tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Behçet Necatigil Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/1627-behcet-necatigil-siirleri.html)

Sevda 27.02.08 11:09

Behçet Necatigil Şiirleri
 
ABDAL MUSA

Bir piston
Kalmamı ister dilediği yerde
Tekler çoğulluğumu
Bir dinozor zor yer beni
Yadi can beygir gücü.

Karıncaydı devenin
Tepip oyluğun ezen,
Bir bücür yere çaldı
Dev gibi pehlevanı
Unuturlar anı.

Bir sürek avında
Ölüsünü görmeye gelirler,
Abdal Musa demişler
Bağrına saplı oku
Çıkardı verdi geri.

Bu söz ibret sözüdür
Arifler ocağında
Yanar özge bir ateş
O ateşin dilleri,
Hele bir gel beri...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:09

Aci Utanmak
 
ACI UTANMAK

Büyüsün küçülmen,
Bu senin yakının!
Yaklaştın mı sağlığında
Şimdi de uzaksın!

Duyur istersen
İlanlar ne yapsın?
Ana baba kardeş
Yaşarken ne yaptın?

Görseler gazetelerde
Dostlar tedirgin
Bir iki telefon
Yeter üç beş akraba.

Yükler ağır kaldırdınız
Kırık, ezik bir yığın.
Göm, gömülmez
Utancın, uzaklığın...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:10

Aile Durumu
 
AİLE DURUMU

Yemeden olmuyor
Yapılara, yakıtlara, taşıtlara
Ödemeden
Yememize ne kaldı?

Sıcak durulmuyor
Otur oturduğun yerde
Geçsin bu gün de gidersiz
Geçmemize ne kaldı?

Vurulsa yüzdeye
Kaçta kaç yaşamak
Bir şeyler görmeye
Görmemize ne kaldı?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:11

Akşam şiiri
 
AKŞAM ŞİİRİ

Birden hatırlarsın,
O da seni;birden bazan:
Nerde, ne yapar şimdi
Parlar bir özlem anılar arasından.

Bu akşam ne garip sözcük
Sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
Akşam. Bilmem bulur muyum
Yollara baksam?

Söner yangın birazdan
Yatışır özlem.
Bir gün karşılaşırız
Bir gün, bir yarım akşam...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:11

Aşk Gelmiş Cihana
 
AŞK GELMİŞ CİHANA

Kız kaptırdı gönlünü
Sevdiği oğlan kalpsizin biri
Alay etti güldü...
Hiç aşka gülünür mü?

Ne çare, cahil aklı
Kız hastalandı, yattı
Mumda yandı pervane... öldü.

Oğlan sormakta haklı
Hiç aşktan ölünür mü?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:12

Atatürk ü Duymak
 
ATATÜRK Ü DUYMAK

Ulu rüzgarlar esmedikçe
Yaşamak uyumak gibi.
Kişi ne zaman dinç
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.

Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz?
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik,
Ekmek olmak icin önce
Buğday olmak gibi.

Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe
Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi.
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene,
Bir ışık-kaynak gibi.

En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz
Daha da yakınsın, daha da sıcak.
Bıraktığın toprak gibi.

Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz:
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi.
Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler;
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:14

Ayriliklar
 
AYRILIKLAR

Karadenizde gemilerin mi battı,
Ağzını bıçaklar açmaz,
Üzüntüdesin gayet.
Sen sızlanmışın çok mu,
Bize edebiyat öğretmeni anlattı:
Neyler bile etmiş şikayet.

Baktın ki olacak gibi değil,
Unuttu diyelim nihayet;
Yine de bulunur tesellisi:
Dünyada başka kız yok mu,
Elini sallasan ellisi
Mesele bundan ibaret...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:16

Balbal
 
BALBAL

Kaç yaş yaşadı umutlar
Uçup gittiğinde
Girdiğim yas törenleri
Sahiden girdim mi?

Yüzdeye vurunca
Kaçta kaç sevinç
Acılar içinde
Sahiden sevdim mi?

Görür gözüm görmezden
Bilir usum bilmez gibi
Aldanıp al kumaşları
Sahiden giydim mi?

Mızrak batımı kar
Mutsuzluk ovalarında
Aradım, savaştım
Sahiden buldum mu?

Yere dikili gözler
Baktım bir yerde yukarı
Yukarda - -
Sahiden gördüm mü?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:16

Barbaros Meydani
 
BARBAROS MEYDANI

Biliyorum ayıp ve mânasız
Ama peşlerinden gidiyorum
Gezmeye çıktıkları vakit
Ana kız.

Utanır da belki
Anasının sırtındaki
Yeldirmeden,
Kız bir adım önde gider
Sezdirmeden.

Beşiktas'ta Barbaros Meydanı
Sağı anıt, solu türbe
Ortası kare şeklinde,
Parkıdır yoksulların
Bilhassa yaz ayları.

Fidanların, mezarların önünde
Yontulu taşlar çepçevre,
Yer yer banklar konulmuş,
Meydana dolmuş millet
Sıra sıra oturmuş.
Ah genç kız kalbi,
Sıralara bakar elbet.

Meydanın ilerisi deniz kıyısı
Karaya çekilmiş kayıklar
İskele gazinosu yanda
Sulara dökülmüş ışıklar
Üsküdar şu karşısı.

O nemli topraklara
Ana çöker yorgun argın,
Kalmış gözü arkada
Kendi ayakta kızın...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:17

Başsağliği
 
BAŞSAĞLIĞI

Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Acılar unutulduktan sonra
Dönmeliyim.

Ölümlerin karşısında şaşırıyorum
Ne desem ki
Düşünüyorum.

Kalanları ağlıyor gidenin
Benim gözlerim kuru
Herkes bana bakıyor, biliyorum
İçlerinden geçenleri.

Başsağlığı dilemek
Garibime gidiyor
Ölen öldü, sen yaşa
Küçültmeye benziyor.

Beni böyle kitaplar mı yaptı ne
Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben
Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.

Ben canavar ruhlu muyum
Bir ölü evinde tek söz söylenmeden
Put gibi duruyorum

Kimse anlamaz derdimi
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Bir yakınım öldümü...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:18

Bellek
 
BELLEK

Yaşlılık, bıkıldı
Zaman geçer: Bir kitap
Çevir sayfalarını.

Yok bu çölde
Bittikçe baştan
Çevir sayfalarını.

Açtıkça yaprakları
Değişen bir çiçek dürbünü
Çoğu yararını gördü...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:18

Beyler
 
BEYLER

Sökülende bir çadır
Yaklaşırken çıngırak
Deve boyunlarında
Kulak çınlamaları.

Önünde, uzakta alıştığın sofra
Alırken ondan ondan
Çıt eder, çatlar fanus
Kulak çınlamasından.

Ne telaş, ne de ezgi
Çevrenizde güzeller
Yahu, beyler!

Kesilir uğultu
Silinir arazi
Gider tapu, beyler!

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:19

Bilmeceler
 
BİLMECELER

Elimde ne var
Elimde, avucumda..
Gene ne var
Yolların ucunda?

Avucu alalım:
Yüzük, değirmen taşı
Hançer, kama
Defne dalı?

Buğday, karınca
Hangisi kimden
Süleyman'dan,
Adem'den?

Yollara bakalım:
Yolların sonu dağ,
Bir sütun mu yoksa
Ferhad'ın deldiği?

Bilemem bildiğim
Zaman zaman zamanın
Bize neler verdiği,
Bizden neler aldığı...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:20

Bir Albümden Resimler
 
BİR ALBÜMDEN RESİMLER

Okunmuş toprak
Çocukluğumun resmi
Sargıdan görülmüyor
Boynumda köstebek izleri.

Lise son sınıf
Gençliğimin resimleri
Gülümseyen arkadaşlar
Neydi isimleri?

Kuytu köşe, kitaplar
Gömüldüğümün resmi:
Yüksek okul, bir onuru korumak
Habersiz çekilmişti.

Sonra her şey değişti
Yolum bir ormana düştü
Gür otlar, çalı, ceylan
Vurulan ben oldum, bu onun resmi.

Bunlar da ellerim yazgı çizgi
Derken tenha bahçe
Biraz dinleneyim dedim
Kovulduğumun resmi...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:20

Bir Bir Daha Bir Daha
 
BİR BİR DAHA BİR DAHA

Tanrı imtihan eder
Tekrar imtihan eder
Kul hazır ümitler
Kendi öyle zanneder.

Kiminde hafif geçer
Hatta bir şey sorulmaz
Kiminde bu kaçıncı
Çokları isyan eder.

Değişik konular
Ne belli bir kitap
Ne bunca hastalıklar
Birbirine benzer.

Ezelden yazılmışsa
Geçilir ince köprü
Herkes mutlu olamaz
Boşunadır çareler.

Onu neye bıraktı
Sır gözetir Tanrı
Kutsal aydınlığına
Sırları kalkan eder...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:21

Bir Kapi
 
BİR KAPI

Açıldıkça çarpar, içe dönük bir kapı
Ama sen, ancak bu oldukça.

Kırılır,yıkılırken çekil,
Karanlık park ağaçlar bir sıra.

Yalnız,sonra seni kim anlatır
Ne anlatır yokluğunda?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:24

Bir Kiş Akşami
 
BİR KIŞ AKŞAMI

Pencereye kar düşünce
Çalar akşam çanı uzun,
Evi düzen içinde
Hazır sofrası çoğunun
Gezgin-göçebe kimi de
Gelir karanlık yollardan kapıya
Toprağın serin özsuyu
Açar altın,kemer ağacında.
Yolcu girer içeri sessiz,
Eşiği taş yapar acı.
Duru aydınlıkta,sofrada
Ekmek,şarap parıltısı...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:24

Bir ölümden Kalanlar
 
BİR ÖLÜMDEN KALANLAR

Doğuşundan beridir sakladığı
Tanrının bir emaneti vardı.
Yatağa düştü,
Üçüncü gün akşam üstü, geri verdi güler yüzlü.
"Kalsın bende temelli, diye ağlar bazıları. "
'Pişirdiğim aşla, bağladığım başla gideyim,
Üç gün yatak,
Dördünde toprak olsun yerim! ', derdi.
Geleni gideni yokkken gençliğinde bile,
Akşamları gizli gizli, bilinmez
Kimi gözlerdi?

Tanrının sevgili kuluymuş,
Muhtaç olmadan öldü.
Ama gözleri yine kapıdaydı,
Belliydi birini beklediği.
Son sözü bir kadın ismi oldu, hiç duymadığım.
Lakin anlaşılamadı gitti, söylemek istediği...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:25

Bir Susma Eğrisi
 
BİR SUSMA EĞRİSİ

Susmanın ibadet
Olduğu yerde
Ne çok
Konuşuyordu.

Arada bir, tek başına yaşayan
Hasta, yaşlı birini
Yoklamaya gider gibi
İç denetimden geçebilirdi.

Seslerin hele kof, sığda
Çiğ ve güncel
Eriyeceğini havada
Bile bilmiyordu.

Kınayan, sessiz bakışlar
Ancak bir akşam üstü
Beklemiş, çok beklemiş
Birden sözünü kesti.

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:25

Bir Ev Bir çocuk
 
BİR EV BİR ÇOCUK

Gençten bir adamdı
Hikayesi gayet kısa.

Yıllar yılı tek başına yaşadı
Bir gün rastladı bir kıza

Düşündüler, birlikte yürüseler
Ömür geçiyor nasılsa.

Şimdi içine bir ev, bir de çocuk girer
Aşkları yazılsa.

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:26

Bir Istanbullunun Not Defterinden-i
 
BİR İSTANBULLUNUN NOT DEFTERİNDEN-I

Değişmedi
Çocukken de..
Emektar mum
Şimdi elektrik kesilmelerinde.

Kar çamur kışlar, bata çıka
Öğrenciyken de - -
İyi ki ayaklarım yürüyorum
Taşıtlar almayınca.

Semt semt, belli günlerde
İyi ki hala sergiler - -
Ucuzluk arıyorum
Ninemin pazarlarında.

Mumlar, çamurlar, çarşılar
Vura vura kendimi birinden ötekine
Böyle katı oldum.

Bıçkın arabalar sıyırıp geçer beni
Her an çiğnenme korkusu
Onca eğreti oldum.

Yazmıştı birisi
Hangi kitaptaydı
Onun anlattığı oldum...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:34

Bir Istanbullunun Not Defterinden- Ii
 
BİR İSTANBULLUNUN NOT DEFTERİNDEN- II

Sokaklarda gerçeğin yüzleri
Park etmiş kaç yüz kaldırımlarda
Bir yol
Bulmaya çabalar arabasız.

Yalvarmalı izleyerek taşıtları
Bir araca bin de nasıl binersen bin
Zifoslar fışkırtarak üstüme
Basar gider arabalı.

Bir mahşerde itile kakıla
Sindikçe sinerek
Ben bu yaşa gelmiş adam
Başka yere gidemem ki.

Bu duraktan bu otobüs
Ne zamanları geçer
Sorarım, gülerler:
Bekle, Baba!

Beklerim kış yaz ayaz
Kuyruklarda
İstanbul'da yaşıyorum
Yaşamaksa...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:35

Bir Istanbullunun Not Defterinden - Iii
 
BİR İSTANBULLUNUN NOT DEFTERİNDEN - III

Beni biri ötekine yolladı
Doktordu, bilirdi
Hastalığınız yalnız bu değil,
Değildi.

Üçüncü bir doktora ihtiyaç belirdi
Benim gibi bazıları
Hiç doktora gitmedi
Gitseler miydi?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:39

Bir Yatak Ve Pike
 


Kaynar gene kapalı kap
Başlar taşmaya çok iyi
Bildiğimiz acılar,
Durgunlaşmaz mıyız?

Kandır nasıl köpürür
Yüksek duvar saplantı
Bıkkınlık, ah kolay olsa
Yıllardır aşmaz mıyız?

Yılgın gemiyiz açıkta
Gösterin bize göre bir kıyı
Yakıp son direkleri
Yanaşmaz mıyız?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:40

Boşuna
 
BOŞUNA

Yanımdan geçerken bir tuhaf baktı,
Arzulu ve davetkardı mutlak.
Bense neden sonra farkına vardım,
Böyle işler bizden ne kadar uzak.

Şimdi ;
Ha başımı taşlara vurmuşum,
Ha düşmüşüm geceyle sokaklara;
Kimbilir ne zaman karşılaşırım,
Hem tanıyacağım da şüpheli bir daha...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:41

Bu Su
 
BU SU

Çırpıntılı denize
Her yakın dalışta
Sakınsak da başımızı
Günlerce kulak ağrısı
Gidenden sestir bu.

Sonra görme bozukluğu
Karanlıkta karşımızda
Oturduk aynı sofralarda
Renkli kuşlar uçtu
Boşalan kafestir bu.

Ömrümüz süredursun
Hayallerin peşini
Doldurmak bir boşluğu
Evlerde şurda burda
Silinen izdir bu...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:42

Burç
 
BURÇ

Falınız öyle gösteriyor
Hangi su bengi su
Gurbetin ucundasınız.

Bir tren ya da gemi
Bir zaman geçiyor
Siz de içindesiniz.

Karanlığa çıkınca
Bilen çıkmıyor
Hikmet burcundasınız...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:42

Buz üzerine Bir Yorum
 
BUZ ÜZERİNE BİR YORUM

Sıcak çok sıcak
Alışmış olmalıydık
Sıcağın geçmişi var
Buzun geleceği yok.

İçimize kapandıkça hüzün
"Bir gül açılmaz yüzün tek."

İster gibi geri gelsin geçmişler
Şimdi birimiz ölsek başlar tık
Yani her şey başımızın altından
Ansızın çekilen bir yastık...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:44

Coğrafyada şart Kipi
 
COĞRAFYADA ŞART KİPİ

Her günkü yollarından evlerine dönerken
Vurur yorgun adamların parçalanmış gölgeleri
Saray duvarlarına.

Coğrafya kitabında konu:
Yeryüzünün şimdiki hali.
Ülkelerin yüz ölçümü,
Engebeler, dağ, orman, vadi.

Akar su, iklim, yağış
Bitkiler, nüfus, konuşulan dil
Halkın geçim kaynakları - -
Ülkeleri bildirir
Bir coğrafya kitabı.

Bilgi! Kitaplar ne bilir,
Ben ölçmedimse bütün ölçümler boşuna.
Yağmurların sözü nasıl edilir,
Alnım ıslanmadıysa serin yağışlarında.

Ne denizler deniz, dağlar dağdır
Ne bahçeler bahçe.
Yok öyle göller
Ben olmayınca.

Ben gidemiyorsam
Kitaplar aldatır.
En verimli toprak, ben göremiyorsam
Katı, kıraç, kısır.

Gökdelen yapılardan söz açar
Işıklar içinde bir şehir
Salaşlardır, sallanan, ben gezemiyorsam
Adımlarım değmiyorsa uzun, sonsuz sokaklar
Başlamadan bitiverir.

Koca koca şehirler
Milyonların üstünde
Coğrafya kitapları!
Geçer yorgun adamlar sarayların önünden
Kapıları kapalı...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:44

çati
 
ÇATI

Her çatı ev
Çadır da
Bitmez tasaları
Taşıyın sırtınızda.

Bıkılır, tükendi
Hep aynı
Biçimsiz boşluklar
Dolu sandıklarınızda.

Sürmeli sürgün
Varsa varsınız
Çıplak gözle bulanık
Bir uzak gözlüğü.

Korkusu yalnızlık, zulmü kendine
Acısı da öyle,
Bir valiz göçebe
Ordan oraya.

Açar kapar bir kanal
Her gün kapaklarını,
Dolar boşalır sular
Ev mi, yollar mı?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:45

çocuklar
 
ÇOCUKLAR

Çarşılarda birşey
Biz pek aramazdık çocuklar olmasaydı

Kasaplarda manavlarda bazı yorgun kadınlar
Hep de tenha saatleri seçerler
Sonra yavaş bir sesle
Çocuk için hasta kaç gündür yemiyor
Biraz et biraz meyve isterler

Sevdiği bir reçeli gün aşırı yalnız ona
Kaşıklarla beraber büyük bir üzüntü
Uykularda bile bitiyorsa
Yağların şekerlerin çayların
Annelere düşündürdüğü

İnsanlara,tezgahlara,kağıtlara kolaydı
Biz bu kadar eğilmezdik çocuklar olmasaydı...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:46

Dağlarda Ateşler Yandikça
 
DAĞLARDA ATEŞLER YANDIKÇA

Oda karanlık
Odadan dışarı çık
Şehir karanlık
Şehirden dışarı çık
Korkma
Yürü bir hayli yürü
Gördün mü ?
Dağlar başladı artık.

Korkun dağılır rüzgarda
Bekle biraz
Dağlarda ateşler yandıkça
Karanlıktan korkulmaz.

Dağlar karanlık
Dağlara yukarı çık
Korkma
Yürü bir hayli yürü
Az daha yukarı çık
Birbirinden uzakta
Gördün mü ?
Ateşler parladı artık.

Şimdi dağlar kaldı yine ardında
Odan yendi karanlığı, ölümü
Dağlarda ateşler yandıkça
Karanlıktan korkulmazmış, gördün mü?

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:47

Darginlik
 
DARGINLIK

Ve susmak
Bir denizin çekildiği
Bir rüzgarın kesildiği
Anlaşılınca

Boştur konuşmak
İlk iskele
Kurtuluş
Yanaşılınca

Ne selam, ne veda
Felaket bir vapur
Çık hemen
Bir yağmur serin, ince...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:48

Dünya çocuk Yilinda - I
 
DÜNYA ÇOCUK YILINDA - I

Bütün çocuklar
Yokluk bilmesinler
Et, şeker, süt bulsunlar
Giyimli, tok ve rahat
Gitsinler okullara
Sınıflarını geçsinler...

Büyükler biraz daha yorulsun
Onlar da büyüsünler
Onlar da mesut olsunlar
Geçti, kaç savaş ezikliği
Çocukları düşünsünler
Çocuklar iyi gün görsünler...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:48

Der Biri Sizin Için
 
DER BİRİ SİZİN İÇİN

Ben onu tanıdım, çok günler yanındaydım
O daha yaşlanmıştır, ben yaşlandım.

Bir yağmur yağardı, ılırdı çiçekler
Sesti yakınlığı, sessizlik yakındığım...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:49

Ders
 
DERS

Kitaptaki konuları
Öğretmiş olsanız,
Yerinize başkası gelince
Görmedik, der bütün sınıf,
Okutmadı, öğretmedi.

Meslek cilveleri..
Sonraki, yerinme!
Öğrenciler
Hep yeni ağızdan duymak ister,
Yinele aynı şeyleri...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:50

Donmuş Dallarda çiçek
 
DONMUŞ DALLARDA ÇİÇEK

İyidir beraber olmamız
Yaklaşmış, değişik.
Duyulur çevrenin gürültüsünde
Issız
Bizde bir şey eksik.

Belki de bir şey fazla, yıllarca bilmedik
Çökmüş birdenbire ağır:
Bir kırık gülüşte
Yitik
Ümitsiz hatırlanır.

Bulmak gibi tıpkı
Karlar altında kayıp uzanırken ova
Yolu kendiliğinden,
Donmuş dallar esen ılık rüzgâra
Çiçek açar çekingen.

Aldanarak, unutulmuş
Senin yolun ayrı, benimki ayrı
Az sonra ikimiz de yalnız
Kısa bir zaman için, saat beş suları
İyidir beraber olmamız...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:51

Dost
 
DOST

Dostumdu önceleri,
Göznurunu kitaplara dökmek varken
Avare gezerdi caddelerde.
Dünya böyledir zaten,
Kadın olmasın ara yerde.

Bir varmış, bir yokmuş aramızdaki dostluk.
Kızına kıl kadar olsun göz koysaydım,
Derdim, buydu korktuğu.
Odama uğramaz oldu, semtimden geçmez;
Oysa bir ben vardım içli dışlı olduğu...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:52

Dönmedolap
 
DÖNMEDOLAP

Nerden niçin mi geldim
Bilmeden bir şey diyemem, ya siz?
Hem hiç önemli değil
Geldim, yer açtılar, oturdum
Girip çıkanlar vardı
Zaten ben geldiğimde.
Başka şeyler de vardı, ekmek gibi, su gibi
Gülüşler öpüşler ne bileyim hepsi
Doğrusu anlamadım bir düğün dernek mi
Sonra da kimileri düşünceli, durgundu
Gidenler neye gitti doğrusu anlamadım
Zaten ben geldiğimde.

Bir lunapark mı bir konser bir gösteri
Bilmem pek anlamadım önüm kalabalıktı
Sıkıştığım yerde vakit çabuk geçti.
Bak dediler baktım pek bir şey göremedim
Hem her yer karanlıktı
Zaten ben geldiğimde.
Benim tek düşüncem büzüldüğüm köşede
Nasıl çekip gideceğim kalk git dediklerinde
Çünkü çıkmak sıkışık sıralardan mesele
Kalkacaklar yol vermeye bakacaklar ardımdan
Az mı söylendilerdi şuracığa ilişirken
Zaten ben geldiğimde...

Behçet Necatigil

Sevda 27.02.08 11:53

Dur şimdi
 
DUR ŞİMDİ

Gezilerdi sevgilerdi içtenlikler
Geldilerdi gerekirdi gitmeniz.
Kaldı, hep siz
Geri çevirdiniz.

Düz duvar tırmanmalar
Sözde nedenleriniz.
Eşleri çocukları dostları
Unutmuş gibiydiniz.

Belli yaklaşmasından
Bakalım bu, dinler mi
Siz sahi hep öyle derdiniz:
Dur hele, dur şimdi...

Behçet Necatigil


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:04 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2