tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Olcay Yazıcı Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/13069-olcay-yazici-siirleri.html)

Josephine 25.08.08 07:35

Erdem Emekçileri
 
Erdem Emekçileri

Bulutlara yükselip, göğe taşarak geldik
Ak süt köpükleriyle kanı aşarak geldik

En soylu kavga için pusatlanmış çeriyiz
Bizi yorumlayamaz, bu çağdan içeriyiz

Gülsuyu sentezinde yok edilmiş kinimiz
Sevgi doğurganıdır gök-muştu ekinimiz

Işıktan kentler kurduk, nur yüzlü bekçileri
Grev nedir bilmezler erdem emekçileri

Bir gel çağrısı ile açılır şölenimiz
Dirilişi onaylar vurulup ölenimiz.

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:36

Eylül Kuşağı
 
Eylül Kuşağı

Namluya sürülmüş bir deli-fişek
Geçtik eylüllerin gökkuşağından
Erotik düşlere serilen döşek
Ergen umutların çılgın çağından!

Bildik, tekerlekler nice dönermiş
Acılardan servet üreten mantık
Sinagog önünde bir yığın ermiş,
Dolu-dizgin aşka gelip tıkandık.

Gün/doğdu sirkinin güz kampanyası
Herşeyin ucuza gittiği pazar
Çenginin elinde bir yılantası,
Çağdaş âyinlerde döngü ve nazar.

Bekleşiriz, yedi-uyurlar gibi
Ne gün rüzgâr eser, dağılır bulut?
El-pençe eğilip ‘buyur’lar gibi,
Benlik şatosunda sihirli flüt.

Eski sayfalarda efsun kokusu
Tapınmaya benzer bir özge şafak
Değişim: çeliği paslandıran su
İki câmi arasında yaşamak!

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:37

Eylül’ün Kırdığı Gül
 
Eylül’ün Kırdığı Gül

Yiğit, körpe ölüler; ağıtsız geçti çölü
Destanlık öykümüzü güne anlat kırgülü!

Kılıçlar kılıçlarla öpüşerek bilendi
Aşkların taşrasında bir umut türkülendi

Bizdik ateş hattında yenilmeyen ergenlik
Kanın aydınlığında şafağa düşen tetik!

Metropol üstümüze yürürken ordu ordu
Biz değil, asıl bizden şehirler korkuyordu..

Bir anafor içinde kurşunlarla doğanlar
Beyazıt meydanında üşüyen sloganlar

Kimdi bize gösteren bu karanlık sokağı?
Atıldık dolu-dizgin fikrimizde bukağı!

Kuşkulu kuşluklarda buz tutmuş nilüferler
Şimdi yol ayrımında küskün, yorgun neferler

Sitemkâr satırlara sindirilmiş öfkemiz
Eylülün kırdığı gül, yeni eşkine remiz..

Yiğit, körpe ölüler, ağıtsız geçti çölü
Destanlık öykümüzü güne anlat kırgülü!

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:38

Gecenin Şiiri
 
Gecenin Şiiri

Sanki şiir-burcundan âşk ve ışık akıyor
Sanki ulvi bir âteş kandilleri yakıyor

Sanki bütün suretler aynaya resmedilmiş
Sanki göğün esrarı cihan mülkünü silmiş

Sanki Nâs duasını ezberliyor karınca
Sanki çığlık kopacak gün sabaha varınca

Sanki düş-kumaşını yırtıyor yarasalar
Sanki ölümsüzlüğü öğretiyor yasalar

Sanki kuşluk vaktinde dağlarda kurt uluyor
Sanki çölün Mecnûn’u, Leylâ’sını buluyor

Sanki sâba faslını fısıldıyor nehirler
Sanki gül yağmuruyla arınıyor şehirler

Sanki eleğimsağma kuşatmış dağı-taşı
Sanki kutlu bir sefer öncesinin telaşı

Sanki esir sûfîler hu çekiyor derinden
Sanki göç hazırlığı, gün doğmadan, erinden

Sanki bir kuş ordusu uçuyor mâverâya
Sanki Nuh’un gemisi yanaşıyor karaya

Sanki levh-i mahfuza kaderler yazılıyor
Sanki kûn hitabının hikmeti seziliyor

Sanki hüküm-saati işliyor sessiz-suskun
Sanki arşı bürümüş, tarifsiz, aşkın-efsun

Sanki tekrarlanıyor Sâd ve İsra sûresi
Sanki tavaf halinde dönüyor yerküresi

Sanki gizli bir niyaz buzdağını deliyor
Sanki tüm münâdiler esenlik müjdeliyor

Sanki Sümeyye gibi bu çağın öleni var
Sanki arz ve semada diriliş şöleni var

Sanki vedâ-gecesi, üzüntünün, elemin
Sanki öte-çağrısı yüceltilmiş Kalem’in

Sanki yenileniyor ne varsa söze dair
Sanki çözmek üzredir oluş sırrını şair!

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:39

Göz Değmemiş Orkide
 
Göz Değmemiş Orkide

Binbir hayal tüllenir ağıtlanan türküde
Ağlar aynaya karşı göz-değmemiş orkide..

Mahzun bakışlarında mahrem bir meltem eser
Hurilerle Gılmanlar kavil üzre söz keser

Acının ilkyazına kar yağar ince ince
Bir gül utangaçlığı: gün dönüşür sevince

Sihirli kırçiçeği âşk esrarınca salın
Sen hüznün sultanısın, yazılmamış masalın

Dağların doruğunda süt-beyazı gök-bulut
Kurt kapmış özlemlerin bitmeyen yasını tut!

Kuşatılmış şehirde boz-bulanık bir hayat
Al götür bu diyardan rüyamızı gökçe-at!

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:41

Gül Düğümü
 
Gül Düğümü

İnsan ilk nefesini son korkuyla alır ya:
Erguvan akşamlarda bir hüzündür süreyya

Görebilmek sularda zübde-i cemâlini
Ömrümüz gül düğümü, Yunus bilir hâlini

Ölüm erken uyarı: en yakınımızda, bizden
Ne kalır ki sonraya isyan günlüğümüzden?

Sen kendi âteşinde, sonsuzu yürü atın
Terk eder kabrimizi öpen, doğuran kadın!

İnsan ilk nefesini son korkuyla alır ya:
Erguvan akşamlarda bir hüzündür süreyya...

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:42

Gündönümü
 
Gündönümü

Kurşun gibi atıldım yalnızlığa,
Mevsimlerin gündönümü ne zaman?
Özlemlerim sürgün benden uzağa
Düş sancısı yüreğimde ısırgan!

Tara saçlarını gün nefes alsın
Açılsın saksıda üzgün menekşe
Bütün hikâyeler yarıda kalsın
Asıver renkleri mavi güneşe.

Çamaşır ipinde bir yalın çığlık
Ömrümüzün vitrinidir balkonlar
Çift sesli fayanslar çıplak ve ılık
Özgeçmişin kitabesidir onlar.

Düşmez aynalara o alev-imaj
Ses dönüp dolaşır sesini bulur
Buruşur, katlanır ve ölür kumaş
İnsan desenlerde nesini bulur?

Gönlümün ırmağı akar kâğıda
Bir şeytansı resim olur yaşamak
Cevap gelmez bu trajik ağıda
Soyut bir eylemde ruhun kaçamak!

Devran böyle, çarkı kim durduracak?
Yılkıya sürülmüş sevgi atları
Gökler öfkesini yağdı yağacak
Üstümüzde korkunun pusatları.

Gece, mutsuzluğun hüzün tanığı
Mecburen işlendi-belli-cinayet
Bakışların belki en utanığı,
Âyetleri izlemekte nihayeti.

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:43

Hüdâyi
 
Hüdâyi

Evvel ilham, âhir sözdüm
Kabukta kilitli özdüm
Oluş şifresini çözdüm:

Dîvan kuruldu Hüdâyi
Sular duruldu Hüdâyi

Hikmeti düğümlü dildim
Eşyanın sırrını bildim
Bütün eldeleri sildim:

Yeğnildi yüküm Hüdâyi
Kaygım, ‘son hüküm’ Hüdâyi!

Korkularım, melâlim var
Yıllar yılı gönlüm hep dar
Bir ‘kapı’ oldu Üsküdar:

Alevdim, söndüm Hüdâyi
Hüdâ’ya döndüm Hüdâyi

Kırk yıl ne geçti elime?
Cemre düşürdün çölüme
Aşkın şerh oldu ölüme:

Zamanı böldüm Hüdâyi
Ölmeden öldüm Hüdâyi!

Köhnelikte ‘düş sarayı’
Esrar perdeler ara’yı
Buldum arayı arayı:

Gül özünde bal Hüdâyi
Dergâhına al Hüdâyi

Görklü Çalap, keremi bol
Derya içre ‘emin bir yol’
Bîçareyim, mürşîdim ol:

Hüznümü dağıt Hüdâyi
Bitsin bu ağıt Hüdâyi!

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:44

İbrahim’e Su Taşıyan Karınca
 
İbrahim’e Su Taşıyan Karınca

İnsana en kutsal öğüdü verir:
İbrahim’e su taşıyan karınca
Hasret ateşinde buzullar erir
Ümit baharına, aşka varınca

Çıktığımız sefer iç yolculuğu
Kırılgan gönüller küser-incinir
Berrak, duru; saf sevgiler oluğu
Yalnızlık gurbeti: mücerret-zincir

Ne desen bu efkâr sinmez kâğıda
Bıçak ucu uçurumlar sıratı
Terk edilmiş eski masal dağı da
Ey süvari, gök-burcuna sür atı

Kokla alevdeki o serin gülü
Arzular ceht ile erer menzile
Hayat serüveni: düş kuran ölü
Dilersen, sonrasız olanı dile

Bilge bir cân gibi hikmete ulaş:
Kaç mevsim dirildi şu narin eşkin?
Akşamlı gün için niye bu telaş?
Öte bir idrak ol, eşyadan aşkın

İnsana en kutsal öğüdü verir:
İbrahim’e su taşıyan karınca
Hasret ateşinde buzullar erir
Ümit baharına, aşka varınca.

Olcay Yazıcı

Josephine 25.08.08 07:45

Kıyas
 
Kıyas

Kayaların üstünde ürperen yayla gülü
Tutukluyuz arafta: bütün eylemler ölü!

Dağlar bir kartal gibi silkinirken derinden
Şehirler esrarını uçurmuş ellerinden

Ufkun şahdamarını keserken efsun-ışık
Hazlar metropolünde bütün ruhlar sıkışık!

Mefisto serencâmı, aldatan tayf-mekân
Oluşlar tufanına renk-buğusu camekân

Hasretler ilkyazında ne ki bu filiz-kıran?
Kar altında papatya çığlığımı haykıran!

Rahmet dönencesinde dört-yanım sahra kumu
Niye dûalar değil, kâbus böler uykumu?

Nevbaharlar sürgünü, çöllerde yorgun atım
Yürü yürü eksilmez, bin yıl uzar sıratım

Ey esrik tütsüleniş.. bilirim söneceksin
Bu âfet-kuruntudan melâle döneceksin

Göğün uçurumunda uçuşan ışık-tozlar
Eşyanın ötesini yansıtan yakamozlar

Gönlüm kırkikindide kuşkulardan münezzeh
Sana gül-bana ağla: Rabbim istemişse..eh!

Olcay Yazıcı


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:26 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2