![]() |
Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 1000 Yıl Sonra Tarih Bin sene evvel, iğne uciyle delindi zar; Resûlden haber geldi, mezarsız öldü Sezar!.. Necip Fazıl Kısakürek |
40 Derece 40 Derece Dizilirler ayakta, Anne, baba ve kardeş. Hayal, uzak, uzakta, Eder fillerle güreş. Başından kayar yastık, Nura döner karanlık; Sırlar çözülür artık, Kırka çıkınca ateş... Necip Fazıl Kısakürek 1931 |
Aç Kapıyı Aç Kapıyı Aç kapıyı, haber var, Ötenin ötesinden! Dudaklarda şarkılar, Kurtuluş bestesinden. Biz geldik, bilen bilsin! Gönül gönül girilsin, İnsanlar devşirilsin, Sonsuzluk destesinden... 1949 Necip Fazıl Kısakürek |
Açıklarda Açıklarda Bir ağızdan çalınan düdükler, kalın kalın, Boşlukta tos vuracak nokta arayan çığlık. Koşup, yılanlar gibi üzerinden suların, Arıyor teknemizi oturacak bir sığlık. Omuz omza şahlanan dalgalar, büyük büyük, Bir ses işitip ürkmüş, sürülerle canavar. Gözlerinde kıvılcım, ağızlarında köpük, Birbirinin üstünden atlayıp geliyorlar. Gittikçe boşluklara düşmekteyiz enginde; Arkadaki sahilse, fosfor bir iz halinde, Her ân bir parça daha uzaklaşıyor bizden. Deniz, bu yerde ölüm korkusu kadar derin; Kocaman bir kuş gibi geliyor peşimizden, Ruhu, bu kapkaranlık suda can verenlerin... Necip Fazıl Kısakürek |
Affet Affet Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... Necip Fazıl Kısakürek |
Ağlayan Çocuklar Ağlayan Çocuklar Kafesli evlerde ağlar çocuklar, Odalarda akşam olurken henüz. O zaman gözümün önünde parlar, Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz. Ne vakit karanlık kaplasa yeri, Başlar çocukların büyük kederi; Bakınır, korkuyla dolu gözleri: Ya artık bir daha olmazsa gündüz? Gittikçe kesilir derken sedalar, Gece; bir siyah el gözümü bağlar; Duyarım, içime sığınmış, ağlar, Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz... Necip Fazıl Kısakürek |
Akşam Akşam Güneş çekildi demin, Doğdu bir renk akşamı. Bu bütün günlerimin, İçime denk akşamı. Akşamı duya duya, Sular yattı uykuya; Kızıllık çöktü suya, Sandım bir cenk akşamı... Necip Fazıl Kısakürek |
Allah Derim Allah Derim Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem! Ey akıl, nasıl da delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köP rü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem! Necip Fazıl Kısakürek |
Allah Diyene Allah Diyene Her şey, her şey şu tek müjdede; Yoktur ölüm, Allah diyene Canım kurban, başı secdede, İki büklüm, Allah diyene Akıl, kırık kanadı hiçin; Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'... Bağlı, perçin üstüne perçin, Benim gönlüm Allah diyene... Necip Fazıl Kısakürek |
Allah Dostu Allah Dostu Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez. Necip Fazıl Kısakürek |
Allah ve İnsan Allah ve İnsan Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Necip Fazıl Kısakürek |
Allah'ın Sevgilisi Allah'ın Sevgilisi Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı? Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı? Necip Fazıl Kısakürek |
Aman Aman Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümanedek duman. Yer dumanmış ne çıkar, Duman dolu âsüman. Türk evi delik deşik; Yıkı dökük hânüman. Duraksız itiş kakış; Süresiz karman-çorman. Anne çocuk doğurur, Köpek soyundan azman. Beyinler zıpzıp kadar, Mideler koskocaman. Aziz fikir buğdayı, Katıra mahsus saman. Boş lâf, hep dalga dalga; Uçsuz bucaksız umman. Hayvanlık orkestrası: Eşek, birinci keman. Orman keleş, nebat kel; Nebat adamlar orman. Midelerde ihracat, Günde beş milyon batman. Bilmem kaç milyar harman. Yangın evinde satranç; Plân, reform ve uzman. Tam bir buçuk asırdır, Maymunlardan eleman. Bizdeki hale nispet Maymun taklitten pişman. Hangi yol Türke uygun, Hangi parti tercüman? Çıkamaz meydanlara; Camide mahpus iman! Silah küfrün belinde, Küfrün elinde, ferman. Cehle sorarsan ilim; Zehre sorarsan, derman. Rahmet, meçhul kelime; Bilinmez isim, Rahmân. Kutsal kitaptır fuhuş; Ahlâk, okunmaz roman. Tarih, kontra gerçeğe; Hürriyet hakka düşman. Millete kasdedenin İsmi milli kahraman. Yere batsın bu dünya, Bu dünyadan hayr uman! Genç adam, at yorganı! Sana haram, uyuman! Aman, efendim aman! Efendim, aman, aman! Necip Fazıl Kısakürek |
Anayasa Anayasa Perde düşse ve her şey olduğu yerde donsa; Görünse yıldız yıldız, fezada Anayasa... Necip Fazıl Kısakürek |
Anlamak Anlamak Anlamak yok çoçuğum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var... Necip Fazıl Kısakürek |
Anneciğim Anneciğim Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim! Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim! Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim!.. Necip Fazıl Kısakürek |
Anneme Anneme Anne girdin düşüme! Yorganın olsun duam, Mezarında üşüme! Anlamam anlatamam; Düşen düştü peşime, Artık vâdeler tamam... Necip Fazıl Kısakürek |
Anneme Mektup Anneme Mektup Ben bu gurbet ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim Necip Fazıl Kısakürek |
Apartman Apartman Sır vermeye alışkan Pencereler aydınlık. Duvara şüphe çakan Gölgelerde şaşkınlık. Üst üste insan türü, Bu ne hayat, götürü! Yakınlıktan ötürü Kaçıp gitmiş yakınlık... Necip Fazıl Kısakürek |
Aralık Kapı Aralık Kapı Bu dünya bir kuyu, havasız çömlek; Daralıyorum! Kelime, manayı boğan bir gömlek! Paralıyorum! Allah ismi varken lûgat ne demek! Karalıyorum! Kapımı, buyursun diye o Melek; Aralıyorum! Necip Fazıl Kısakürek |
Aşk Aşk Allah, Resûl aşkıyle yandım, bittim, kül oldum!.. Öyle zayıfladım ki, sonunda herkül oldum. Necip Fazıl Kısakürek |
Aşk ve Korku Aşk ve Korku Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde, Allah'tan nasıl korkmaz, insan O'nu sever de... Necip Fazıl Kısakürek |
Ateş Ateş İçimde bir fırın var, ateşi yakan ateş, O ne alev deryası, çiçek bahçesine eş. Necip Fazıl Kısakürek |
Ayak Sesleri Ayak Sesleri Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri. Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çıban gibi işliyor içerime. Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan Sesler, ayak sesleri, kesilmez çıtırdılar! Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar. Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden. Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu, Artık, atan kalbim de bir ayak sesi oldu. Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım, Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım, Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya, Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya... Necip Fazıl Kısakürek |
Aydınlık Aydınlık Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar, Gün karşı tepeden doğmak üzredir. Her sabah güneşi seyreden kızlar, Mahmur gözlerini oğmak üzredir. Uyan yârim, sesler geldi derinden, Karanlık oynadı, koptu yerinden; İlk ışık, kapının eşiklerinden, Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir. Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık, baygın gözlerimi aldı aydınlık, İçimde tıkandı, kaldı aydınlık, Bu aydınlık beni boğmak üzredir Necip Fazıl Kısakürek |
Aynadaki Halime Aynadaki Halime Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün; Yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm. Gözünde bir küçük noktadır hüzün, Neş'eni ne bugün, ne de dün gördüm. Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun, Birikmiş sulardan daha durgunsun, Görünmez bıçakla içten vurgunsun, Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm. Geçti bir cenaze peşinde ömrüm; Bilemem, vardığın neresi, bugün? Hergün yürüdüğün kadar yürüdün, Arkasından kendi ölünün; gördüm. Necip Fazıl Kısakürek |
Aynalar Yolumu Kesti Aynalar Yolumu Kesti Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karşıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, günah, hasad yerinde demet; Merhamet, suçumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk? Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. Necip Fazıl Kısakürek |
Aynı Nokta Aynı Nokta Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Nihayet döne döne aynı noktaya vardım. Necip Fazıl Kısakürek |
Ayrı Ayrı Ayrı Ayrı Ne kadar göz bebeği varsa üst üste gelse Yine ayrı manzara, ayrı görüş herkese. Necip Fazıl Kısakürek |
Ayrılık Ayrılık Hep ayrılık; isteğe erince istek ölür. Bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür... Necip Fazıl Kısakürek |
Azap Azap Azap, saçlarıma ak, Yüzüme çizgi serdi, Ruhumu, çırıl çıplak, Soyup çarmıha gerdi. Bağrım, çizgi çizgi kan; Beni seyretti hayran. Bir kadın oldu o ân, Kendini bana verdi... Necip Fazıl Kısakürek |
Azgın Deniz Azgın Deniz Hangi hissin parmağı dokundu ki, derine, Düştü bir gizli alev salkımı içerine? Hangi kabus bastı ki, seni uykularında, Birdenbire cehennem kaynadı sularında? Örtüldü baştan başa tenin beyaz bir terle, Duman duman yayılan incecik köpüklerle. Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen, Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen? Hangi öfkeyle yüzün, böyle karıştı yer yer, Sana yan mı baktılar, bir şey mi söylediler? Bir şey dinleme artık, artık bir şey dinleme! Çağır, bütün günahkar ruhları cehenneme! Karşına, sahil, kaya, insan kim çıkarsa vur! Vur başına, alemde, kör, sağır, ne varsa vur! Sal her taraftan, dağdan, gökten, pencereden sal! Nihayet kala kala dünyada tek kişi kal! Necip Fazıl Kısakürek |
Aziz Eşya Aziz Eşya Sırma renginde pislik, dünyanın süsü püsü; Bende tek aziz eşya annemin baş örtüsü... Necip Fazıl Kısakürek |
Babadan Oğula Babadan Oğula Eve dönmez bir akşam; Ve gün yüzlü çocuğu, Sorar: Nerede babam? Bakarlar, oldu, bitti; Gelir, derler çocuğa, Baban attaya gitti. Uzar gider bu atta; Ve neler neler olmaz Ve kimbilir ve hatta; Bir mahşer gerisinde; Babası döner bir gün, Oğlunun derisinde... Necip Fazıl Kısakürek |
Bacalar Bacalar Görürüm, çıkmışlar kararmışlar çatılardan, Kemik bir kol nasıl fırlarsa mezardan. Her ân, bir haberi kollar gibi yukardan, Dipsiz maviliğin esrarını kurcalar, Bacalar... Kimi ince, kimi uzun, kimi de kısa; Dalmışlar başbaşa afyon çekerek yasa. Onlar, insanların gözünde bir kartalsa, İnsanlar, onların gözünde karıncalar, Bacalar... Kimbilir, belki de evlerin cinleridir; Kolları bir dâvet gibi göğe yükselir, Ölüler, ölüler, arka arkaya gelir, Ruhların mehtaba daldığı taraçalar, Bacalar... Azap kuleleri, cüceleşmiş devlerin; Kör mazgallarında raksı var alevlerin. Öyle evciller ki, tepesinde evlerin, Kopuyor içinde görünmez facialar, Bacalar... Necip Fazıl Kısakürek |
Bahçedeki İhtiyar Bahçedeki İhtiyar Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış Nurlu ihtiyarın yanaklarında. Yapraktan saçını yerlere yaymış, Sonbahar ağlıyor ayaklarında. Süzüyor ufukta bir kızıl yeri, İçi karanlıkla dolu gözleri; Alnında akşamın ince kederi, Sessizliğin sırrı,dudaklarında. Yanan bir kağıtta küçük bir satır Yazı gibi akşam onu karartır; Artık o,silinen bir hatıradır, Bu ıssız bahçenin uzaklarında... Necip Fazıl Kısakürek |
Başıboş Başıboş Vatanımda sular akar, başıboş; Herkes, birbirini kakar, başıboş. Bozkırlardan topal bir tren geçer; Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş. Yanmaz da yürekler, güneşe atsan; Bir kibrit, bir orman yakar, başıboş. Tarih, kutuplara kaçmış bir fener, Buz denizlerinde çakar başıboş. Yirmi dokuz harfte sözde aydınlar, Yafta yazar, isim takar, başıboş. Allah'ım sen acı bu saf millete! Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş... Necip Fazıl Kısakürek |
Bayrak ve Sultan Bayrak ve Sultan Baktım, renk yağarken akşam üzeri, Her şey ölü yüzde düzgün ve boya. Nesi varsa yoksa bu harap dünya, Bir büyük hayalin sade benzeri... Her şey bir gölgecik o görünmezden, Visal başlayınca ölüyor visal. Vatan bir hatıra, kadın bir misal; Sen ulaşmaya bak, sonsuza, tezden! Ev insan, sığdığın çizgiden utan! Başlangıç noktası, bir de son durak. Her zerrecik ondan arma ve bayrak; Bayraklar topluma, bana da sultan... Necip Fazıl Kısakürek |
Bayram Bayram Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var!.. Necip Fazıl Kısakürek |
Beklenen Beklenen Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? Necip Fazıl Kısakürek |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:18 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0 RC 2