![]() |
Hatırlama Hatırlama Her dakikasını ayrı hatırlarım Erenköy’de geçen zamanın Rüyama girer bir arada İstanbul, bahar ve Türkan’ım. Bir odamız vardı etrafı sarmaşık Bostanlara bakan penceremiz O güller kadar taze Ben ona deli gibi aşık. Aynı yatakta dinlenir başlarımız Saçlarım saçlarına karışırdı O ince bir kızdı,ince alımlı Ne giyse yakışırdı. Yeter ki gönüller şen olsun Şarkılar söylerdik yolda Hep karşıma otururdu ellerini tutardım Akşamları eve dönerken Baraşol’da. Ağaçlar çiçekteydi Türkan sağ beraberimde İstanbul bahar içindeydi Kalbim sevda içinde... Oktay Rıfat Horozcu |
Karıma Karıma Sofalar seninle serin Odalar seninle ferah Günüm sevinçle uzun Yatağında kalktığım sabah Elmanın yarısı sen yarısı ben Günümüz gecemiz evimiz barkımız bir Mutluluk bir çimendir bastığın yerde biter Yalnızlık gittiğin yoldan gelir... Kaynak: Yaşayıp Ölmek,Adam yay Oktay Rıfat Horozcu |
Kuş Kuş Eski bir aynada çoğalıyordum. Birden On, onken yirmi; büyüyor kalabalığım. Fırıncı, demirci, sabuncu, meyhaneci; Deniz ben, sokak ben, ağaç ben, yalnızlık ben. Kendimi içiyordum bardaktan, kendimi Dişliyordum elmada.Yat kalk, uyu uyan Çevreye serptiğim benler içinde ben Sonra gün battı, morardı dağların ardı. Bir kuş öttü ovada, başka bir hamurda, Aynamızda ay ışığı gibi yansıyan... Kaynak: Elleri Var Özgürlügün Oktay Rıfat Horozcu |
Mahzun Tarafım Mahzun Tarafım Benim mahzun bir tarafım vardır. Bakmayın neşeli olduğuma; Sanki bir başkası içimde; Pişman dünyaya geldiğine. Bağ, bahçe ,deniz kenarı, Güzel manzara faydasız; Ben hazdan bitiyorum, O daima neşesiz Alışamadım yıllardır. Bu ikinci varlığıma Bakmayın neşeli olduğuma Benim mahzun bir tarafım vardır... Oktay Rıfat Horozcu |
Mor Kalem Mor Kalem Her koşmana bir öpücük var dedi Yaktı beni canevimden sürmelim Durulur mu bunu bize yâr dedi Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Boş kağıdı çizik çizik çizersin Güzelleri övmesini bilirsin İsteyince bülbül olur ötersin Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Ela gözlüm sonra bize darılır Bir koşmaya boynumuza sarılır Has bahçenin gülü böyle derilir Haydi kalem nazlı kalem mor kalem Oktay der ki mor kalemim bir tane Güzeller emrine gelmiş cihana Gayri ela gözlüm olsun bahane Haydi kalem nazlı kalem mor kalem... Oktay Rıfat Horozcu |
Ölmüş Bir Arkadaştan Mektup Ölmüş Bir Arkadaştan Mektup Eskisi gibi yaşıyorum Gezerek, düşünerek Yalnız biletsiz biniyorum vapura, trene Pazarlıksız alışveriş ediyorum Geceleri evimdeyim, rahatım yerimde (Bir de sıkılınca pencereyi açabilsem) ah... Başımı kaşımak, çiçek koparmak El sıkmak istiyorum arada bir... Oktay Rıfat Horozcu |
Pembe Yalı Pembe Yalı Kızlar vardır kıvırcık salata gibi Ağızları burunları kıvır kıvır Bacak bacak üstüne vapurlarda Rüzgar eser oraları buraları görünür Baktıkça fık fık eder adamın içi Vay canına tükürdüğümün İstanbul’u Bir oynak olur Fındıklı önlerinde Elimde yüz iğnelik çapari Poyraz gibi dalarım palamutlara Altımda Turgut Reis motoru Rumelihisarı’nda Orhan’ın mezarı Ne gittim ne gördüm gitmek de istemem Taze ekmek bir parça beyaz peynir Şimdi olsa şuracıkta rakı içer Denize mi bakar kim bilir. Ben rıhtımdan suya atlarım Altımda balıklar Üstümde bulutlar Ağzımın kenarında çırpıntılı Boğaz suyu Pembe yalıya doğru yüzerim... Oktay Rıfat Horozcu |
Penceremde Penceremde Sen benim penceremde olmasan. Geçmesen önümdeki sokaktan, İnan ki bitmişti. Bir toz duman, Bir atlı dağlara doğru giden. Ama şimdi bıraktığın yerden Yeniden başlıyorsun, yeniden... Kaynak: Elleri Var Özgürlüğün Oktay Rıfat Horozcu |
Perçemli Sokak'dan -XLI- Perçemli Sokak'dan -XLI- Beyaz mendiller vardı havada Çalgılı gemiler balkonlarda açık saçık Bir kız vardı yok gibi öyle güzel Ne yerde ne gökte belki tuzda Acısında ekmeğin dilim dilim buğusunda Kendine göre evlerin damı çatanası Bacakların şakırtısında akşam akşam Saksılar sedirler tahtaların güvercini Otursa kısa çoraplarını çekse dilenmese Beş çocuk anası el Eciş bücüş maydanoz bahçeleri Düğümlü balıkları bekleyişin Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra Bu lambanın karpuzu benim işte Benim işte bu testi Benim işte bu soysuz sevdaların musluğu... Oktay Rıfat Horozcu |
Sen ve Başkaları Sen ve Başkaları Bir sen yürürsün sokakta, yürürken; Oturursun koltuğa, oturunca. Su, bir senin bardağında en çok su. Bir senin kolların bileziklidir . Bir senin ağzın dudaklı ve sıcak. Bir sen memelisin, ince bellisin Başkaları gitmiş olur, gidince; Bir sen yakınsın, uzakta kalınca... Kaynak: Elleri Var Özgürlüğün Oktay Rıfat Horozcu |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:35 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2