlanın kırlangıçlarım III çatımızın üzerinde gökyüzü diye bir şey vardı boş bir tabut gibi yatardı havalandırmada bizsiz bir zaman çıplaklığımızı ısıtan giysilerimiz ve görüşçülerimiz vardı yüzleri yasaktı o yasaktı bu yasaktı şu yasak yasaklar arasından bir güzelim yasak kırıp atardı yasakları elimizden yuvarlasak mektupsuz kitapsız uykusuz kaldık kadınsız topraksız ağaçsız kaldık yıl yıl mapus mapus kaldık aç açık taştık.. dayandık.. kimseler duymadı gelip de çatmasa kaşını ayrılık dostlar gene birlikte dayanırdık IV ne yaşlı bir kavak gibi son deminde üşüyen babamı ne yaprak yaprak düşleri savrulan anamı ne bin yıllık kavgamızın bağbozumunu ne bir akşam vakti yanan denizin ufkunu ne beyninin yüreğinin ve gövdesinin bütün kapılarını araladığım üç aylık karımı ne de karımın karnında yatan yarı canımı bırakıp da düşmek içeri dostlar koymadı sizi parmaklığa asıp gitmek kadar... Nevzat Çelik |
Uykusuz Uykusuz Duvara demire değmekten Gün boyu yorgun Uzanıyorum ranzama Birdenbire kokun... Temmuz 1986 Nevzat Çelik |
Yağmur Yağmasaydı Yağmur Yağmasaydı (...) kollarım bağlı değildi bunu anladım oyun havaları klarnet darbuka rakı rakılı uzun masalarda insan kendini eğri çakar benim içimde zenci bir akşam vardı pastoral bir ay utanmasız soyunuyordu çoban köpekleri kalın havladı kuşluk vakti sokuldum ranzama oyun havaları klarnet darbuka rakı benim içimde zenci bir akşam vardı çingeneler küstü oyun havaları klarnet darbuka küstü saksofona döndüm yüzümü ipince girdi geceye soprano saksofon öldürülenler ambrosia[*] içer dedi öldürülenlerin ölmediğini saksofon söyledi o dere bu dere miydi diye sordum kızıl dere miydi kalbimin ufkuna kıvrılarak yatmış her kıvrımı bir başka türlü baruta batmış allegro dedi içimdeki maestro allegro be bacaklarım uzadı da sokaklara sığamadım sokaklarda sen yoktun ben kederimi ellerinden tuttum arananlar listesinde afişe olmuş yüzün şarkıların ve polisin bilmediği adını kafiye düşmez adını bağırsam bağırsam duvarlarda yüzün kalmış gidip gördüm kimseler görmedi ellerimi yüzüme sürdüm ellerim yüzümde geziyorum yağmurlar yağmazdı eskiden böyle günlerdir yüzümün ıslaklığını yağmura yordum sen yoktun belki yağmur ben kederimi ellerinden tuttum kalkıp oynayabildiğime göre despina'da oyun havaları da bilmem üstelik kollarım bağlı değildi bunu anladım çingeneler klarnet darbuka rakı kalkıp oynayabildiğime göre despina'da kollarım bağlı değildi bunu anladım yanımdaki kadın kimdi sen değildin buna eminim senin ellerinden elleri vardı belki bu yüzden vardı ve hatta gözlerinden gözleri vardı belki bu yüzden vardı ama sen değildin buna eminim gülüşün bir rüzgârdı senin kuşların kanadına binip giden kuşların uçma merakına senin rüzgârların neden nerdesin musluğu açan ellerinde belli değil su mu akardı gümüş mü nerdesin yoruldu kalbim kadınlarda aramaktan seni tüketiyorum onları kendimi nerdesin (...) Nevzat Çelik |
Yaşamak Ağrısı Yaşamak Ağrısı bir gece küçüktüler zavallı korkunç geldiler sevme dediler unut dediler sürün dediler ne varsa beni bağlayan ellerimle yakmışım ben ki spartaküs'le birlik ayağa kalkmışım biz olmasak açlık biz olmasak ölüm.. dediler seni kapkara bir çarşaf gibi yere serdiler sevildikçe güzeldin öpüldükçe güzelim kız kızoğlankız olmadın mı şimdi daha duldasız mapus çağındayız bakarsın ayakta duramam bağışlama güzelliğin bozulur dayanamam sınanıyoruz kaçınılmaz ayrılıklarda bak son demde yakaranı tanrı bağışlasın bırak okşadım tenini kırıldı bir kez yasak bıçak kanımı akansın olası mı seni unutmak seni sevdalar yontusu seni aşk yaratısı sana çoğaldım elbet bitecek yaşamak ağrısı... Şubat 1982 Nevzat Çelik |
Yaşıyorum Yaşıyorum Bu gece de gelmediler anne Ağustosböceklerini duyuyor musun? Ağustos 1986 Nevzat Çelik |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:13 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2